6 Aralık 2013 Cuma

TÜRKİYE 2010

Gemlik'te Dernek Açılışı 05/01/2010

Gemlik’te Roman Derneği açıldı. Açılışta diğer Roman derneklerinin açılışlarından alışageldiğimiz renkli görüntüler yaşandı.

Balık pazarı semtinde faaliyete giren Romanları Yaşatma ve Kültür Derneği binasının açılışını Belediye Başkanı Fatih Mehmet Güler, Ak Parti Gemlik İlçe Başkanı Oktay Kahveci ve SP İlçe Başkanı Sedat Özmen ile Dernek Başkanı Ergün Taşoğlu birlikte yaptı. Roman Derneği’nin açılışında renkli görüntüler yaşandı. Davul, klarnet, keman ve darbuka şovlu açılışa semt sakinleri de büyük ilgi gösterdi.

Belediye Başkanı Fatih Mehmet Güler, "Dernekleşmeniz çok iyi oldu. Sizleri kutluyorum. Hayırlı uğurlu olsun. Belediye olarak her zaman yanınızdayız" dedi.

Derneğin yönetim kurulu üyeleri ise şu isimlerden oluştu: Başkan Ergün Taşoğlu, Ayhan Urakçı, Hasan Şişik, Birol Büyüt, Ferdi Orakçı, Adnan Kuş, Volkan Ecer ve Ünal Fenüs.

Kaynak: Yeni Bursa


Manisa'da Tehlikeli Gerginlik 07/01/2010

Manisa Selendil’de yılbaşı gecesinden beri çok tehlikeli bir gerginlik yaşanıyor. Gerginliğin nedenine ilişkin ise olayla ilgili taraflardan farklı açıklamalar geliyor. Her halükarda yaşananlar çok vahim. Zira yılbaşı gecesinden itibaren yaşanan olaylar, 5.1.2006 tarihinde Manisa Selendil'de 35 yıldır yaşayan vatandaşların bulunduğu yerleşim bölgesine sayılarının 1000 ila 5000 arasında değiştiği iddia edilen bir grubun saldırısı ile sonuçlandı. Evler taşlandı, arabalar tahrip edildi.

Gün boyu basında yer alan çeşitli haberlerde olayların yılbaşı gecesi kahveye elinde sigarası ile girmek isteyen bir gencin kahvede oturanlar tarafından tepkiyle karşılanması sonucu başladığı iddia edildi. Buna karşılık NTV'de yayınlanan Canlı Gazete programına katılan ve kahvede sigara içmek istediği iddia edilen B. Uçkun olaylarla ilgili farklı açıklamalarda bulundu. Uçkun’a göre olayların nedeni çay içmek için oturduğu kahvenin sahibinin “Çingenelere çay vermem.” diyerek kendisini dışarı çıkartmak istemesi. Uçkun kahve sahibinin sözlerine tepki gösterdiğinde ise orada bulunanlar tarafından darb edildiğini ileri sürüyor.

Yine Uçkun'un iddiasına göre olaydan sonraki gün kahvenin önünden geçen komşu ve akrabası olan kadınlara kahvedekiler tarafından “Şunlara bak, dün o kadar dövdük, utanmadan hala burdan geçiyorlar.” şeklinde laf atılması ve kadınların da laf atmalara cevap vermeleri üzerine gerginlik daha da artmış. Uçkun'un yakınları NTV'de yayınlanan Canlı Gazete isimli programda 1000 kişilik grubun mahalleye saldırması ile sonuçlanan asıl büyük gerilimin belediyeden yapılan ve tüm Selendil halkını ilçe merkezinde toplanmaya davet eden anonsla başladığını iddia ettiler. Bunun üzerine yayına bağlanan Belediye Başkanı Nurullah Savaş iddialar hakkında açıklık getirdi. Savaş ilçenin çeşitli bölgelerinde toplanan grupları kontrol altına alabilmek için şehir merkezinde toplanmaları anonsunu yaptıklarını ve gerilimi bu şekilde düşürmeye çalıştıklarını belirtti.

B. Uçkun’un babasının kalp krizi geçirerek yaşamını yitirmesine neden olan olaylar silsilesi, güvenlik güçlerinin geniş çaplı önlemler alması sonucu güçlükle yatıştırıldı. Uçkun ailesinden bir kadın yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Vurun Çinganlara diye saldırdılar. Çingansak bu ülkenin vatandaşı değil miyiz. Biz de Türk vatandaşıyız. Onlar gelince biz de komutanımızı aradık. Gelip bizi kurtardılar. Allah onlardan razı olsun, Biz şimdi sağ isek onlar sayesinde.” Olaylar sırasında saldırgan grubun barikatları aşması üzerine emniyet güçleri çevre illerden ve jandarma birliklerinden takviye birlikler istediler ve saldırgan grubun mahalle sakinlerini linç etmesi ancak bu şekilde engellenebildi.

30 Aralık 2009 gecesi, R.Y’nin kahvesinde meydana gelen ufak çaplı tartışmanın ardından, taraflar karakolda ifade verirken B. Uçkun’un babası kalp krizi geçirerek yaşamını kaybetti. Yaşanan bu olay üzerine gencin yakınları toplanarak olayın yaşandığı kahveye gidip tepki gösterdiler. Olay sonrası gerginliğin devam etmesi üzerine 5 Ocak 2010 tarihinde kalabalık bir grup bölgedeki Çingene yerleşimine saldırdı. Geniş çapta maddi hasarın gerçekleştiği saldırıda can kaybı yaşanmazken, olayların büyümesi ancak takviye kuvvetlerle güçlendirilmiş güvenlik güçlerinin müdahalesi ile engellenebildi. Valilik ve yerel yetkililerin devreye girmesi sonucu güçlükle sakinleştirilen kalabalık daha sonra dağıldı.

Olayların ardından, 76 mahalle sakini, güvenlik güçleri tarafından koruma altına alındı. İlçede can güvenlikleri tehlikeye düşebileceği endişesi ile Gördes’e sevk edilen mahalle sakinleri geçici olarak bu bölgede iskan edilecekler. Daimi olarak nereye yerleştirileceği kesinleşmemiş durumda olan mahalle sakinlerinin önemli bir bölümü, çadırlarda yaşamaya çalışıyorlardı. Olaya karışan tarafların yanı sıra mahallede evleri bulunan başka yurttaşların da evleri ve araçları hasar gördü.

Yaşanan bu gelişmelerin ardından, 1. Roman Çalıştayı’nın düzenlenmesi ve organizasyonunda önemli katkıları bulunan milletvekilleri Ali Koyuncu ve Nursuna Memecan yetkilileri arayarak bilgi aldılar ve mağdur ailelerin sıkıntılarının giderilmesi için gerekli işlemlerin hızlandırılması beklentilerini ilettiler. 
Bravo NTV'ye 08/01/2009

Pek çok basın kuruluşu Manisa Selendil'de yaşanan tehlikeli gerilimi tek taraflı bir biçimde ele alırken NTV evlerini terk etmek zorunda kalan yurttaşlara mikrofon uzattı. NTV'nin başarılı haberciliği kamuoyunun takdirini kazandı. Bravo NTV'ye.

Türkiye'nin başarılı haber kanallarından NTV Selendil'de yaşanan olayların kamuoyu ile paylaşıldığı andan itibaren gerilime konu olan tarafların görüşlerine eşit bir biçimde yer verdi. Hem olayların başladığı kahvenin sahibi, hem kamu yöneticileri hem de Selendil'den taşınmak durumunda kalan yurttaşların görüşlerinin yansıtıldığı röportajlar aynı zamanda kanalın internet sitesi üzerinden kamuoyu ile paylaşıldı. Özellikle Can Dündar'ın Canlı Gazete programı ve Banu Güven'in sunduğu haber kuşağında ortaya konulan tarafsız habercilik anlayışı hem tüm Türkiye kamuoyunun hem de Çingenelerin takdirini kazandı.


Rom-Der'den Manisa Olayları İle İlgili Açıklama 08/01/2010
Roman Kültürü Araştırma ve Dayanışma Derneği Başkanı Cemil Akmaca Manisa'nın Selendil ilçesinde yaşanan acı olaylarla ilgili bir açıklama yaptı. İşte Rom-Der'in açıklaması:

"Manisa'da Yaşanan Tatsız Olaylar Hakkında

Son günlerde göründüğü kadarıyla Romanlar ve diğer vatandaşlar karşı karşıya getirilmiş görüntüsü verilmeye çalışılan bazı ırkçı saldırılar yaşanmaktadır. Ortalığı bulandırmak isteyen kişiler olduğu ortadadır.

İki bine yakın kişinin bir anda toplanıp ırkçı sloganlar atması bizleri rahatsız etmiştir. 
Devletimizden insanlarımızı linç edecek kadar ileri derecede terör kullanan kişilerin yakalanıp yargı önüne çıkarılmasını talep ediyoruz.

Rom-Der olarak bu işin takipçisi olacağız. Her türlü hukuki yolu sonuna kadar kullanacağız. Roman kardeşlerimizin sağ duyulu olmalarını bekler, her zaman mazlumun yanında olacağımızı bir kere daha iletiriz. 
Büyük geçmiş olsun."

ROM-DER 
Roman Kültürü Araştırma ve Dayanışma Derneği adına 
Başkan 
Cemil AKMACA 
İstanbul 
8 Ocak 2010

Selendili Aileler Salihli'de 12/01/2010
Selendili Romanların bir bölümü Salihli’ye yerleştiler, yetkililer Selendililere maddi desteğini gösterirken, Salihliler de manevi olarak acılı ailelerin yanında olduklarını kanıtladılar.

Selendi'de yaşanan acı olaylar sırasında evlerinden ayrılmak zorunda kalan altı aile yetkililer tarafından Salihli’ye yerleştirildi. Ailelerin üçü Seyrantepe Özyurt Mahallesi’ne, diğer aileler ise Şehitler (Hayıt Mahalle) Mahallesi’ne yerleştirildi. Selendi'den ayrılan diğer ailelerinde yakında ilçeye gelmeleri bekleniyor. Bölgeye yerleştirilen ailelere yetkililer tarafından yatak, kilim, tabldot yemek yardımı yapılırken, kiraların da bir süreliğine ödeneceği belirtildi.

Selendi’den gelen ailelere misafirperverliklerini gösteren ve yaralı ailelere sıcak bir karşılama yapan Salihlililer, ailelerin eşyalarını taşıyarak onların yanında olduklarını gösterdiler. Salihli Romanlarına ve tüm Salihli halkına, yardımlaşma adına gösterdikleri bu güzel örnekten dolayı içten bir teşekkürü Cingeneyiz.org ailesi olarak bir borç biliriz

Kaynak: Cingeneyiz Manisa 

200 Evler Sergisi Bursa'da Açılıyor 13/01/2010
Acıbadem Bursa Hastanesi Sanat Galerisi, Engin Güneysu`nun `200 Evler` isimli fotoğraf sergisi ile açılıyor. Samsun’da ki Romanların hayatlarını konu alan sergi, Karadeniz bölgesindeki en geniş kapsamlı sosyo-belgesel fotoğraf projesi olma özelliğini taşıyor.

Balkan Press Agency Fotoğraf Ajansı`nın Türkiye Temsilcisi Engin Güneysu’nun 2. kişisel sergisi olan “200 Evler”; Acıbadem Sanat Galerisi’nin 2010 yılındaki ilk sergisi olacak. Samsun`un 200 Evler Mahallesi’nde başlayan hikaye, Bursa`da devam ediyor. İnsan portrelerinin ağırlıkta olduğu sergi, etkileyici fotoğraflar barındırıyor. Fotoğraf sanatçısı Engin Güneysu, sergiye ismini veren 200 Evler Mahallesi`nin hikâyesini ve bu fotoğraf projesine başlama serüvenini şöyle açıklıyor: `1924 yılındaki nüfus mübadelesinde Türklerle birlikte Selanik`ten Samsun`a gelenler arasında Romanlar da bulunuyordu. Gemilerle getirildikleri bu bambaşka coğrafyada, 15 yıl öncesine kadar derme çatma, teneke yapılarda yaşamlarını sürdürmekteydiler. Dönemin belediye başkanı, Mert Irmağı kıyısında yaşayan Romanların, şehrin uzak bir bölgesindeki 200 adet tek katlı yapılara geçmesini sağladı. İşte 200 Evler Mahallesi’nin ismi de buradan geliyor.”

26 eserin yer aldığı sergi ile ilgili Güneysu, “Bu sergide 21. yüzyılın kalabalıklığı içerisinde yalnız kalmış bir mahallenin insanlarının, kimi zaman tebessümlü, kimi zaman hüzünlü fotoğrafları yer alıyor. 6 ay kadar önce bu mahalle, devlet tarafından kentsel dönüşüm projesi kapsamında yıkıldı. Burada yaşayan Romanlar ise 264 Evler adında, yine önceki yaşadıkları yere yakın bir yerde yapılan konutlara yerleştirildiler. İlerleyen yıllarda belki başka bir fotoğrafçının objektifinde hayat bulana kadar bu insanların tebessüm ve hüzünlerine tanıklık etmek isteyen tüm Bursalı sanatseverleri Acıbadem Sanat Galerisi’deki sergi açılışıma bekliyorum.”diye konuştu. Sergi 22 Ocak’ta sanatseverle buluşacak.

Kaynak: Cihan Haber Ajansı


Cingeneyiz.org Gündemde 15/01/2010
Sitemiz, Selendi'de yaşanan acı olaylarla ilgili haberleriyle, yorumlarıyla ve değerlendirmeleriyle çeşitli basın kuruluşlarının ilgisini çekti. Gazete ve haber sitelerinde konuyla ilgili yer alan haber ve değerlendirme makalelerinde sitemizin de görüşlerine yer verildi.

Geçtiğimiz hafta yaşanan acı olaylara sitemizde geniş yer vermiştik. Kamuoyunda büyük yankı uyandıran bu olaylara gazetelerinde ve sitelerinde yer veren bazı köşe yazarları, haber siteleri ve gazeteler sitemizin temel metinleri ve editörümüz Ali Mezarcıoğlu’nun bazı makalelerinden alıntılar yaparak Selendi olaylarını değerlendirdiler.

Dilek Yaraş, İnternethaber sitesinde yer alan köşesinde 2 gün üst üste Çingenelerin sorunlarına değindi. Yaraş'ın Ali Mezarcıoğlu'nun "Çingene Olmak" ve "Selendi Üzerine" isimli yazılarından alıntılara yer verdiği yazılarında içten ve gerçekçi bir yaklaşıma sahip olması kamuoyunun takdirini kazandı.

Referans Gazetesi'nin Selendi olaylarını konu alan 9 Ocak tarihli yazısında editörümüz Ali Mezarcıoğlu'nun konu ile ilgili görüşlerine yer verildi. Mezarcıoğlu Referansa verdiği açıklamada konu ile ilgili görüşlerini şu sözlerle dile getirdi: "Olayların başka bölgelere sıçramasından endişe duyuyoruz. Ne yazık ki böyle bir ihtimal vardır ve yetkililerin konuyla ilgili acil önlemler almamaları halinde olayların boyutları büyüyebilir."

“Mersin Yaşam” adlı haber sitesinde Ali Mezarcıoğlu’nun “Selendi Üzerine” isimli yazısının tamamına yer verildi. Ahmet Ufuk Erkan Haber Gazetesi adlı internet sitesinde yayınlanan köşe yazısında 2 gün üst üste Çingenelerin sorunlarına değindi. Erkan sitemizin temel metinlerinden alıntılarla desteklenen yazısında Selendi olaylarının hassasiyetine dikkat çekerken kamuoyunu duyarlı davranmaya davet ediyordu.
Romanlar SKY TURK'e Konuk Oluyor 16/01/2009

İzmir Romanlar Kültür Derneği Başkanı Abdullah Cıstır, İzmir genelinde faaliyette bulunan çeşitli dernek ve kuruluşları temsilen SKY TURK ekranlarında yayınlanan ve Enver Aysever'in sunduğu Aykırı Sorular programına katılacak. Yayın Pazartesi günü saat 20.00'de.

18.01.2009 Pazartesi günü SKY TURK ekranlarında yayınlanacak olan Aykırı Sorular programı 20.00-22.40 saatleri arasında yayınlanacak. Türkiye'de yaşayan Romanların çeşitli sorunlarının, Selendi olaylarının ve gündemdeki çeşitli konuların tartışılacağı programda özellikle İzmir'de faaliyet gösteren Roman kuruluşlarının çalışmaları hakkındaki bilgiler kamuoyu ile paylaşılacak. İzleyiciler de soru ve yorumları ile programa katılabilecek.

Selendi Olayı'nda Son Gelişmeler 21/01/2010
Selendi Olayı'nın yankıları devam ediyor. Kamuoyunun büyük tepkisini çeken Selendi Olayı'nın sonrasında hem bölgede yaşananların aydınlatılması hem de yaşanan acıların yaralarının sarılması için büyük bir seferberlik başlamış durumda.

İzmir Romanlar Derneği Başkanı Abdullah Cıstır, İzmir Romanlar Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Yakup Çardak, İzmir Çağdaş Romanlar Derneği Başkanı Halit Keser, Dikili Romanlar Derneği Başkanı Sitem Kara, İzmir Müzisyenler Derneği Başkanı Reşat Gülşen'in de aralarında bulunduğu bir grup, Salihli'ye yerleşen Selendili yurttaşları ziyaret etti. Dernek başkanları Konak Belediyesi ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarından sağlanan gıda yardımlarını da burada yaşayan ailelere teslim etti. Dernek başkanları çocuklara da oyuncaklar dağıttı.

İzmir Romanlar Derneği Başkanı Abdullah Cıstır, “Selendi'den göç etmek zorunda bırakılan vatandaşlarımın orada kalmaları gerekirdi. Fakat olmadı. Onlar Salihli'nin kucak açması ve kendi tercihleriyle buraya yerleştiler. Buraya yerleşen vatandaşlarımıza bundan sonra bütün dernek ve kuruluşların, tüm halkın yardım elini uzatmaları gerekmektedir” dedi.

Öte yandan, İzmir'de yaşayan Romanlar, olayları protesto etmek amacıyla yürüyüş yaptı. Karşıyaka ilçesi Örnekköy semtinde toplanan yaklaşık 500 vatandaş tepkilerini dile getirmelerinden sonra olaysız bir şekilde dağıldılar. Ege Roman Dernekleri Federasyon Başkan Yardımcıları Necati Kaplan ile Sinan Pazarlı yürüyüş sonrasında birer konuşma yaptılar.

Necati Kaplan, Selendi'de yaşanan olaylardan dolayı büyük rahatsızlık duyduklarını söyledi. Kaplan, "Roman olarak yaşadığımız bu topraklarda ne bayrağımıza ne milletimize ne de devletimize hiçbir mermi taş ya da sopa atmadık. Biz burada doğduk burada öleceğiz. Bu Türkiye hepimizin. Başbakan'a sesleniyorum. Başbakanımız bunları gördüyse Romanlara sahip çıksın, bizler terörist değiliz" dedi. Sinan Pazarlı ise,"Bizim tek dileğimiz Manisa Valisi Celalettin Güvenç'in bu insanlara sahip çıkmasıdır" diye konuştu. Konuşmanın ardından aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu yaklaşık 500 kişi olaysız şekilde protestolarını sona erdirdi.

Diğer taraftan, Romanların diğer vatandaşlar gibi ülkenin birinci sınıf vatandaşları olduğunu belirten Bakan Faruk Çelik, yıllar süren ihmaller sonucu Romanların şehirlerin sağlıksız ortamlarında yaşamak zorunda kaldığını söyledi. Romanların sorunlarının tespitine yönelik hükümet olarak Roman Çalıştayı başlattıklarını kaydeden Bakan Çelik, "Gerek yaşadıkları ortamlar, gerek mesleki eğitimleri, gerekse çocuklarının eğitim şartlarının iyileştirilmesine yönelik çalışmalarımız sürüyor. Manisa'daki olayların sebebi ne olursa olsun, haklı, haksız demeden böyle bir hak alma eylemini tasvip etmemiz mümkün değil. Son derece yanlış olaylar yaşandı. Türkiye bir hukuk devletidir, hukuk devletinde hak alma yöntemleri bellidir…” diye konuştu.

İnsan Hakları Derneği ve Çağdaş Hukukçular Derneği İzmir Şubeleri oluşturdukları heyetle Selendili mağdurlarla, mağdur aileleri, görgü tanıkları ve yetkili makamlarla görüşerek edilen bilgiler ışığında Selendi'de yaşanan olaylar hakkında bir rapor hazırladılar. Heyette yer alan bazı isimler şöyle; İHD MYK üyesi ve Ege Bölge Temsilcisi Necla Şengül, İHD İzmir Şube Başkanı Av. Nezahat Paşa Bayraktar.

Kurulan heyet Manisa’nın Selendi ilçesine giderek Selendi Kaymakamı Selim Palamut ve Selendi Belediye Başkanı Nurullah Savaş ile görüşerek olaylar hakkında bilgi aldıktan sonra mağdur aileler ile görüşerek olayları onların ağzından dinlediler. Rapordaki ifadelere göre mağdur Sevim Özer’in söyledikleri şu şekilde; “Selendi'de 5 ocak 2010 tarihinden iki buçuk ay öncesi köylüm kahvesine sokulmadık. Kahvenin sahibi Hüseyin Ali Çimen Çingeneleri kahveye sokmuyoruz dedi. Biz bu gelişmeler üzerine savcılığa ırk ayrımı olduğuna dair dilekçe verdik. Savcılık kovuşturmaya gerek olmadığına dair belge verdi.” derken bu aşamadan sonra olayların hızlanmaya başladığını ileri sürdü.

İHD Yönetim Kurulu Başkanı Figen Bingöl, olaylar sonrasında yeterli önlemlerin alınamadığına dikkat çekti. Bingöl'e göre 1000 kişilik saldırgan gruba karşı sadece 50 kişilik güvenlik gücü görev yapmış, olaylar sonrasında başı çekenlerden hiç kimse gözaltına alınmamıştır. Bu ve benzeri olayların önüne geçilmesi için acil müdahaleyi sağlayacak yasal düzenlemelerin en kısa zamanda hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Bingöl sözlerini: "Romanlar hakkında görüşülen tüm kişiler, hırsız, tefeci gibi ön yargılara sahiptirler. Heyetimize göre bu olay literatüre göre ırkçı bir vakadır." şeklinde tamamladı.

Bu arada olayların ardından güvenlik nedeniyle geçici olarak Gördes'e nakledilen yurttaşlardan bir bölümü daha kendi istekleri üzerine Salihli'ye geldi. Son gelen kafileyle birlikte Salihli'ye yerleşen kişi sayısı 77'ye yükseldi. Salihli’ye gelen aileler Şehitler, Özyurt ve Seyrantepe Mahalleleri'nde kiralanan evlere yerleştirildi.
Çalıştay Raporu Bakan Çelik'e Sunuldu 22/10/2010

Devlet Bakanı Faruk Çelik Roman Çalıştayı'nın raporunu hazırlayan Roman Dernekleri ile bir araya gelerek bir toplantı düzenledi. Romanlar’ın talep ve sorunlarının belirlenmesine yönelik çalıştayın ardından raporun tamamlandığını ve en kısa sürede Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a sunulacağını bildirdi.

Başbakanlık Merkez Binası'nda gerçekleştirilen toplantı öncesinde gazetecilerle bir araya gelen Bakan Çelik, "Bu reformlarla amacımız, sadece yükümlülüklerde değil, haklarda da eşit vatandaşlığın toplumun tüm kesimlerine hakim kılınması" dedi. Faruk Çelik, konuşmasına şöyle devam etti: "Romanlar, bu güzel ülkenin asli unsurlarıdır. Yıllardır gerek ön yargılar, ihmaller, göz ardı etmeler neticesinde Roman vatandaşlarımızın dezavantajlı bir hayat sürmeleri ortaya çıkmıştır. Gün, tabii ki yılların bu ihmallerin neticesinde oluşan bu yaşam tarzının suçlusunu arama günü değildir. Gün, çözüm günüdür, 72 milyon vatandaşımızın birlik, kardeşlik içerisinde yaşamlarını sürdürme konusundaki projelerimizin ve çözümlerin ortaya konması günüdür."

Çalıştay raporu hakkında bilgi veren Çelik, "Çalıştayda çıkan ana sorunlar belli. Roman vatandaşlarımızın, sorunları barınma, mesleki eğitim ve eğitim. Bulundukları yerde okul talebi var vatandaşlarımızın. Sağlık ocağı istiyorlar, vatandaşlıkla ilgili bazı sorunlar yaşanıyor, ayrımcılıkla ilgili özellikle birçok ayıklama olmasına rağmen mevcut ayrımcılığı içeren bazı düzenlemelerin ortadan kaldırılması ile ilgili talepleri var. Bunların hepsi rapora dönüştü. Kısa süre içinde bunların çözümünü kendileriyle görüşeceğiz ve kamuoyuna deklare edeceğiz" diye konuştu.


Yakıştıramadık Tuğçe Hanım 25/01/2010
Akşam gazetesi yazarı Tuğçe Tatari'nin 23 Ocak 2010 Cumartesi günü yazdığı "Uludağ'da Neler Oluyor?" yazısında "Ben 'Hayatımda böyle çingene bir tavırla karşılaşmadım?'" sözlerine yer vermesi kamuoyunun tepkisini çekti.

Bursa Uludağ'da gittiği bir barda gelen hesabı yüksek bulmaları üzerine çalışanlarla tartışmaya giren Tatari'nin tepkisini dile getirirken yukarıda sözleri kullanması, üstelik bunu ulusal bir gazetedeki köşesinde açıkça dile getirmesi kamuoyunun büyük tepkisini çekti. Durum hakkında sitemizi bilgilendiren duyarlı yurttaşlar sözkonusu davranışı Akşam gazetesi yazarı Tuğçe Tatari'ye yakıştıramadıklarını, en kısa zamanda yazısındaki ifadelerle ilgili kamuoyunu aydınlatmasını beklediklerini belirttiler.

Ne yazık ki çeşitli sözlüklerde dahi kendine yer bulabilmiş bazı atasözleri ve deyimlerle Çingeneler hakkındaki son derece yanlış önyargılar pekiştirilmekte ve bu önyargılar yüzünden pek çok insan toplumsal yaşam içerisinde acı çekmektedir. Tatari beklediğinden yüksek bir ücret talep eden ve bu konuda kendisiyle tartışan otel çalışanları için "Çingene bir tavır" ifadesini kullanmaktadır. Türkçemizde bu olayla ilgili kullanılabilecek ve herhangi bir topluluğu rencide etmeyecek sayısız sözcük ve deyim varken bu ifadelerin bir köşe yazısında kullanılması son derece yadırgatıcı.

Cingeneyiz.org ailesi olarak bu tarz deyim ve sözcüklerin kullanılmaması konusunda özel bir hassasiyete sahibiz. Sayın Tuğçe Tatari'den kendisini bizim yerimize koyarak bu konudaki hassasiyetimizi anlamasını ve kullandığı sözcükler nedeniyle rencide olan duyarlı yurttaşlardan özür dilemesini bekliyoruz.


Romanlar Tarla İstiyor 02/02/2009
Edirne’nin İpsala ilçesi’nde toprak dağıtımında kendilerine haksızlık yapıldığını söyleyen yaklaşık 150 yurttaş, hükümet konağı önünde toplanıp, yetkililerle görüşmek istediler.

Çiftçilere dağıtılacak olan 4 bin 700 dekar arazinin listelerinin askıya çıkmasıyla toprak dağıtımında kendilerine haksızlık yapıldığını ileri süren Hüseyin Akçin, haklarını sonuna kadar arayacaklarını söyledi. Zor şartlar altında çalıştıklarını ifade eden Akçin “Biz çeltik hamallığı yapıyoruz. Bize tarla vermiyorlar, buraya geliyoruz bize 1 ton kömür ve bir paket yiyecek veriyorlar. Biz hakkımızı istiyoruz” şeklinde konuştu. Çeltik hammallarından Hamdi Filiz ise toprak dağıtımında adaletsizlik olduğunu, dağıtımda bazı kişilere ayrıcalık tanındığını ileri sürdü. İpsala Kaymakamı Mehmet Ali Gürbüz ile makamında görüşen Romanlar, olaysız bir şekilde dağıldı.

Konu ile ilgili açıklama yapan İpsala Kaymakamı Mehmet Ali Gürbüz; “Toprak Reformu Bölge Müdürlüğümüz, kanunlar çerçevesinde ne yapması gerekiyorsa onu yaptı. Kimseye ayrım yapılmadı. Roman vatandaşlar ne haklılar ne haksızlar diyemem. Her şey kanunlar çerçevesinde yapıldı” şeklinde konuştu.

Kaynak: Anadolu Ajansı


Sanatçılar Sigortalı Olmak İstiyor 04/02/2009
Başta Müzik-Sen olmak üzere sanatçıları temsil eden kuruluşların temsilcileri, ilgili bakanlıklara sunulmak üzere “Sosyal Güvenlik Yasası” adı altında bir rapor hazırladı. Amaç, tüm sanatçıların sigortalı olarak sanatlarını icra etmeleri… Yeni yasa tasarısının tanıtımı amacıyla İzmir Roman Müzisyenler Derneği tarafından bir dizi etkinlik gerçekleştirilecek.

Tüm sanatçıları “Sosyal Güvenlik Yasası” adı altında yeni bir yasal düzenlemeye kavuşturacak olan yasa taslağı ilgili kuruluşların insiyatifiyle hazırlandı. Sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri; ellerindeki yasa taslak önerisini TBMM Başkanı Sayın Mehmet Ali Şahin ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Ömer Dinçer’i makamlarında ziyaret ederek bakanlık yetkililerine sundular.

Yasa taslağı; film, tiyatro, sahne, gösteri, ses ve saz sanatçıları, müzik, dansör, dansöz, resim, heykel, dekoratif ve benzeri diğer uğraşları içine alan bütün güzel sanat dallarında çalışanlarla birlikte, düşünür ve yazarların haklarını kapsayan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigorta Yasası’na ek olarak hazırlandı.

Meslek kuruluşları hazırlanan yasal düzenleme yürürlüğe girinceye kadar, sanatçıların mağduriyetlerinin bir ölçüde giderilmesini amaçlıyorlar. Meslek kuruluşları öncelikle sanatçıların sigortasız çalıştıkları süre için Sosyal Güvenlik Kurumu’na borçlanmaları karşılığı sigortalı saydırılabilmeleri için yeni bir borçlanma yasasının hazırlanması beklentisi içerisindeler.

Üyeleri arasında hiçbir sosyal güvenlik hakkına sahip olmaksızın çalışan sanatçıların bulunduğu İzmir Roman Müzisyenler Derneği konu ile yakından ilgileniyor. Bugün (4 Şubat 2009 Perşembe) dernek yetkilileri İzmir'de iki ayrı noktada etkinlikler düzenleyerek Roman sanatçıları hazırlanan yeni yasa tasarısı hakkında bilgilendirecekler. Birinci toplantı saat 14.30'da İkiçeşmelik Mahalle Kahvesi'nde, ikinci toplantı ise saat 16. 00'da müzisyenler kahvesi olarak bilinen Osmanlı Kahvesi'nde yapılacak. Toplantılara İzmir Roman Müzisyenler Derneği yöneticileri Reşat Gülşen, Tuğrul Civelek ve Çılgın Cemal sahne ismiyle bilinen Cemal Yüktaşıyan katılacak ve konu ile ilgili görüşlerini Roman sanatçılarla paylaşacak.

Etkinlikler İzmir Roman Müzisyenler Derneği'nin yanı sıra Mesam-Müzik Sahipleri Meslek Birliği ve Müzik Sen- Müzik ve Sahne Sanatçıları Sendikası gibi kuruluşlar tarafından da destekleniyor. 


Başbakan Roman Temsilcileriyle Biraraya Gelecek 08/02/2009
Aralık ayında yapılan Roman Çalıştayı’nın raporu 14 Mart tarihinde İstanbul’da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Roman temsilcilerin katılımıyla düzenlenecek olan bir toplantıda kamuoyuna sunulacak.

Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Bakan Faruk Çelik, Romanlar’ın sorunlarının tespit edilmesi, istek ve beklentilerinin öğrenilmesi ve daha iyi yaşam standartlarına kavuşturulabilmeleri için Aralık ayında "Roman Çalıştayı" düzenlediklerini hatırlattı. Çalıştay sonucunda Romanların beklentilerini içeren bir rapor hazırlandığını ifade eden Bakan Çelik, bu doğrultuda atılabilecek adımları tespit ettiklerini söyledi.

İlk olarak Romanlara uygun evler yapılması için TOKİ ile görüştüklerini anlatan Çelik, Türkiye'nin çeşitli yerlerinde çok katlı olmayan bahçeli evlerin inşası konusunda bir çalışma başlatıldığını kaydetti. Kısa, orta ve uzun vadede hayata geçirilebilecek düzenlemeler üzerinde çalıştıklarını dile getiren Çelik, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 14 Martta İstanbul'da Romanların temsilcileriyle bir araya geleceğini bildirdi. Bakan Çelik, "Sayın Başbakan çalışmalar kapsamında hayata geçirilecek konuları açıklayacak" diye konuştu.

Kaynak: Anadolu Ajansı.


Artık "Onlar" da Okullu Olacak 10/02/2010
Okul çağında bulunan ancak okula devam edemeyen 10-14 yaş grubundaki çocukların okula devamlarını sağlamak ve yaşıtlarıyla aralarındaki eğitim açığını kapatmak icin 12 Subat’ta Çingene Sivil Toplum Kuruluşlarının da katılacağı bir toplantı düzenlenecek.

UNICEF’in destekledigi ve İlkokullar Genel Müdürlüğü tarafından organize edilen toplantı 12 Subat’ta gerçekleşecek. Toplantının ana gündemi 10-14 yaşları arasında bulunan ve eğitimine devam edemeyen çocukları okula geri kazandırmak. Toplantı davetiyesinde şu ifadelere yer veriliyor:

“Yetiştirici Sınıf Öğretim Programı (YSÖP) ile zorunlu eğitim çağı kapsamında olup çeşitli sebeplerle öğrenimlerini yaşıtlarıyla birlikte zamanında yapamamış olan 30 Eylül 2008 tarihi itibariyle 10–14 yaş grubundaki çocukların eğitimlerini akranları ile birlikte devam edebilecekleri yeterlilikleri kazandırarak, ilköğretime devamlarının sağlanması amaçlanmaktadır. Bu programdan yararlanması öngörülenler aşağıdaki gruplarda yer alanlardır:

1- 2008 yılının Eylül ayı sonuna kadar 10 yaşına girmiş 14 yaşını bitirmemiş çocuklar.

2- 30 Eylül 2008 tarihi itibariyle, 10–14 yaş grubundaki okula hiç kayıt yaptırmamış, hâlen ilköğretime kayıtlı olup devamsız duruma düşmüş çocuklar.

3- Çeşitli nedenlerle ilköğretime geç dâhil edilmiş ve sınıf tekrarı (akademik başarısızlık) nedeni dışında yaşıtlarından en az üç sınıf geride olan ogrencilerdir.”

Kaynak: Cingeneyiz


Şimdi Okullu Olduk 12/02/2010
Halk Eğitim Merkezi ve Roman Kültürü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nin birlikte organize ettiği, ortaokulu dışarıdan bitirme kursu 15 Şubat'ta açılıyor.

Ortaokula hiç başlayamamış veya ortaokulu bitirememiş olan insanlar için Halk Eğitim Merkezi ve Roman Kültürü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nin birlikte düzenlediği kursun öğretmenleri Halk Eğitim Merkezi tarafından atanacak. Kurslar derneğin etüt evinde düzenlenecek. Kurum bünyesinde organize edilen kursların tamamı ücretsiz olarak veriliyor. 15 Şubat saat 13.00'de açılışı yapılacak.

Roman Kültürü Sosyal Yardımlaşma Derneği tarafından iki yıl önce açılmış olan Etüt Evi'nde yapılan çalışmalar, 19 kişinin ilkokulu dışarıdan bitirmesine yardımcı olmuştu.

Aşağıda etkinlikle ilgili Roman Kültürü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nin basın duyurusu yer alıyor.

ROMAN KÜLTÜRÜ SOSYAL YARDIMLAŞMA
VE DAYANIŞMA DERNEĞİ (Kuruluş 2005)

2009 Yılı 20 Şubat günü ilkokul diplomalarını alan Romanlar 
şimdi Ortaokul mezunu olabilmek için kollarını sıvadılar.

BASINA DUYURU

EĞİTİM, KÜLTÜR VE ETÜT EVİMİZDE 15 ŞUBAT 2010 SAAT 13.00 DE AÇILIŞINI YAPACAĞIMIZ 
ORTAOKULU DIŞARDAN BİTİRME KURSUNDA SİZLERİ DE ARAMIZDA GÖRMEKTEN ONUR DUYARIZ. SAYGILARIMIZLA

ADRES: GAZİ BULVARI SUSUZLU İŞ MERKEZİ NO:112 K/7D.703 ÇANKAYA -İZMİR
TEL:0232 445 27 65
GSM:0537 396 72 84
www.romankulturu.org

YÖNETİM KURULU ADINA

BAŞKAN
YAKUP ÇARDAK


Romanlar İçin Meslek Kursu 17/02/2010
İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Yardımcısı ve İzmir’de Romanlar için hizmet veren sivil toplum kuruluşları Atatürk Ticaret Lisesi’nde bir araya gelerek okuma yazma ve meslek edindirme kurslarının yakında hizmete gireceğinin haberini verdi.

İl Milli Eğitim Müdürü Yardımcısı Adnan Akatay bu eğitimlerin Romanlar’ın yoğun yaşadığı bölgelerde düğün salonları veya hafta sonunda okullarda verileceğinin bilgisini aktardı. Akatay sözlerine şöyle devam etti; ''Bu bölgeler dezavantajlı bölgeler. Burada hizmet vermek önemlidir. Daha çok okuma yazma kurslarına ağırlık vermek istiyoruz. Okuma yazma bilmeden meslek kurslarına gidemiyorlar. Bölgedeki okuma yazma bilmeyenlerin sayısını, adresini biliyoruz. Devlet olarak verebileceğimiz hizmetleri onlara anlatacağız, onlardan gelen taleplere göre kurslar açacağız. Bazı meslek kurslarını İŞKUR ortaklığında yaparak, para kazandırmayı da istiyoruz.''

İzmir Romanlar Derneği Başkanı Abdullah Cıstır da örgün ve yaygın eğitimle ilgili ihtiyaçların bulunduğunu ifade ederek, ''Romanlar, hurdacılık ve müzisyenlikle uğraşıyorlar. Sosyo ekonomik şartların gelişmesi için vatandaşların bilinçlendirilmesi, meslek çeşitlenmesi olması gerekir. Kurslarda amaç Romanlara müzisyenlik ve hurdacılıktan başka meslekler olduğunu hissettirmek. Bu kursların kendi mahallelerinde yapılması da önemli'' dedi.

Kaynak: A.A


Valilikler Konut İçin Kolları Sıvadı 22/02/2010
Uygun konut inşası için valiliklerden bölgelerinde yaşayan Çingenelerin sayılarının ve konut ihtiyaçlarının tespiti istendi. Daha önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan evsiz yurttaşlar için yaşam tarzlarına uygun konutlar yapılacağını açıklamıştı.

4 Şubat 2009 tarihinde ilgili Devlet Bakanlığı tarafından tüm valiliklere gönderilen yazıda "Roman, Çingene ve Göçer" yaşam tarzlarına uygun konutlar oluşturulması için bu yurttaşların yoğun olarak yaşadığı bölgelerde sayılarının tespitinin istendiği açıklandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın belirttiği Romanlar’a uygun konut projesi ile bağlantılı olduğu düşünülen bu uygulamada, öncelikle belediyeye ve hazineye ait arsaların tespit edilmesi isteniyor. Bu arsaların ulaşım ve altyapı olanaklarına yakın olması konusunu özellikle vurgulayan bakanlığın, bu uygulama ile hiçbir koşulda konut edinemeyecek olan insanlar için konut sahibi olma olanağı tanımayı amaçladığı çeşitli yetkililer tarafından dile getiriliyor.

Yazının ulaştığı valilikler uygulamanın yürürlüğe girmesi için çalışmalara başladılar. Önümüzdeki günlerde bu konuda somut adımların atılması bekleniyor.


Kocaeli'nde Roman Derneği Kuruldu 25/02/2010
Kocaeli Roman Kültürünü Araştırma ve Yardımlaşma Derneği kuruluşunu ilan etti. Dernek yönetimi başta Romanların istihdam alanındaki problemlerinin çözümü olmak üzere çeşitli konularda aktif bir şekilde çalışmayı amaçlıyor.

Dernekler Yasası uyarınca 7 kişilik kurucu yönetim tarafından kurulan dernek çalışmalarına başlamak için öncelikli olarak maddi kaynak yaratmayı amaçlıyor. En kısa zamanda üye sayısını 100'e tamamlayacak olan dernek valilik ve kaymakamlıkların desteğiyle çeşitli projeler yapmayı planlıyor. Dernek Kocaeli Roman toplumunun eğitim, sağlık, istihdam alanındaki sorunlarını çözmenin yanı sıra Roman kültürünü tanıtıcı ve geliştirici etkinliklere katılmayı planlıyor.


Vali Çalgıcı Mektebini Ziyaret Etti 01/03/2010
Bursa Valisi Şehabettin Harput Bursa Roman Derneği’ni dernek merkezinde ziyaret ederek Romanlar’a yönelik çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde yer alan Çalgıcı Mektebi’nde Dernek Başkanı Efkan Özçimen tarafından karşılanan Vali Harput, eğitime önem verilmesinin gerektiğini vurgulayarak, dil, din, ırk ayrımının yapılmaması gerektiğini söyledi. “…önemli olan insanın ortaya koyduğu eserlerdir…” diyen vali Harput Romanlar’ın toplumla kaynaşması için gerekli olan projelerin başında konut projelerinin geldiğini belirtti. Harput “TOKİ ile gerekli görüşmeleri yaptık. 57 ile 65 metrekarelik konutların yapımına çok yakında başlayacağız…” şeklinde konuştu.

Dernek Başkanı Özçimen, toplum içindeki önyargıların kırılması gerektiğini düşündüklerini ifade etti. Öncelikli hedeflerinin derneğin erişebildiği derecede toplumun eğitim seviyesini arttırmak olduğunu belirten Özçimen, konut yapımının kendileri için önemli olduğunu ifade etti.

Toplantı sonrasında Roman Orkestrasının konserine katılan Vali Şahabettin Harput, Milli Eğitim Müdürü Atilla Gülsar ve Emniyet Müdürü Zeki Çatalkaya, konseri gerçekleştiren ekibin yeteneğine hayran kaldıklarını söylediler.

Kaynak: Yeni Bursa


Edirne'de Kentsel Dönüşüm 02/03/2010
Edirne’nin Suloğlu ilçesi Şafak Mahallesi’nde Kentsel Dönüşüm Projesi dahilinde olan toplu konutların inşasına Nisan ayında başlanacak. Yaklaşık olarak 30 ailenin etkileneceği projede, Şafak Mahallesi’nde bulunan tek katlı evlerin olduğu bölge yıkılarak yerine toplu konut yerleşimleri inşa edilecek. Mahalle sakinleri, yetkililerin kendilerine belediye bünyesinde istihdam sağlanacağı ve asgari ücretle belediye bünyesinde çalışaklarını belirttiklerini vurguluyorlar. Bunun yanında Kentsel Dönüşüm Projesi ile yapılacak olan yeni konutlarda yaşamak isteyen mahallelinin maaşlarının 150 TL’sinin yeni konutlar için kira bedeli olarak kesileceği bilgisi veriliyor.

TOKİ tarafından yapılacak toplu konut inşası konusunda Mahalle sakinlerinin bir kısmı oldukça olumlu düşünürken bir kısmının gelişmelerin ne yönde olacağının henüz netlik kazanmamasından dolayı endişeli oldukları gözlemleniyor. Mahalle sakinleri yetkililerin kendilerini konu ile ilgili olarak daha ayrıntılı bir şekilde bilgilendirmelerini bekliyorlar. Proje hakkında endişeler taşıyanların en önemli sorunu ise, net asgari ücretten 150 TL kesildikten sonra apartman masraflarının ısınma elektrik vs nasıl karşılanabileceği noktasında yoğunlaşıyor.

Kaynak: Cingeneyiz Edirne


Üretmek İstiyoruz 09/03/2010
Selendi olaylarından sonra Manisa Salihli’ye yerleşen yurttaşlar, işsizliğin şu an için çok büyük sorun teşkil ettiğini ve bununla ilgili olarak kaymakamlığa ve belediyeye dilekçe verdiklerini belirttiler.

Manisa Selendi ilçesinde çıkan olayların ardından Salihli’ye yerleşen yurttaş grubu, işsizlik probleminin çözümü için Salihli Belediyesi ve Kaymakamlığına dilekçe verdi. İzmir Roman Derneği Başkanı Abdullah Cıstır'la birlikte basın açıklaması yapan gurup "...beklentilerimizi toplu dilekçe ile belirttik. Üretmek istiyoruz, çocuklarımıza aş götürmek istiyoruz...” şeklinde konuştu.

Kaynak: www.gercekgündem.com


Salihli'de Roman Derneği Açıldı 11/03/2010
Manisa'nın Salihli ilçesinde davul zurna eşliğinde Roman derneği açılışı yapıldı. Salihli Roman Kültürü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Romanların istihdam ve eğitim alanındaki sorunlarına çözüm bulmayı amaçlıyor.

Geçtiğimiz Ocak ayında Manisa'nın Selendi ilçesinde yaşanan acı olaylar sonucunda çok sayıda kardeşimiz ilçeden ayrılmak zorunda kalmışlardı. Evsiz kalan Selendilileri davul zurnayla karşılayıp aralarına kabul etmeleriyle kamuoyunun takdirini kazanan Salihli Romanları şimdi de bir dernek kuruluşunun altına imza attılar. Dernek sosyal sorunlara çözüm bulmak amacıyla projeler üretmenin yanı sıra Roman kültürünün geliştirilmesi ve kamuoyuna yansıtılması için çeşitli çalışmalar yapmayı planlıyor.

Salihli halkının yoğun bir ilgi gösterdiği dernek açılışına müzisyenlerin usta işi ezgileri damgasını vurdu. Vatandaşlar bir yandan eğlenirken bir yandan da derneklerine sahip çıkarak derneğin çalışmalarına destek olacaklarını göstermiş oldular.

Kaynak: Cingeneyiz Manisa


Abdi İpekçi Buluşması Gerçekleşti 15/03/2010
Roman Çalıştayı etkinliklerinin bir parçası olarak tasarlanan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Çingenelerle buluşması dün Abdi İpekçi Salonu'nda gerçekleşti.

14 Mart Pazar günü saat 13.00’da gerçekleşen buluşmada Türkiye'nin dört bir yanından gelen kalabalık Abdi İpekçi Salonu'nu doldurdu. Birçok ilden Çingene gruplarını temsil eden kuruluşlar buluşmaya katıldılar. İstanbul'dan 5 otobüs Kağıthane Yahya Kemal ve çevre bölgelerden, 2 otobüs Gültepe'den, 2 otobüs Kuştepe'den, 7 otobüs Çatalca'dan, 3 otobüs Mimarsinan Mahallesi'nden ve 10 otobüs Silivri’den olmak üzere toplam 29 otobüsle katılım gerçekleşirken, Edirne’den 25 otobüs toplam 1000 kişi; Kırklareli’den 30 otobüs toplam 1200 kişi; Şarköy’den 4 otobüs150 kişi Abdi İpekçi Salonun'da gerçekleştirilen buluşmaya katıldılar. Ayrıca Sakarya, Muğla, Konya, Kahramanmaraş, Bitlis, Antakya, Tekirdağ ve diğer illerden yoğun bir katılım olduğu gözlendi. Katılımcıların arasında çok sayıda Roman derneği yetkilisinin yanısıra; Dom, Lom ve Teber gruplarını temsil eden yurtaşların varlığı da dikkati çekti. Etkinlikte yer alan katılımcılar bölgelere göre adam başı 100 lira ila 10 lira arasında değişen yol parası ve kumanya dağıtıldığını belirttiler.

Etkinlikte AB Konseyi Göçmenler ve Romanlar Sosyal Kaynaştırma Direktörü Eleni Tsetsekou, Buçuk filminin yönetmeni Roman sanatçı Elmas Arus ve Avrupa Roma Bilgi Ofisi Direktörü Ivan Ivanov birer konuşma yaptılar.Elmas Arus’un dokunaklı konuşmasından sonra salonda duygusal anlar yaşandı. Ayrıca süreci koordinatör bakan olarak yöneten Devlet Bakanı Faruk Çelik de bir konuşma yaparak görüşlerini dinleyicilerle paylaştı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan konuşmasında Çingenelerin “dışlanma” sorunu üzerinde durdu. Örneklerle bu konuya değinen Erdoğan'ın “Bu ülkede hiç kimse buçuk değildir.” sözleri salonda büyük beğeni topladı. Kentsel dönüşüm konusuna konuşmasında büyük yer ayıran Başbakan Erdoğan Romanlara aylık 100-150 lira taksitlerle ödeme süreci 20 yıla yayılan uygun konutlar yapılacağını belirtti. Başbakanın konuşmasında dinleyicilerin en çok dikkatini çeken nokta ise kentsel dönüşüm konusunda yapılacağı belirtilen çalışmaların 1,5 yıl içerisinde tamamlanacağının iddia edilmesi oldu. Başbakan'ın konut sözü katılımcıların önemli bir bölümünü heyecanlandırırken çok sayıda katılımcı ise kentsel dönüşüm konusunda geçmişte yaşanan olumsuz örneklerin tekrarlanmasından endişe ettiklerini ve yetkililerin bu konuda kendilerini ayrıntılı bir şekilde bilgilendirmelerini beklediklerini ifade ettiler.

Etkinlik boyunca Roman sanatçı Ümmiye'nin solistliğinde Sulukule Roman Orkestrası , Balık Ayhan, Kibariye ve Ahırkapı Roman Orkestrası çeşitli eserlerini seslendirdiler. Katılımcıların arasında yer alan Manisa Selendili yurttaşların, 5 Ocak'ta yaşanan acı olaylara ithafen “5 Ocak Unutulmayacak.” ve benzeri ifadelerin yazılı olduğu kartonlarla seslerini duyurmak istemeleri ise yaşananları anımsayan katılımcıların duygulu anlar yaşamalarına neden oldu.


Ayrımcılık Yapana 500.000 TL Ceza 18/03/2010
Daha önce AB uyum çalışmaları kapsamında gündeme alınan ve çeşitli insan hakları kuruluşları tarafından tavsiye edilen “ayrımcılıkla mücadele ve eşitlik kurulu” için düğmeye basıldı. Yasa tasarısı kabul edilirse ayrımcılık uygulayan kurum veya kişilere ağır para cezası uygulanacak.

21 maddelik yasa tasarısında , "cinsiyet, ırk, renk, dil, din, inanç, etnik köken, cinsel kimlik, felsefi ve siyasi görüş, sosyal statü, medeni hal, sağlık durumu, engellilik, yaş ve benzeri temellere dayalı ayrımcılığın yasaklanmasını” öngörülüyor. Bu taslağa göre; Eğitim ve öğretim, yargı, kolluk, sağlık, ulaşım, iletişim, sosyal hizmetler, sosyal güvenlik, sosyal yardım, spor, konaklama, kültür ve turizm hizmetlerini sunan kamu kurumları ile özel gerçek ve tüzel kişiler, yürüttükleri hiçbir faaliyet bakımından bu hizmetlerden yararlanan, yararlanmak üzere başvuran veya bilgi almak isteyenler aleyhine ayrımcılık yapamayacak. Ayrıca seçme ve seçilme hakkı dahil olmak üzere, kamusal yaşama katılım ile dernek, vakıf, sendika ve meslek örgütlerine üye olma, organlarına seçilme gibi alanlarda da yine hiç kimse aleyhine ayrımcı yaklaşım sergilenemeyecek.

Ancak, Eşitsizlikleri ortadan kaldırmak, meslekte aranan zorunlu nitelikleri sağlamak ve belli bir dine ilişkin din hizmeti veren eğitim-öğretim kurumlarına sadece o dine mensup kişileri kabul etmek için yapılacak farklı muamele ayrımcılık sayılamayacak. Bu kanun mevzuatıyla görevleri yerine getirmek amacıyla “Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Kurulu” kurulucak. Ayrımcılık iddiasında bulunan herkes kurula başvurabilecek. Başvurular yazılı dilekçe, elektronik posta, tutanağa geçirilen sözlü başvuru yollarıyla yapılabilecek. Kurula, bütün telefon operatörlerinden ücretsiz olarak ulaşılabilecek bir başvuru hattı tahsis edilecek. Kurula başvurular, her türlü dava açma süresini durduracak. Kurul, ayrımcı uygulamanın etki ve sonuçlarının ağırlığı oranında 1000 TL'den 500 bin TL'ye kadar idari para cezası uygulayabilecek. Saptadığı ayrımcı uygulamalarla ilgili suç duyurusunda da bulunabilecek.

Kaynak: Bianet


Nüfus Sayım Formları Muhtarlara Dağıtıldı 23/03/2010
Denizli ve İzmir’de yaşayan göçebe ve yerleşik Çingeneler’in sayılarının tespiti amacıyla valiliklerden muhtarlara sayım formları dağıtıldı. Sayımın yapılması planlanan TOKİ evleri için ihtiyaç tespiti amacıyla yapıldığı belirtiliyor.

Devlet Bakanı Faruk Çelik’in talimatı üzerine valiliklerden muhtarlıklara gönderilen formlarla Denizli ve İzmir’de yaşayan Çingenelerin sayılarının ve bu toplulukların göçebe olup olmadıkları gibi bilgilerin yanısıra ve Çingenelerin yaşadıkları bölgelerdeki konut ihtiyaçlarının tespit edilmesinin de hedeflendiği vurgulanıyor.

Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan İzmir Vali Yardımcısı Şükrü Kara, "Bir hususu belediye başkanlarımız ve kaymakamlarımıza hatırlatmakta fayda görüyoruz. Bildiğiniz gibi Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından Romanlara modern hayatın gerektirdiği, sosyal donatılı yapılar ile bütünleşmiş yaşam alanları oluşturulması amacıyla konut üretimine yönelik çalışmalar başlatılmıştır. Çalışmalar yapılırken oluşturulacak alanlarla Romanların barınma ihtiyaçlarının karşılanmasının yanında kendi gelenek ve kültürlerinin de sürdürülebilecek mekanlarında oluşturulması planlanmaktadır. Bu doğrultuda ilimiz sınırları dahilinde Romanların yoğun olarak bulunduğu bölgelerin ve o bölgelerde yaşayan Romanların sayılarının tespit edilmesi istenmiştir. Bunun içinde ihtiyaç duyulan konut sayıları ve konutların yapımı için ilimizdeki hazine ve belediye mülkünde bulunan arsaların değerlendirilmesi istenilmektedir. Bu özellikleri olan alanların bulunamaması durumunda kamulaştırma yoluyla temin edileceği belirtilmektedir." dedi.

Denizli Vali Yardımcısı Mehmet Çapraz ise “Öncelikle ilimizde yaşayan Romanlar'ın sayısını tespit edeceğiz. Ardından da ihtiyacı olanlar için ev yapılması için TOKİ ile temaslarımız olacak" ifadelerini kullanırken Roman Derneği yetkilisi Tuncay Canbaz ise, “Bugüne kadar Romanlar hep ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördü. İlk kez birileri çıkıp Romanları düşünmeye başladı. Biz açılımın içeriğini bile bilmiyoruz ama önemli olan girişim. Bu konuda yetkililerden bilgi almak istedik. Ancak, muhatap bulamadık. En büyük problemimiz işsizlik. çocuklarımız boyacı, mendil satıcısı ya da müzisyen oluyor. Bizler, çocuklarımızın okuyup, geleceklerini daha iyi şekilde sağlamalarını istiyoruz. Ama maddi imkansızlıklar çocukların okunmasında en büyük engel" dedi.

Her iki ilin de valilikleri, çalışmaları yürütecek olan muhtarlıklardan 26 Mart’a kadar çalışmaların sonlandırılmasını istediler. Süreç sonunda yaşanacak gelişmeleri, bölgede yaşayan Çingeneler merakla bekliyorlar.

Kaynak: Cihan Haber Ajansı - Doğan Haber Ajansı


Mersinli Romanlar Konuştu 25/03/2010
Akdeniz Belediyesi ile Mersin Romanlar Derneği tarafından ortaklaşa düzenlenen “Romanlar Konuşuyor” adlı konferansta Romanların sıkıntıları ve çözüm yolları tartışıldı. Akdeniz Belediyesi Toplantı Salonunda gerçekleştirilen toplantıya, Akdeniz Roman Federasyonu Genel Sekreteri Adnan Keser başkanlık ederken çok sayıda davetli salondaki yerini aldı.

Belgesel gösteriminin ardından konuşmacılar kürsüdeki yerini alırken barınma, işsizlik ve eğitim sorunları üzerinde duruldu. Özellikle küçük yaştaki çocukların topluma kazandırılması açısından eğitimin büyük öneminin olduğunun altını çizen konuşmacılar bir rapor hazırlayıp belediye yetkililerine sunacaklarını açıkladılar.

Kaynak: Mersinhaber.com


ADÜ'de Roman Merkezi 29/03/2010
Türkiye üniversitelerinde ilk kez, Romanları sosyo-kültürel açılardan incelemek amacıyla Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nde (ADÜ) bir araştırma merkezi kurulucak.

Devlet Bakanı Faruk Çelik’in 10 Aralık’ta yaptığı Roman Çalıştayı’nın ardından bir rapor hazırlanıp Bakanlar Kurulu’na sunulmuştu. Raporun kamuoyuna açıklanması amacıyla 14 Mart’ta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Abdi İpekçi Spor Salonu’nda gerçekleştirilen Roman buluşmasında çeşitli çalışmaların hayata geçirileceği kamuoyuna açıklanmıştı. Yetkililer ADÜ’de kurulması planlanan araştırma merkezi ile ilgili çalışmaların bu kapsamda yürütüldüğünü vurguluyorlar.

ADÜ bünyesinde, Roman merkezinin kurulma çalışmalarını organize etmek amacıyla bir komisyon oluşturuldu. Komisyon tarafından hazırlanacak yönetmelik üniversite senatosunca onayladıktan sonra YÖK’e gönderilecek. YÖK’ün onayının ardından ilgili yönetmelik, Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girecek.

Kaynak: Milliyet


"Çingenelerin Kitabı" Geliyor 31/03/2010
Yazarımız ve sitemizin editörü Ali Mezarcıoğlu'nun "Çingenelerin Kitabı" isimli kitap çalışması çok yakında yayımlanacak. Dünyanın dört bir yanında çeşitli bilim dallarından uzmanlar tarafından derlenen bilgilere dayanılarak hazırlanan kitap Çingenelerin tarihine ışık tutacak.

Ali Mezarcıoğlu'nun yaklaşık 7 yıldır sürdürdüğü çalışmaların sonucu olarak ortaya çıkan kitabın kamuoyunda büyük bir ilgi ile karşılanması bekleniyor. Kitapta Türkiye'de yaşayan Rom, Dom, Lom, Geygel, Teber gibi göçebe zanaatçı toplulukların yanı sıra dünyanın farklı bölgelerinde yaşamlarını sürdürmekte olan göçebe zanaatçı toplumlara da yer veriliyor. Mezarcıoğlu kitabın sadece Çingeneleri anlatmadığını, aynı zamanda Çingenelerin neden Çingene Gacolarınsa neden Gaco olduğu sorusuna yanıt aradığını vurguluyor. Kitabını değerlendirirken "Amacımız mevcut bir ayrılığı derinleştirmek değil, insanlığın en eski ayrılıklarından birinin kaynaşmaya dönüşmesinin yollarını araştırmak." sözlerini kullanan Mezarcıoğlu kitabın her kesimden insana hitap ettiğini vurguluyor. Kitabı değerlendiren uzmanlara göre "Çingenelerin Kitabı"nın en önemli özelliği Çingenelerin kavramları ile dünyaya bakış açısı çerçecesinde tüm göçebe zanaatçı toplulukları anlatan ilk çalışma olması. Ayrıca kitabın bir Çingene tarafından yazılmış olması çalışmanın önemini daha da arttırıyor.

Çingenelerle ilgili çok farklı konulara dikkat çekilen kitapta yer bazı başlıklar ise şöyle: "Gaco kime Çingene der? Göçebe zanaatçılar kimlerdir?", "Neden Çingene kelimesini benimsememiz gerekir?", "Çingenelerin gözünden insanlık tarihi", "Tarihini unutan Çingeneler ve uydurulan sahte tarih: Hurafe", "Tarihe katkılarıyla Çingeneler" "Kentleşme ve sanayileşme süreci: Çingeneler için yeni bir başlangıç", "Çingene dilleri"


O Kadar da Olmaz Levent Ağabey 01/03/2010
Tüm Türkiye tarafından büyük beğeniyle izlenilen ve bir ekran klasiği haline dönüşen Levent Kırca’nın “Olacak O kadar” adlı programında geçtiğimiz günlerde yayınlanan “İlle de Roman Olsun” adlı skeç Çingenelerin tepkisini çekti. Skeçte Çingenelerin yanlış bir biçimde yansıtılması Kırca'yı beğenerek izleyen pek çok vatandaşı hayal kırıklığına uğrattı.

Bizler Levent Kırca’nın taşlama yoluyla halkın sıkıntılarını anlattığı programlarını yıllardır hayranlıkla izler, onu ve ekibini Cuma akşamları evlerimize konuk ederdik. Ancak “Olacak O Kadar”ın son yayınlanan bölümünde yer alan Çingeneler ile ilgili skecinde bizleri yansıtma şekli karşısında hayrete düştük. Skeçte Başbakanın açılım yapmak için geldiği Roman mahallesinde cüzdanının çalındığı sahne kamuoyundan büyük tepki çekti. Milyonların önünde hakkımızdaki önyargıları pekiştirecek sahnelerin sergilenmesi hepimizi incitmiştir. Çiçekçiler, müzisyenler, sepetçiler, elekçiler, kalaycılar, doktorlar, avukatlar, öğretim üyeleri ve mühendisler olarak toplumlarına katkı sağlayan milyonlarca Çingene bu skeçle Levent Kırca'nın gözünden topluma "hırsız" ve "soytarı" olarak yansıtıldı. Ayrıca skeçteki Çingene karakterlerin daha önce de tv dizilerinde gördüğümüz şekilde (Gırgıriye ve Cennet Mahallesi) karikatürize edilerek izleyiciye yansıtılması, “gerçekten böyle Çingene var mı?” sorusunu akıllara getirdi.

Cingeneyiz.org ekibi olarak “Levent Ağabey”'den tüm Çingeneler adına bir özür bekliyoruz. Kendisine yakışan bu vahim hatayı en kısa sürede telafi etmesidir.


Ege'de Roman Federasyonu Kuruldu 06/03/2010
Akhisar Çağdaş Romanlar Derneği Başkanı Erdoğan Şener, yeni kurulan Roman Merkezi Federasyonu hakkında basına açıklama yaptı.

Akhisar Çağdaş Romanlar Derneği, Manisa Roman Kültürü ve Dayanışma Derneği, Dikili Roman Kültürü Tanıtma Geliştirme ve Sosyal Yardımlaşma Derneği, Germencik Roman Kültürü Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Saruhanlı Çağdaş Romanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Kültür Derneği, Gördes Şen Romanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği bir araya gelerek Roman Federasyonunu oluşturdular.

Akhisar Çağdaş Romanlar Derneği Başkanı Erdoğan Şener; "6 dernek bir araya gelerek Roman Merkezi Federasyonunu oluşturduk.Trakya, Akdeniz ve Anadolu'nun çeşitli yerlerinden bize katılmak için 30'a yakın dernek Roman Merkezi Federasyonuna katılmak hazırlıklarını tamamlıyorlar. Bundan sonra çalışmalarımıza yurt genelinde yaygınlaşarak Roman vatandaşlarla bir arada dayanışma çalışmalarına başlayacağız." şeklinde konuştu.

Roman Merkezi Federasyonu Başkanı Erdoğan Şener, yönetim kurulu üyeleri Seyfettin Budak, İbrahim Gönen, Özcan Purcu, Ali Ortaç ve Sitem Kar'dan oluşuyor.

Sarıgöl Dernek-- 09/04/2010
Düzce Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren Kent Konseyi Kadın Meclis üyeleri ve Düzce Roman Derneği üyeleri ile bir araya gelerek gündemdeki sorunlara çözüm bulmaya çalıştılar.

Belediye Meclisi Toplantı Salonu’nda bir araya gelen Düzce Romanlar Derneği üyeleri ile Kadın Meclis üyeleri Romanlarla ilgili çalışmaları ele aldılar. Sorunları tespit edip onların üzerine gidip çözüm üretmeye çalışacaklarını ifade eden 1001 Emek Kadın Platformu Başkanı Ulviye Dikmen, “Önceliğimizi Roman kızlarımınızın eğitimine verdik. Konu ile ilgili yaptığımız saha çalışmaları sonucunda, sorunların yalnızca eğitimle çözülemeyeceğini gördük. Romanların çoğunun uygun şartlarda yaşamadığını ve işsizliğin yüksek olduğunu gördük. Hayvancılığa ve tarıma yatkın aileler var. Bu ailelere yine bu alanlarda iş bulmamız gerekiyor. Tespit edilen bu sorunlara çözüm üretmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

Kaynak: Medya 73


Sarıgöl Romanlar Sosyal Y. ve D. Derneği Açıldı 09/03/2010
Sarıgöl Romanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği görkemli bir şekilde açıldı.

Mahalle sakinlerinin yoğun ilgi gösterdiği açılışa, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Erhan Erol ve çeşitli siyasi partilerin ilçe teşkilatı yöneticileri katıldılar. Ayrıca Sarıgöl Mahallesi Muhtarı Ünal Basın ve Rom-Der Başkanı Cemil Atmaca açılışa katılarak dernek yöneticilerine desteklerini belirttiler.

Yedi yüzü aşkın üyesi bulunan derneğin başkanı Şadi Çatı, amaçlarını açıklarken önceliklerinin kentsel dönüşüm sürecinde yaşanan problemleri en az seviyeye indirmek olduğunu vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti: “…yıllardır bu mahalle böyle bir organizasyonla temsil edilmedi. Çevre mahallelerde olan kentsel dönüşümlerde birçok eksik nokta gördük. Biz öncelikli olarak evlerimize herhangi bir müdahale istemiyoruz ancak eğer bir müdahale söz konusu olacak olursa, kurduğumuz bu derneğin girişimleri sayesinde bu durumun zararlarını minimuma indirmek istiyoruz.”. Bu konuda sürece aktif bir müdahalede bulunabilecek güce sahip olduklarını belirten Çatı, hedeflerinin Sarıgöl’ün gerçek iradesi olmak olduğunu söyledi.

Amaçlarının yalnızca yıkımlarda mahalle sakinlerini bir arada toplamak olmaması gerektiğini söyleyen dernek başkanı sözlerine şöyle devam etti “Mahallemiz açısından negatif bir duruma karşı büyük bir güçle bu sorunların üstesinden gelmek istiyoruz. Dışı çikolata kaplı içi acı olan politikalara kanmayacağız…” Dernek Başkanı Çatı kentsel dönüşüm uygulamaları ile ilgili olarak “…buradan gitmek yerine yerinde iyileştirme istiyoruz” dedi. Şadi Çatı sözlerini “apartman daireleri Sarıgöllüler için özgürlük değildir” diyerek noktaladı.

Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Erhan Erol, Romanlar Gaziosmanpaşa’nın kuruluşunda yer alan en değerli yapı taşlarıdır derken, Sarıgöl’de Romanlar'ın istemediği hiçbir şeyi yapmayacaklarının sözünü verdi. Erol, derneğin açılmasını ilk adım olarak yorumlarken, dernek yönetimini ve Sarıgöl’lü Romanlar’ı böyle bir organizasyona imza attıkları için kutladı. Erhan Erol sözlerine şöyle devam etti: “… bizim hedefimiz sizin en iyi şartlarda yaşamanızı sağlamak. Sarıgöl Mahallesi içerisinde örnek siteler yapacağız ve isteyen insanlar gelip buralarda yaşayabilecekler. Onun dışında bizim hiçbir yerde zorla yıkım veya boşaltma yapmamız söz konusu değil. Bunu ben size belediye başkanı olarak söylüyorum biz burada ne yapacaksak sizler için yapacağız. Bunu hep beraber yapacağız. Bunu sizler de göreceksiniz…” dedi.

Cingeneyiz.org ekibine konuşan Gaziosmanpaşa Belediyesi Kentsel Dönüşüm Bürosu yetkililerinden Onur Soytürk Sarıgöl’de planlanan kentsel dönüşüm çalışmaları hakkında bilgi verdi. Sarıgöl'de gerçekleşecek olan kentsel dönüşümün henüz projelendirilmemiş olduğunu belirten Soytürk, “…belediye olarak hiç kimsenin muzdarip olmasını istemiyoruz. Bunun için bir çok sosyolog ve şehir planlamacısıyla birlikte çalışıyoruz. Biz yerinde iyileştirme yanlısıyız ayrıca proje uzun vadeli olacak.” şeklinde konuştu.

Belediye olarak Kentsel Dönüşüm projesini aynı zamanda sosyo-kültürel değişim olarak da tanımladıklarını belirten Onur Soytürk, “Buralarda yaşayan insanlara yönelik bazı istatiksel araştırmalar yapıyoruz. Buralardan elde ettiğimiz verileri kentsel dönüşümün meslek edindirme programlarını oluştururken de kullanacağız. Bu programlara devamlılığı zorunlu olarak sağlamayı düşünüyoruz. Bu mahalleye bir de eğitim binası yapmayı planlıyoruz…”dedi. Soytürk, Cingeneyiz.org gönüllüsünün Sarıgöl’deki kentsel dönüşüm çalışmalarının temel amacının ne olduğu sorusunu ise “…miras sahibi olan insanlar arasında sosyal barışı gerçekleştirmek .” şeklinde yanıtladı.

Kaynak: Cingeneyiz İstanbul

Yalovalılar Dertli 13/04/2010
Yalova'lı kardeşlerimiz bugünlerde çok dertli. Dernek yapımı için kendilerine tahsis edilen belediye arazisinin geri alınması ve belediyede istihdam edilen 23 kardeşimizin tamamının işten çıkarılması onları fazlasıyla üzmüş. Şimdi yetkililerden ilgi bekliyorlar.

Yalova Romanlar Sosyal Etkinlikler Yaşatma Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği'ne dernek binası inşaatı yapılmak üzere tahsis edilen belediyeye ait boş arazi, yeni belediye yönetimi tarafından geri alınmak isteniyor. Mahalle sakinleri önceki dönemde işe alınan 23 kişinin istihdam fazlası gerekçesiyle işten çıkarılmalarına rağmen yerlerine yeni işçi alındığını belirtiyorlar.

Yalova eski Belediye Başkanı Barbaros Binicioğlu döneminde Bağlarbaşı Mahallesi'nde bulunan belediyeye ait boş bir arazi Yalova Romanlar Sosyal Etkinlikler Yaşatma Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği'ne dernek binası inşaatı yapılmak üzere verilmişti. Şu anda belediye ekipleri bu arazideki dernek binası inşaatının devam etmesine izin vermiyorlar. Dernek yöneticileri daha önce kendilerine dernek merkezi yapmaları için teslim edilen arazinin, şimdi neden geri alındığını öğrenmek için belediye yetkilileri ile görüşme talebinde bulunmuşlar. Buna karşılık mahalle sakinlerinin belirttiğine göre belediye yetkilileri ile görüşemedikleri gibi belediye binasına girmelerine de izin verilmemiş.

Mahalle sakinlerini üzen bir diğer konu ise daha önce işe alınan 23 kişinin Yalova Belediye Başkanı Yakup Koçal döneminde istihdam fazlası olduğu öne sürülerek işten çıkarılmaları. İlk olarak 15 kişi bu gerekçeyle işten çıkarılmış daha sonra ise daha önce işe alınan 23 kişilik gruptan geriye kalan 8 kişi de yakın dönemde işten çıkarılmışlardı. Mahalle sakinleri çalışanların, iştihdam fazlası olduğu gerekçesiyle işten çıkarılmalarına rağmen daha sonra yerlerine başkalarının alındığını, belirtiyorlar. Bu durumun kendilerine karşı bir ayrımcılık yapıldığı şüphesini uyandırdığını belirten mahalle sakinleri yetkililere karşı kırgın olduklarını belirtiyorlar.

Yalovalı Romanların dertleri bu kadarla da bitmiyor.. Bölgede yer alan Romanların çoğunluğu müzisyenlik, hurdacılık ve seyyar satıcılık gibi mesleklerle uğraşıyorlar. Seyyar satıcılar eskiden arabalı vapurların olduğu Topçular iskelesi'nde çalışma imkanı bulabildiklerini belirtiyorlar. Şimdi ise belediye ve İDO seyyar satıcıların burada çalışmalarına izin vermiyor. Ne düzenli işlerde çalışma imkanı bulabilen ne de mevcut işlerini yapabilen mahalle sakinleri büyük bir sıkıntı yaşıyorlar.

Belediye ve diğer kurumlarda düzenli istihdam imkanı kendilerine büyük bir umut vermişken daha önce işe girenlerin çıkartılmış olmaları bölgede yaşayan vatandaşlar için büyük hayal kırıklığı yaratmış durumda. Mahalle sakinlerinin şu anda ki en büyük beklentisi yeni yönetimin kendileri ile bir an önce diyaloğa geçmeleri. Bizler de Cingeneyiz.org ailesi olarak belediye yetkililerini yaşanan süreçle ilgili yanlış anlaşılmaları gidermeye ve mahalle sakinlerin kırgınlıklarını telafi etmek için örnek adımlar atmaya davet ediyoruz.

Kaynak: Cingeneyiz Yalova


Ana Kız Diplomalı Oldular 16/04/2010
Sakarya’nın Erenler ilçesinde yer alan ve bir Roman yerleşkesi olan Yeni Mahalle için yürütülen “Ana-Kız Okuldayız” projesini tamamlayıp okuma yazma öğrenen 28 kişi diplomalarını düzenlenen törenle aldılar.

Projeyi başarıyla tamamlayan 28 kişi için düzenlenen diploma törenine, Sakarya Valisi Hüseyin Atak, Emniyet Müdürü Ali Bilkay Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, Erenler Kaymakamı Mustafa Nazmi Sezgin, Erenler Belediye Başkanı Cavit Öztürk Sakarya Romanlar Derneği Başkanı Orhan Tanyel katıldılar.

Vali Hüseyin Atak Erenler Halk Eğitim Merkezi’nde düzenlenen kursu başarıyla tamamlayan kursiyerleri tebrik ettikten sonra Roman Mahallesi’nde bulunmaktan mutluluk duyduğunu belirterek, “Birlik ve beraberlik kardeşlik içinde bütün hizmetlerimiz sizlere ulaşacaktır. Her zaman yanınızdayız.” diye konuştu.

Sakarya Romanlar Derneği Başkanı Orhan Tanyel ilk defa mahallelerinde bu tür organizasyonla karşılaştıklarını belirterek, devlet erklerini Roman mahallesinde görmenin kendileri için onur olduğunu söyledi.

Halk Eğitim Merkezi Müdürü Abdülvahit Uygar, hedeflerinin iki yıl içerisinde tüm okuma yazma bilmeyen Romanlar’a ulaşıp bu konuyu aşmak olduğunu belirterek, sivil toplum kuruluşları ile birlikte hareket ederek okuma yazma kursları düzenlediklerini söyledi.

Konuşmaların ardından okuma yazma kursunu başarıyla tamamlayan 28 kişiye diplomaları verildi. Vatandaşların diplomaları Sakarya Valisi Atak, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, İl Emniyet Müdürü Ali Bilkay, İl Milli Eğitim Müdürü Murat Yazıcı ve protokol üyeleri tarafından verildi. Diploma töreni Roman gençler tarafından oluşturulan 'Cancağızım' adlı dans grubunun gösterisiyle son buldu.

Kaynak: Medya 73 


Kırıkkale'de Roman Derneği Açıldı 20/04/2010
Kırıkkale Romanlar Derneği Başkanı Kadir Gezici ve Onursal Başkan Mehmet Argın, dernek olarak amaçlarının Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yaşayan bütün insanlarla birlikte sahip oldukları temel vatandaşlık haklarını en iyi bir biçimde kullanabilmek olduğunu belirtti. Başkan Gezici, asıl olanın tüm yurttaşların sahip olduğu vatandaşlık hakları olduğunu işaret ederek barınma ve eğitim alanında yaşanan sorunlara dikkat çekti. Gezici sözlerine şöyle devam etti; “Bütün vatandaşlar gibi bizler de sabah işimize gidip akşam evimize dönmek istiyoruz. Çocuklarımızı okullara göndererek, devletimize ve milletimize yararlı evlatlar yetiştirmelerini arzuluyoruz” dedi. Kendisinin çadırda büyüdüğünü belirten Gezici, artık çocuklarının evlerde yetişmesi gerektiğini belirtti.

Başkan Kadir Gezici’nin konuşmasının ardından konuşma yapan Onursal Başkan Mehmet Argın ise, “Mahallelerimizde okuma oranı çok düşük. 7'den 70'e herkesin okuma yazma öğrenmesini istiyorum. Bunu kısa sürede başaracağım. Bizler de okuyan bir toplum olacağız." şeklinde konuştu.

Düzenlenen törenle dernek açılışı gerçekleştirilirken, Kırıkkaleli Romanlar’ın dans gösterisi sırasında vatandaşların yoğun ilgisi gözlerden kaçmadı.

Kaynak: www.haberler.com


Edremitliler Tekrar Zımba Dedi 22/04/2010
Edremit Roman Kültürünü Yaşatma ve Yardımlaşma Derneği olağan genel kurul toplantısında tekrar Tufan Zımba diyerek güven tazeledi.

2007 yılında kurulan ve 53 üyesi bulunan derneğin yeni binasında yapılan genel kurulda Zımba, başkanlığındaki yönetim kurulu Oktay Sümertaş, Semih Keseoğlu, Tufan Altıntaş, Ferat Karataş’tan oluşurken, Denetim kurulu Erol Demir, Mert Kaplan ve Fikret Gözen’den oluştu.

Tufan Zımba bugüne kadar yaptıklarını anlattıktan sonra bundan sonra ki çalışmalarının eğitim odaklı olacağını söyledi. Zımba bugüne kadar birçok olumsuz muameleye maruz kaldıklarını ancak derneğin kurulmasıyla birlikte bu olumsuzlukların bir nebze olsun azaldığını söylerken; “Romanlar çalışkan ve üretken ve dürüst insanlardır. Kimseye zararları olmamıştır bugüne kadar. Birkaç kendini bilmezin yaptığı hata tüm Romanlara yüklenemez. Romanların nasıl bir topluluk olduğunu herkese göstereceğiz. Dernek vasıtasıyla çok güzel programlar etkinlikler yaparak herkesle kaynaşmak istiyoruz. Derneğimize bugüne kadar katkıda bulunan başta kaymakamımız olmak üzere tüm resmi amirlere ve herkese teşekkür ediyor, aynı desteklerin devamını bekliyoruz.” diye konuştu.

Eğitim çalışmalarına Başkan Yardımcısı Oktay Sümertaş ile hız vereceklerinin altını çizen Başkan Zımba sözlerine şöyle devam etti,” Türkiye Cumhuriyetine, Cumhurbaşkanı, Başbakan, hakimler, öğretmenler, kaymakamlar yetiştirmek istiyoruz. Bunun için dernek olarak ne gerekirse yapmaya hazırız. İstanbul’da yapılan Roman Çalıştayında devlet bakanımız Faruk Çelik ve Bursa Milletvekili Ali Koyuncu önderliğinde sorunlarımız dile getirildi. Bu toplantıdan çok güzel sonuçlar bekliyoruz. Derneğimizin kapısı herkese açık herkes üye olabilir. İlle de roman olması şart değil. İnsanlarımızı eğitip bilinçlendirmek için elimizden geleni yapacağız. Derneğimizin Edremit’e hayırlı olmasını diliyorum. Tüm yönetimdeki arkadaşlara başarılar diliyorum” şeklinde konuştu. Dernek üyeleri eski yönetimdeki arkadaşlarına teşekkür ederek toplantıyı tamamladılar.

Kaynak: Körfez Haber Grubu


Kocaeli Roman Derneği Açıldı 23/04/2010
Kocaeli Roman Kültürünü Araştırma ve Yardımlaşma Derneği'nin açılış töreni coşkulu bir şekilde gerçekleşti. Bircok siyasetcinin katıldığı acılışa konuklar ve mahalle sakinleri yoğun ilgi gösterdi.

İzmit Kaymakamı Sabit Kaya ve İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan'ın katılımlarıyla gerçekleşen açılış töreninde konuşma yapan Dernek Başkanı Fehmi Acar öncelikli hedeflerinin Serdar Mahallesi'nde yaşayan Romanlar için eğitim, barınma,sağlık ve istihdam gibi alanlarda varolan olumsuz tabloyu dağıtmaya çalışmak olduğunu vurguladı. Kocaeli Rom-Der, sosyal alanlarda yaşanan problemlere çözüm bulmak amacıyla projeler üretmenin yanı sıra Roman kültürünün geliştirilmesi ve kamuoyuna yansıtılması için çeşitli çalışmalar yapmayı planlıyor.

Açılış töreni sırasında mahalle sakinlerinin yoğun ilgisiyle karşılaşan dernek yetkilileri, mahalle sakinlerinden yapacakları projelerde de aynı ilgiyi beklediklerini vurgulayarak açılış törenini tamamladılar.

Kaynak: Cingeneyiz Kocaeli 


Havsa Rom-Der Açıldı 27/04/2010
Havsa Romanlar ve Yardımlaşma Derneği( Havsa Rom-Der) düzenlenen coşkulu törenle açıldı.

Edirne’nin Havsa ilçesinde düzenlenen coşkulu törenle açılan derneğin açılış törenine, Havsa Kaymakamı Mustafa Sarıkaya, Belediye Başkanı Oğuz Tekin, Roman Dernekleri Federasyonu Başkanı Erdinç Çekiç ve Havsa Rom-Der Başkanı Levent Enez katıldı.

Havsa Romanlar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Levent Enez Roman geleneklerinin yaşatılmasının yanı sıra eğitim, sağlık, barınma, istihdam ve zor günlerde yardım ve dayanışmayı sağlamak amacıyla derneği kurduklarını kaydetti.

Kaymakam Sarıkaya ise yaptığı konuşmada temel hak ve özgürlükler konusunda ülkede hiç bir topluluğa ayrım yapılmamasının gerektiğine değindikten sonra Romanlar’ın eğitime önem vermesini vurgulayarak sözlerini bitirdi. Ardından kürsüye çıkan Erdinç Çekiç ise, “Bizim bu ülkede farklı bir yapıda konmamız mümkün değil. Kimsenin bu konuda tereddütü olmasın. Biz ülkemizin birliği bütünlüğü içerisinde milletimizle beraber yüksek seviyelere ulaşma arzusundayız” diyerek sözlerini noktaladı.

Konuşmaların ve açılış töreninde kurdele kesilmesinin ardından Milli Egemenlik Parkı'nda Babaeski Roman Dans Grubu ile Havsa Roman Dans Grubu gösteri yaptı.

Kaynak: Haberler.com


Roman Çocuklarından TOGEM'e Mektup 29/04/2010
Tekirdağ Malkara Hacı İlbey İlköğretim Okulu'nda okuyan 8. sınıf öğrencileri Toplumsal Gelişim Merkezi'ne (TOGEM) "Okulun için bir dilek tut" kampanyası kapsamında okuldaki bazı eksikliklerin karşılanmasını talep eden bir mektup gönderdi.

Genellikle Çingene kökenli ailelerin çocuklarının okuduğu Malkara Hacı İlbey İlköğretim Okulu 8. sınıf öğrencilerinden Fatma Selenay Çetin, Ahmet Temizel, Gözde Çelik, Cemil Özdemir, Mustafa Kapkaç ve Burak Kahraman Toplumsal Gelişim Merkezi'ne bir mektup yazarak okulda karşılaştıkları sıkıntıları anlattılar. Mektupta okullarında projeksiyon cihazı ve akıllı tahta gibi diğer okullarda bulunan gereçlerin bulunmadığını dile getirdiler. “Okulun için bir dilek tut” kampanyasına kendi okullarının da dahil olmasını isteyen öğrenciler, yazdıkları mektubun yetkililerce dikkate alınacağını umduklarını belirttiler.

Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara, Malkara Belediye Başkanı Birol Kaya, TOGEM Başkanı Saadet Gülbaran, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Vali Muammer Güler’in eşi Nevval Güler ve çok sayıda davetlinin katılımıyla gerçekleşen "Okulun için bir dilek tut" kampanyasının açılış töreninde katılımcılar, Türkiye'nin dört bir yanındaki okulların öğrencilerinden gelen 100 mektubun yer aldığı "Dilek Ağacı"'ndan birer mektup seçtiler.

Malkara Hacı İlbey İlköğretim Okulu öğrencilerinin mektubunu seçen Emine Erdoğan okulun ihtiyaçlarının karşılanması için elinden gelen her türlü desteği sunacağını belirtti. Konu ile ilgili açıklama yapan yetkililer TOGEM yetkililerinin okulun ihtiyaçlarının tespiti ile ilgili olarak okul yönetimi ile temasa geçtiklerini vurguladılar.

Kaynak: Cingeneyiz Malkara


Erenler'de Tansiyon Düşüyor 04/03/2010
Geçtiğimiz günlerde Sakarya’da yaşanan gerilim sonrası vali ve belediye başkanının araya girmesiyle olaylar büyük ölçüde tatlıya bağlandı. Kimi medya kuruluşlarının olayı sunuş şekli ise Sakarya halkı tarafından rahatsız edici bulunuyor.

29 Nisan’da, Sakarya’nın Erenler ilçesinde yer alan Yeni Mahalle’de akşam saatlerinde gerçekleşen olayların nedeni ile ilgili muhtelif iddialar ortaya sürülüyor. Bizler sorumlu habercilik anlayışımız gereği tüm bu iddialara yer vermeyi uygun bulduk. Olayların asıl çıkış nedeni ile ilgili olarak karar vermeyi ise okurlarımıza bırakıyoruz.

OIaylar Neden Çıktı?

Bu iddialardan bir tanesine göre olaylar M.K. isimli Roman olmayan bir kişinin mahallede yaşayan Roman bir kıza fiziksel müdahalede bulunmasıyla başladı. Daha sonra Roman gençlerin de karıştığı olaylarda M.K. pompalı tüfeğini rastgele ateşleyerek 7 kişiyi ağır bir biçimde yaraladı. Konu ile ilgili olarak ortaya atılan bir diğer iddia ise, M.K.’nin eşine Romanlar tarafından sözlü tacizde bulunulduğu ve bu durum üzerine M.K.’nin pompalı tüfeği ile 7 kişiyi yaraladığı şeklinde. Bir diğer iddiaya göre ise ise 7 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan olayın nedeni M.K isimli şahsın bir grup mahalleli tarafından darb edilmek istenmesi.

Olayların yaşanmasının hemen sonrasında basına yansıyan ve çeşitli kaynaklar tarafından doğrulanan bir başka iddiaya göre ise, M.K. daha önce penceresinin çocuklar tarafından taşlanması nedeniyle mahallede oturan komşularıyla gün içerisinde tartıştı. Evinin önünden gürültü yaparak geçtikleri gerekçesiyle M.K'nın çocuklara hakaret etmesi sonucu ailelerin devreye girdiği ve tartışmanın büyüdüğü öne sürülüyor. Aynı iddiaya göre M.K ve çocukların arasındaki tartışma daha sonra araya girenler tarafından yatıştırıldı. Ancak gece tartışma yeniden alevlenince çocukların yakınları M.K isimli şahsın evine gelerek kavga etmeye başladılar. Olay sırasında öfkelenen ev sahibi M.K'nın pompalı tüfeğini alarak rastgele ateş ettiği öne sürülüyor.

Olayların bu noktaya ulaşmasından sonra bölgeye gelen güvenlik güçleri M.K.’yı bulunduğu mahalleden başka bir mahalleye götürdüler. Yaşanan olaylardan sonra, 2 Mayıs tarihinde bölgeye gelen Sakarya Emniyet Müdürü Ali Bilkay, Sakarya Valisi Hüseyin Atak ve Erenler Belediye Başkanı Cavit Öztürk’ün olaylara karışan mahallelilerle ilgilenip sorunlarını dinlemelerinden sonra olaylar büyük ölçüde yatıştı. Mahalle sakinleri başta Roman derneği Başkanı Orhan Tanyeli olmak üzere mahallenin ileri gelenlerinin ve yetkililerin devreye girmesiyle olayın tatlıya bağlandığını kimi basın kuruluşlarında yapıldığı gibi olayın fazla büyütülmemesi gerektiğini ileri sürüyorlar.

Basında “Roman ve Vatandaş” Ayrımı

Bu olayları aktaran ulusal gazetelerde dahil olmak üzere bir çok gazete de kullanılan üslup ise oldukça üzüntü vericiydi. Hoşgörülü tavrıyla bilinen bir basın kuruluşunun dahi olayları aktarırken kulanmış olduğu “Mahalleli ve Roman” veya “Roman ve Vatandaş” ayrımı bugün Balkanlar’da yayınlanan kimi ırkçı basın kuruluşlarının söylemlerini çağrıştırdı.

“Romanlar ve vatandaşlar kavga etti!”, “Vatandaşlar Romanlardan şikayetçi” gibi ifadeler Çingenelerin basın tarafından vatandaş olarak görülüp görülmediği sorusunu akıllara getirdi. Üstelik bu tarz haberlerde kavga eden taraflar başka gruplardansa hiçbir biçimde kişilerin etnik kökeni vurgulanmazken söz konusu olaydaki tarafların etnik kökenlerinin sürekli vurgulanması Sakarya halkı tarafından son derece rahatsız edici bulundu. Mahalle sakinleri Roman toplumunun adının "kavga" ve "gerilim" ile anılmak istenmesinin kabul edilemeceğini belirtiyorlar. Ayrıca olayları bildirirken bir çok medya kuruluşunun yaşanılan durumu farklı bir şekilde aktarması ve iddiaları tek taraflı bir biçimde yansıtmakla yetinmesinin basın etiğine aykırı olduğu uzmanlar tarafından vurgulanıyor.

Umuyoruz ki, Erenler’de yaşanılan bu olaylar yetkililerin de araya girmesiyle birlikte son bulur ve bir daha bu tür olayları toplum olarak yaşamayız. Ancak yaşanılan bu talihsiz olaydan hem basınımızın hem yetkililerin hem de kökeni ne olursa olsun bütün mahalle sakinlerinin çıkaracağı bir çok ders var.

Kaynak: Cingeneyiz Sakarya


Radyo Çingene Hıdrellez Özel Yayını 05/05/2010
Bu akşam ( 5 Mayıs 2010) saat 20.00'de başlayacak olan Radyo Çingene Hıdrellez Özel yayını her yıl olduğu gibi bu yıl da Hıdrellez coşkusunu evlerinize taşıyacak. Roman müziğinin en güzel örneklerine yer verilecek olan yayına tüm dostlarımız davetli.

Gece geç saatlere kadar devam edecek olan Hıdrellez Özel Yayını'nda dinleyicilerin özel isteklerinin yanı sıra artık klasikleşmiş hale en güzel Roman havalarına da yer verilecek.

Not: Radyo Çingene yayınına sadece www.cingeneyiz.org sitesinden ulaşılabilir.
Toprağın Kokusu İçin Mesirelere Koştular 10/05/2010

Tüm Türkiye 5 Mayıs’ı, 6 Mayıs’a bağlayan gece coşkulu bir şekilde Hıdrellez'in gelişini kutladı. Yurt genelinde büyük bir coşku ve sevinç dalgasına neden olan şenlikler de her zaman olduğu gibi Çingeneler en ön saftaydı. İşte il il Hıdrellez eğlenceleri.

İstanbul- İstanbul’da ki şenliklerde başta Ahırkapı ve Sarıgöl olmak üzere birçok noktada büyük bir coşku hakimdi. Bul yıl on birincisi düzenlenen Ahrıkapı’daki şenliklerde geçtiğimiz yıllardan farklı olarak öğle saatlerinden itibaren eğlenceler başladı. Roman müzik grupları akşam saatlerinde şenliklerin yapılacağı meydana doğru yürüdüler. Şenliklerde bu yıl ana sahnenin yanı sıra bir de ikinci sahne vardı. Buzuki Orhan, Lüleburgazlı Küçük Hasan, Tamer Kum ve Trakya Ateşi, Göksenin İleri ve İstanbul Şarkıları Grubu, Koçani Orkestrası, Makedon Folk Orkestrası, Trakya All Stars, Zilli Perküsyon Topluluğu, Ahırkapı Roman Orkestrası, Pire Mehmet ve Roman Orkestrası, Babaeski Roman Orkestrası, Kolektif İstanbul ve Semaver Kumpanya Tiyatro Topluluğu gibi birçok grup ve sanatçının sahne aldığı şenliklere katılım çok yüksekti.

İstanbul’daki diğer Hıdrellez Şenliği ise Gaziosmanpaşa Belediyesi’nin katkılarıyla gerçekleştirilen Sarıgöl Hıdrellez Şenlikleriydi… Sarıgöl, İstanbul Caddesi Şelale Parkı’nda düzenlenen şenlikler çok renkliydi… Mısırcılar, macuncular, pamuk şekerciler gibi satıcıların ücretsiz olarak verdikleri yiyeceklere özellikle çocuklar çok sevinirken, büyükler de Serkan Çağrı, Rumeli Band Orkestra ile Mehteran ve birçok Roman müzik grubunun müzikleriyle hem coştu hem hüzünlendi. Ateşin yakılıp üzerinden atlanmasıyla son bulan şenlikler havai fişek gösterisiyle sona erdi.

Edirne- Kakava Şenlikleri bu yıl da eğlendirdi. Edirne’de Sarayiçi’nde düzenlenen şenliklere bölge halkının ilgisi büyüktü. Yabancı turistlerin de bulunduğu şenliklerde insanlar gönüllerince eğlendiler. Ateşin üstünden atlayıp gül ağacının dibine dileklerini bırakan katılımcılar, baharın ve toprağın tazeliğini böyle kutladılar.

Bursa- Büyükşehir Belediyesi, Osmangazi Belediyesi, Dağ-Der, Rumeli Dernekleri Federasyonu ve Roman Kültürünü Yaşatma Derneği iş birliğiyle Kamberler Parkı’nda düzenlenen Hıdırellez şenliğinde birbirinden renkli görüntüler ortaya çıktı. Şenliğe Vali Şahabettin Harput, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Rıfat Bakan, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar ile çok sayıda vatandaş katıldı. Vali Harput, "Bugün Hızır ve İlyas’ın bir araya geldiği bir gün. Ben umuyorum ki Hızır ve İlyas bugün aramızda. Gençler
birbirlerine hayırlı evlilik dilesinler, işsizler iş dilesinler, sevgi dilesinler. Herkesin gönlünden geçen neyse onu dilesin. Bugünün hepinize hayırlı olmasını diliyorum" dedi.

Osmagazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar da, "Biz çocukluğumuzda ulu meşenin altına kurulan salıncakta sallanır, baharın gelişini hep birlikte neşeyle kutlardık" şeklinde konuştu. Roman Kültürünü Yaşatma Derneği Başkanı Efkan Özçimen ise, bu şenlikleri bütün dünyaya duyurmak için yetkililerden destek beklediklerini söyledi.

Şenliğe katılan vatandaşlar Roman havalarıyla adeta kendilerinden geçti. Hacivat ve Karagöz oyunu sahnelenirken, ardından Roman dans ekibi gösteri yaptı. Hareketli parçalarla coşan vatandaşlar piste fırlayıp göbek attı. Protokol mensupları, kendilerine takdim edilen çiçekleri dans ekibine ve çocuklara dağıttı.

Kaynak: Gündem 16

İzmir- 5 Mayıs akşamı belediyelerin düzenlediği etkinliklerde eğlenen Çingeneler, 6 Mayıs’ta başta Kültürpark olmak üzere, İzmir körfezini kuşatan parklarda piknik yaptılar. Çok yoğun bir ilgiyle baharın gelişini kutlayan insanlar gönüllerince eğlendiler.

Aydın- Aydın’da, Söke’de, Nazilli’de coşkuyla kutlanan Hıdrellez'de, insanlar sokaklarda geç saatlere kadar eğlendiler. Aydın Aytepe mesire alanında birçok şarkıcının katıldığı müzik keyfinin ardından, şenlikler şıkta yumurta taşıma, çuval içerisinde hedefe varma ve urgan yarışmasıyla sona erdi. Renkli görüntülere sahne olan yarışmalar sırasında, yarışmacıların ilginç halleri izleyenlerin eğlenceli bir gün geçirmelerine neden oldu.

Söke’de yapılan Hıdrellez etkinliğinde ise yer Kurtuluş Mahallesi Kuşbaz Mevkii idi. Romanlar adına konuşma yapan Servet Okatan “33 yıldır bu mahalledeyim ve Hıdrellezi her yıl 5-6 Mayıs tarihlerinde kutluyoruz. Hıdrellez'de mahallemizde ateşler yakılır, oyunlar oynanır. Biz müzisyen Romanlar olarak her yıl bu şekilde kutlarız. Hıdrellezde de birlik beraberlik içerisinde hep birlikte eğleniyoruz. Farklı zamanlarda, farklı isimler altında kutlansa da Hıdrellez şenliklerine pek çok yerde rastlamak mümkündür. Birçok milli unsuru bünyesinde taşıdığından bize mal olmuş olan bu gelenek, günümüzde hala yaşatılmaktadır ve yaşatılacaktır. Milleti oluşturan yapı taşları arasındaki harç konumundaki bu güzel adetlerimizin birçoğunun günden güne unutulup kaybolması tehlikesi ile karşı karşıyayız.

Bizi biz yapan en küçük bir ayrıntının yaşatılması, kültürümüzü gelecek kuşaklara aktarılması açısından bu tür kültür bayramları büyük önem taşımaktadır.” dedi. Söke’deki etkinlerde Söke Çayı kenarına gelip eğlenen insanlar yerel sanatçılarından Ali Murat’ın şarkılarıyla coştular. Su kenarındaki taşlara sevdiklerinin isimlerini yazan ve ev, araba çizerek dilek tutma geleneğini bozmayan insanlar evlerine yeşil çalılar götürdüler.

Kaynak: www.aydinca.com

Manisa- Akhisar’da ki etkinlikler Roman Müziği Kültürünü Koruma Yaşatma ve Sosyal Yardımlaşma Derneği tarafından organize edilirken, dernek başkanı Memduh Tangun’un yaptığı konuşmada, “Bu güzel Roman gecemize hepiniz hoş geldiniz. İlkokuldan sonra ortaokul ve lise okuyanımız çok az, Üniversite öğrencimiz yok denecek kadar az.  Derneğimizin amacı genç arkadaşlarımızı çalıştırarak eğitim seviyesini yükseltmek olacaktır.  Ekonomik sorunlar yaşayan anne ve baba çocuğunu nereye kadar okutabilir. Buradan yetkililere sesleniyoruz, Romanların en büyük sorunu işsizliktir” diye konuştu. Atatürk 100. Yıl İlköğretim Okulu’nda gerçekleştirilen organizasyonda Popstar Emre Karabıçak okuduğu birbirinden güzel eserlerin beğenilmesi ile salonu dolduranlar tarafından alkış yağmuruna tutuldu.

Kaynak: Akhisarhaber

Samsun- Alaçam’da Geyikkoşan Hıdrellez Şenlikleri bu yıl da en coşkulu kutlamaların yaşandığı yerlerden biri oldu. Geyikkoşan Mesire alanında yapılan şenliklere katılanlara keşkek ikram edildi. Bafra’da düzenlenen etkinliklerde de halkın katılımı çok yoğundu. Birçok yetkilinin katıldığı organizasyon’da, konuk sanatçıların şarkılarıyla izleyenler mutlu bir gece geçirdi.

Kocaeli- Bayraktar Köyü’nde gerçekleştirilen organizasyona Romanlar’ın ilgisi büyük oldu. Sabah saatlerinden itibaren mesire alanlarına koşan Romanlar, belediye tarafından gerçekleştirilen organizasyonla gönüllerince eğlendiler. Yiyeceklerin ikram edildiği, Romanlar tarafından sevilen sanatçı ve dans gruplarının sahne aldığı şenliklerde insanlar ateşlerin üzerinden atlayarak evlerinin yolunu tuttular.
Serdar Mahallesi'nden Örnek Davranış 11/05/2010

Kocaeli Serdar Mahallesi'nde madde bağımlılığı bulunan C.K isimli vatandaş Kocaeli Roman Derneği Başkanı Fehmi Acar ve mahalle halkının ısrarlı çabaları sonucunda içinde bulunduğu düşkün durumdan kurtulma kararı aldı.

2 Mayıs 2010 günü Kocaeli Serdar Mahallesi’ne bağımlılık yapıcı madde bulma amacıyla mahalle dışından gelen bir grup gencin, mahalleli Roman gençlere nasıl madde temin edebileceklerini sormaları üzerine Roman gençler anında tepki vermişler, artık kendilerine uyuşturucu satıcısı muamelesi yapılmasını kabul etmeyeceklerini vurguladıktan sonra gençlerin derhal mahalleden uzaklaşmalarını istemişlerdir. Gençlerin kararlığı karşısında şaşıran grup kısa sürede mahalleyi terk etmiştir.

Konunun kendisine yansıması üzerine mahalle sakinlerini toplayan dernek başkanı Fehmi Acar, öncelikle Çingenelere yakışan örnek bir tavır alan gençleri tek tek kutlamış, daha sonra ise bağımlılık sorunu olduğu bilinen C.K isimli genci yanına çağırmıştır. Acar; C.K'ya davranışlarının tüm Çingene toplumunun adını kirlettiğini, hiç bir biçimde madde kullanmaması ve gençlerin zaafından çıkar sağlayan her türlü kesimle ilişkisini kesmesi gerektiğini, aksi halde mahalle sakinleri olarak kendisine tavır alacaklarını belirtmiştir.

Mahalle halkının ve Fehmi Acar'ın uyarılarını dikkate alacağını ve bağımlılıktan kurtulmak için elinden geleni yapacağını belirten C.K ayrıca AMATEM'de bağımlılık tedavisi görmeyi kabul etti. Roman Derneği Başkanı Acar madde bağımlılığı sorunu yaşayan, bir takım vurguncuların oyununa gelmiş gençleri kurtarmayı görev bildiklerini ve bu konuda sonuna kadar kararlı olduklarını belirtti.

Şimdi C.K hayatında temiz bir sayfa açıyor. Serdar Mahallesi halkını ve Roman Derneği Başkanı Fehmi Acar'ı gösterdikleri bu örnek davranıştan dolayı kutluyor ve tüm kardeşlerimizi Çingenelerin alnına sürülen bu kara lekeyi silmek için mücadele etmeye davet ediyoruz.

Kaynak: Cingeneyiz Kocaeli 


Erdek'te Roman Mahallesi'ne Altyapı Sözü 13/05/2010
İşsiz Romanlar’ın meslek edinmeleri için tesisatçılık ve el sanatları konusunda Emniyet Müdürlüğü ve Halk Eğitim Merkezi'yle ortak kurslar düzenleyen Erdek Belediye Başkanı Hüseyin Aysan Romanlar'ın ağırlıklı olarak yaşadıkları Atatürk Mahallesi'ne altyapı hizmeti götüreceklerini açıkladı.

Bu güne kadar Romanlar’ın yerel yönetimlerin hizmetlerinden hisselerine düşeni almadığını öne süren Aysan, “Belediye olarak hizmet fukarası bu mahallemize gereken alt yapı hizmetini götüreceğiz” dedi. Romanlar'ın ülkenin ve ilçenin önemli dinamik unsurlarından biri olduğunun altını çizen Aysan, “Gerek hükümetimiz gerekse yerel yönetim olarak bizler Romanlar'ımıza gereken önemi ve desteği vereceğiz. Artık Romanlar'ımız ilçemizde ve ülkemizde ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmeyecekler.” şeklinde konuştu.

Erdek Atatürk Mahallesi’nde yaşayan Romanlar’ın istekleriyse ikamet ettikleri evlerinin önündeki cadde, sokak ve tretuvarların yenilenmesi yönünde.

Kaynak: www.ilkhabergazetesi.com


İzmit Belediyesi Kocaeli Roman Orkestrası Kuruldu 17/05/2010
Yeni bir kuruluş olmasına rağmen örnek çalışmaları sonucu daha şimdiden kamuoyunun takdirini kazanan Kocaeli Roman Derneği ve Derneğin çalışkan başkanı Fehmi Acar'ın çabaları ile İzmit Belediyesi Kocaeli Roman Orkestrası kuruldu.

Belediye Başkanı Nevzat Doğan'ın ısrarlı önerileri sonucu orkestranın isminin İzmir Belediyesi Kocaeli Roman Orkestrası olarak değiştirildiğini belirten dernek başkanı Acar, Nevzat Doğan’ın kendisini arayarak, orkestranın geleceği ile ilgili önerilerini paylaştığını belirtti.

Kocaeli Roman Derneği Başkanı Fehmi Acar “Belediye tarafından çok yönlü olarak desteklenen orkestra daha şimdiden çok önemli çalışmaların altına imza atmaya aday durumda.” diyerek sözlerini noktaladı.

Kaynak: Cingeneyiz Kocaeli


Canik'te Roman Derneği Açıldı 19/05/2010
Samsun ili Romanlar Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği düzenlenen coşkulu törenle açıldı. Samsun'un Canik ilçesinde düzenlenen coşkulu törenle 12 Nisan’da açılan derneğin açılış törenine, birçok parti temsilcisi ve bürokrat katıldı.

Samsun ili Romanlar Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Mümin Ergüler, Roman geleneklerinin yaşatılmasının yanı sıra eğitim, sağlık, barınma, istihdam ve zor günlerde yardım ve dayanışmayı sağlamak amacıyla derneği kurduklarını kaydetti. Samsun'da en büyük problemlerinin işsizlik olduğuna dikkat çeken Ergüler, çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarına işçi alımları yapılırken Romanların da hatırlaması gerektiğini vurguladı.

Dernek Başkan Yardımcıları Salih Köşük ve Yusuf Mengütekin, yaptıkları konuşmada Roman çalıştaylarını olumlu bulduklarını belirterek, "Bizler Atatürk'ün çocuklarıyız. Selanik'ten Samsun'a geldik. Hem Müslüman hem de Türk'üz. Artık toplumda dışlanmak istemiyoruz. Toplumun bize sahip çıkmasını istiyoruz" dediler.

Konuşmaların ve açılış töreninde kurdele kesilmesinin ardından dernek başkanı Ergüler tüm Romanlar için yetkililerin de desteğiyle derhal faaliyetlerine başlayacaklarına ilan etti.

Kaynak: Cingeneyiz Samsun


Sedefçi'den Kentsel Dönüşüm Yorumu 21/05/2010
Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi Romanlar için TOKİ tarafından şimdiki TOKİ binalarının hemen yanı başına yapılmak istenen konutlara karşı olduğunu belirterek Romanlar için yapılacak konutların Menzilahır Mahallesi'nin bulunduğu şimdiki araziye tek katlı ya da iki katlı olarak yapılmasının uygun olduğunu söyledi.

Sedefçi, Menzilahır Mahallesi için TOKİ ile görüşmelere başladığını ve önümüzdeki ay içerisinde Ankara'ya giderek TOKİ Başkanı ile bu konuyu bizzat görüşeceğini söyledi.
Başkan Sedefçi, Kentsel Dönüşüm projesi kapsamında Menzilahır Mahallesi sakinlerine yeni konutlar yapmak için hazırlıkları tamamladıklarını TOKİ Başkanı ile yapılacak görüşmeden sonra karar vereceklerini belirtti.

Sedefçi, Milli Emlak Müdürlüğünün 1986 yılından bu yana Menzilahır mahallesinde ev sahibi olanların gecekondu bölgesi olduğu için tapularını vermediğini belirterek,"Milli Emlak Müdürlüğü Menzilahır bölgesinin hazine yeri olduğu için orada bulunan kişilere tapularını vermedi. Biz belediye olarak çalışma yapıyoruz. Tapularını almayan kişileri tespit edip, bunları belirleyeceğiz. TOKİ Başkanı Sayın Erdoğan Bey ile görüşeceğim. Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında burada yaşayan vatandaşlarımıza tek katlı evler yapılması için öncülük etmiş olacağız. Bu proje kapsamında evlerin yapılacağı alanları da TOKİ ile birlikte belirleyeceğiz.

TOKİ binalarının yanındaki arsaya TOKİ Başkanlığı Romanlar için konut yapmak istiyor. Biz buraya karşıyız. Bunları bir bir kendilerini ilettim. En iyisi halen yaşamlarını sürdürdükleri alanda Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında onlara imkân yaratmak." dedi.

Kaynak: Edirne Postası


Kanun Değişikliği 25/05/2010
Hükümetin hazırladığı yasa teklifiyle, "Yabancıların Türkiye'de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun'un" 21. Maddesinin son fıkrasında yer alan "Çingeneler" ibaresi ayrımcılığı çağrıştırdığı gerekçesiyle maddeden çıkartıldı.

Hazırlanan yasa teklifiyle, "Yabancıların Türkiye’de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun"un 21. Maddesinin son fıkrası ayrımcılığı çağrıştırdığı gerekçesiyle maddeden çıkartıldı. Bursa Milletvekili Ali Koyuncu’nun imzasıyla Meclis Başkanlığı’na sunulan, "Yabancıların Türkiye’de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanunu"’nun 21. Maddesinin son fıkrasında yer alan "Tabiiyetsiz veya yabancı devlet tebaası olan Çingenelerin ve Türk kültürüne bağlı olmayan yabancı göçebelerin sınır dışı edilmelerine İçişleri Bakanlığı salahiyetlidir" fıkrası ilgili maddeden çıkartıldı.

Yasa teklifinin gerekçesinde, madde ile yabancıların Türkiye’de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanunu’nun 21.Maddesi’nin son fıkrasının düzenleniş itibariyle ayırımcılığı çağrıştırdığından, fıkranın tamamının madde metninden çıkarılması gerektiğine dikkat çekildi. Gerekçede , "Söz konusu yasa 1950’de düzenlendiği göz önüne alındığında fıkra içeriğinin herhangi bir işlevinin bulunmadığı değerlendirildiğinden, son fıkranın 21. Maddeden çıkarılması uygun olacaktır." denildi.


12 Roman Derneği Federasyon İçin Birarada 27/05/2010
Eskişehir, Düzce, Adapazarı, İzmit, Pamukova, Altınova, Bursa ve ilçelerinin bulunduğu toplam on iki dernek federasyon kuracağını açıkladı.

Toplam 250 bin insanı temsil ettiklerini belirten dernek başkanları, Roman toplumunun yaşadığı sorunların çözümünün ancak derneklerin gücünü birleştirmesi ile bulanabileceğini belirttiler. En büyük problemin işsizlik ve eğitimsizlik olduğunu söyleyen dernekler, işsizlik oranının bazı bölgeler için yüzde 95’e ulaştığını anlattılar. Roman Mahallelerinde yaşanan birçok problemin işsizliğe çözüm bularak çözüleceğine inanan dernek başkanları, problemlerin tespiti ve çözümü için de projeler ürettiklerini kaydettiler. Ancak yetkililerin projelerle yeterince ilgilenmediğini aktaran başkanlar, bundan dolayı kendi güçlerini federasyon kurarak arttıracaklarına inandıklarını söylediler.

Toplantıda konuşan dernek yetkilileri Romanlar’ın müzik, inşaat, tarım, hayvancılık gibi alanlarda istihdam edilebileceği konusundaki görüşlerini aktardılar. Son olarak söz alan, Bursa Roman Kültürünü Araştırma Geliştirme Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Orçun Zolun, yerel yönetimlerden hizmet alamayan Romanlar`ın sorunlarının giderilmesi ve istihdam edilmesi için, tüm sivil toplum örgütleri ve kamu kurumlarıyla birlikte çalışmaya hazır olduklarını vurguladı. Zolun federasyonun en yüksek verimlilikle çalışması için ellerinden gelen çabayı göstereceklerini belirtti.

Cingeneyiz.org'a konuşan Kocaeli Roman Kültürünü Araştırma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Fehmi Acar ise derneğin yapılanmasında Avrupa Birliği'ndeki dönem başkanlığı modelini kendilerine örnek olarak kabul ettiklerini belirtti. Buna göre her yıl bir dernek yönetimi federasyon başkanlığını yürütecek. Acar bu yolla federasyonun kendi iç yapılanmasında daha demokratik bir işleyişin sağlanabileceğine inandıklarını belirtti. Diğer dernek başkanları tarafından da kabul gören Fehmi Acar'ın önerisinin önümüzdeki dönemde federasyonun yapılanmasında önemli bir rol oynayacağına inanılıyor.

Cingeneyiz.org olarak Marmara Roman Dernekleri Federasyonu'na başarılar diliyoruz.

Kaynak: Cingeneyiz Bursa / Cingeneyiz Kocaeli / Haberler.com


Kocaeli Starını Arıyor 01/06/2010
Kocaeli Müzik Evi tarafından düzenlenecek olan “Kocaeli Roman Starını Arıyor” adlı müzik yarışması 14 Haziran’da yapılacak. Gerçekleştirdiği çalışmalarla adından söz ettiren Kocaeli Müzik Evi daha önce de başka çalışmalara imza atmıştı. Ahmet Çokyaşar yönetimindeki Kocaeli Müzik Evi üyeleri kendilerini: "Müzik herşeyin ilacı deyip gözünü Kocaeli Müzik Evi'nde açanların yeri." şeklinde tanımlıyorlar.

Fuar Güneş Sahnesi’nde gerçekleştirilecek olan yarışmanın başvuruları 10 Haziran’a kadar devam edecek. 14 Haziran’da başlayacak olan yarışmanın birincisine albüm yapılacak.

Kaynak: Cingeneyiz Kocaeli


100000 Romana Nüfus Kağıdı 03/06/2010
Yabancıların Türkiye'de İkamet ve Seyahatleri Hakkındaki Kanun'da Çingeneler hakkındaki ayrımcı ifadeleri mevzuattan temizleme amacıyla yapılan değişikliğin ardından şimdi de nüfus kağıdı olmayan Çingene kökenli yurttaşlara nüfus kağıdı verilmesi amacıyla çalışma başlatıldı.

Konu ile ilgili açıklama yapan Devlet Bakanı Faruk Çelik, Romanların nüfus cüzdanı alabilmeleri için İçişleri Bakanlığı nezdinde girişim başlattıklarını söyledi. Buna göre, 100 bine yakın Çingene kökenli yurttaş üç ay içinde kimlik sahibi olacak. Söz konusu sorun hakkında açıklamalarda bulunan Sıfır Ayrımcılık Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Hacer Foggo "Ekonomik gerekçeler, nüfus müdürlüklerinin olumsuz tavrı ve Romanların okuma yazma bilmemeleri yüzünden nüfus cüzdanları yok" şeklinde konuştu.

Devlet Bakanı Faruk Çelik, İstanbul Milletvekili Çetin Soysal'ın Romanlarla ilgili soru önergesine verdiği yanıtta önceliği mevzuattaki ayrımcılık içeren ifadelerin temizlenmesine verdiklerini vurgulayarak "Hükümetimiz döneminde Romanlarımıza yönelik ayrımcılık içeren yasalar mevzuatımızdan temizlenmeye başlamıştır" dedi.

Kaynak: Sabah


Malkara Halkı Provakatörlere Tepkili 04/06/2010
Malkara'da öldürülen yaşlı çiftin yakınlarını kışkırtarak gerilim yaratmaya çalışan grup halktan büyük tepki gördü. Sağduyulu vatandaşların ve emniyet güçlerinin araya girmesi ile dağıtılan tepkili gruba karşı Malkaralılar birlik ve kardeşlik mesajları verdi.

Malkara’da gerginliğe sebep olan olay şöyle gerçekleşti. Tekirdağ'ın Malkara ilçesinde yaşayan C. K. isimli şahıs Hasan Öngören ve Nihal Öngören isimli yaşlı çifti öldürdüğü iddiası ile tutuklandı. Zanlı Malkara Adliyesi'nin önündeyken toplanan yaklaşık 2000 kişi zanlıyı linç etme girişiminde bulundu. Adliye önünde toplanan öfkeli grubu sakinleştirmek için araya giren Tekirdağ Emniyet Müdürü Atilla Semercioğlu ve Kaymakam Salih Yüce'nin çabaları ile öfkeli kalabalık dağıtılmaya çalışıldı.

Malkara adliyesi önünde toplanan kalabalık cinayet zanlısını almak isterken aralarından bazı kişilerin zanlı C. K.'nın çoğunlukla Romanların bulunduğu Gazibey Mahallesi'nde yaşamasını bahane ederek kalabalığı Malkara Romanlarına karşı kışkırtmak istemesi dikkatlerden kaçmadı. Aynı grup daha sonra kalabalığı Gazibey Mahallesi'ne yürümeleri için kışkırtmaya çalıştı. Söz konusu grubun bu girişimleri güvenlik güçlerinin zamanında müdahaleleri ile engellendi.

Malkara halkının provakatörler olarak adlandırdığı bu kişilerin bütün Çingeneleri hedef alarak "Allahsızlar, vatandansızlar, katiller", "allahsız millet, bayraksız millet" şeklinde bağırması ve olayda hayatını kaybeden çiftin yakınlarını kışkırtma gayretleri bütün Malkaralıların tepkisini çekti. Olayı provaskosyon olarak değerlendiren Malkaralılar bir kişinin yaptığı hatanın bütün bir mahalleye mal edilemeyeceğini belirterek halkın tepkisini provoke etmek isteyenlere karşı öfkelerini dile getirdiler. Hangi kökenden gelirse gelsin tüm Malkaralıların artık kardeş gibi olduğunu vurgulayan vatandaşlar bu tarz kışkırtmaların Malkara'da tutmayacağını ifade ettiler.

Önemli bir bölümü Roman olan Gazibey mahallesi sakinleri ise yaşanan olaydan dolayı büyük üzüntü duyduklarını belirttiler. Mahallelerinin isminin böyle bir olayla gündeme getirilmesinden rahatsız olan mahalle halkı konu ile ilgili olarak çok duyarlı olunması gerektiğini vurguluyorlar. Kimseye zarar vermeyen kendi halinde insanlar olarak bilinen yaşlı çiftin hunharca katledilmesinin insanlıkdışı olduğu vurgulayan mahalle sakinleri yargı sürecinin sonucunda zanlının suçu kesinleşirse en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorlar. Yaşanan olayların önüne geçildiğini belirten yetkililer ve güvenlik güçleri ise vatandaşların sukunetlerini koruyarak günlük hayatlarına devam etmeleri gerektiği vurguladılar.

Konu ile değerlendirme yapan yazarımız ve sitemizin editörü Ali Mezarcıoğlu: "Her olayı vatandaşlar arasında gerilime dönüştürmek isteyen bir zihniyet burada da karşımıza çıktı. "Allahsız millet, bayraksız millet" gibi sloganlarla bize hitap edilmesini kabul etmemiz mümkün değildir. Bu sözleri söyleyenler kim? Bize karşı düşmanlık tohumları ekmek isteyenler ne umuyorlar. Yaşanan vahim bir cinayet olayıdır. Olayda hayatını kaybedenlere allahtan rahmet yakınlarına ise sabır diliyoruz. Yargı suçu sabit görürse zanlı en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Zanlının Gazibey'de oturmasını bahane ederek bize karşı kin ve nefret tohumları ekmek isteyenler aslında büyük bir fitneyi kışkırtmaya çalışıyorlar. Güvenlik güçlerinden bunlara fırsat vermemelerini bekliyoruz. Malkara'da güvenlik güçleri zamanında bir müdahale ile daha büyük bir gerilimin oluşmasını engellediler, dileriz bundan sonra böyle olaylar hiç yaşanmaz. Malkaralı kardeşlerimiz kışkırtmalara kapılmamalı, komşuları ile aralarını açmak isteyenlerin oyununa gelmemelidirler." şeklinde konuştu.

Kaynak: Cingeneyiz Tekirdağ


Roman Dernekleri Milletvekilleri ile Görüştü 15/06/2010
Ankara'da toplanan dernek ve federasyon yöneticileri resmi kurumlarla ilişkileri yürütmek üzere bir platform oluşturmaya karar verdiler. 

Bursa, Kocaeli, Çanakkale, Balıkesir gibi bölgelerden derneklerin katılımıyla düzenlenen toplantı Roman Gençlik Derneği'nin organizasyonu ile Ankara İç Kale Oteli'nde gerçekleştirildi. Toplantıda bulunmayan derneklerin bir bölümüne internet veya telefon kanalıyla ulaşıldı. 80 kadar derneğin platform önerisine olumlu yaklaştıkları belirtildi

Toplantı masrafları STGM tarafından karşılanırken katılımcılar platform önerisinin değerlendirilmesi için daha geniş kapsamlı bir toplantı yapmayı kararlaştırdılar. Toplantının ardından TBMM'ye giden dernek yöneticileri milletvekilleri ile görüşmeler gerçekleştirdiler.


Kuşadalı Roman Gençler Dernek Kurdu 21/06/2010
Kuşadası Genç Romanlar Kültür ve Dayanışma Derneği Mayıs ayında düzenlenen bir törenle açıldı. Dernek Başkanı Erdoğan Pişkin olurken, Genel Sekreter; Onur Seyran, Sayman; Taner Erkıvanç oldu. Yönetim kurulu ise Emrah Taş, Hakan Seyran ve Şevket Keser’den oluştu.

Dernek Başkanı Erdoğan Pişkin derneğin gelecekteki faaliyetleri ve kuruluş amaçları hakkında şunları söyledi, “Derneğimizin amacı Kuşadası’nda yaşayan genç Romanların dayanışmasını sağlamak, derneğimizin yararına kurs, eğitim, seminer ve konferans düzenlemek, konuya ilişkin tüm izinler alındıktan sonra dernek adına yardım toplama faaliyetinde bulunup bu yardımların Kuşadası’nda yaşayan genç Romanlara faydalı olmasını sağlamak. Ayrıca derneğimizde beşeri ilişkiyi geliştirmek amacıyla yemekli toplantılar, konser, balo, tiyatro, sergi, gezi gibi etkinlikler düzenlemek istiyoruz. Derneğimiz tarafından kültürümüzün tanıtımıyla ilgili olarak yurtiçi yurtdışı fark etmeksizin aynı amaca yönelik çalışmalara katılmak ve bu kuruluşlar ile ortak projeler yapmak yine derneğimizin kısa vadede gerçekleştirmeye çalışacağı faaliyetler arasında. Derneğimizin amaçlarını gerçekleştirmek için işçi ve işveren kurumlarıyla iletişim halinde olup istihdamın geliştirilmesi amacıyla çalışmalar yapacağız.”

Cingeneyiz.org ailesi olarak Kuşadası Genç Romanlar Kültür ve Dayanışma Derneği’ne tüm çalışmalarında başarılar diliyoruz

İrtibat: Erdoğan Pişkin

Tel: 0 538 885 11 97


Kocaeli Roman Orkestrası Tam Not Aldı 24/06/2010
Kocaeli Roman Derneği ve İzmit Belediyesi'nin ortak girişimleriyle oluşturulan İzmit Belediyesi Kocaeli Roman Orkestrası İzmit Belsa Plaza'da ilk defa sahne aldı.

Halk tarafından yoğun bir ilgi ile takip edilen Roman Orkestrası'nın etkinliğine İzmit Belediyesi Başkanı Dr.Nevzat Doğan ve İzmit Halk Eğitim Müdürü Azmi Cihat Hatipoğlu katıldı. Keyifli dakikaların yaşandığı konserde, insanlar yerinde duramazken, Belediye Başkanı da halkla beraber oyuna katıldı.

Belediye Başkanı'nın davetlisi olarak 28 Haziran Pazartesi günü İzmit'in Kurtuluş Günü'nde de sahne alacak olan Roman Orkestrası'nın programı şu şekilde;

-26 Haziran Cumartesi saat: 17.00, Kuruçeşme Etkinlikleri,

-26 Haziran Cumartesi saat: 21.00, Akmeşe Etkinlikleri,

-27 Haziran Pazar saat: 13.00-16.00, Model Uçak ve Planör Yarışması,

-27 Haziran Pazar saat: 21.00, Ali Kahya Etkinlikeri,

-28 haziran 2010 saat: 20.30, Kurtuluş Günü Final Etkinleri.

Ayrıca İzmit'in Kurtuluş Günü'nde düzenlenecek olan kortejde Kocaeli Roman Derneği Başkanı ve üyeleri de kortejde yer alacak. Tüm etkinlikler halka açık olarak gerçekleştirilecek.

Kaynak: Cingeneyiz Kocaeli
Çelik Tencere Çıktı Kalaycıların İşleri Bozuldu 30/06/2010

Malkara’da Hacıevhat Mahallesi Erenler Bölgesi’nde yaşayan yaklaşık 30 hanelik Kalaycı grubunun dertleri çok… Kalaycıların, en büyük sıkıntısı ise geleneksel meslekleri değerini yitirdikten sonra işsizlik sorunu ile karşı karşıya gelmeleri.

Hemen hepsi Hacıevhat Mahallesi'ndeki yan yana dizili küçük evlerinde yaşayan Kalaycıların ataları, Selanik'in Drama Bölgesi’nden Türkiye'ye gelmişler. Çelik tencerelerin ortaya çıkması ve bunların seri üretime geçmesinin ardından geleneksel meslekleri olan kalaycılığın toplumdan rağbet görmemeye başlaması, bu zanaatkâr ve çalışkan insanları çok zor durumda bırakmış. En önemli problemleri olan işsizliğin aralarında yaygınlaşmasının en temel nedeninin bu durum olduğunu belirten Kalaycılar, şimdi ise zanaatkarlık yıllarının özlemleri içerisinde geçici veya mevsimlik işlerle uğraşmaktalar.

Kışın harfiyat kamyonlarına çevredeki ocaklardan çıkarılan kömür yüklenirken kullanılan kepçenin ağzından dökülen küçük kömür parçalarını ihtiyaç sahibi insanlara satarak geçimlerini sağlıyorlar. Yazları ise büyük bölümü köylerin yakınında çadır kurarak tarım işçisi olarak çalışıyorlar. Bir bölümü yazları Şarköy'e geçiyor ve oradaki akrabaları ile kır hamallığı yaparak geçimlerini temin ediyorlar. Malkaralı kalaycılar mevcut mesleklerinden mutlu değiller. Geçmişte kalaycılık yaparken daha çok kazandıklarını ifade ediyorlar. Hemen hepsi eğer mümkün olabilse geleneksel mesleklerine devam etmek isteyeceklerini belirtiyorlar.

Kalaycılar, geleneksel seyahat araçları olan at arabalarını artık tercih etmiyorlar. Taşıma amacıyla 4 teker üzerinde su motoru bulunan ve açık kasalı patpat arabaları ile seyahat ediyorlar. Çalışmak amacıyla gittiklere her yere emektar patpatlar götürüyor Kalaycıları.

Kalaycılar dertli, çekinerek de olsa sorunlarını dile getiren bu güzel insanlar sorunlarına çözüm bulunması umudunu taşıyorlar. Kalaycı kadınları sık sık sosyal yardımlardan istifa edemediklerini belirterek, bütün çabalarına rağmen mevcut sorunlarını kendilerinin çözemediği ve yetkililerin kendilerine yardım eli uzatmasını beklediklerini vurguluyorlar. Gerçekten de kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla ekmek kavgasında seferber olmuş bu insanların güç koşullarda yaşadığını görmemek mümkün değil.

Çocukların önemli bir bölümü ilkokulu tamamlayamamış durumda… Durum genç kuşakta böyle olunca yetişkinler arasında da okuma yazma oranının düşüklüğü şaşırtıcı olmuyor. Bir yandan işsizlik, bir yandan eğitime ulaşamama, bir yandan da çevre topluluklarla diyalog eksikliğinin neticesinde Kalaycılar kendilerini yabancı ve toplumdan soyutlanmış hissediyorlar. Mahalle sakinlerinin küçük bir bölümü farklı toplum kesimleri ile ilişki kurabilirken, Malkaralı kalaycıların büyük bölümünün hayatları aileleri ile birlikte geçiyor. Aileleri ile yaşıyor ve çalışıyorlar.

En büyük beklentileri komşuları ile huzur içerisinde birlikte yaşamak ve her şeyden önemlisi binlerce yıl atalarının geçimlerini temin ettikleri geleneksel meslekleri kalaycılığın yitirilmesi ile içine düştükleri işsizlik probleminden kurtulabilmek. Kalaycı kardeşlerimiz bir yandan kıt kanaat da olsa geçindikleri geçici işlerde çalışmaya devam ederken öbür taraftan kendilerine bir dost elinin uzanmasını bekliyorlar.

Kaynak: Cingeneyiz Tekirdağ


İstanbul Roman Dernekleri Federasyonu Kuruluyor 05/07/2010
Geçtiğimiz haftalarda Esenyurt Havana Park Belediye Sosyal Tesisleri’nde sabah kahvaltısında bir araya gelen İstanbul merkezli Roman derneklerinin temsilcileri federasyon kurma kararı aldılar. Federasyon başkanlığı görevini Esenyurt Roman Derneği Başkanı Semih Makaracı'nın yürütmesi kararlaştırıldı.

Beylikdüzü, Çatalca, Esenyurt, Avcılar, Zeytinburnu, Gaziosmanpaşa, Kuştepe, Karacaköy, Sulukule, Altınşehir Hoşdere, Ahırkapı, Karaağaç ve Kumburgaz gibi Roman derneklerinin de içinde bulunduğu toplam 17 derneğin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda İstanbul Roman derneklerini bir çatı altıdan buluşturacak bir federasyonun oluşturulması düşüncesi genel olarak kabul gördü.

Başkanlığının Esenyurt’un başarılı dernek başkanı Semih Makaracı tarafından yapılması planlanan federasyonun Başkan Yardımcılığı görevini ise Adnan Demirez yapacak. Resmi açılışın 15 gün içinde yapılmasının beklendiğini belirten katılımcılar, güçlerini birleştirip sorunların çözümü için birlikte hareket edeceklerini belirtiyorlar.

Kaynak: Cingeneyiz İstanbul


Trakya Roman Dernekleri Birliği Kuruluyor 07/07/2010
Geçtiğimiz hafta Edirne Roman Dernekleri Federasyon binasında yapılan toplantıyla Trakya Roman Dernekleri Birliği'nin kurulmasına karar verildi.

28-29 Haziran’da kuruluş toplantısı gerçekleştirilen Trakya Roman Dernekleri Birliği'ne Lalapaşa Roman Derneği Başkanı Mustafa Taşdeviren'in başkanlık yapması planlanıyor. Başkan yardımcılarının Lüleburgaz Rom-Der Başkanı Mustafa Gölce ve Rom-Der Başkanı İbrahım Sünbül olacağı açıklanan birliğin genelsekreterliğini ise EDROM Başkanı Erdinç Çekiç yürütecek.

Edirne’deki Romanlar dernekleşme yolunda ilk adımı 2004 yılında Edirne Çingene Kültürünü Araştırma, Geliştirme, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (EDÇİNKAY) adıyla kurulan dernekle attı. Derneğin amacı Edirne’de yaşayan Romanların organize olmasını sağlamak ve toplumda Çingenelere karşı mevcut olan önyargılarla mücadele etmekti. EDÇİNKAY 2006 yılındaki isim değişikliği ile yoluna EDROM (Edirne Roman Derneği) olarak devam etmeye karar verdi.

2006 yılının Şubat ayında 11 Roman derneği tek bir çatı altında toplanarak Roman Dernekleri Federasyonu’nu (ROMDEF) kurdu. Roman derneklerinin ortak hareket edip güçlü politikalar üretmesi amacıyla kurulan federasyonun üyeleri arasında Lüleburgaz Romanlar Derneği, Tekirdağ Muratlı Romanlar Derneği, Tekirdağ Malkara Romanlar Derneği, İzmir Çağdaş Romanlar Derneği, Mersin Romanlar Derneği, Adana Romanlar Derneği, Keşan Romanlar Derneği, Ankara Romanlar Derneği, Bartın Romanlar Derneği, Lalapaşa Romanlar Derneği, Balıkesir İvrindi Romanlar Derneği, Kırklareli Romanlar Derneği, Edirne Roman Derneği gibi kuruluşlar yer almaktaydı.

EDROM ve ROMDEF'teki çalışmalarda deneyim kazanan bir ekip tarafından kurulan Trakya Roman Dernekleri Birliği'nin önemli çalışmaların altına imza atması bekleniyor. Kuruluş işlemleri kısa sürede tamamlanacak olan birlik son dönemde yaygınlaşan derneklerin üst çatılar altında buluşması sürecinin en önemli örneklerinden biri olarak kabul ediliyor.


"Çingeneleri Neden Hakir Görüyorsunuz?" 12/07/2010
"Çingeneleri Neden Hakir Görüyorsunuz?" Bu sözler 1970 yılında Çankırı’dan yazan Çingene kökenli öğretmenin Milliyet gazetesine gönderdiği mektubun başlığı… Hocamız, 30 yıl öncesinden tüm Türkiye’ye seslenerek, Çingenelerin sorunlarına işaret ediyor.

Hocamız mektubunda Çingene olduğunu “beni annem dünyaya Çingene olarak getirmiş” sözleriyle ifade ediyor. Arkasından gelen sözler ise hem yaşadığı ülkenin vatandaşı olmaktan hem de mesleğinden gurur duyduğunu büyük bir açıklıkla ortaya koyuyor: “Kendimi Türk kabul ediyor, bu vatanı seviyorum. Türk çocuklarına hizmet ettiğimi sanıyorum. ”. Üzüntüsü ise diğer Çingenelerin durumunun kendisi kadar iyi olmaması. Bu duruma örnek verirken 1960'ların sonunda yaşanan bazı sıkıntılara işaret ediyor.

Mektupta iddia edildiğine göre, köylülere toprak dağıtımı yapıldığı sırada toprak talebinde bulunan Çingenelere kimi görevliler tarafından Çingenelerin “köylü” olmadıkları için toprak dağıtımından yararlanamayacaklarının söylenmiş. Hocamız ülkesine şevkle hizmet eden bir öğretmen olarak bu duruma çok içerliyor ve tüm Çingeneler adına soruyor “Bizi neden hakir görüyorsunuz?”

Mektupta 1970 yılında ülkedeki Çingene nüfusunun üç buçuk milyon civarında olduğu belirtiliyor… Herhangi bir kaynak verilmediği için doğrulanmasına imkan olmasa da yazılı bir kaynakta üstelik 1970 yılında böyle bir rakamın telafuz edilmiş olması son derece enterasan. Hocamız, bu nüfusun önemli bir bölümünün büyük bir yoksulluk içinde olduğunu ve devletin bu duruma el atması gerektiğini savunuyor. Çingenelerin de bu vatan için birçok şehit verdiğini vurguluyor ve diğer insanlar gibi yaşamak istemenin Çingenelerin de hakkı olduğuna işaret ediyor.

Mektubunda “…ikinci sınıf insan muamelesi yapmayın artık ne olur…” diyor Hocamız… Bazen basın kuruluşlarında Amerika’daki zencilerin durumunu anlatan yazılar okuduğunu ve bu durum karşısında üzüntüye kapıldığını belirtiyor. Çünkü aynı kalemler bir kez olsun Çingenelerin durumlarını, sıkıntılarını anlatmamışlar. Çingenelerin eğitime ulaşma şansı bulamamaları konusunda devlet görevlilerinin ve hak hukuk severlerin yardımcı olmalarını isteyen hocamız, kötü günlerin geride kalacağını umut ediyor.

Çingenelerin kimi kesimler tarafından küçümsendiği düşüncesi hocamızı bu mektubu yazmaya zorlamış… 1970 yılında Milliyet gazetesine gönderdiği mektupla tek başına sesini duyurmaya çalışarak bizler için önemi çok büyük olan bu tarihi belgenin günümüze ulaşmasını sağlayan Hocamızı saygıyla anıyoruz.

Mektubun Tamamı

Milliyet'e Mektup

15/01/1970 Milliyet Gazetesi Sayfa 7

"Çingeneleri Neden Hakir Görüyorsunuz?

Ben Çankırı'nın bir köyünde öğretmenim. Annem beni dünyaya Çingene olarak getirmiş. Kendimi Türk kabul ediyor, bu vatanı seviyorum. Türk çocuklarına hizmet ettiğimi sanıyorum.

Ama diğer Çingene kardeşlerim çok zor şartlar altında yaşıyor. Onlarla alay ediyorlar. Herkes Çingenelere hakaret ediyor, küçümsüyor. Toprak isteyen köylülerimiz en yetkili devlet adamlarımız tarafından "Onlar Çingenedir, köylü değil" gibilerden hafife alınıyor. Oysa bizler de insanız. Çalanlarımız varsa, karnı aç olduğu için çalıyor; Çingene olduğu için değil.

Bugün ülkemizde 3,5 milyon Çingene var. Bunları kimse savunmuyor, haklarında yazılıp çizilmiyor, niçin? Bizim de dertlerimiz olduğu düşünülmüyor bile. Çingenelerin de insan olduklarını, onların da toprak istemek de haklı olduklarını bir kez olsun dile getirmek istedim bu iki satırımla.

Kimse bizimle alay etmesin. Devlet adamlarımız Çingenelerin de askerlik yaptıklarını, bu topraklar için öldüklerini unutmasınlar.

Çingenelere ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapılmasın artık ne olur.

Zaman zaman Amerika'daki zencilere yapılan ayrımı kınayan yazılar okuyunca gözlerim yaşarır. Zencileri savunan kalemler niye kendi vatandaşları olan Çingeneleri savunmazlar diye.

Çingene bugün okuyamıyor, yükselemiyor, ileri kademelerde görev alamıyorsa bu cemiyetin çeşitli engellemeleri nedeniyle oluyor. Çingeneler ihmal ediliyor, adeta gelişmeden, okumadan sürünüp gitmeleri için ne lazımsa yapılıyor. Ellerinden tutan olmuyor. İlgililerin, hak hukuk sevenlerin bu konuya eğilmelerini istemekten başka yapacağımız bir şey yok.

Okucuların da bana hak vereceklerini sanırım.

Bir okuyucu / Çankırı" 


Konya'da Göçebe Çingeneler İlçe Dışına Çıkarıldı 20/07/2010
Konya’nın Kulu ilçesinde, tarım işçisi olarak çalışan Çingeneler, güvenlik gerekçesiyle ilçeden çıkarıldılar. Belediye yetkilileri, ilçe halkının göçebelerin "zorla eşya satmaya çalıştığı" ve "dilencilik" yaptıkları şeklindeki iddiaları üzerine bu kararın alındığını belirtiyorlar.

Yaz aylarında gurbetçilerin tatillerini geçirmek üzere gelmesiyle nüfusu iki katına çıkarak 40 bine ulaşan Konya’nın Kulu ilçesinde, çadırlarda yaşayan bir Çingene grubu ilçe dışına çıkarıldı. Güvenlik güçleri eşliğinde Cumhuriyet Mahallesi Su Arıtma Tesisi yakınında kurulan çadırlara gelen Kulu Belediyesi Zabıta ekipleri, çadırların toplanmasını istedi. Çadırlarda yaşayan Çingene aileler tarım işçiliği yaptıklarını belirterek ilçe halkının iddialarına karşı kendilerini savundular. Alınan karar gereği eşyaların toplanmasının ardından çocukların da aralarında bulunduğu yaklaşık 200 kişi güvenlik güçlerinin nezaretinde ilçe dışına çıkarıldı.

Kaynak: İHA


Çevik Kuvvet Romanlarla Maç Yaptı 22/07/2010
Bursa Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlenen futbol turnuvasında Romanlar ile birlikte takım arkadaşı olan emniyet güçleri tribünde bulunan futbol severlere unutulmaz bir maç yaşattı.

Bursa Valiliği Aile İçi Şiddetin Önlenmesi İl Koordinasyon Kurulu'nun desteğiyle düzenlenen “Bursa Roman Eğitim Araştırma ve Bilgi Merkezi Futbol Turnuvası” tribündeki polis ve Romanlara seyir zevki yüksek ve keyifli dakikalar yaşattı. Romanlar ile iletişimin artması hedeflenen turnuvanın son maçı Kamberler Halı Sahası’nda oynandı. Bursa Emniyeti çalışanlarının ve Romanların birlikte aynı rakibe karşı mücadele ettiği takımlardan Çevik Kuvvet, Çalgıcı Mektebi ve Asayiş Şube ekiplerinden oluşturulan iki takımın karşı karşıya geldiği final maçı kıyasıya çekişmeye sahne oldu. Tıpkı sahada olduğu gibi tribünlerde de benzer bir şekilde Çevik Kuvvet ekipleri ile Romanlar maçı birlikte takip etti.

Bursa Vali Vekili Mustafa Güney, bu tarz Romanlar ile ilgili sosyal sorumluluk vizyonu içeren bir turnuvanın Türkiye’de ilk kez yapıldığını vurgularken, hedeflerinin Romanlar ile sosyal hayatta daha fazla zaman geçirmeye çalışmak olduğunu belirtti. Vali Vekili Güney sözlerine şöyle devam etti; "Emniyet ile Roman vatandaşlar arasında bir sıcaklık oluşturmak, Romanların sosyal hayata daha rahat katılmalarını sağlamak maksadıyla böyle bir turnuva düzenledik. Bunu diğer kurumlara da yayacağız. Daha iyi kaynaşma olsun diye her takımı karıştırdık. Aynı takımın içinde hem Roman hem de emniyetten arkadaşlar var. Bunu gelecek yıllarda da yapmak istiyoruz. Diğer kurumları da buna dahil edeceğiz" dedi.

Bursa Roman Derneği Dayanışma Geliştirme Yardımlaşma Derneği Başkanı Orçun Zolan ise, Romanlar olarak insanların gözündeki olumsuz imajı kırmaya çalıştıklarını ifade etti. Zolan, "Artık kendimizi ispatlamaya çalışıyoruz. Yaklaşık bir aylık bir turnuvaydı. 20 takım katıldı. Bundan sonra da Bursa'daki bütün kamu kuruluşları ile bu tür turnuvalar yapmak istiyoruz" diye konuştu.

Kaynak: www.bursa.bel.tr


Engin Ardıç Çingenelere Hakaret Etti 24/07/2010
Engin Ardıç'ın, 22 Temmuz 2010 tarihli Sabah gazetesinde yer alan “Yemezler” adlı köşe yazısında Çingenelere ve özellikle Çingene kadınlarına ağır ithamlarda bulunarak hakaret etmesi Çingene olan olmayan her duyarlı insanın tepkisini çekti.

Yazısına Köstence’de yaşayan Çingeneleri anlatarak başlayan ve oradaki Çingenelerle ilgili sözde gözlemlerine dayanarak Türkiye’de yaşayan Çingeneler için “…onları (Çingeneleri) hizaya sokma çabası boşunadır” ifadelerini kullanan Ardıç “kural tanımaz” olarak nitelendirdiği Çingeneler ile ilgili “Roman diasporası” sözünü kullanıyor. “boşuna uğraşmayın onları (Çingeneleri) komünistler bile hizaya sokamadı, zapt-ü rapt altına girmezler” diyerek öfkeli bir tonda konuşan Ardıç bu duruma örnek olarak yakın dönemde İstanbul'daki çiçekçilerin kendilerine verilecek büfeleri reddetmesini gösteriyor.

Engin Ardıç'ın iddiasının aksine İstanbul çiçekçileri büfe projesini kökten reddetmemişler aksine sokakta çalışmanın onları yüz yüze bıraktığı zorluklardan kurtulmanın bir vesilesi olacağını düşünerek desteklemişledi. Çiçekçileri rahatsız eden nokta büfeler değil bunların karşılığında yapılması talep edilen ek ödemelerdi. Çiçekçilikle geçinen bir ailenin normal şartlarda ödemesi güç olan rakamların telafuz edilmesi Roman çiçekçiler arasında rahatsızlık yaratmıştı. Yine de bu konudaki çalışmalar bitmiş değil. Halen çiçek büfelerinin kurulması için çeşitli kurum ve kuruluşlarla işbirliği halinde bu alanda çalışmalar yürütülmektedir.

Engin Ardıç'ın yazısında tepkilere asıl yol açan ise yazının sonunda 1970'li yıllarda yaşandığını iddia ettiği bir olayı tüm Çingeneleri bağlayacak bir şekilde sunması. Ardıç Köstenceli bir Roman kadının kendisine para karşılığı ilişki teklif ettiğini ileri sürüyor. O sıralar henüz "toy" olduğunu söyleyen Ardıç'ın bunun üzerine yüzü kızarmış. Bu ifadelerin arkasından kullandığı "Ne de olsa o zamanlar onları (Çingeneleri) ve hayatı tanımıyordum." sözleri ise Engin Ardıç'ın gerçekliği şüpheli bu basit anekdot üzerinden tüm Çingeneleri fuhuşla itham etme çabasını açığa çıkarıyor.

Yazıyı dehşetle ve kızgınlıkla okuyan pek çok duyarlı yurttaş ise Çingenelerle ilgili genel bir değerlendirme amacıyla yazılan bu yazının sonunda sözkonusu gerçekliği şüpheli olayın okuyucunun gözüne sokularak vurgulanmasının dahi son derece maksatlı ve hakaret amaçlı olduğu konusunda hemfikirler. Konuyu değerlendiren kimi hukukçular ise yazıda köken farkı üzerinden yurttaşların kin ve düşmanlığa tahrik edildiğini vurgulayarak bu durumun suç teşkil ettiğini belirtiyorlar.

Hangi kökenden gelirse gelsin olaya tepki duyan duyarlı insanlar Sabah gazetesi yönetiminin yazarlarının sözkonusu çirkin tavrı ile ilgili bir açıklama yapmasını bekliyorlar. Bu satırları yazan birisi şüphesiz ki Sabah gazetesine yakışmıyor.


Çiçekçiler Engin Ardıç'a Tepkili 25/07/2010
Kuştepeli çiçekçiler Engin Ardıç'ın yazısındaki ağır itham ve hakaretlerden dolayı tepkililer. Çiçekçiler Derneği üyeleri yarın (27 Temmuz 2010 Salı ) 13.30'da Şişli Adliyesi önünde basın açıklaması yaparak suç duyurusunda bulunacaklar.

Sabah gazetesinde yer alan köşesinde 22 Temmuz 2010 tarihinde yazdığı "Yemezler" isimli yazısında tüm Çingeneleri ve özellikle Roman kadınlarını küçük düşüren ifadeler kullanan Engin Ardıç duyarlı insanların tepkisini çekmişti. Şimdide yazıda kendilerinden alaycı bir dille söz edilen çiçekçiler Engin Ardıç'a tepki göstermeye hazırlanıyor. Konuyla ilgili açıklama yapan Kuştepe Çiçekçiler Derneği Başkanı Metin Salih Şentürk özellikle yazının son cümlelerinde Roman kadınlarına dönük yapılan fuhuş ithamını asla kabul etmeyeceklerini belirterek yasal haklarını sonuna kadar kullanacaklarını vurguluyor.

Yarın saat 13.30'da Şişli Adliyesi'nin önünde yapılacak basın açıklaması ile konu hakkındaki görüşlerini kamuoyuna açıklayacak olan Çiçekçiler Derneği üyeleri daha sonra Engin Ardıç hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunacaklar.

Çiçekçiler Derneği'nin Basın Duyurusu

BASINA VE KAMUOYUNA DUYURU

Sabah gazetesi köşe yazarı Engin Ardıç'ın 22 Temmuz 2010 tarihinde “Yemezler” başlığı altında Romanlara yönelik, ırkçı, hakaret ve aşağılama dolu yazısına ilişkin başta Kuştepeli çiçekler olmak üzere Romanlar yarın (27 Temmuz 2010) Sabah gazetesi yazarı Engin Ardıç hakkında suç duyurusunda bulunacak ve basın açıklaması yapacaklardır.

Tüm basın davetlidir.

Kuştepe Çiçekçileri Koruma ve Kalkındırma Derneği
Başkanı Metin Salih Şentürk - Bilgi için cep tel: 0507 236 71 76
Tarih: 27 temmuz 
Yer: Şişli adliyesi önü
Saat: 13.30

Kaynak: Cingeneyiz İstanbul


Çiçekçiler Ardıç Hakkında Suç Duyurusunda Bulundu 28/07/2010
Çiçekçiler Derneği üyeleri, Engin Ardıç’ın “Yemezler” adlı yazısıyla ilgili olarak Şişli Adliyesi önünde basın açıklaması yaptılar. Basın açıklamasının ardından Engin Ardıç hakkında basın yoluyla hakaret gerekçesiyle suç duyurusunda bulunuldu.

Çiçekçiler Derneği üyeleri 22/07/2010 tarihinde Sabah gazetesinde yayınlanan yazısında Engin Ardıç’ın tüm Çingenelere, Çiçekçilere ve Roman kadınlarına ağır ithamlarda bulunduğu gerekçesiyle suç duyurusunda bulundular. Suç duyurusunun ardından Şişli Adliyesi önünde basın açıklamasında bulunan dernek üyelerine diğer Roman derneklerinden de destek geldi.

Basın açıklamasında Çiçekçiler Derneği üyeleri ve Kuştepe halkının yanı sıra aralarında Sulukule Roman Derneği Başkanı Şükrü Pündük, Sarıgöl Romanlar Derneği Başkanı Şadi Çatı ve Esenler Roman Derneği Başkanı Semih Makaracı’nın da bulunduğu birçok dernek yetkilisi hazır bulundu. Açıklamaya katılan dernek başkanları Ardıç'ın yazısı ile kendilerini ve tüm Romanları incittiğini belirterek kanuni haklarını aramaya devam edeceklerini vurguladılar. Çok sayıda basın mensubunun ve duyarlı yurttaşların katıldığı basın açıklamasına Prof. Dr. Orhan Kural da katılarak destek verdi.

Basın açıklaması sırasında Çiçekçiler Derneği Başkanı Metin Salih Şentürk'ün konuşması dinleyenlerin duygulu anlar yaşamasına neden oldu. Çiçekçiler Derneği Başkanı Metin Salih Şentürk'ün yanısıra İstanbul Roman Federasyonunun kuruluş çalışmalarını yürüten Semih Makaracı ve diğer dernek yöneticileri de söz alarak konuşma yaptılar. Dernek başkanlarının konuşmaları sık sık alkışlarla kesildi. Basın açıklamasına katılan çiçekçi kadınlar Engin Ardıç'ın yazısında kendilerinin de aşağılanmış olmalarından dolayı büyük tepki duyduklarını ve olayı kınadıklarını ifade ettiler. Açıklamaya Akhisar Çağdaş Romanlar Derneği'ni temsilen katılan ve kamuoyunda İbrahim Tatlıses'in davulcusu olarak tanınan Ahmet İzgi ise Engin Ardıç'ın yazısı ile ilgili olarak Köstenceli Romanlarla temasa geçtiğini ve onlarında konu ile ilgili olarak yargı yoluna başvuracaklarını belirtti.

Tepkilere yol açan yazısında “boşuna uğraşmayın onları (Çingeneleri) komünistler bile hizaya sokamadı, zapt-ü rapt altına girmezler” diyerek öfkeli bir tonda konuşan Ardıç, bu duruma örnek olarak yakın dönemde İstanbul'daki çiçekçilerin kendilerine verilecek büfeleri reddetmesini gösteriyordu. Engin Ardıç'ın iddiasının aksine İstanbul çiçekçileri büfe projesini kökten reddetmemişler aksine sokakta çalışmanın onları yüz yüze bıraktığı zorluklardan kurtulmanın bir vesilesi olacağını düşünerek desteklemişledi. Çiçekçileri rahatsız eden nokta büfeler değil bunların karşılığında yapılması talep edilen ek ödemelerdi. Çiçekçilikle geçinen bir ailenin normal şartlarda ödemesi güç olan rakamların telafuz edilmesi Roman çiçekçiler arasında rahatsızlık yaratmıştı. Yine de bu konudaki çalışmalar bitmiş değil. Halen çiçek büfelerinin kurulması için çeşitli kurum ve kuruluşlarla işbirliği halinde bu alanda çalışmalar yürütülmektedir.

Basın açıklamasından sonra suç duyurusunda bulunan dernek temsilcileri bu konunun takipçisi olacaklarını ve bundan sonra da basın yoluyla Çingenelere hakaret edildiğinde hukuki haklarını kullanmaktan çekinmeyeceklerini belirttiler.


HÖH Temsilcileri Bursa'da 11/08/2010
Bulgaristan’da faaliyet gösteren Haklar ve Özgürlükler Hareketi Partisi (HÖH) Genel Başkan Yardımcısı Ruşen Rıza, Parti Genel Sekreteri Mustafa Karadayı ve Parti yetkilisi Saliha Emin’den oluşan HÖH Heyeti, Balkan Türkleri Göçmen ve Mülteci Dernekleri Federasyonu’nu (BGF) ziyaret etti.

Yapılan ziyarette, Federasyon üyesi dernek ve şubeleriyle birlikte yöre derneklerinin başkan ve yöneticilerinin de bulunduğu bir platformda HÖH Heyeti ile görüş alışverişinde bulunuldu. Toplantıda Bulgaristan Türkleri ve Müslümanlarıyla ilgili yaşanan gelişmeler masaya yatırılırken; dernek başkan ve yöneticilerinin soru ve eleştirileri de yer aldı.

BGF’nin öncülüğünde böylesi bir toplantının yapılmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Ruşen Rıza, bundan sonraki süreçte Türkiye’de bulunan derneklerle daha yakın işbirliği içinde bulunmak istediklerini belirtti.

BGF ve Bursa BAL-GÖÇ Genel Başkanı Prof. Dr. Emin Balkan ise, HÖH yetkilerinin bu ziyaretini ‘gecikmiş bir adım’ olarak nitelendirirken; HÖH’ün Türkiye’deki derneklerle ilişkilerini sıcak tutması gerektiğini söyledi. Bulgaristan Türk ve Müslümanlarının sıkıntılı günler geçirdiğini vurgulayan Balkan, “soydaşlarımızın yararına olacak her konuda gerek HÖH yetkilileriyle gerekse ilgili kurum ve kuruluşlarla diyalog halinde olacağız. Şu günlerde her zamankinden daha fazla birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.

Kaynak: http://www.bgf.org.tr/


İntihar mı? Cinayet mi? 18/08/2010
Zonguldak'ın Beycuma beldesindeki M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda yatmakta olan K.K isimli 15 yaşındaki gasp hükümlüsü bir çocuk cezaevinin bahçesindeki basketbol potasına asılı bulundu. Gencin ailesi ve yakınları olayın cinayet olabileceğine ilişkin şüphelerini dile getirirken yetkililer delillerin tipik bir intihar vakasını işaret ettiğini belirttiler.

Cezaevinde yaşamını kaybeden çocuğun olayın intihar olduğuna inanmadıklarını belirten yakınları kent merkezinde toplanarak tepkilerini dile getirdiler. Valiliğe kadar yürüyen kalabalığın arasında yer alan K.K'nın babası Ç. K ise yaşadığı acıya dayanamayarak fenalık geçirdi. Güvenlik kuvvetlerinin uyarıları üzerine olay yerinden ayrılan kalabalık Zonguldak Adliyesi'ne yürümek istese de güvenlik güçlerinin yürüyüşe izin vermemesi ve Vali Erdal Ata'nın kalabalığın arasından seçilecek temsilcilerle konuyu görüşme sözü vermesi üzerine dağıldı. Bu sırada gazetecilere konuşan K. K'nın yakınları olayın intihar olduğuna inanmadıklarını ve yetkililerden olayla ilgili yeterli bilgi alamadıklarını iddia ettiler. Ayrıca K. K'nın annesi Y. K oğlu ile olan son görüşmesinde, oğlunun cezaevi gardiyanlarından birinin kendisine şiddet uyguladığını söyleğini öne sürdü. Annenin iddiasına göre K. K başka bir cezaevine nakli için gerekli işlemlerin yapılmasını istemişti.

Konuyu değerlendiren Zonguldak Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Özbakır basında çıkan cinayet imalı haberlerin kendilerini üzdüğünü ve olayın bu şekilde gerçekleşmiş olmasının mümkün olmadığını ifade etti. K. K'nın nüfusa geç yazdırıldığını ve gerçek yaşının daha büyük olduğunu belirten Özbakır konuyla ilgili yapılan "yalan haberler" hakkında hukuki işlem yapacaklarını söyledi. Önümüzdeki günlerde K. K'nın yakınlarının savcılığa çağrılarak kendilerine olayla ilgili bilgi verileceğini vurgulayan Özbakır, K. K'nın ailesinden ise daha sakin davranmalarını beklediklerini ifade etti.

Kaynak: Anadolu Ajansı - Pusula Gazetes


Esenyurt Belediyesi'nde Gündem Romanlar 23/08/2010
Esenyurt Belediye Meclisi'nin geçtiğimiz hafta gerçekleşen toplantısında Romanlar için yapılacak konutların projesi onaylandı.

Geçtiğimiz hafta düzenlenen ve toplam 13 maddenin görüşüldüğü Esenyurt Belediye Meclisi toplantısında gündemin 8. Maddesi olarak toplu konut alanında belediye ve TOKİ işbirliğiyle gerçekleşecek olan "Romanlar için Konut" projesi oy çokluğuyla onaylandı. Konutların hangi şartlarda yapılacağı ile ilgili henüz bir açıklama yapılmazken gelişmenin duyulması Esenyurtlu Romanlar arasında büyük bir heyecana yol açtı.

Süreci heyecanla ve büyük bir dikkatle izleyen Esenyurtlu Romanlar, bundan sonra ki gelişmeleri de Cingeneyiz.org'dan takip edebilirler.

Kaynak: Esenyurt Haber


TOKİ'den Roman Evleri Projesi 25/08/2010
Anadolu Ajansı tarafından haber merkezlerine gönderilen habere göre Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), Romanlar için 11 ilde yaptırılacak 2 bin 524 konutla ilgili ilk ihaleyi Ağustos ayında gerçekleştirecek. Vatandaşlar konuyla ilgili gelişmeleri yakından takip ediyor.

Romanlara toplam 6 bin 344 konut yapacağı belirtilen TOKİ, inşaatlar için kolları sıvadı. Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), Romanlar için 11 ilde yaptırılacak 2 bin 524 konutla ilgili ilk ihaleyi Ağustos ayında gerçekleştirecek. 26 Ağustos tarihinde Edirne Enez'de 120, Lalapaşa'da ise 72 Roman konutu inşaatı ve konutların yapılacağı bölgelerde çevre düzenleme işi için ihale yapılacağı ifade ediliyor.

TOKİ tarafından yapılan açıklamaya göre hazırlık aşamasındaki 3 bin 564 konutla birlikte ilk etapta Romanlar için 6 bin 344 konutun yapımı gerçekleştirilmiş olacak. İhale sürecinin ardından 1 yıl içinde tamamlanması planlanan 45 metrekarelik konutlar aylık 100 Lira'dan başlayan taksitlerle vatandaşlara satılacak.

TOKi açıklamasında Romanlar için yapılacak konutların sayısı illere göre şu şekilde gösterilmiş. ; "Tekirdağ Merkez-Aydoğdu'da 408 konut yapımı için Ağustos ayında ihale düzenleyecek olan TOKİ, aynı ay içerisinde Düzce Merkez-Çamköy'de 240, Ankara-Beypazarı'nda 24, Balıkesir-Merkez'de 280, Ayvalık-Altınova'da 48, Gönen-Sarıköy'de 72, Edirne-Enez'de 120, Edirne-Havsa'da 72, Edirne-Lalapaşa'da 72, Edirne-İpsala'da 192, Eskişehir-Beylikova'da 48, Kütahya-Altıntaş'ta 48 ve Manisa-Selimşahlar'da 144 Roman konutu yapımı için ihaleye çıkacak.''

Valilikler tarafından TOKİ'ye gönderilen bilgide Bitlis, Erzurum, Giresun, Gümüşhane, Hakkari, Kars, Mardin, Nevşehir, Niğde, Sivas, Van, Şırnak, Trabzon ve Yozgat'ta Roman bulunmadığı belirtildiği gerekçesiyle bu bölgelerde konut çalışmasının yapılmayacağı belirtiliyor. Konuyu değerlendiren uzmanlar sözkonusu bölgelerde Roman Çingenelerinin nüfusunun az olduğunu buna karşılık Romanlarla benzer sorunları yaşayan Teber-Abdallar, Domlar, Lomlar, Geygeller, Mıtripler, Gewendeler gibi göçebe zanaatçı kültürlerden gelen grupların da Romanlarla aynı ölçüde konut ihtiyacı bulunduğunu belirtiyorlar.

Kaynak: AA


Türkiye Çingenelerinden Sarkozy'e Tepki 26/08/2010
Çingeneleri temsil eden çeşitli kuruluşlar ve duyarlı sivil toplum örgütlerinin katılımıyla Fransa'nın Çingeneleri sınırdışı etmesi ve Çingenelere dönük ırkçı terör eylemleri İstanbul İstiklal Caddesi'nde protesto edilecek. Etkinliğe İstanbul Roman Dernekleri Federasyonu, Sulukule Platformu, Sıfır Ayrımcılık Derneği ve Türkiye Gezginler Klubü Derneği destek veriyor.

26 Ağustos 2010 Perşembe saat 11.00'de İstiklal Caddesi'ndeki Fransız Konsolosluğu'nun önünde gerçekleştirilecek olan basın açıklamasında Fransa'dan sınırdışı edilen, İtalya'da sınırdışı edilmesi planlanan, Balkanlarda ırkçı terör saldırılarının hedefi olan Roman Çingenelerine yanınızdayız mesajı verilmesinin planlandığı belirtiliyor. Etkinliğe yaşananlara tepki gösteren çok sayıda yurttaşın katılacağı tahmin ediliyor.

Basın Duyurusunun Tam Metni
FRANSA'DA IRKÇILIĞI PROTESTO
Tarih: 26 Ağustos 2010
Yer: İstiklal Caddesi-Fransız Konsolosluğu önü
Saat:11.00

Fransa'da Romanlar sınırdışı ediliyor… Sarkozy hükümeti, sınırdışı ile de yetinmeyip Romanları vatandaşlıktan çıkarmaya çalışıyor. Her AB vatandaşına tanınan serbest dolaşım hakkını ellerinden alarak AB ilkelerini yok sayıyor…

Macaristan'da Romanların evleri kundaklanıyor…

Geçtiğimiz yıllarda Romanların parmak izlerini alma uygulaması başlatan ve "silahlı temizlik" örgütleri kurulan İtalya, 6 Eylül'de Romanları sınırdışı etmeye hazırlanıyor…

Avrupa Birliği ülkelerinde ırkçılık kol geziyor…

Başta Fransa'da Romanlara, göçmenlere ve evsizlere karşı başlatılan sınırdışı etme kampanyasını protesto etmek için,

Avrupa'da yükselen ırkçılık rüzgarına karşı durmak için,

Sınırdışı edilen Romanlara "yanınızdayız'' demek için ve
Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'yi protesto etmek için 26 Ağustos Perşembe günü (yarın) saat 11.00 'de Fransız Konsolosluğu önünde buluşuyoruz.

Sıfır Ayrımcılık Derneği 
İstanbul Roman Dernekleri Federasyonu
Sulukule Platformu
Türkiye Gezginler Kulübü Derneği


Fransız Konsolosluğu'na Siyah Çelenk 27/08/2010
Fransa'nın Çingeneleri sınırdışı etmesini ve Avrupa genelinde yükselen ırkçı terörü protesto eden kuruluşlar Fransız Konsolosluğu'na siyah çelenk bırakarak tepkilerini dile getirdiler. Etkinliğe vatandaşlar yoğun bir ilgi gösterdi.

İstanbul Roman Dernekleri Federasyonu, Sulukule Roman Platformu, Sıfır Ayrımcılık Derneği ve Türkiye Gezginler Klubü Derneği tarafından desteklenen Avrupa'da yükselen ırkçılığı protesto etkinliğine hem Çingeneler hem de konuya duyarlı yurttaşlar desteklerini sundular. Basının da ilgi gösterdiği etkinlikte okunan basın açıklamasının ardından Taksim İstiklal Caddesi'nde bulunan Fransız Konsolosluğu'na siyah çelenk bırakıldı.

Basın Açıklamasının Tam Metni

Bizler, Avrupa da ve özellikle Fransa da Romanlara karşı esen ırkçı rüzgarı protesto etmek için toplandık. Sarkozy Romanların "davranışını, kültürlerini" beğenmediği için sınır dışı ettiğini ayan beyan söylüyor. Bugün biz burada toplanırken Fransa'da yoksul Romanlar, bebek, çocuk, yaşlı demeden sınır kapılarına götürülüyorlar.

Fransa hükümeti, 2009 yılında 29 bin dolayında göçmeni sınırdışı etti. Romanlar 10 BİN KİŞİ ile sınırdışı edilen halkların başında geliyor. Zorla yerlerinden ediliyorlar. Sarkozy şimdi de Fransız vatandaşlığına geçmiş Romanların, göçmenlerin pasaportunu iptal etmekle tehdit ediyor. Fransa son üç haftada Romanların yaşadığı 51 kampı kapattı. Ekim sonuna kadar en az 300 kampın daha kapatılacağı söyleniyor. Yalnız Fransa'da değil, birçok AB ülkesinde Romanlar ayrımcılığa uğruyorlar.

Peki, Avrupa Birliği'ne bağlı bu ülkelerin yaptıkları hangi AB ilkesine uyuyor? Buradan Avrupa Birliği'ne sesleniyoruz! Avrupa Birliği Temel Haklar Bildirgesi, Dolaşım ve İkamet Özgürlüğü başlıklı 45. maddesinde "Birliğin her vatandaşı, üye devletlerin ülke sınırları içinde serbestçe hareket etmek ve ikamet etmek özgürlüğüne sahiptir" diyor. 19. maddesinde, toplu sınır dışı etmeleri, 21. maddesinde de ayrımcılığı yasaklıyor. 22. maddesinde, "Avrupa Birliği vatandaşlarının kültürel, dini ve dilsel çeşitliliğine saygı gösterecektir" diyor. Peki nasıl oluyor da, Fransa'da Avrupa Birliği'ne üye Bulgaristan'dan, Romanya'dan gelen Romanlar Avrupa Birliği'nin 2. sınıf vatandaşları olarak görülüyor? Nasıl oluyor da Sarkozy'nin emriyle göçmenler, evsizler hamile kadınlar yerleşim yerlerinden çıkartılıp yerlerde sürükleniyor? Nasıl oluyor da, Avrupa Birliği üyesi İtalya'da Romanlara karşı Silahlı Temizlik Örgütü kuruluyor, sokaklarda Nazi Almanyası'nı aratmayan bir biçimde Roman "avlanıyor''?

Şimdi de İtalya Başbakanı Berlusconi Fransız Cumhurbaşkanı'ndan da güç alarak 6 Eylül'de İtalya'dan Romanları sınırdışı edeceğini belirtiyor, Macaristan'da Romanların evleri kundaklanıyor, Slovakya'da Roman mahallesi önüne 150 metrelik duvarlar örülüyor, Bu ülkelerin hepsi de Avrupa Birliği'ne üye ülkeler.

Avrupa Komisyonu'na buradan sesleniyoruz: Kafatasçı liderleri uyarın! IRKÇILIĞI DURDURUN! Olmuyorsa bu ülkelerin Avrupa Birliği üyeliklerini iptal edin!

Türkiyeli Romanlar, barışseverler ve insan hakları savunucuları olarak bizler buradan bütün dünyadaki Romanlara, "sonuna kadar yanınızdayız" VE SİZİ SEVİYORUZ diyor, bir Roman dörtlüğü ile sınır kapılarındaki Romanlara sesleniyoruz:

Üzgünsen ey Çingene
Neşeli bir türkü tuttur
Peki ya neşeliysem?
Aynı türküyü tuttur gene...

Sıfır Ayrımcılık Derneği 
İstanbul Roman Dernekleri Federasyonu
Sulukule Platformu
Türkiye Gezginler Kulübü Derneği


ROMDER'den Basın Duyurusu 28/08/2010
Kağıthane Yahya Kemal Mahallesi Romanlarını temsilen yaptığı açıklamada ROMDER Başkanı ve yazarımız Cemil Akmaca kamuoyuna ve yetkililere önemli mesajlar verdi. İşte Akmaca'nın basın duyurusu:

ROMDER Basın Duyurusu:

Bütün olup bitenler; kinler, garezler ve intikam duyguları durmalı.Çünkü en mübarek gün Ramazan. Bizler zaten kin tutmayız. Kavgamız bir günü geçmez. Bizlere uzanan dost elini sımsıkı tutarız. Kağıthane Belediye Başkanı Sayın Fazlı Kılıç'ın bizlere gösterdiği, sevgi ve saygıya dayalı, sorunları diyalogla çözüme açık tavrından dolayı mutluluk duyuyor; yardımsever ve insancıl düşüncelerinin her zaman devamını diliyoruz. En mübarek günlerimizde, en sıkıntılı zamanlarımızda soframıza aş olan, yoksula destek olan Kağıthane'ye yakışan bir başkan! İşte yardımcıları; halkın haklının yanındalar; onlara da, değerli başkan yardımcılarına da saygılarımızı sunuyoruz.

Romder yapılan yardımı ve iyiliği hiçbir zaman unutmaz.
Her zaman yazar ve söyleriz.
Romder ailesi olarak sayın Fazlı Kılıç'a başarılar diler, gerçekleştirmeye çalıştığımız konut projesinde kendisini yanımızda görmekten mutluluk duyacağımızı belirtiriz.

Saygılar

ROMDER Başkanı

Cemil Akmaca


Roman Derneği'nden İftar Yemeği 31/08/2010
Akhisar Roman Müziğini Kültürünü Koruma Yaşatma ve Sosyal Yardımlaşma Derneği'nin düzenlediği iftar yemeğinde dualar, mevlid ve kasideler eşliğinde oruçlar bozuldu.

Akhisar Roman Müziğini Kültürünü Koruma Yaşatma ve Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı Neşat Sarıdemir ile dernek yöneticileri Cumhur Çabar, M. Ali Bayri, Oktay Sarıdemir, ve Şaban Kıran'ın organize etiği iftar yemeğine Hacı İshak Mahallesi'nde yaşayan Romanlar katıldı.

Hacıishak Mahallesi Cennet Mahallesi Konağı 149. Sokak üzerinde gerçekleşen iftar yemeğinde mahallede ki dargınların bile aynı sofraya oturduğu dikkatlerden kaçmadı. İftar yemeğinin ardından, mahalle camii yetkilileri Kur'an okuyup, mevlid ve kasideler söylediler.

Kaynak: www.akhisarhaber.com


Edirne'den Dünyaya Kurbağa Gidecek 08/09/2010
Yaklaşık iki bin kişinin kurbağa avcılığı yaparak geçindiği Değirmenyeni Köyü'nde yer alan göletin kurumasının ardından, Kurbağa Yetiştiricileri Derneği'nin girişimleriyle Eskikadın Köyü'nde açılan gölette bu yıl yaklaşık yüz ton kurbağa tutulması bekleniyor.

Edirne'de kurbağa avcılığı geçimini sağlayan insanlar bu yıl biraz daha umutlu… Değirmenyeni Köyü'nde yer alan göletin kurumasıyla alternatif işlere yönelen Romanlar Edirne Kurbağa Yetiştiriciler Derneği'nin özveriverili girişimleriyle Eskikadın Köyü'nde bu yıl yeniden çalışmaya başlıyorlar. Edirneli kurbağa avcıları, iki yüz dönümlük göletten elde edilecek kurbağalar ile Gürcistan ve Fransa'ya ihracat yapmayı planlıyor.

Cihan Haber Ajansı'nın haberine göre Dernek Başkanı Metin Örs; "Yaçılan gölet dar gelirli romanlar için ekmek kapısı olacak.. Gelecekte Avrupa Birliği projelerinden yararlanarak daha büyük projelere imza atacağız. 56 üyesi bulunan derneğin göletin faaliyete geçmesiyle birlikte daha verimli işler yapacağına inanıyoruz. Fransa gibi büyük bir ülkeye kurbağa satarak Edirneli romanların neleri başardığını Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'e göstereceğiz." derken Örs, Fransa'da Romanlara karşı yapılanları insanlık dışı olarak niteledi.

Örs, "Romanları sınır dışı etmek insanlık dışı bir uygulamadır. Romanlar ellerinden tutulduğunda büyük işler başaracak insanlardır. Bizler Edirne'de istihdama katkı sağlamak için çalışıyoruz. Bize bu konuda devletimizden büyük destek var. Özellikle İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ahmet Çetin bizlere büyük destek verdi. Biz de bu desteği gereği gibi kullanarak yüzlerce insanın buradan ekmek yemesini sağlayacağız." dedi.

Kaynak: Cihan Haber Ajansı


Roman Dernekleri Fransa'ya Tepkili 10/09/2010
Temmuz ayı içerisinde Fransa Hükümeti'nin ülkede yaşayan Romanlar'la ilgili vermiş olduğu "sınırdışı edilmesi" kararı ile ilgili Edirne ve Bursa Roman Derneği başkanları basın duyurusu yaptılar.

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin, 28 Temmuz tarihinde başlattığı "suç karşıtı insiyatif" Çingenelerin ülke çapındaki çadır kentlerinin ortadan kaldırılıp, buralarda yaşayan Çingenelerin sınırdışı edilmesinin yolunu açtı. Ülkedeki kaçakçılık ve fuhuşun sorumluluğunu Çingenelerin üzerine yıkan Fransız yönetimi 300 çadır kentin yıkılması için karar aldı.

Bu gelişmelerle ilgili Türkiye'den de Roman Dernekleri tepkilerini dile getiriyorlar. Cihan Haber Ajansı'na konuşan Edirne Romanlar Derneği (EDROM) Başkanı Erdinç Çekiç konuyla ilgili; "Buldukları her fırsatta insan haklarından söz eden Avrupa'nın göbeğinde böyle bir olayın yaşanmasının üzücüdür , Fransa'nın aldığı bu kararı yeniden düşünmesini istiyoruz. Türkiye'de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başlattığı Roman Çalıştayı'nın Avrupa'ya örnek olmasını diliyoruz. Buradaki (Türkiye) insanların eğitimi, gelişimi, dönüşümü ve değişimini sağlayacak projeler yapılırken Avrupa'nın beşiği insan hakları ve demokrasinin üst seviyede olduğu bir ülkede insanların yaşam, dolaşım ve eğitim haklarını hiçe sayarak sınır dışı edilmesi kararını kınamak basit kalır." şeklinde konuştu.

Konu hakkında yorum yapan Bursa Roman Kültürünü Tanıtma ve Yaşatma Derneği Başkanı Efkan Özçimen ise; "Yıllarca 'bizi örnek alın' diye bağıran Avrupa'nın yaptığını gördük. Şimdi kendileri Türkiye'den örnek alsın. Sınır dışı edilen Roman kardeşlerimize kapımız açık." dedi. Özçimen, "Maalesef Roman arkadaşlarımız sınır dışı ediliyor. Bizdeki açılımın tersine orada baskı yapılıyor. Şimdi biz Romanlar için ev yaptırıyoruz, onlar ülkelerinden kovuyor. Kim kimi örnek alması gerekiyor, kamuoyunun vicdanına bırakıyorum. Sınır dışı edilen Roman kardeşlerimize de gönlümüz de evimiz de açık." diye konuştu.

Kaynak: Cihan Haber Ajansı


ROMDER'den Açıklama 17/09/2010
Romder başkanı ve yazarımız Cemil Akmaca Fransa'nın göçmen Romanları sınırdışı etme politikası ile ilgili bir basın duyurusu gerçekleştirdi. Akmaca, Romanları sınırdışı etme politikasının devamı halinde Fransa'nın insan hakları alanında sınıfta kalacağını ifade etti. İşte açıklamanın tam metni:

"Son günlerde Fransa'daki Roman kardeşlerimize karşı başlatılan "kov gitsinler" politikası Fransa'nın insan haklarına ne kadar saygılı olduğunun göstergesidir. AB'nin en demokrat ülkelerinden biri olarak bilinen Fransa son dönemlerde adeta Hitler taktiği uygulamaktadır. Fransa'nın çadır kentleri yıkarak o insanları sınırdışı etmesi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin hangi maddesine uygundur. Yıllardan beri Romanların Türkiye'de horlandığını söyleyen, ırkçılığa uğradığını savunan Fransa'nın Türkiye'den demokrasi dersi alması gerektiğini yaşanan bu olaylar göstermektedir. Benim ülkemde böyle ırkçı saldırılar, hele hele devlet kaynaklı olarak hiç gündeme gelmemiştir. Devletler ülkelerinde yaşayan insanlarına sahip çıkmalıdır. Romanlara yapılan saldırılar vicdana aykırıdır ve kabul edilemez.

Bırakın Romanlar AB değerleri ve insan hakları çerçecesinde yaşam biçimlerini kendileri ayarlasınlar. Yıllardan beri benim ülkemi ırkçılıkla suçlayan Fransa Türkiye'yi yönetenlerden demokrasi dersi almalı. Yoksa Fransa insan hakları alanında sınıfta kalır.

Kardeşlerimizi hedef alan bu ırkçı politikayı ROMDER olarak kınıyoruz.

ROMDER BAŞKANI

Cemil Akmaca"

Kaynak: Cingeneyiz İstanbul


Kocaeli'nde Tehlikeli Gerginlik 21/09/2010
Serdar Mahallesi'nde geçtiğimiz yıl yaşanan bir çocuk kavgasıyla başlayan ve gerginliğin artmasıyla bir kişinin yaşamını kaybetmesine neden olaylar yeniden alevlendi. Şu ana kadar 14 kişinin yaralandığı mahallede gerginlik devam ediyor.

Güvenlik güçlerinin müdahelesi ile karşı karşıya gelen grupların ayrılabildiği Serdar Mahallesi şu anda polis ablukası altında bulunuyor. Çevik kuvvetin olası bir gerginliği önlemek için konuşlandığı mahallede gerginliğin artmasından endişe duyuluyor. Olayların dışında kalan mahalle sakinleri ise güvenlik önlemlerinin arttırılmasını beklediklerini ifade ediyorlar.

Geçtiğimiz yıl iki çocuğun kavgasıyla başlayan olaylar babaların da olaya karışmasıyla büyümüştü. Limoncular ve Bohçacılar olarak bilinen iki Çingene grubunun karşı karşıya geldiği olaylarda gruplar tarafından havaya ateş açılmış, serseri kurşunlardan birinin isabet ettiği Limonculardan Yaşar Ürün hayatını kaybetmişti. Güvenlik güçlerinin müdahalesi ve her iki gruptan ileri gelenlerin araya girmesi ile yatıştırılan olaylar bu yıl yeniden alevlendi.

Ayrıntıları tam olarak öğrenilemeyen olaylar bir gencin bıçakla yaralanması üzerine yeniden başladı. Daha sonra pompalı tüfeklerin de kullanıldığı gerilim sırasında 14 kişi çeşitli yerlerinden yaralandı. Yaralıların hastaneye sevkedildiği olaylar güvenlik güçlerinin iki grup arasına güvenlik şeridi oluşturmasıyla ancak önlebildi.

Kocaeli Roman Derneği yetkilisi ve mahalle sakinlerinden Fehmi Acar yaşananların tüm Çingeneler için utanç verici olduğunu belirtiyor. Bir mahalleyi paylaşan, aynı zorluklarla yüzleşen iki kardeş grubun bu şekilde birbirine düşmesinin vicdanlarda derin bir yara oluşturduğunu belirten Acar, durum daha da tehlikeli bir hal almadan yetkililerin müdahele etmesi gerektiğini vurguluyor. Konuyu değerlendiren Acar: "Başka yerlerdeki kardeşlerimiz bizim halimize bakıp ibret alsınlar. Kendi aramızda birbirimize düşmemizden utanıyorum. Birlik olmamız gerekirken birbirimizi yiyoruz. Bu durumun önüne geçilmeli" dedi.

Cingeneyiz.org adına konuyu değerlendiren Ali Mezarcıoğlu ise: "Sözkonusu olaylarda karşı karşıya gelen Çingene gruplarının aklı selim insanlarına, her iki grubun ileri gelenlerine sesleniyoruz. Gençlerinize sahip çıkın. Sadece sizleri değil, tüm Çingeneleri küçük düşüren böylesi gerginliklerin önüne geçmeliyiz. Tüm yaralılara acil şifalar diliyoruz. Umudumuz böylesi olayların bir kez daha tekrarlanmayacağı yönündedir." şeklinde konuştu.


Aydınlı Romanlar Evlerinden Tahliye Edildi 23/09/2010
Aydın Sosyal Konutları'nda yaklaşık 10 yıldır yaşayan Romanlar evlerinin yıkılmasına tepki gösterdi.

Aydın Özel İl İdaresi'ne ait Ilıcabaşı Mahallesi'nde Roman ailelerin oturduğu yaklaşık 16 konutun yıkımı sırasında, evlerinden tahliye edilmelerine tepki gösteren mahalleli ile güvenlik güçleri arasında kısa süreli gerginlik yaşandı. Vali ve Belediye Başkanı'na tepkilerini dile getiren Romanlar, evleri olmadığından dolayı burada kaldıklarını belirtirken, kış üzeri nerede yaşayacaklarını kara kara düşündüklerini belirttiler.

Daha sonra Aydın Emniyet Müdür Yardımcısı Mehmet Kılıç'ın valilik tarafından kendilerine her ay kira yardımı yapılacağını söylemesi üzerine sakinleşen mahalle sakinleri evlerini tahliye etmeyi kabul etti. Romanların evlerindeki eşyalarını boşaltmalarının ardından dozerlerle yıkım gerçekleştirildi.

Yıkılan alana içinde SPA, termal tesis ve kür merkezi de bulunan alışveriş merkezi yapılması için ihaleye çıkılacağı ifade ediliyor.


Selendi Olaylarında Yeni Gelişmeler 27/09/2010
Manisa'nın Selendi ilçesinde yaşanan acı olaylarla ilgili soruşturma başlatan Selendi Savcısı konuyla ilgili hazırladığı iddianameyi tamamladı. Olaylara adı karışan 80 kişi hakkında "mala zarar vermek, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek, aşağılamak ve izinsiz gösteri yapmak" suçlarından 3 ile 150 yıl arası hapis cezası isteniyor.

Geçtiğimiz kış gerçekleşen olayların yılbaşı akşamı kahveye gelen bir vatandaşa Çingene olduğu için çay verilmemesiyle başladığı öne sürülmüştü. Olayda adı geçen kahveci ve bir grup Selendili ise kahvede çay isteyen vatandaşın yasak olmasına rağmen sigara içmek istemesinin olaylara neden olduğunu söylemişti. Olayların ardından büyük çaplı bir gerginlik yaşanmış, yıllardır Selendi'de yaşayan Çingene aileler evlerini terk etmek zorunda kalmışlardı. Bu aileler önce Manisa'nın Gördes beldesine ardından da Manisa Salihli'ye yerleştirilmişlerdi. Olayda mağdur olan ailelerin ifadelerine göre Selendili bir grup provakatörler tarafından "Çingeneler cami bastı, Allah'a, bayrağa, millete küfretti" gibi akıl almaz iftiralarla Çingenelere karşı kışkırtılmıştı.

Manisa Selendi olayları ile ilgili olarak Selendi Savcısı tarafından sürdürülen soruşturmada iddianame tamamlandı. Olayların saptanması için tüm kamera kayıtlarını inceleyen savcılık yetkilileri, 80 kişinin sanık, 74 kişinin müşteki, üç kişinin hem müşteki hem şüpheli olarak yer aldığı bir iddianame hazırladı. Görüntülerde sanıkların sadece Çingeneler'in mallarına zarar vermediği, "Öldürelim", "Buradan gönderelim" gibi sözler de sarf ettiği de saptandı. İddianamede sanıklar "mala zarar vermek, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek, aşağılamak ve izinsiz gösteri yapmak" gerekçeleriyle suçlandı. Bahsi geçen 80 sanık hakkında 3 yıl ile 150 yıl arasında değişen hapis cezaları istendi. Dava, 11 Ekim tarihinde mağdur yurttaşların dinlenmesinin ardından 16 Aralık 2010'da görüşülecek.

Polis tutanakları, kamera kayıtları ve televizyon kanallarının kamera görüntülerinden yararlanılarak hazırlanan iddianameye göre olaylar şu şekilde gerçekleşti : 5 Ocak 2010'da saat 20.00 sularında gerçekleşen olaylarda Çingenelere yönelik, "Bunlar buradan gidecek, yoksa biz halk olarak gereğini yapacağız. Selendi bizimdir, bizim olacak. Burası Selendi, buradan çıkış yok. Çingeneler buradan gitsin. Saldıralım, bu Romanları sürelim. Çingeneler bizim camimize, dinimize, karımıza, kızımıza küfür ediyor, bunları burada istemiyoruz. Öldürelim. Evlerini yakalım. Bırakın bu şerefsizleri, bunları burada barındırmayalım. Bunlar Çingene, bunlara dersini verelim. Selendi halkı şerefsiz mi? Bunların yaptıkları yeter, Romanlar hırsızlık yapıyor. Bizi rahatsız ediyorlar." gibi söylem ve sloganları tekrarlayarak Çingenelerin yaşadığı mahalleye gelen kalabalık Çingenelere ait evleri taşlamaya ve yakmaya başladı.

Kalabalık grup mahallede yaşayan vatandaşların arabalarına taşlarla ve sopalarla zarar vermeye çalıştı. Olaylar sırasında can güvenliği olmayan vatandaşlar güvenlik güçlerinin koruması altında Jandarma Binası'na götürüldü. Selendili Çingenelerin mahalleden ayrılması olayların yatışmasını sağlamadı. Kalabalık evlere, arabalara ve çadırlara zarar vermeye devam etti. Emniyet güçleri havaya uyarı ateşi açtı. Emniyet yetkilileri ve Selendi Kaymakamı Selim Palamut kalabalığı yatıştırmaya gayret gösterdiler. Olaylar sırasında kurusıkı tabanca ve tüfek ele geçirildi.

Kalabalığın önünde yürüyen bazı kişiler güvenlik güçlerine "Halk sinirli, önümüzde durmayın, bize zor kullanmayın" diyerek E. Ç isimli vatandaşın evine zarar verdiler. "Bunlar buradan gidecek. Terk etmezlerse biz halk olarak gereğini yapacağız, bunlar buradan gidecek, bunlara günlerini gösterelim" diye bağıran bazı şahısların ise kalabalığı "vurun Çingeneler'e" sloganıyla tahrik etmeye çalışmaları ise dikkatlerden kaçmadı.

Görüntülerde kurusıkı tabancaya sahip olduğu anlaşılan bir başka sanığın ise "Ulan bunlar buradan gitsin, bunlar Selendi'ye zarar veriyor" sözlerinin ardında güvenlik güçlerine dönük olarak "elinde ki silah boş beni mi korkutuyorsun, önümüzde durmayın" şeklinde sözler kullanması ise görüntüleri izleyen şavcılık yetkililerinde şaşkınlık yarattı. Görüntülerde yer alan bir başka sanığın ise, "Romanların buradan gitmesi gerekiyor. Bunlar bize zarar veriyor, değerlerimize küfür ediyor", güvenlik güçlerine de "Bırakın geçsinler, niye onları koruyorsunuz, Romanları atsınlar, vursunlar, öldürsünler, Çingeneler buradan gidecek" şeklinde sözler sarf ederek halkı kışkırttığı iddianamede yerini aldı.

Selendi olaylarının iddianamesinin yazılması ve yaşanan olayın bütün dehşetiyle iddianamede yerini alması tüm sağduyulu yurttaşların adalete olan güveninin perçinlenmesini sağladı. Şimdi başta olaylara karışmayan duyarlı Selendililer olmak üzere tüm kamuoyu davanın nasıl sonuçlanacağını merakla bekliyor. Herkesin beklentisi toplumsal vicdanda açılan bu derin yaranın en kısa zamanda tedavi edilebilmesi.

Kaynak: Radikal


ROMDER: Sağolasın Ajda Pekkan 01/10/2010
ROMDER Başkanı Cemil Akmaca, güncel olaylarla ilgili bir basın duyurusu yaptı. Akmaca Hakkari'de yaşanan patlama olayında bacaklarından yaralanan Zeynep bebek ve ailesine geçmiş olsun derken bir başka Zeynep bebeği hatırlatıyor. İşte basın duyurusunun tam metni:

"Haberlerde duyunca öyle üzüldük ki anlatamam. Bir araç kahpece saldırıya uğruyor, insanlar ölüyor. 3 aylık Zeynep bebek bacaklarından yaralanıyor. Korkunç olayda Zeynep bebeğin akrabaları hayatlarını kaybediyorlar. Olayda hayatlarını kaybeden herkese Allah'tan rahmet, yakınlarına ise sabır diliyoruz. Zeynep bebeğe ise geçmiş olsun diyoruz, inşallah ömrü boyunca bir daha böyle bir acı yaşamaz. Değerli sanatçımız Ajda Pekkan duyarlı bir şekilde davranarak hemen Zeynep bebeği ziyarete gitmiş . Bu haraketiyle bir insanlık örneği vermiştir. O bebeğin acısı bizim acımızır. Ajda Pekkan'a ve konuya duyarlı yaklaşan herkese teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Diğer taraftan, hatırlatmak istediğimiz bir konu var. Bir başka Zeynep bebek... Sayın yetkililer, Sayın değerli sanatçılar! Ey Türk halkı! Mahallemde kentsel dönüşüm kapsamında bir dizi yıkım gerçekleştirilmişti. Ve bir başka Zeynep bebek, hem de altı aylık bir kız çocuğu; evi yıkılınca çadır açan ailenin tek kızı! Çingene Zeynep bebek ailesinin yaşadığı çadırda soğuktan donarak hayatını kaybetmişti. Ne yazık ki Zeynep bebeğe baş sağlığı bile dileyen olmadı. Derdimizi, halimizi gelip soran da olmadı. Neden? O bebek bir Çingene olduğu için mi?

Bizler Zeynep bebekler ölmesin, yaralanmasın; mutlu yaşasınlar istiyoruz!"


200 Evler Mahkemelik Oldu 04/10/2010
Samsun'da kentsel dönüşüm projesi kapsamında oturdukları 200 Evler Mahallesi'nden belediyenin yaptığı konutlara yerleşen Samsun Canikli Romanların, 264 Evler Mahallesi'nde yer alan yeni evlerinin taksitlerini ödemedikleri ve sözleşme yükümlülüklerine uymadıkları gerekçesiyle geçtiğimiz ay açılan dava, tanıkların dinlenmesi amacıyla 21 Ekim tarihine ertelendi.

Duruşma sonrasında 264 Evler Roman Kültürü Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkan Yardımcısı Samim Yanar bir basın açıklaması yaptı. Nüfuslarının yaklaşık 1500 kişi olduğunu söyleyen Yanar, 200 Evler Mahallesi'nden tahliye edilip yeni inşa edilecek olan 264 Evler'e geçilmelerinin istendiğini kendilerinin de bir takım sözleşmeler imzalayıp yeni evlerine geçtiklerini ancak çok fazla bilgilendirilmediklerini ve bazen üzerlerinde baskı uygulandığını iddia etti.

Konu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Samim Yanar "Biz de bu evleri terk etmemek için dava açtık. Daha önceden kendi evlerimizdeyken daha mutluyduk. Orada mahalle halkıyla beraber gülüp oynuyorduk. Apartmanlara geçince bize ev vereceklerini söylemişlerdi. Şimdi bu evlerden de bizi tahliye etmeye çalışıyorlar. Yani hem evlerimizden olduk hem de mutluluğumuzdan…" seklinde konuştu.

Konuyu değerlendiren belediye yetkilileri ise ilgili sözleşme maddelerinin yerine getirilmesi için çalıştıklarını ve mahalle sakinlerinin başlangıçta yeterince bilgilendirilmedikleri iddialarının gerçeği yansıtmadığını ileri sürüyorlar. Taksitlerin çok uzun bir süreden beri ödenmediğini belirten yetkililer bu konuda 1 yılı aşkın bir süredir uyarılar yapıldığını vurguluyorlar.

200 Evler Mahallesi'nin sosyolojik yapısını bilen kimi uzmanlar ise mahalle sakinlerinin bir bölümünün gerçekten ödeme gücü olmadığı belirtiyorlar. Nitekim bu grup ev taksitlerini ödeyemediği gibi elektrik ve su faturalarını da ödeyemiyor.


Kırşehir'de Abdallar İçin Şölen Düzenlendi 08/10/2010
Kırşehir'in Kaman İlçesi'nde Kaymakamlığın öncülüğünde, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Kaman Belediyesi'nin desteğiyle "1. Abdal Şöleni" düzenlendi.

Bu yıl ilk kez düzenlenen şölenin her yıl geleneksel olarak yapılması planlanıyor. 1. Abdal Şöleni, emekli eğitimci araştırmacı yazar Mümtaz Boyacıoğlu ile Araştırmacı-Yazar Adnan Yılmaz tarafından verilen 'Geçmişten Günümüze Abdal Kültürü' konulu konferansla başladı.

Abdallar, ilk olarak Kaman Belediyesi önünde kortej yaparak, şölenin yapılacağı alana kadar davul zurna eşliğinde yürüdüler. Şölen alanına gelen seyircilere ilk olarak Abdallar tarafından kurulan mehter takımı bir gösteri yaparken, gösteri katılımcılar tarafından büyük alkış aldı.

Abdallar, alana getirdikleri saz, davul ve zurna ile doyasıya eğlendiler. Şölende en çok dikkat çeken ise kendinden büyük çalgı aletlerini çalan küçük çocuklar oldu.

Şölene; Kırşehir Valisi Mehmet Ufuk Erden, Jandarma Komutanı Osman Uçar Emniyet Müdürü Osman Öztürk, Kaman Kaymakamı Abdullah Küçük ve çok sayıda parti temsilcisi katıldı.

Kaynak: Cihan Haber Ajansı


Şimdi Anaokullu Oldular 13/10/2010
Roman Kültürünü Tanıtma ve Yaşatma Derneği ve Yıldırım Belediyesi'nin birlikte yürüttüğü "Ana Sınıfı Toplumun Temeli" isimli proje kapsamında 0-6 yaş arası 100 Roman çocuğu ana sınıfına yazıldı.

Bursa Roman Kültürünü Tanıtma ve Yaşatma Derneği Başkanı Efkan Özçimen, Roman çocuklarının hayatın gerçekleriyle ve yoksullukla çok küçük yaşta tanıştıklarını ve bundan dolayı okula gerekli zamanı ayıramadıklarını ifade etti. Özçimen, "Romanların yaşadıkları şehrin en yoksul kesimlerinde, temel ihtiyaçlarını giderme noktasında da ciddi sıkıntılar yaşadıkları gerçeğimizdir. Bu gerçeğimizi en baştan ana sınıfı eğitimiyle çözüme ulaştırmak istiyoruz. Yıllarca eğitim-öğretim konusunda geri planda kalmış, okullarda devamlılığı sağlanamamış, kendilerine verilen eğitimlerden hiçbir zaman amaçladığımız sonuçları alamadığımız kardeşlerimizin 0-6 yaş çocuklarına ana sınıfı eğitimi için proje hazırlandı. Roman çocuklarımıza anaokulu eğitimiyle kendi hakkını korurken, başkalarının haklarını gözetmeyi de öğretmeyi hedefliyoruz." şeklinde konuştu.

Kaynak: Samanyolu


Söğütlülü Romanlar Atık Suların Kapanmasını İstiyor 19/10/2010
Söğütlülü Romanlar mahallelerindeki atık su kanalının kapatılması isteklerini kaymakamlık binası önünde toplanarak dile getirdiler. Söğütlülü Romanlar tepkilerini dile getirdikten sonra sessiz bir şekilde dağılarak mahallelerine geri döndüler.

Söğütlü'de yaşayan Romanlar, mahallelerinde yer alan atık su kanalının pis koku yayması, çocukların oyun alanlarını olumsuz etkilemesi ve mahallerinden geçen kamyonların atık suları etrafa yayması nedeniyle daha önceden belediye yetkililerine şikâyetlerini dile getirmişlerdi. Atık suların kapatılma işleminin gecikmesi üzerine mahalle sakinleri hem yerel halkın hem de yetkililerin dikkatini çekmek için kaymakamlık binası önünde toplanarak seslerini duyurmaya çalıştılar. Bir süre sonra emniyet güçlerinin müdahalesi üzerine aralarından bir temsilci seçerek kaymakamla görüştürmek isteyen Romanların istekleri yerine getirildi.

Mahalle halkı belediye ve kaymakamlık yetkililerine güvendiklerini belirtirken, en kısa sürede atık su derdinden kurtulmak istediklerini söylediler.

Kaynak: Sakarya Rehberim


4 Yıldır Aynı Yerde Ama İkametgah Alamıyor 26/10/2010
Ataşehir Nüfus Müdürlüğü'nün arkasındaki çadırında 4 yıldır yaşam mücadelesi veren A. B. isimli vatandaş, ikametgah almak için gittiği nüfus idaresinden eli boş döndü. İkametgahın pek çok hizmet için gerekli olduğunu belirten A. B. yetkililerden destek bekliyor.

Geçimini hurda-atık toplayıcılığı yaparak sağlamaya çalışan A. B'nin 4 çocuğu bulunuyor. Çocuklarının okul çağına gelmeleri ve belediyeden erzak yardımı alabilmeleri için kendilerinden ikametgah istenmesi üzerine A. B evinin önünde bulunan Ataşehir Nufüs Müdürlüğü'ne başvurmuş. Nüfus Müdürlüğü yetkilileri normal prosedürü izleyerek A.B'den sözkonusu ikametinde yaşadığını ispatlayan adına kayıtlı bir fatura getirmesini istemişler. A. B'nin adına kayıtlı herhangi bir faturanın bulunmadığını belirtmesi üzerine müdürlük yetkilileri herhangi bir işlem yapamayacaklarını belirtmişler.

Konuyu değerlendiren uzmanlar ikametgah başvurusu yapanlardan kira kontratı, isme kayıtlı fatura gibi belgelerin istenmesinin normal prosedür kapsamında olduğunu belirtiyorlar. Buna karşılık A. B. gibi elektriği, suyu, telefonu olmayan çadır veya derme çatma barakalarda yaşayan vatandaşların o bölgede yaşadıklarını herhangi bir yazılı evrakla kanıtlama şansları bulunmuyor. Bu durum A. B gibi çok sayıda yurttaşın belediyelerin ve sosyal yardım kuruluşlarının desteklerinden faydalanmalarını engellediği gibi çocuklarının okula kayıt işlemlerinin yapılmasını da zorlaştırıyor.

A. B bundan 5 yıl kadar önce Küçükbakkalköy'deki gecekonduları yıkıldıktan sonra Ataşehir Nüfus Müdürlüğü'nün arkasındaki çadır ve derme çatma barakalarda yaşamaya başlayan çok sayıdaki vatandaştan sadece biri. Şu an bölgede bulunan çadır ve derme çatma barakalarda 20 civarında aile zor şartlar altında yaşam mücadelesi veriyorlar. Önemli bir bölümü Abdal ve Roman kökenli olan aileler 4 yıla yakın bir zamandır bu bölgede bulunmalarına rağmen durumlarında herhangi bir düzelme meydana gelmemiş. Hepsinin beklentileri ortak. Yetkililerin kendi sorunları için çözüm üretmeleri.

Kaynak: Çingeneyiz İstanbul


Romanlar Kahvede Suluboya Çalıştı 27/10/2010
Çanakkale'de düzenlenen "2. Çanakkale Çağdaş Sanat Bienali" kapsamında bir kahvehanede toplanan Romanlar resim yaptı.

Fikri hayata geçiren Seyhan Boztepe, atölye çalışmalarını kapalı mekanlardan çıkarıp, farklı mekanlarda yapmaya karar verdiklerini söyledi. Boztepe, eğitmen ressam Tuncay Topçu ile resim atölyesi haline getirilen bir kahvehanede, her yaştan 50 Romanın bir araya gelerek sulu boya çalışması yaptığını belirtti. Boztepe "Onların istedikleri temayı resimle yansıtmalarını istedik. Gayet güzel bir ortam oluştu. Çocuklar çok mutlu oldu. Bundan sonra da drama, dans, resim ve plastik sanatlarla ilgili farklı atölye çalışmaları yapacağız" dedi.

Eğitmen ressam Topçu, çalışmanın amacının, insanların resim yaparak, duygu ve düşünce dünyalarını sulu boyayla kağıt üzerinde ifade etmeleri olduğunu belirtti. Topçu, daha önce hiç resim yapmayanların büyük bir heyecanla kağıt ve boyalara sarıldığını ifade ederek, şunları söyledi; "Çoğunlukla çocuk ve gençler tutkuyla yaklaştılar. Resimlerde kullanılan renkler genellikle mavi ağırlıklı. Demek ki ortak yanları çok fazla. Farklı renkleri pek kullanmıyorlar. Etkinliğin kahve ortamında olması da çalışmaya ayrı bir renk kattı. Sokakta oturan çok sayıda genç böylelikle bir araya geldi. Onlar, sanatla buluşuyor ve kendi iç dünyalarına dönüyorlar." şeklinde açıklamalarda bulundu.

Kaynak: Anadolu Ajansı


Amasya'da Mübadele Konulu Konferans 03/11/2010
Rumeli Balkan Türkleri Federasyonu Kurucu Başkanı Av-Yazar Özcan Pehlivanoğlu 6 Kasım 2010 tarihinde Amasya'nın Taşova ilçesinde ''Rumeli-Balkanlar ve Mübadele'' konulu bir konferans verecek.

Belediye Düğün Salonunda saat 18.00-21.00 saatleri arasında yapılacak konferans İstanbul-Amasya Rumeli Balkan Türkleri Derneği, Amasya Mübadiller ve Türk Balkan Kültürünü Yaşatma Derneği ve Taşova Balkan Türkleri Platformu'nun organizasyonuyla gerçekleşecek. Rumeli Balkan camiasının Türkiye'deki önde gelen değerli isimlerinden biri olan "Merhaba Rumeli" kitabının yazarı Özcan Pehlivanoğlu Taşova ilçesinde yaşayan Balkanlardan göç etmiş yurttaşlar için önemli açıklamalarda bulunacak ve Rumeli Kültürünü çeşitli sinevizyon gösterileri ile misafirlere aktaracak.

Türk-Yunan nüfus mübadelesi sırasında meydana gelen nüfus hareketliliği Roman Çingenelerini de önemli ölçüde etkilemişti. Çok sayıda Hristiyan Çingene Türkiye'den Yunanistan'a gönderilirken, Balkanlardaki Müslüman Çingeneler bu dönemde Türkiye'ye geldiler.

Kaynak: Anayurt Gazetesi

Onların da İkametgahı Yok 04/11/2010
Ataşehir Nüfus Müdürlüğü'nün arkasındaki çadırında 4 yıldır ailesi ile birlikte yaşayan A. B isimli yurttaşın ikametgah alamaması ile ilgili haberimiz, benzer şartlarda yaşayan yurttaşlardan büyük ilgi gördü. İstanbul'un çeşitli ilçelerinde çadırlarda ikamet eden, Roman ve Abdal kökenli yurttaşlar adlarına kayıtlı herhangi bir fatura olmadığı için ikametgah alamadıklarını ve daha önce haberini yaptığımız A. B isimli yurttaşla aynı sorunları yaşadıklarını ifade ediyorlar. İkametgahı olmayan yurttaşlar pek çok imkan ve hizmetten mahrum kalıyor. Ümraniye Şerif Ali Mahallesi, Alemdağ Nişantepe ve Samandıra Paşaköy çadırlarda yaşayan ailelerin ikametgah problemi yaşadığı bölgelerden sadece birkaçı.

Ümraniye Şerif Ali Mahallesi'nde yaşayan 14'ten fazla ailenin muhtarlıkta hiçbir kaydı yok. İkametgahları ve muhtarlık kayıtları olmadığı için zaman zaman güvenlik güçleri ile de sorun yaşayabiliyorlar. Daha önce Küçükbakkalköy, Alemdağ, Paşaköy ve Gebze'de yaşayan mahalle sakinleri buralarda kaldıkları konutların yıkılması üzerine yaklaşık 7 yıl kadar önce Şerif Ali Mahallesi'ndeki çadırlara yerleşmişler. Ne var ki yerleştikleri bölgenin de hazine arazisi olması nedeniyle çadırlar neredeyse her yıl düzenli olarak yıkılmış. Şerif Ali Mahallesi'nde yaşayan vatandaşlar gidecek başka yerleri olmadığı için her yıkımdan sonra aynı bölgede çadır kurmak zorunda kaldıklarını belirtiyorlar. Mahalle sakinlerinin beklentisi ve umudu yetkililerin kendilerine çadırlarını kurabilecekleri uygun bir yer göstermeleri veya kendilerine barınabilecekleri uygun konutların sağlanması.

Şerif Ali Mahallesi'ndeki yurttaşlar elektrik ve su başta olmak üzere temel altyapı hizmetlerinden yoksun bir biçimde yaşıyorlar. Dolayısıyla ikametgah için nüfus idarelerine başvurduklarında durumlarını kanıtlayabilecekleri isimlerine kayıtlı herhangi bir faturaya sahip olmaları mümkün değil. Aynı durum Alemdağ Nişantepe ve Samandıra Paşaköy'de yaşayan yurttaşlar için de geçerli. Nişantepe'de çoğunluğu Küçükbakkalköy'deki evleri yıkıldıktan sonra bölgeye yerleşmiş olan 40'a yakın aile çadırda yaşıyor. Samandıra Paşaköy'de ise 20'den fazla aile çadırlarda ve derme çatma barakalarda yaşam savaşı veriyor.

İstanbul'un çeşitli semtlerinde, çadırlarda ve derme çatma barakalarda yaşayan ailelerin büyük bölümü geçimlerini hurda ve kağıt toplayarak sağlıyorlar. Çok zor şartlarda çalışmalarına rağmen yoksulluk sınırın çok altında bir gelire sahip olan bu ailelerin sosyal yardımlara belki herkesten daha fazla ihtiyacı var. Buna karşılık pek çok resmi ve özel yardım kuruluşunun yardım için ikametgah istemesi çadırlarda yaşayan yurttaşların bu imkanlardan da yoksun kalmasına neden oluyor. Çadırlarda yaşayan yurttaşlarımızın tek umudu çocuklarını okutarak içinde bulundukları zor durumdan kurtulmak. Buna karşılık ikametgahlarının bulunmaması çocuklarını okula yazdırırken de bir problem olarak karşılarına çıkıyor.

Çadırlarda yaşayan yurttaşlar kendilerine uzanacak yardım elini sabırsızlıkla bekliyorlar. Yetkililerin bu konuda üretecekleri özel projeler pek çok insanın hayatının değişmesine imkan sağlayabilir.

Kaynak: Çingeneyiz İstanbul

Kuştepeli Çiçekçilerden Meclis Ziyareti 05/10/2010
Kuştepe Çiçekçiler Derneği üyeleri 18 Ekim 2010 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ziyarette bulundular. Bursa Milletvekili Ali Koyuncu ile görüşen dernek yönetici ve mensupları Koyuncu'yu beklentileri ve yaşadıkları problemler hakkında bilgilendirdiler.

Kuştepe Mahallesi sakinlerinden çoğunluğu çiçekçilik yaparak geçinen 30 kadar mahalle sakininin katıldığı ziyarette Bursa Milletvekili Ali Koyuncu ile bir görüşme gerçekleştirildi. Özellikle Roman Çalıştayları sırasında gerçekleştirdiği önemli çalışmalarla ve Roman toplumunun temsilcileri ile kurduğu sıcak ilişkilerle ön plana çıkan Ali Koyuncu başta Çiçekçiler Derneği Başkanı Metin Salih Şentürk olmak üzere mahalle sakinleri ile 2 saate yakın süren bir görüşme gerçekleştirdi. Çiçekçilerin sektörel problemlerinin yanı sıra işsizlik sorununa da değinilen görüşmelerde karşılıklı bilgi alışverişi yapıldı.

Dernek Başkanı Metin Salih Şentürk Roman toplumu arasında işsizlik sorununun yaygınlığına değindi ve yetkililerin bu konuda üretecekleri projeleri yakından izleyeceklerini ifade etti. Şentürk ve arkadaşlarını dikkatle dinleyen Koyuncu konu ile ilgili çalışmalarının devam ettiğini vurguladı. Toplantının ardından dernek üye ve yöneticileri Ali Koyuncu'ya Roman toplumunun sorunlarına gösterdiği yakın ilgiden dolayı teşekkür ettiler.

Kaynak: Çingeneyiz İstanbul

Çanakkale'de Federasyon Heyecanı 09/11/2010
Çanakkale'deki Roman Dernekleri bugünlerde hummalı bir çalışma ve bir o kadar da heyecan içinde. Dernekler sorunlara daha hızlı, etkin ve kalıcı çözümler bulmak için federasyon çatısı altında birleşiyorlar.

18 Mart Üniversitesi ile ortak yürütülen federasyon projesi için Gelibolu'da bir araya gelen dernek yetkilileri, 18 Mart Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Temel Bilimler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Alparslan aracılığı ile bir açıklama yaptı. Açıklamada federasyonun amacının toplumda Romanlarla ilgili var olan önyargıyı kırmak olduğunu belirten Alparslan, bunun için de daha çok eğitimli Romanın ortaya çıkması için çaba harcayacaklarını ve üniversite olarak bu tür oluşumlardan desteklerini esirgemeyeceklerini söyledi.

Konuyla ilgili bir diğer açıklama ise Türkiye Roman Dernekleri Üst Kurul 2. Başkanı ve Lapseki Roman Derneği Başkanı Ali Çalışır'dan geldi. Çalışır, "Bizler aslında birlik olduğumuzda çok büyük bir gücüz. Federasyon kurulmasında büyük aşamalar kaydettik. Bu federasyonumuzu kuruyoruz" dedi.

Kaynak: Haber FX

Çingeneler Sözlükteki Hakaretlere Tepkili 10/11/2010
Kubbealtı Misalli Büyük Türkçe Sözlük'te yer alan ve Çingene toplumunu açıkça aşağılayan ifadeler büyük tepki yarattı. Sözlükte Çingene kelimesinin karşılığı olarak arsız, açgözlü gibi ifadelere yer veriliyor. Çingeneler ve tüm duyarlı yurttaşlar sözlükteki aşağılayıcı ifadelerin kaldırılmasını istiyorlar.

Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı tarafından birinci baskısı 2005 yılında yayınlanan Misalli Büyük Türkçe Sözlük'ün daha sonra 2006 ve 2008 yıllarında 2. ve 3. baskıları yayınlanmış. Sözlükte Çingene kelimesinin karşılığı olarak kullanılan sözler toplumda Çingenelere karşı var olan ön yargıları tekrarlıyor. Sözlükte Çingene kelimesi için hasis, aç gözlü gibi karşılıkların kullanılmasının yanı sıra yine Çingenelere karşı mevcut önyargıların yeni kuşaklara aktarılmasına neden olan bazı deyimler de aynen alıntılanmış. Bunlar arasında "Çingene İmanı" isimli bir deyimin karşısında "Şüpheli, sağlam olmayan inanış." ifadelerine yer verilmesi özellikle dini inançları kuvvetli Çingeneler tarafından büyük bir tepkiyle karşılanıyor.

Konuyu değerlendiren uzmanlar günlük konuşmada çok çeşitli toplumsal kesimleri aşağılayan deyimlerin, sözcük kullanımlarının bulunduğunu hatırlatıyor. Buna karşılık Çingeneler dışında hiçbir toplum kesiminin adı için sözlüklerde bu aşağılayıcı ifadelere yer verilmiyor. Dolayısıyla sıklıkla yapılan sözlüklerin toplumdaki mevcut algıyı yansıttığı savunmasının bir geçerliliği bulunmuyor.

Uzmanlar söz konusu ifadelere sözlüklerde yer verilmesinin önyargıların güçlenmesine ve toplumsal birlik duygusunun zayıflamasına neden olduğunu vurguluyorlar. Konuya tepki gösteren duyarlı yurttaşların ortak beklentisi Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı'nın yaptığı hatayı en kısa zamanda telafi etmesi. Bu konuda duyarlılıklarını vurgulayan yurttaşlar gerekirse hukuki yollardan haklarını arayacaklarını belirtiyorlar. Nitekim konuya tepki gösteren bir yurttaş geçtiğimiz Pazartesi günü TBMM İnsan Hakları Komisyonu'na konuyla ilgili tepkisini dile getiren bir dilekçe vermiş bulunuyor.

İşte Sözlükteki Şok İfadeler

ÇİNGENE:

1. Menşeleri kesin olarak bilinmeyip Hindistan'dan çıktıkları sanılan, çalgıcılık, falcılık, ayakkabı boyacılığı yapmak ve elek, ızgara, maşa, çiçek gibi şeyleri satmakla geçinen, bütün Avrupa'ya yayılmış, çoğu göçebe topluluk, kıptî, roman. 3. Arsız, aç gözlü. 4. Hasis, cimri. 
Çingene borcu: Ondan bundan alınan ufak tefek borç.
Çingene çalar, Kürt oynar: Kimin ne yaptığı belli olmayan, düzensiz karışık topluluklar ve dağınık, karma karışık yerler için kullanılır.
Çingene çergesi: Pis, bakımsız, derme çatma yer.
Çingene çorbası: Karma karışık olmuş, düzenini kaybetmiş durumlar için kullanılır.
Çingene îmânı: Şüpheli, sağlam olmayan inanış.
ÇİNGENELİK 1. Çingene olma durumu mec. 2. Arsızlık, aç gözlülük. 3. Cimrilik, hasislik. 
ÇİNGENELEŞMEK Arsızlaşmak, cimrileşmek.(sf. 668)
KIPTÎ Çingene. Şecâat arz ederken merd-i kıbtî sirkatin söyler. Kıbtî taifesi sözlerine îtimat gerçi olmaz.

Kaynak: Çingeneyiz İstanbul
Uzunköprü'de Sosyal Konutlar Törenle Açıldı 11/11/2010

Edirne'nin Uzunköprü ilçesinde Romanlar için yapılan 26 sosyal konut Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı'nın katılımıyla açıldı. Konutlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu'nun kaynakları ile inşa edildi.

26 sosyal konutun açılış töreninde yaptığı konuşmada Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu'nun kaynaklarını sosyal devlet anlayışına uygun bir biçimde değerlendirmeye çalıştıklarını vurgulayan Devlet Bakanı Hayati Yazıcı "Bir taraftan gündelik hayatlarını sürdürmeleri için yardımlar yapılırken, diğer taraftan daha kitlesel kategorilerin faydalanması için sosyal hizmet projelerini hayata geçiriyoruz. Bu kaynaklar iş kurma açısından maddi imkansızlıkları olan meslek sahibi vatandaşlara da yardımcı oluyor." şeklinde konuştu.

Sosyal konut uygulamalarının devam edeceğini belirten Hayati Yazıcı geçtiğimiz yıl 12 bin sosyal konut inşasının planlandığını, bunun 7-8 bininin hak sahiplerine teslim edildiğini ifade etti. TOKİ tarafından inşa edilen sosyal konutlara taşınan vatandaşların aylık 100 TL civarındaki konut taksitlerini ödemeleri gerekiyor. Buna karşılık Bakan Yazıcı Uzunköprü'deki sosyal konutların farklı bir statüde inşa edildiklerini ifade etti.

Kaynak: Cihan Haber Ajansı

Sarıgöl Sakinleri Endişeli 23/11/2010
İstanbul'un en büyük Roman yerleşimlerinden olan Gaziosmanpaşa Sarıgöl Mahallesi sakinleri mahalleleri hakkında çıkan yıkım söylentilerinden dolayı endişeliler. Dün belediyenin önünde toplanan 100'e yakın mahalle sakini yetkililere dilekçelerini sunarak, endişelerini dile getirdiler.

Çok sayıda mahalle sakininin Gaziosmanpaşa Belediyesi önünde toplandığı basın açıklamasını yerel Roman derneği Başkanı Şadi Çatı okudu. Sarıgöl Roman Derneği Başkanı Şadi Çatı kuşaklardan beri Sarıgöl Mahallesi'nde yaşadıklarını, mahallenin bugüne gelmesi için büyük çaba harcadıklarını vurgulayarak yetkililerin yapacakları dönüşüm projelerinde mahalle sakinlerinin fikirlerine başvurmaları gerektiğini belirtti.

Sarıgöl 60 yıl önce ilk yerleşime açıldığında bölgeye Romanların yerleşmeye başladığını ifade eden Şadi Çatı; uzun yıllar tapularını alamamalarına karşılık Turgut Özal döneminde imar affıyle tapularına kavuştuklarını ve günümüzde mahalle sakinlerinin önemli bir bölümünün tapu sahibi olduğunu vurguladı. Mahallelerinin çeşitli basın kuruluşlarında sürekli olarak suçla özdeşletirilmeye çalışılmasından duydukları rahatsızlığı vurgulayan Çatı, bir avuç insanın yaptığın yanlışın tüm mahalleye mal edilmesinin doğru olmadığını ifade etti. Bölgede yapılacak dönüşüm projesi ile ilgili en önemli rahatsızlıklarının belirsizlik olduğuna değinen Çatı, daha önce çeşitli vesilelerde başvuruda bulunmalarına rağmen gerçekleştirilecek dönüşümün projesinin kendilerine verilmediğini ifade etti.

Basına yapılan açıklamanın ardından mahalle sakinleri bölgede yapılacak dönüşüm projesi ve mahallelerinin geleceği hakkında bilgilendirilme taleplerini içeren dilekçelerini belediye yetkililerine sundular. Daha sonra Şadi Çatı'nın da aralarında bulunduğu bir grup mahalle sakini Gaziosmanpaşa Belediye Başkan Yardımcısı Suat Alkan ile görüştü.

Suat Alkan projenin gizli bir şekilde yürütülmediğini dağıtılan broşürlerle mahalle halkının her aşama ile ilgili olarak bilgilendirilmeye çalışıldığını ifade etti. Alkan projenin iki aşamalı olarak yürütüleceğini ilk aşamada 30 dönümlük bir arazide yaşayan 125 haneyi ilgilendiren bir dönüşümün yapılacağını ve bu ailelere yeni evleri yapılırken kira yardımı yapılacağını ileri sürdü. Suat Alkan ayrıca bölgede yapılacak yeni evlerin Roman kültürüne uygun bir biçimde tasarlanacağını ifade etti.

Suat Alkan'ın açıklamalarını değerlendiren Roman Derneği Başkanı Şadi Çatı, belediye tarafından dağıtılan broşürlerin yeterince açık olmadığını; belediyenin mahalle sakinlerine projeyi bütün boyutlarıyla ve net bir biçimde anlatmasını beklediklerini ifade etti. Geçmişte yıkılan 100-150 hanenin şu anda çok zor durumda bulunduğunu ifade eden Şadi Çatı, onların durumunu gören mahalle sakinlerinin endişelerinin daha da arttığını ifade etti.

Mahallelerinde bir sosyal iyileştirme projesi yapılması umudunu taşıdıklarını vurgulayan Şadi Çatı sözlerini şöyle tamamladı: "Kapımız, penceremiz, damımız onarılsın. 40 yıldır burada çivi çakmak yasak. Buradan imar geçsin. İsteyen evini müteahhite verir o başka. 28 yıldır bizim mahallemize hiçbir yatırım olmadı. Yolumuz yok, alt yapımız yok. Yetkililerimizin artık mahallemize el uzatmalarını bekliyoruz.”

Kaynak: Çingeneyiz İstanbul
Çingeneler SGK'dan Yararlanabilecek mi?

Antalya İl Sağlık Müdürü Selim Erol herhangi bir düzenli geliri olmayan tüm yurttaşlar gibi Çingenelerin de durumlarını belgelemeleri halinde genel sağlık sigortası primlerinin devlet tarafından ödenebileceğini ifade etti.

Yerel basında çıkan ve Çingenelerin yeni Sosyal Güvenlik Kanunu'nda yeşil kart uygulamasına son verilecek olması ile ilgili endişelerini dile getiren haberler üzerine açıklama yapan Selim Erol "Haberlere konu olan vatandaşlarımızın, gelirleri yok ise bunu belgelemeleri halinde Genel Sağlık Sigortası primleri devletimiz tarafından ödenecek ve sigortalı sayılacaklardır." şeklinde konuştu.

Erol'un verdiği bilgiye göre gelirlerinin düşük olması sebebiyle aylık sigorta primi ödeme imkânı bulunmayan yurttaşların sağlık yardımlarından yararlanabilmesi için, Yeşil Kart bürolarına müracaat etmeleri gerekiyor. Yeşil Kart bürolarında aile içindeki kişi başına düşen aylık geliri tespit etme işlemi gerçekleştiriliyor. Buna göre aile içinde kişi başı geliri asgari ücretin üçte biri olan 253,50 TL'den az olan yurttaşların genel sağlık sigortası primi devlet tarafından ödenecek.

Kaynak: Haber Aktüel


TAIEX'te Tekirdağ'ı Göksel Fil Temsil Edecek 25/11/2010
Avrupa Birliği Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü tarafından İstanbul'da 15-16 Aralık tarihlerinde düzenlenecek TAIEX seminerinde Tekirdağ'ı Hacı Evhat Mahallesi Kalkındırma ve Dayanışma Derneği Başkanı Göksel Fil temsil edecek. 
Açılımı Teknik Yardım ve Bilgi Değişim Aracı olan TAIEX seminerleri Avrupa Birliği Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü tarafından, partner ülkeleri AB kanunlarının iç hukuka uygulanması konusunda desteklemek amacıyla organize ediliyor. TAIEX seminerlerinden aralarında Türkiye'nin de bulunduğu Hırvatistan, Makedonya, Arnavutluk ve Bosna Hersek gibi çok sayıda üye ve aday üye ülke yararlanıyor.

15-16 Aralık 2010 tarihinde İstanbul'da gerçekleştirilecek olan TAIEX semineri'nin başlığı "Türkiye'de Roman Yurttaşlar". Katılımcıların ilgili bakanlıklar ve yerel yetkililer tarafından belirlendiği seminerde çalışma hayatı, konut meselesi ve ön yargılar gibi çeşitli konulara değinileceği ifade ediliyor. Seminere Tekirdağ'ı temsilen Hacı Evhat Mahallesi Kalkındırma ve Dayanışma Derneği Başkanı Göksel Fil Katılacak.

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Göksel Fil, Edrom Başkanı Erdinç Çekiç'le birlikte Devlet Bakanı Hayati Yazıcı'yla yaptıkları görüşme sonrası çeşitli değerlendirmelerde bulundu. Göksel Fil TAIEX seminerinde özellikle Romanların daha iyi eğitim almaları için nelerin yapılması gerektiğini konusunu merkeze alacaklarını ifade etti. Göksel Fil ayrıca Bakan Yazıcı ile gerçekleştirdikleri görüşmede Malkara'da yapılması planan sosyal konutların gündeme geldiğini ve yetkililerin sosyal konutların ihale aşamasında olduğu bilgisini kendileriyle paylaştığını vurguladı.

Toplantıya Türkiye'den katılan 30 delege arasında Tekirdağ Romanlarını temsil edecek olan Göksel Fil: "Türkiye'deki Romanların sorunlarının, dertlerinin ve isteklerinin masaya yatırılacagı toplantıda halkımızın sesini dile getireceğiz." şeklinde konuştu. Göksel Fil ayrıca Malkara'da Romanlarla ilgili yaşanan gelişmelere değinerek "Romanların daha iyi sartlarda yasamaları için toplu konut inşaatlarını başlatan, refah düzeylerini daha iyi duruma getirmek için iş sahası açmaya calısan ve mahaleye gelerek yakında acılacak iş kurslarına katılmamızı isteyen Belediye Baskanı Birol Kaya'ya ve bizlere her konuda destek olacaklarını belirten milletvekillerimize teşekkür ediyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak: Çingeneyiz Tekirdağ


Sepetçiler Ekmeklerini Taştan Çıkarıyor 30/11/2010
Tekirdağ'ın Malkara ilçesinde yaşayan Serkan Say ve ailesi geçimlerini ata meslekleri olan sepetçilikten sağlıyorlar. Sepete olan talebin gün geçtikçe daha da azalması Say ailesinin geçimini giderek daha fazla zorlaştırıyor.

Bir zamanlar çok sayıda Çingene grubunun en önemli geçim kaynaklarından biri olan sepetçilik günümüzde çok az sayıda aile tarafından devam ettiriliyor. Say ailesi geçimlerini bu kıymetli zanaatı yaşatarak sağlayan ailelerden bir tanesi. Serkan Say ve diğer aile mensupları genellikle Malkara garajında sepetlerini satıyorlar. Zaman zamansa belediye tarafından açılan yöre pazarında sepetlerini satmak için tezgah açabiliyorlar.

Geçimlerinin her geçen gün biraz daha zorlaştığını belirten Serkan Say görüştüğü Çingeneyiz.org ekibine yaşadıklarını şu sözlerle aktardı: "Biz atadan sepetçiyiz. Kendimi bildim bileli bu işi yaparım. Bu iş zor değil ancak sabır ve el mahareti lazım. Dağdan kestiğimiz yabani fındık çubuklarını bıçakla biçiyor ve bunlardan sepet örüyoruz. Ördüğümüz sepetleri büyüklüğüne göre, 15 TL ile 35 TL arasında satıyoruz. Plastik ve hazır saçtan yapılma kaplar çıktı çıkalı sepete rağbet azaldı. Ancak yine de bunların sepetin yerini tutmadığını bilenler var, onlar bizim sepetlerimizi alıyor. Bazı arkadaşlarımız bunların küçüklerini yapıp turistlere süs eşyası ve hediyelik eşya olarak satıyorlar. İnsanımıza imkan verildiği taktirde bu işleri yeni nesle öğreterek ilçeye faydalı olacaklarını düşünüyorum."

Kaynak: Çingeneyiz Tekirdağ


Bir Roman da Sen Okut 02/12/2010
Kuruluş işlemlerini yakın dönemde gerçekleştiren Kocaeli Romanlar Federasyonu Roman gençlerin eğitimini kolaylaştırmak için "Bir Roman da Sen Okut" isimli bir kampanya başlattı. Kampanya basın açıklaması ile kamuoyuna duyuruldu.

14 Kasım tarihinde Sekapark Palmiye Kafe'de düzenlenen basın açıklamasında kamuoyuna Kocaeli Romanlar Federasyonu tarafından düzenlenen kampanya hakkında bilgi verildi. Toplantıya Kocaeli Romanlar Federasyonu Kurucu Başkanı Ahmet Çokyaşar'ın yanı sıra Kocaeli'deki Roman derneklerini temsil eden çok sayıda yetkili katıldı.

Kampanya hakkında basın mensuplarını bilgilendiren kurucu başkan Ahmet Çokyaşar şu değerlendirmelerde bulundu: "Türkiye'nin en iyi müzisyenlerinin Romanlardan oluştuğu söylenir; ama konservatuarlarda okuyan, eğitmen olan Roman müzisyenler yok. Şu ana kadar Roman çocuklarla ilgili kampanya yapılmadı. Biz yine kendi çabamızla eğitim göremeyen Roman çocuklarımız için bir kampanya düzenliyoruz. Bu kampanyamızın adı "Bir Roman'da sen okut, geleceğe ışık tut" olacak. Projemiz şimdilik tamam, çok yakında çalışmalara başlayacağız"

Kaynak: Kocaeli Gazetesi


Menzilahır'da Kentsel Dönüşüm 07/12/2010
Edirne'nin en büyük Roman yerleşimlerinden olan Menzilahır Mahallesi'nde gerçekleştirilmesi planlanan kentsel dönüşüm projesi için Edirne Belediyesi ile Atılım Üniversitesi arasında ortak protokol imzalanacak.

Edirne'nin Menzilahır Mahallesi'nde gerçekleştirilmesi planlanan dönüşüm projesi kapsamında 20 akademisyen mahallenin çeşitli bölgelerinde ölçümler gerçekleştirdi. Belediye ile Atılım Üniversitesi arasında proje protokolünün imzalanmasından sonra mahallede daha kapsamlı akademik çalışmaların gerçekleştirileceği ifade ediliyor. Atılım Üniversitesi'nin teknik katkı sunacağı ve Edirne Belediyesi tarafından yürütülecek olan proje aynı zaman TOKİ tarafından da destekleniyor.

Türkiye genelinde en fazla Roman nüfusun yaşadığı yerleşim birimlerinden biri olan Menzilahır Mahallesi sakinlerinin beklentisi ise kentsel dönüşüm projesi sonucunda mağdur olmamak. Mahalle sakinleri evlerinin yenilenmesine karşı olmadıklarını ifade ediyorlar. Tek korkuları ise atalarının, dedelerinin yaşadığı mahallelerinden ayrılmak zorunda kalmak.

Kaynak: Edirne'de Haber


Çingene Çocuklarına Hakaret İddiası 08/12/2010
Zonguldak'ın Karadeniz Ereğli ilçesindeki bir ilköğretim okulunda görevli müdür O.K'nın "Aile İçi Eğitim" konulu seminerde Çingene çocuklarının ve ailelerinin yanında Çingeneleri aşağılayan ifadeler kullandığı iddia edildi.

Konuşmaya şahit olan Cengiz Çevikel isimli yurttaşın iddiasına göre okul müdürü O. K, okulun rehberlik ve psikolojik danışma servisinin düzenlediği "Aile İçi Eğitim" başlıklı seminerde Çingeneleri incitecek ağır ifadeler kullandı. Çok sayıda velinin yanında gerçekleşen konuşma hem bölgedeki Çingeneler hem de tüm duyarlı yurttaşlar arasında gerginlik yarattı. İddiaya göre müdür O. K. Çingene kökenli velilerin de bulunduğu toplantıda aşağıdaki ifadeleri kullandı:

"Eski kaymakamlarımızdan O. E, Kdz. Ereğli ilçesi P. Köyü B. Mevkiine yaptığı bir ziyarette, köy meydanında dolaşan bir salağa okula gidip gitmediğini sormuş, Çingene çocuğun okul mu var ki gidelim cevabı üzerine, köye servis koyarak bu Çingene çocukları bizim okulumuza kasmıştır. Bu eski kaymakamımızın bize hediyesidir."

"Bu çocuklar başarısızlıklarıyla ve devamsızlıklarıyla okulumuzun başına bela olmuşlardır."

"Bunların ne işi var okulda. Okusalar ne olur, okumasalar ne olur."

"Allah'tan büyük bir kısmından kurtulduk. Benim de çabalarımla B'da yapılan okula bir çoğunu topladık. Geri kalanını da biz arada eritmeye çalışıyoruz."

İddialara göre Çingene çocukları aynı okulda arkadaşlarının yanında birkaç kez şiddete maruz kalmışlar ve ağır hakaretler işitmişlerdir. Bir kız öğrencinin ders sırasında öğretmeni tarafından "Pis Çingene" ifadesi ile arkadaşlarının yanında aşağılandığı ileri sürülmektedir. Aynı şekilde kimi öğretmenlerin Çingene kökenli öğrencileri aşağılayarak, çocukların eğitimden soğumalarına neden olduğu söylentisi ilçede büyük bir rahatsızlık yaratmaktadır.

Olayla ilgi sitemize bilgi veren Cengiz Çevikel isimli yurttaş konu hakkında hem basın kuruluşlarına hem de talep gelmesi halinde konuyu araştıracak resmi görevlilere bilgi verebileceğini ifade etti. Bizler Cingeneyiz.org ailesi olarak olayda adı geçen hiç kimseyi yargılamadan suçlu ilan etmiyoruz. Diğer taraftan son derece ciddi olan iddiaların araştırılarak gereğinin yapılmasının çok büyük önem taşıdığına inanıyoruz. Zira Çingene gençlerinin eğitimden soğumasına neden olan sorumsuzca davranışların bedelinin ne kadar ağır olduğunu bizzat kendi deneyimlerimizden biliyoruz.

Cengiz Çevikel'e ulaşmak için:

cingeneyiz@yahoo.com


At Arabası Yerine Triportör 14/12/2010
Kırklareli Belediye Başkanlığı bölgelerindeki at arabalarını kaldırma amaçlı bir proje geliştirdi. Projeye göre büyük çoğunluğu Roman olan arabacılar, at arabalarını getirdikleri takdirde kendilerine belediye tarafından triportör verilecek.

Kırklareli'nde şehir nüfusunun ve araç sayısının arttışı trafik yoğunluğuna yol açıyor. Belediye yetkililerine göre bu durumun en önemli sebeplerinden biri de araçlarla aynı yolu kullanan at arabaları. Belediye Meclisi tarafında şehir trafiğini rahatlamak gerekçesiyle alınan karara göre 2011 yılına kadar at arabaları toplatılarak sahiplerine triportör adı verilen araçlardan verilecek.

Araç ehliyetine gerek olmadan kullanılabilen 3 tekerlekli taşıma araçları olan triportörler hibe olarak araba sahiplerine verilecek. At arabası olan aileler geçimlerini hurda ve kağıt toplayıcılığı ile sağlıyorlar. Belediye yetkililerine göre 500 kg yük taşıyabilen triportörler bu amaç için çok daha uygun. Proje kapsamında triportör almak istemeyen araba sahiplerine pazar yerinden iş imkanı sağlanacağı veya at arabalarına karşılık 2500 lira nakit sermaye yapılabileceği belirtiliyor.

At arabası sahibi olan 34 yaşındaki A. S ise konuyu şu sözlerler değerlendirdi: "Bize iş bulsunlar bunlar bizim ekmeğimiz. Yapacak başka işimiz gücümüz yok. At arabası ile insanları taşıyoruz. Dolap taşıyoruz. Ev hamaliyesi yapıyoruz. Tuğla, demir taşıyoruz. At arabası ile çoluk çocuğumuz için bir parça ekmek çıkarıyoruz. Gençlerimiz işe alınsa sigortaları olsa, zorunda olmasak zaten biz bu işi yapmak istemiyoruz. Bir atın günlük azami 5 lira masrafı olur. Saman hariç"

Kaynak:DHA


İpsala'da Toplu Konut Projesi 15/12/2010
Edirne'nin İpsala ilçesinde Romanlar için yapılacağı ifade edilen toplu konutların ihaleleri Toplu Konut İdaresi tarafından gerçekleştirildi. İhaleyi kazanan Özaybil isimli firma toplu konut inşaatı için şantiyeleri kurarak çalışmalara başladı.

İpsala'da gecekondu önleme bölgesinde yer alan arazinin İpsala Belediyesi tarafından Toplu Konut İdaresi'ne devredilmesiyle birlikte bölgede yapılacak olan toplu konutların inşaatına başlandı. Konutların yapılacağı ifade edilen arazi Kapucu Mahallesi Tekke Bayırı Mevkii'nde yer alıyor. Konutların hangi şartlarda hak sahiplerine verileceği ve ödeme planının nasıl olacağı ile ilgili henüz bir açıklamada bulunulmadı.

İpsala Belediye Başkanı Mehmet Karagöz konuyu şu sözlerle yorumladı: "Belediyemizin gecekondu önleme bölgesindeki yerinin TOKİ'ye devredilerek çalışmaların başlaması konusunda yazışmalarımız olmuştur. Roman vatandaşlarımıza seçimlerde söz verdiğimiz konutların yapılmaya başlanması sevindiricidir. Firmanın en kısa zamanda inşaatları bitirip hak sahiplerine devretmesini diliyoruz."

Kaynak: Anadolu Ajansı


İstanbul'da TAIEX Semineri 17/12/2010
Avrupa Birliği Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü tarafından organize edilen "Türkiye'de Roman Yurttaşlar" isimli TAIEX semineri çok sayıda AB görevlisi, devlet yetkilisi ve Roman temsilcilerin katılımıyla İstanbul'da gerçekleştirildi.

Türkiye'de yaşayan Roman kökenli yurttaşların eğitim, sağlık, istihdam, barınma gibi alanlarda karşılaştıkları sorunların ele alındığı toplantıda, Türkiye'deki Romanların durumu dünyadaki örneklerle karşılaştırmalı olarak ele alındı. Geçtiğimiz yıl başlatılan Roman Çalıştayları ile gelinen noktanın da tartışıldığı toplantıya katılan Roman derneklerinin temsilcileri geldikleri bölgelerdeki durum hakkında ayrıntılı bilgi verdiler. Toplantı kapsamında düzenlenen ortak çalışmalarda sorunların ortaya konulması ve çözüm yollarının araştırılması konularında görüş alışverişinde bulunuldu.

"Türkiye'de Roman Yurttaşlar" başlıklı seminerini değerlendiren Bakan Egemen Bağış: "'Tüm ön yargılardan uzak bir şekilde, Roman vatandaşlarımızın sorunlarına çözüm bulmak, seslerinin tüm toplumumuz tarafından daha iyi duyulmasını sağlamak, milli birlik ve beraberliğimizi, toplumsal kardeşliğimizi daha da ileri noktalara taşımak amacıyla bu seminerin önemli yararlar sağlayacağına inanıyorum'' sözlerini kullandı. Türkiye'de 2 milyonun üzerinde Roman yurttaşın yaşadığının tahmin edildiğini vurgulayan Egemen Bağış, Roman yurttaşların Türkiye Cumhuriyeti'nin asli kurucu unsurları arasında yer aldığını ifade etti.

Açılış konuşmalarının AB ile İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı ve Türkiye Baş Müzakerecesi Egemen Bağış ile Avrupa Komisyonu Sivil Toplum ve Kurumlar Arası İlişkiler Genişleme Genel Müdürlüğü temsilcisi Andris Kesteris tarafından yapıldığı seminer 15-16 Aralık 2010 tarihlerinde İstanbul Point Hotel'de gerçekleştirildi. Birinci ve ikinci gün yapılan oturumlarda konuşmacı olarak aşağıdaki isimler yer aldı: Devlet Bakanı Faruk Çelik, Sıfır Ayrımcılık Derneği temsilcisi Elmas Arus, Devlet Bakanı Faruk Çelik'in Danışmanı Ömer Ekşi, İsveç Dış İşleri Bakanlığı resmi danışmanı Dr. Eric Wennerstrom, Farklı Irklar ve Etnik Gruplar İçin Eşit Muamele ve Ayrımsızlık Konsülü Başkanı Jose Manuel Fresno ve Gitan Vakfı Sekreteri Fernando Villarreal, Dokuz Eylül Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü'nden Prof. Dr. Zerrin Toprak ve İbrahim Güray Yontar, METU Sosyoloji'den Ayşe Gündüz Hoşgör, Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Forumu'ndan Başak Ekim Akkan, UNICEF'ten Gordon Alexandar, Insan Sermayesini Geliştirme Uzmanları Avrupa Eğitim Vakfı'ndan Lida Kita, Avrupa Roman Bilgi Ofisi'nden İvan İvanov, METU Sosyoloji bölümü doktora öğrencisi Özhan Önder, Greenwich Üniversitesi Roman Araştırmaları bölümünden Dr. Adrian Marsh, OSCE-ODIHR Roman-Sinti Uzman Danışmanı Andrzey Mirga, Boğaziçi Üniversitesi'nden Profesör Fikret Adaman, İnsan Hakları Katılım Platformu Genel Koordinatörü Feray Salman, Bilkent Üniversitesi'nden Tahire Erman, Mimar ve Antropolog Emine Onaran İncirlioğlu, Bilgi Üniversitesi'nde Prof. Dr. Ayhan Kaya, Dokuz Eylül Üniversitesi'nden Alper Yağlıdere, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden Necdet Subaşı.

Açılımı Teknik Yardım ve Bilgi Değişim Aracı olan TAIEX seminerleri Avrupa Birliği Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü tarafından, partner ülkeleri AB kanunlarının iç hukuka uygulanması konusunda desteklemek amacıyla organize ediliyor. TAIEX seminerlerinden aralarında Türkiye'nin de bulunduğu Hırvatistan, Makedonya, Arnavutluk ve Bosna Hersek gibi çok sayıda üye ve aday üye ülke yararlanıyor.

Türkiye Romanlarını temsilen konuşan Sıfır Ayrımcılık Derneği'nden Elmas Arus'un konuşma metni

Kaynak: Cingeneyiz Istanbul / Anadolu Ajansı


Manisa'lı Aile Kimliklerine Kavuştu 23/12/2010
Manisa'nın Saruhanlı ilçesinde yaşayan 36 yaşındaki S. Y. ve 3 çocuğuna nüfus cüzdanı çıkarıldı. Saruhanlı Nüfus Müdürlüğü'ne yaptıkları başvuru kabul edilen S. Y ve çocukları zor koşullar altında yaşam mücadelesi veriyor.

Daha önce kimliği olmadığı için trafik kazasında kaybettiği eşiyle resmi nikah kıydıramayan S. Y., nüfus müdürlüğüne yaptıkları başvurunun kabul edilmesinden dolayı büyük mutluluk duyduklarını ifade etti. Üç çocuğu ve erkek kardeşinin ailesi birlikte tek odalı bir evde yaşam savaşı veren S. Y.'nin en büyük beklentisi ise bir at ve at arabasına sahip olabilmek. S.Y. içinde bulundukları durumun vahametini ve umutlarını "Eğer bana at arabası temin edilirse, ben onunla odun ve hurda toplar çocuklarıma bakarım.'' cümlesiyle özetliyor.

Halen çok sayıda yurttaş kimlikleri olmadığı için pek çok resmi hizmetten mahrum bir şekilde yaşamaya çalışıyor. Yardım alamıyor, çocuklarına okula kaydettiremiyor. Daha önce konuyla ilgili olarak çeşitli çalışmalar gerçekleştirilmişti. Son olarak yayınlanan bir genelge ile nüfus müdürlüklerine özellikle kimlikleri bulunmayan Çingene asıllı yurttaşlara kimlik çıkarma işleminde kolaylık sağlanması talimatı verilmişti. S. Y ve 3 çocuğunun nüfus cüzdanlarına kavuşma aynı durumdaki pek çok aileyi de umutlandırıyor.

Kaynak:Anadolu Ajansı


Selanikliler Derneği'nden Toplu Konut Önerisi 27/12/2010
Fethiye Selanikliler Derneği'nden 200 kişi toplu konut taleplerini içeren dilekçelerini Muğla Milletvekili Yüksel Özden'e teslim ettiler. Dernek yönetimi toplu konut inşaatı için uygun olduğunu tespit ettikleri 3 ayrı yerin bilgisini yetkililere sundu.

Selanikliler Derneği Başkanı Salih Kocatepe yetkililerin de katılımıyla Tapu Kadastro Müdürlüğü'nde bir görüşme gerçekleştirdi. Toplu konut inşaatı için uygun arazilerin tartışıldığı görüşmede TOKİ'nin toplu konut inşaatı için kullanabileceği hazineye ait 3 arazi belirlendi. Başvuru sahiplerine ait zarflarda nüfus kayıt örneklerine, toplu konut taleplerini içeren dilekçelere ve başvuru sahiplerinin ödeyebileceği taksit miktarlarını belirten taksit beyanlarına yer verildi. Başvuru zarfları, her başvuru sahibi için biri Devlet Bakanı Faruk Çelik'e diğeri ise TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar'a verilmek üzere 2 nüsha halinde hazırlandı.

Yaklaşık 100 kişilik dernek üyesi bir topluluğun katıldığı karşılamada, Selanikliler Derneği Başkanı Salih Kocatepe hazırladıkları zarfları Muğla Milletvekili Yüksel Özden'e teslim ettiler. Milletvekili Özden Selanikliler Derneği'nin toplu konut projesi ile ilgili altyapı çalışmalarını oldukça sistemli bir biçimde hazırlamasından duyduğu mutluluğu ifade ederken şu sözleri kullandı: "Gerçekten sizlere teşekür ediyorum. Bize biz ev istiyoruz diye değil, bütün hazırlıklarınızı yaparak gelmişsiniz. Bize düşen bu dilekçelerinizi Başbakan'ımıza iletmektir. Meclisin açıldığı ilk gün, bu dosyalarınızı bakan ve Başbakan'ımıza ileteceğim. Buraya gelirken 3-4 dernek yöneticisiyle görüşeceğimi düşünmüştüm. Böyle güzel ve coşkulu bir şekilde karşıladığınız için çok teşekür ederim."

Dilekçelerini sunan Selanikliler Derneği üyelerinin en büyük beklentisi ise toplu konut projesinin en kısa zamanda hayata geçirilmesi.


Romanlar Kültür Derneği Başkanını Seçti 29/12/2010
Afyonkarahisar Romanlar Kültür Derneği Başkanlığına derneğin ilk genel kurulunda yapılan seçimle Abuzer Gezgin getirildi. Dernek yöneticileri son derece kısıtlı imkanlarla kurdukları derneklerinin aktif hale gelmesi için yetkililerden destek bekliyor.

Afyonkarahisar Romanlar Kültür Derneği'nin ilk genel kurulu dernek binasında gerçekleştirildi. Abuzer Gezgin ve Saim Çakanşimsek'in başkanlık için aday olduğu genelkurulda oyların tamamına yakınını alan Abuzer Gezgin dernek başkanı seçildi.

Dernek başkanı olarak yaptığı ilk açıklamasında dernek olarak çok zart şartlar altında çalıştıklarına dikkat çeken Abuzer Gezgin "Büromuzda aynı anda 5 kişinin oturabileceği yer yok. Devlet büyüklerimizden bizim bu durumumuza hassasiyet göstermelerini talep ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Roman kültürünün korunması ve geliştirilmesi için gayret göstereceklerini belirten dernek yöneticileri en kısa zamanda çalışmalarına başlayacaklarını ifade ediyorlar.

Kaynak: Cihan Haber Ajansı


Engin Ardıç'a Dava Açıldı 30/12/2010
22 Temmuz 2010 tarihli ve "Yemezler" başlıklı köşe yazısında Çingene kadınlarına ve Roman çiçekçilere hakaret ettiği iddia edilen Engin Ardıç hakkında İstanbul Roman Çiçekçiler Derneği tarafından yapılan suç duyurusu kabul edildi.

Gazeteci Engin Ardıç'ın 22 Temmuz 2010 tarihli Sabah gazetesinde yayınlanan köşe yazısında Çingenelerle ilgili kullandığı çeşitli ifadeler kamuoyunda büyük tepki toplamıştı. Yazıda Ardıç'a fuhuş teklifi yaptığı iddia edilen Romanyalı bir kadın örnek gösterilerek tüm Çingeneleri bağlayacak ifadelerin kullanılması ise büyük infial yaratmış ve Ardıç'ın yazısı çeşitli sivil toplum örgütleri tarafından protesto edilmişti. Yazıda kendilerine hakaret edildiğini belirten İstanbul Roman Çiçekçiler Derneği öncülüğünde toplanan çeşitli Roman dernekleri ise konuyla ilgili bir basın açıklaması gerçekleştirmişler ve Ardıç hakkında bir suç duyurusunda bulunmuşlardı.

İstanbul Roman Çiçekçiler Derneği tarafından ilgili yazıda kendilerine hakaret edildiği gerekçesiyle Sultanahmet Adliyesi'ne yapılan suç duyurusu kabul edildi. 11.02.2011 tarihinde ilk duruşması yapılacak olan davayı değerlendiren İstanbul Roman Çiçekçiler Derneği Başkanı Metin Salih Şentürk bütün duyarlı yurttaşları kendilerine destek olmak üzere duruşmaya katılmaya davet etti. Ardıç Davası hem Çingene kökenli yurttaşlar hem de tüm duyarlı kamuoyu tarafından ilgiyle takip edilecek.
Sarıgöl Romanlar Derneği'nden Açıklama 31/12/2010

Sarıgöl Romanlar Derneği Başkanı Şadi Çatı tarafından yapılan basın açıklamasında, derneğe çeşitli konularda destek olan tüm kişi ve kurumlara teşekkür edildi. Çatı açıklamasında Sarıgöl Romanları olarak bu desteğin devam etmesini beklediklerini ifade etti.

İşte Açıklamanın Tam Metni:

"Kuruluşunu Mart ayında gerçekleştirdiğimiz Sarıgöl Romanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'ne, kurulduğu ilk günden itibaren başta kentsel dönüşüm konusu olmak üzere çeşitli alanlarda destek sunan tüm kişi ve kuruluşlara Sarıgöl Romanları olarak teşekkür ediyoruz. Bu kişi ve kuruluşların dostluğu ve destekleri sayesinde, derneğimiz kuruluşundan bu yana kısa bir süre geçmesine rağmen başta çöp ve temizlik hizmetlerinin geliştirilmesi olmak üzere çeşitli alanlarda başarılı çalışmalar yürütebilmiştir. Çeşitli kamu kuruluşları ve yerel yönetim temsilcileri ile mahalle halkımız arasında sağlıklı bir iletişimin kurulması noktasında da dostlarımızın katkılarını görmezden gelmemiz mümkün değildir. Aynı şekilde; kentsel dönüşüm konusuyla ilgili mahalle sakinlerimizin taleplerinin daha fazla ifade edilebilmesi, yapılacak her uygulamada mahallelinin rıza ve isteklerinin gözetilmesi ile ilgili yürüttüğümüz tüm görüşme ve çalışmalarda bizleri bilgilendiren, özellikle teknik konularda aydınlatan dostlarımıza minnet borçluyuz.

Bugüne kadar desteklerini bizden esirgemeyen, hep yanımızda gördüğümüz dostlarımızın desteklerini bundan sonra da sürdüreceklerine inanıyoruz."

Sarıgöl Romanlar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Bşk

Şadi Çatı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder