Çingene
Parlementere Irkçı İfadeler 19/01/2007
Dimitar Kinov
Stoyanov 1983 doğumlu genç bir Bulgar siyasetçisi. Sofya
Üniversitesinde Hukuk okurken radikal sağ parti Ataka’ya
katılıyor. 2005 seçimlerinde birkaç ufak milliyetçi partinin de
yer aldığı Ataka koalisyonu içinde milletvekilliği görevini
üstleniyor. Aynı yılın ağustos ayında ise Avrupa Parlementosu
gözlemcisi sıfatını yükleniyor. Adıyla anılan tek icraatı ise
Çingenelere karşı kullandığı ırkçı ifadeler. 2006 yılının
Avrupa Parlamentosunun “ Adalet ve İnsan Hakları Dalında En
Başarılı Parlamenteri” unvanı için Çingene kökenli Macar
vatandaşı Livia Jaroka’nın aday gösterilmesi üzerine Stoyanov,
tüm Avrupa Parlamentosu üyelerine Çingeneler aleyhinde ırkçı
ifadeler dolu bir e-mail attı. Bu emailde şunları diyordu
Stoyanov: Benim ülkemde ( Bulgaristan) bu itibarlı olanından (
Jaroka’yı kastediyor) daha güzel on binlerce Çingene kız var.
Doğru zamanda doğru yerde olursanız sizin sevgili karınız olmak
üzere bu kızlardan ( 12-13 yaşlarında ) bir tane satın
alabilirsiniz. En iyileri çok pahalı – bir tanesi 5000 euro’ya
yükseliyor. İnanın bana bir sürü Çingene kadın gördüm ama
onun yaşındakilerin hepsi ondan daha çelimsizdi. Acaba o bütün
Avrupa’da yoksulluktan, işsizlikten ve içler acısı koşullardan
acı çeken insanlarının sıkıntılarını paylaşmıyor mu ?
üçüncü olarak bu yıl zaten bir ödül aldı. Ama durun peki bir
genç lider için. Allah aşkına Bu itibarlı hanımefendi daha 32
yaşında “ Bu sözler üzerine Avrupa Parlamentosu, Bulgar
Parlamentosundan gölemci sıfatını kaldırmasını istedi. Ama
bunu yapacak bir mekanizma yoktu. Stoyanov’un Bulgaristan 2007
Mayıs seçimlerinde Avrupa Parlamentosu için Ataka listesinin
lideri olacağı medyada geniş yer buldu.
Stoyanov’u bu
denli sinirlendiren Livia Jaroka ise Avrupa Parlamentosu’nun
1994-1999 yılları arasında görev yapmış olan İspanyol
vatandaşı Juan de Dios Ramirez-Heredia’dan sonra ikinci Çingene
kökenli parlamenteri. Jaroka Varşvadaki sosyoloji eğitiminden
sonra İngiltere’de Çingene sorunları ve kültürü üzerine
odaklanarak burada antropoloji eğitimi gördü. 2004 yılında
parlamenter olan Jiroka 2006 yılında 2006’nın Parlamenteri
ödülünü kazandı.
Jaroka,
Avrupa Roman Hakları Merkezi ve Avrupa Roman Bilgi Merkezi ile
birlikte çalışmalar yürütüyor ve Çingene halk temsilcileriyle
temas etmeye çabalıyor. Bu ırkçı nefretin hedefi haline gelen
Jaroka Çingene halkının başarılı bir temsilcisi olarak öne
çıkıyor.
Doğu
Avrupa'dan Hayırlı Haberler 20/02/2007
Sivil toplum
kuruluşlarının çalışmaları iki ülkede meyvesini verdi. 30
Ocak 2007 Salı günü Atina Valisi Yannis Sgouros Atina’nın
önemli Çingene yerleşimlerinden biri olan Votanikos bölgesini
ziyaret etti. Buradaki içler acısı durumun kimseyi memnun
etmediğini belirten Vali’nin bu ziyaretinde bu konuyla ilgili
çalışmalar yapan sivil toplum kuruluşlarının yoğun çabalarının
etkisi var. valinin durumla ilgili yaptığı saptamaların doğru
olduğunu belirten STK aktivistleri, ayrıca çocukların okula devam
edememesinin de üzerinde durdular.
İkinci
olumlu gelişme ise Çek Hükümetinin 12 Şubatta açıkladığı
ayrımcılıkla mücadele kampanyası. Kampanyadan sorumlu
koordinatör Csezlaw Walek Çingenelere karşı gelişen önyargıları
kaldırmak ve tüm vatandaşlara eşit yaşam koşulları sunabilmek
için Çek devletinin bu yıl 8 milyon Çek kronu ( yaklaşık 504
bin YTL ) ödenek ayırdığını belirtti. Aynı hükümet geçen
yıl da ırkçılıkla mücadele için 4 milyon kronluk ( 252 bin YTL
) bir fon ayırmıştı.
İş
Hayatında Ayrımcılık Araştırması 08/03/2007
Kadınların iş
hayatında yaşadığı ayrımcılığa karşın mücadele edenlerin
kullandıkları bir tabir vardır: Cam tavan. Bu tabir kadınların
yönetici olarak belli bir düzeye çıkabildiklerini gösterir.
Çingeneler düşünüldüğünde ise bu kavramı “cam kutu”
olarak kullanabiliriz. Komünizm sonrası Çingenelerin istihdam
konusunda sıkıntılı konumda oldukları Doğu Avrupa ülkelerinde
kısıtlanmış Çingene meslekleri Çingenelerle ilgili sorunların
başında gelen bir problemdir. İstihdam konusunda Çingenelerle
Çingene olmayanlar arasında bir bariyer söz konusudur. Çingeneler
ekonominin önemli sektörlerinde iş bulma şanslarına sahip
olamamışlardır, özellikle beyaz yakalı olma şansları yoktur.
Bu gerçeklerden hareket eden Avrupa Roman Hakları Merkezi’nin
yapmış olduğu “Cam Kutu: Çingenelerin Çalışma Hayatından
Dışlanması” isimli çalışma 2005 yılında Bulgaristan, Çek
Cumhuriyeti, Macaristan, Romanya ve Slovakya’da yapıldı. Çalışma
Şubat ayının sonlarında kamuoyuna sunuldu. Çalışma
Çingenelerin çalışma hayatından dışlanmasının bölgeye özgü
ve çok bariz olduğunu kanıtlarıyla ortaya koyuyor. İş
fırsatları Çingenelere açık değil. Bir çok durumda işverenler
Çingenelerin sırf Çingene oldukları için işe alınmadıklarını
inkar etse de Çingeneler iş hayatının dışında tutuluyorlar.
2005 ve 2006 yılında çalışma yaşına gelmiş 402 Çingene
ile yapılan derinlemesine görüşmelere dayanan çalışma, çalışma
yaşına gelmiş Çingenelerin yüzde 64’ünün işe alınma
konusunda ayrımcılık yaşadığını ortaya koyuyor. “Bu
ayrımcılığın sizin kimliğiniz yüzünden olduğunu nereden
biliyorsunuz” sorusuna görüşmecilerin yüzde 49’u bunun
işveren ya da başvurulan şirket bünyesinden biri tarafından
açıkça yüzlerine söylediklerini belirtiyor. Yüzde 5 ise bunun
iş bulma kurumu yetkilileri tarafından kendilerine ifade edildiğini
belirtiyor.
Bir çok durumda Çingeneler fiziksel olarak
rahatlıkla tanındıklarında iş başvuruları kabul edilmiyor. Çok
sayıda başvurunun olduğu işlerde işveren ya da şirket
yöneticisinin iş arayan Çingene kimliğine sahip kişi için red
cevabı vermesi çok büyük bir olasılık olarak gözüküyor.
Bu
beş ülkede faaliyet gösteren bir çok şirket Çingeneleri iş
hayatından dışlama konusunda toplam bir politikayı tetkik etmiş
ve bu politikaya bağışlanamaz bir şekilde başvurmuşlardır.
Sonuç olarak iş arayan Çingeneler eğitimleri, nitelikleri ve söz
konusu iş için uygun olan yeteneklerine bakılmaksızın iş arama
sürecinin başında dışlanmış ve elenmişlerdir.
İstihdam
alanında dışlanmayı anlatan kişilerin anılarında ortaya çıkan
durumlar Batı Avrupa’daki bazı ülke mahkemelerinin bulguları
tarafından da doğrulanmıştır.
Ayrımcılığın çeşitli
biçimleri eğitimli Çingenelerin seçme şanslarını ellerinden
alıyor. Kalifiye Çingeneler kendilerini çalışma hayatında ne
yatay ne de dikey olarak hareket edebilecekleri bir cam kutu
içerisinde hissediyorlar. Ki bu kutuda yer almak çok zaman
Çingenelerin hepsi için de geçerli olmuyor.
Çalışmada Doğu
Avrupa’daki iş bulma kurumlarında yaygın bir ırkçı anlayışın
olduğuna dair güçlü kanıtlar bulunuyor. Çingenelerin
işsizliğinin önde gelen sebeplerinden olan bu kamu kurumlarındaki
olumsuz,sabit ve önyargılarla dolu manzaraların bu kurumların
tarafsız ve etik ilkelere uygun hizmet verip vermediği konusunda
soru işaretlerine yol açıyor.
İşe giren Çingenelere yönelik
ayrımcılık ise işe girmeden önce uygulanan ayrımcılık kadar
sık uygulanmıyor. Fakat şunu da dikkate almak gerekiyor. İşyerinde
uygulanan ayrımcılık kolaylıkla kanıtlanamıyor ya da bir çok
ayrımcı eylem bildirilmeden geçiştiriliyor. Bunun sebebi Çingene
kimliğine sahip kişilerin iş statülerini ve iş arkadaşlarını
tehlikeye atmak istememesidir.
Bununla birlikte çalışma
hayatında rastlanan ayrımcılık çok ciddi bir problem. Çingene
kimliğine sahip her 4 çalışandan biri çalışma ortamında
Çingene olmayanların sahip oldukları haklardan daha azına sahip
olduklarını bu kişilerin Çingenelerden daha uygun çalışma
koşullarına sahip olduklarını belirtiyor. En çok rastlanan
ayrımcı uygulama ücret konusunda gerçekleşiyor. Çalışma
bünyesinde bu konuda görüş bildirenlerin yarısından çoğu
diğerlerinden daha az miktarda ücret aldıklarını ve daha çok
çalıştıklarını belirtiyorlar.
Araştırma, çalışmanın
gerçekleştiği beş ülkede çalışma hayatında eşitlik
anlayışının olmadığını gözler önüne seriyor. Eşitliği
sağlayacak hukuki düzenlemelerin olmasına rağmen hükümetlerin
bu düzenlemelerin yaptırım gücünü kullanarak, bu eşitliği
sağlamak adına girişimde bulunmadıkları görülüyor.
Çingenelere karşı çalışma hayatında uygulanan ayrımcılık
Çingenelerin çalışma hayatı için majör bir belirleyici olarak
düşünülmemiştir. Sonuç olarak Doğu Avrupa’da eşit çalışma
koşulları yoktur ve bunun üstesinden gelecek politika araçları
herhangi bir sonuç vermemiştir.
Çalışma yaşına gelmiş
olan Çingenelerden oluşan işsiz kitle çalışma hayatının arz
tarafındaki bir sorun olarak algılanıyor ve yüksek işsizlik
oranları Çingeneler arasında yaygın olan eğitimsizlik,
yeteneklerinin günümüz ekonomisine uygun olmaması gibi
meselelerle el ele gidiyor. Çalışmada altı çizilen bir diğer
önemli iş kaybı faktörü bu ülkelerde komünizmden kapitalizme
geçerken yaşanan ekonomik dönüşüm.
Bunlara karşı bu
ülkelerde her şeye rağmen bireylere karşı ayrımcılık karşıtı
politikalar uygulanmaktadır. Ama bu politikalar grupların
sorunlarını çözmede etkin bir yöntem olamıyor.
Bu ülkelerde
en büyük işveren olan kamu sektöründe -özellikle bakanlıklarda
da- çalışma koşullarında eşitliği savunan bir anlayışın
izleri görülmemiştir. Bu ülkeler yine Avrupa’da uygulanan iş
ve rekabet koşullarına da bu anlamda uyumlu değillerdir. En iyisi
kalifiye Çingeneler için birkaç olumlu pozisyon açmış
durumdadır.
Bunun yanında özel sektörde yer alan bir çok
şirkette bu konuda gerekli hassasiyeti göstermemiştir. Etnik
komposizyonu ve iş yerinde eşit çalışma koşullarını çalışma
esaslarında kabul eden Avrupa ve Amerika menşeyli çokuluslu
şirketlerde bile bu hassasiyet yeteri kadar dikkate alınmıyor.
Görüşme yapılan işverenlerden yüzde 70’i bu konuda eşit
çalışma koşularının kendi şirketlerinde sağlandığını
belirtiyorlar. Ama bunlardan hiç biri şirketlerinin bu
politikalarıyla ilgili açıklayıcı fikirler sunamadılar. Çünkü
esasında hiçbir şirket bu hassasiyet doğrultusunda herhangi bir
gözlem girişiminde bulunmuyor.
Çalışmanın
İngilizce tam metni için tıklayınız
Avrupa
Parlamentosu Çiçek Bahçesi Değil! 14/03/2007
Avrupa
Parlamentosu’nda 27 üye ülkeden 785 parlamenter var ve bunların
sadece 15’ü beyaz değil; bir başka değişle parlamenterlerin
sadece %1.1’i beyaz değil. Parlamentonun 492 milyon insanı temsil
ettiği düşünülecek olursa %1.1’lik oranın ne kadar az olduğu
görülecektir. Diğer taraftan bu 13 temsilcinin 2 tanesi de
çingene; resmi rakamlara göre Avrupa Birliği sınırları
içerisinde 8 milyon çingene bulunmakta.
2000 yılında “Irk
Eşitliği” yasasını geçiren Avrupa Parlamentosu’nda sayısal
dengesizliklerin yanında beyaz olmayan temsilcilerin çalışmalarının
dikkate alınmadığı, konuşmalarının gülüşmeler eşliğinde
izlendiği yönünde çeşitli bilgiler bulunmakta. Bu haliyle
kültürlerin kaynaşması, çok kültürlülük temalarını öne
çıkaran Avrupa Birliği’nin parlamentosunun bu yaklaşımla
çelişen bir yapısı olduğu gözükmekte.
Parlamentodaki
2 çingene temsilciden birisi Livia Jaroka; Macaristan’ın
merkez-sağ milletvekili ve bir çingene, geçtiğimiz yıl her yıl
parlamenterlerin yaptıkları çalışmalar doğrultusunda aday
gösterildikleri “Parlamenter Ödülü”ne aday gösterildi fakat
adaylığı “layık olmadığı” gerekçesiyle Bulgaristan
tarafından reddedildi. Bulgaristan’ın
tam üye olmadan yaptığı ilk icraat Jaroka’nın aday
gösterilmesine muhalefet etmek oldu. Bu muhalefeti de Bulgaristan
temsilcisi Dimitar Stoyanov diğer parlamenterlere e-posta yazarak
yaptı. E-postada şunlar yazıyordu: Jaroka’yı kastederek, “benim
ülkemdeki çingene kızları daha güzel, hatta 12–13 yaşlarında
evlenebileceğiniz bir çingene kızı alabilirsiniz, güzellerinin
fiyatları 5000 Euro’ya kadar çıkıyor.” Bu e-posta
parlamentoda yankı uyandırsa da Stoyanov, Bulgaristan’ın
tam üye statüsüne geçmesiyle parlamenter koltuğuna oturdu ve
aşırı sağcılara yakın durmakta. Diğer çingene temsilci ise
yine Macaristan’dan Viktoria Mohasci. Onun ifadeleri ise ciddiye
alınmamanın bir göstergesi: “kimsenin yüzüme karşı “evine
dön” diyeceğini düşünmüyorum fakat çingenelerle ilgili
sorunları açtığımda birçok insanın gülümsediğini görüyorum.
Çingene çocuklarının eğitimle ilgili sorunlarını anlattığımda,
bu çocukları çingenelerin ürettiğini ve kabahatin onlarda
olduğunu söylüyorlar.”
Parlamento’daki
Beyaz Olmayan Temsilciler
İngiltere: 78
temsilciden 5 tane
Almanya: 99 temsilciden 3 tane
Fransa: 78
temsilciden 3 tane
Macaristan: 24 temsilciden 2 tane
Hollanda:
27 temsilciden 1 tane
Belçika: 24 temsilciden 1 tane
Kaynak:
http://www.erionet.org/
Göç
ve Kimlik 16/03/2007
“Yol İnsanları:
Göç Kararı Almada Etnik Kimliğin Rolü, 1998-2006 Yılları
Arasında Çek Cumhuriyetindeki Slovak Asıllı Göçebe Çingeneler
Üzerine Bir Çalışma” (People of the Road: the Role of the
Ethnic Origin in Migration Decisions, A Study of Slovak Roma Asylum
Seekers in Czech Republic in 1998-2006) isimli araştırma Prag
Charles Üniversitesi, Sosyal Bilimler Fakültesi, İktisadi
Araştırmalar Enstitüsü’nden Wadim Strielkowski tarafından 2006
yılının Aralık ayında tamamlandı ve enstitünün web sitesinde
Şubat ayının sonunda yayımlanmaya başladı. Çalışma göç ile
etnik köken arasında bulunması olası olan karşılıklı
bağımlılık durumunu inceliyor. Çalışmada yer alan bulgular,
etnisitenin, göç ile ya da ulusal,bölgesel ve uluslararası
düzeyde gerçekleşen göç akımlarıyla ilgili açıklamalar
yapılmaya çalışıldığında ihmal edilmemesi gereken güçlü
sosyal ve sosyo-demografik niteliklerin kişiliksizleştirilebileceğini
ortaya koyuyor. Çalışmanın ampirik boyutuyla 1998-2006 yılları
arasında Slovak vatandaşı göçebe Çingenelerin yaşamlarını
araştırıldı. Buradaki amaç göç üzerinde etkili olan etnik
faktörleri ortaya koymaktı. Ayrıca çalışma Çingenelerin
ekonomik nedenlerle mi yoksa etnik kimliklerine özgü olan
motivasyonlarla mı göçebe davrandıklarını ölçmeye çabalıyor.
Avrupa Ev Verir
mi? 16/03/2007
Türkiye Avrupa
Birliği ile sıkıntılı bir müzakere sürecinde. Bu süreçte
başımızdaki insanlara yönelik çok çeşitli müzakere taktikleri
veriliyor, daha önce yaşanmış olan müzakere tecrübelerinden
örnekler çıkarılıyor. Ancak Avrupa Birliği’ne sadece bu
insanlar girmeyecek herhalde. Toplumun da bu süreci iyi okuması ve
bu birliğe katılma yönünde beyan belirtene kadar kendini
ilgilendirdiği alanlarda sadece yönetsel değil,toplumsal
tecrübelere de ulaşması gerekir. Burada az aşağıda akan
satırlar işte Çingene toplumunun bu yönde değerlendirebileceği
bir tecrübeye ait. Bulgaristan’da yaşayan bir Çingene, yaşadığı
iki dönemi birbiriyle karşılaştırıyor: Komünist Bulgaristan ve
Avrupa Birliği’ne yeni katılmış Bulgaristan. Bu mukayeseyi
yukarıda anlattığımız çerçevede değerlendirmek gerekiyor.
İşte size Avrupa yollarında düşe kalka ilerleyen Türkiye’de
okunması gereken bir başka tecrübe Roma Network’ten Mihailo
Georgiev’in makalesini kısaltarak dikkatlerinize sunuyoruz.
Çingenelere Karşı
Irk Ayrımını Kaldıran Komünizm Örneği
Avrupa Birliği
İçinde Irk Ayrımcılığına Başvuran Demokratik Girişime Karşı
Bu
okuduğunuz cümleleri 2005 yılında kaleme almıştım. Ama şimdiye
kadar hiç yayınlamadım. Çünkü Çingenelerin barınma haklarıyla
ilgili sorunların çözülme aşamasında olduğuna inanıyordum.
Fakat şimdi bunları yayınlayıp, kapsamını daha da
genişletiyorum. Çünkü bu sorun yalnızca Bulgaristan’ın
değil, tüm Avrupa’nın genel sorunudur. Avrupa’nın bulduğu
çözüm – karavanlar,ucuz park yeri sağlama – tekerlekler
üzerinde yer alan bir çözümdür ve doğası gereği geçicidir.
Bu arayışı Çingeneler çok uzun yıllar önce zaten
uygulamışlardı. “ JELEM, JELEM – LUNGONE DROMENDE”
1970
VE 1980’lerde Bulgaristan hükümeti Çingeneleri
Fakulteta,Filipovtsi ve Hristo Botev’deki izole edilmiş
mahallelerden modern apartmanların yer aldığı mahallelere taşıdı.
10 yıl sonra Bulgaristan’a demokrasi geldi. Demokrat yönetimin
belediyeler düzeyinde dile getirdiği ilk şey “ Buradan gidin
Çingeneler, ev sorununuzu kendi başınıza çözün. Her özgür
yurttaş gibi siz de barınmak için kendi başınızın çaresine
bakın” oldu. Bunun sonucunda eskinin izole Fakulteta mahallesi 20
bin kişiden 30-35 bin kişiye çıktı 2000 yılında. 18 yıl sonra
ise bu sefer bu insanların yaşadıkları bölgelerden çıkarmaya
başladılar. Aslında sorunlardan korkmamız lazım. Ne de olsa biz
de Avrupalı olduk. Şimdi bu göçmenler sınır boylarında
konumlanmış durumdalar. Çingeneler burada sabırla bekliyorlar. Şu
an Bulgaristan yönetimi de Avrupa’dan gelecek çözümü bekliyor.
Ama çözümü bizzat kendi içimizde aramamız lazım. Hem
Çingeneler, hem de Çingene olmayanlar karşılıklı hoşgörü ile
çalışıp bu problemi çözmek zorundadır. Bu konuda yüklenilecek
sorumluluk detaylı ve radikal olmalıdır
Çingeneler
İçin Eğitim Konferansı 29/03/2007
Macaristan’ın
başkenti Budapeşte’de 2-3 Nisan tarihlerinde Çingenelerin eğitim
sorunlarını için bir konferans toplanıyor. Çingene Eğitim Fonu
tarafından düzenlenen konferans bu konuda yapılmış en büyük
toplantı olacak.
250 katılımcının
bulunacağı konferans ile son zamanlarda Doğu Avrupa ülkelerinde
aciliyetini dayatan Çingenelerin eğitim sorunlarını çözebilmek
için verimli çözüm önerilerinin sunulması amaçlanıyor.
Konferansın açılış
konuşmasını Macaristan Başbakanı Ferenc Gyurcsány ve Dünya
Bankası Avrupa ve Asya Başkan Yardımcısı Shigeo Katsu yapacak.
Konferansta ayrıca
kültürel etkinlikler de düzenlenecek. “Çingene Gerçeklikleri”
başlıklı fotoğraf sergisi İsviçreli fotoğrafçı Yves Leresche
tarafından İsviçre Kalkınma ve İşbirliği Örgütü
prodüktörlüğünde sunulacak. Ayrıca akşam resepsiyonunda Parno
Grast the Hungarian Roma grubu katılımcılara bir performans
sergileyecek.
Konferans
katılımcıları arasında önemli isimler bulunuyor:
Marko Bela,
Romanya Başbakan Yardımcısı
Dusan Caplovic, Slovakya Başbakan
Yardımcısı
Viktoria Mohacsi, Avrupa Parlamentosu Macar Üyesi
Bulgaristan
Mahkum Oldu 11/02/2007
Bulgaristan, Pozitif
Yükümlülükler Ahdini sistematik olarak ihlal etmesi dolayısıyla,
Avrupa Sosyal Şartına muhalefetten suçlu bulundu.
Avrupa
Sosyal Haklar Komitesi, Bulgaristan’ın
Romanlar’ın
uygun barınma koşulları hakkını sistematik olarak yadsıdığı
için Avrupa Sosyal Şartı’na ihlal ettiği hükmüne vardı.
Karar Cuma günü açıklandı. Varılan karar Bulgaristan’daki
Romanların barınma hakları konusu üzerinde çalışan sivil
toplum örgütleri koalisyonunca memnuniyetle karşılandı..
Avrupa
Roman Hakları Merkezi - Bulgaristan davasında, Avrupa Sosyal Haklar
Komitesi Bulgaristan’ın
Romanlar’ın
barınma ve yerleşme politikaları ile ilgili olarak Avrupa Sosyal
Şartının 16. Fıkrasını (ailenin sosyal, kanuni ve ekonomik
korunma hakkı) ve E Fıkrasını (ayrım gözetmeme üzerine odaklı
) aşağıdaki nedenlerle ihlal ettiği sonucuna vardı:
•Roman ailelerin,
illegal yapılara ruhsat verilmesi olanağını kısıtlayan yasama
sürecinden orantısız olarak etkilenmesi;
•Roman ailelerin
yüzleşmek zorunda olduğu yetersiz barınma koşulları ve gerekli
tesislerin yokluğu;
•Romanların, kendilerine alternatif
barınma olanakları sağlanmadan, sürekli (ya da “sistematik
olarak”) evlerinden tahliye edilmeleri
ARHM idari müdürü
Vera Egenberger, kararı memnuniyetle karşılarken, şunları
söyledi , “ Komitenin, Avrupa’daki Romanlarla ilgili olarak
aldığı bu üçüncü karar, şimdiye kadar alınan en önemli (ya
da kelime anlamıyla “güçlü”) karar. Kararın içeriği,
Avrupa Sosyal Şartınca büyük önem verilen haklarla ilgili
düzelemelere yeni standartlar getirmekte. ARHM, bulgaristan
hükümetini, kararı uygulama sürecinde yakından takip edecek.”
Komite,
Hükümet’in Bulgaristan’daki Romanlar’ın
barınma koşullarıyla ilgili olarak aldığı önlemlere dair
şunları söyledi: “hükümetin, roman ailelerin barınma
koşullarıyla ilgili olarak dile getirdiği net politikalara rağmen,
hükümet programları ve 1999-2005 sürecinde geliştirilen
uygulamalar , şimdiye değin, beklenen sonuçları vermedi” ve
“esasında bu altı yıllık süre zarfı..hatrısayılır bir
gelişme kaydetmek için yeterli bir süreydi.”
Bulgaristan
Helsinki Komite Başkanı Krassimir Kanev şöyle söyledi : “Bu
karar Bulgaristan Hükümeti’nin Bulgaristan’da yaşayan
Romanların barınma ve eşit muamele haklarının garanti altına
almasını sağlama çabamıza işaret etmekte. Umarız karar,
Bulgaristan Hükümeti’nin, Romanlar’ın
Bulgaristan Toplumuna Eşit Entegrasyonu için Çerçeve Programı
başlığı altında üstlendiği yükümlülükleri görmezden
gelmesine bir son verir.”
Bulgaria
lives.” Cenevre merkezli Barınma Hakkı ve Tahliye Merkezi Savunma
Birimi Başkanı Claude Cahn şöyle söyledi, “ bu karar, Roman
hakları konusunda, bir Avrupa hükümetinin tüm siyasi tutum ve
uygulamalarını illegal bulması bakımından bir ilktir. Bu yüzden,
Avrupa’daki Romanlar’ın
insan haklarının sistematik ihlaliyle mücadele konusundaki
çabalarımızda da bir dönüm noktasıdır. Bulgaristan’da
yaşayan Roman halkının büyük bir bölümünün yaşadığı
korkunç şartları iyileştirmek adına acil önlemler gerekmekte.”
İletişim:
Avrupa
Roman Hakları Merkezi: (36 1) 41 32 200, savelina.danova@errc.org
Barınma Hakları ve
Tahliye Merkezi: (41 22) 734 1028, cohre@cohre.org
Bulgaristan Helsinki
Komitesi: (359 2) 9434876, krassimir@bghelsinki.org
Fırsat Eşitliği
İnsiyatifi: equal_opportunities@abv.bg
Background information
The European
Committee of Social Rights supervises implementation by States of the
European Social Charter and Revised European Social Charter. Further
information on the Committee and the Charters is available at:
http://www.coe.int/T/E/Human_Rights/Esc/.
Dava, Avrupa Roman
Hakları Merkezi Bulgaristan’a karşı 31/2005 nolu Kollektif
Şikayet adını aldı. Komite, ekim 2005 te dilekçenin kabul
edildiğini açıkladı. Şikayetnamenin tamamı şu linkte
bulunabilir:
http://www.errc.org/db/02/20/m00000220.zip
Bu
kararın bir sonucu olarak, Bulgaristan hükümeti, konuyla ilgili
sorunlar çözülene kadar, komiteye rapor vermek zorunda.
Avrupa
Sosyal Haklar Komitesi, 31/2005 Nolu Kollektif Şikayet kararının
tamamına aşşağıdaki linkten ulaşılabilir.
http://www.errc.org/db/02/22/m00000222.zip
Avrupa Roman Hakları
Merkezi (www.errc.org ), Barınma Hakları ve Tahliye Merkezi
(www.cohre.org), Bulgaristan Helsinki Komitesi (www.bghelsinki.org ),
ve Fırsat Eşitliği İnsiyatifi, Bulgaristan’daki Romanların
barınma haklarının güvence altına alınmasına dair kanuni her
türlü işlemde yerlerini almaktadırlar.
Barınma
Bakkı ve Tahliye Merkezi, kendini barınma hakkını korumaya ve
geliştirmeye adamış bir uluslararası insan hakları örgütüdür.
Barınma Hakkı ve Tahliye Merkeziyle ilgili daha fazla bilgi için
:www.cohre.org
Avrupa Roman Hakları Merkezi, Romanların
haklarını gözeten ve insan hakları ihlallerine karşı hukuki
savunma sağlayan, kamu yararı gözeten uluslararası hukuki bir
kuruluştur. Avrupa Roman hakları merkezi ile ilgili daha fazla
bilgiye aşağıdaki linkten ulaşılabilir.
http://www.errc.org
Çek
Başbakanı'na STK Tepkisi 12/02/2007
Avrupa Roman Hakları
Merkezi, Irkçılığa Karşı Avrupa Örgütlenmesi, ROMODROM( Roman
Hakları ve toplumsal olarak zayıf grupların korunması amacıyla
oluşturulmuş bir sivil örgüt); Çalışma, Sosyal Haklar ve
Fırsat Eşitlikleri Komisyonu Çek üyesi Vladimir İpidla'a ithafen
bir mektup yayınladılar. Mektupta Çek Başbakanının fırsat
eşitliği aleyhinde son dönemde ileri sürdüğü görüşler
eleştiriliyor.
Ayrımcı
Bar Sahibi Mahkum Oldu 17/4/2007
Slovakya mahkemesi,
28 mart 2007 tarihinde, etnik kökene dayalı bir başka ayrımcılık
davasını daha yeni Slovakya Ayrımcılığın Önlenmesi Kanunu
ışığında karara bağladı. Karar, Kosice-Okolie’deki Federal
Mahkemece yayımlandı. Söz konusu mahkeme, Slovakya’da, hali
hazırdaki bir kaç mahkemeden biri. Dava, Medzev Kasabası’ndaki
yerel bir barda görevlilerin servis yapmayı reddettiği bir Çingene
tarafından açıldı.
Olay, Aralık
2005’te, mağdurun bir arkadaşıyla birlikte Medzev’deki
“Gasthaus Zuka” adlı bara gitmesiyle patlak verdi. Şahıs, bara
girdikten sonra, A., kendisine servis yapmayı reddetti. A., bar
sahibinin kendisine, romanlara hizmet etmemesi talimatını verdiğini
iddia etti. Ayrımcılığa uğrayan şahıs, olayın ardından,
Kosice merkezli sivil toplum örgütü Yurttaş ve İnsan Hakları
Merkeziyle ortak çalışması sonucu, barın sahibinin ayrımcı
muamelesine karşı, Slovakya Ayrımcılığın Önlenmesi Kanunu
ışığındaki hukuk mahkemesi sürecini başlattı.
Kosice’deki Eyalet
Mahkemesi, bar sahibinin, barın “özel bir klüp” olduğu ve
sadece üyelerin girebildiği şeklindeki iddialarını dikkate
almadı ve şahıs lehinde karar verdi. Bar sahibi, bar personeline,
Çingenelere hizmet edilmemesi talimatını verdiğini dahi
reddetmedi. Ayrıca Mahkeme karar verirken, Çingenelerin geçmişte
de, aynı barda, ayrımcı muameleye maruz bırakıldıklarını
gözönünde bulundurdu. Mahkeme, bar sahibinin söz konusu şahsa,
etnik kökeni dolayısıyla, ayrımcılık yaptığına hükmetti.
Mahkeme, bar sahibinin, ayrımcılığa maruz bıraktığı
Çingenelerden özür dileyen bir mektup yazmasına ve bu mektubu 30
gün boyunca barının kapısına asarak halka duyurmasına karar
verdi. Ayrıca mahkeme, bu tür bir muamelenin maliyetini de bar
sahibine yükledi.
Yurttaş
ve İnsan Hakları Merkezi
Katalonya
Günah Çıkarıyor 20/4/2007
Katalonya
Parlamentosu, 20.yy’da Katalonya’da Romanlara karşı
gerçekleştirilmiş olan baskıların varlığını 29 Mart 2007’de
tanıdı. Bütün siyasi partiler Katalonya Parlamentosundan çıkan
bildiride ortak karar aldılar. Bu siyasi uzlaşma, Katalonya Roman
Organizasyonlarının, özellikle de Katalonya Roman Organizasyonları
Federasyonu’nun (FAGIC) yoğun faaliyetleri sonucu başarılmıştır.
İspanya Parlamentosu; bu kararla, İspanya’daki Romanların
karşılaştıkları ayrımcılığı ilk kez kabul etmiş oldu.
Katalonya
Parlamentosunun yayınladığı bildiride:
1)İspanya’da ve
özellikle Katalonya’da yaşayan Romanların, tarih boyunca
süregelen baskıların kurbanları olduklarını kabul ediliyor;
2) Katalon
kurumlarında geçerli olan ırkçı ve Çingene karşıtı kanunlar
ile tarih boyunca Çingene toplumuna karşı ayrımcılığa, kötü
muameleye sebep olmuş her türlü olay kınanıyor
3) Katalonya’da
yaşayan Çingeneler için fırsat eşitliği amacı güden verimli,
etkili ve kararlı politikaların uygulanmasına çalışılacağı,
ve hükümetin uygulamaya koymayı taahüt ettiği Parlamentonun
1045/VI ve 1046/VI başlıklı yasa tasarıları gereğince,
2000/43/CE Avrupa Birliği Konsey Önergesinin 42.7 NO’lu
maddesinin belirttiği üzere, ırk ya da etnik köken ayrımı
gözetmeksizin herkese eşit muamele edilmesi ilkesi doğrultusundan
çalışılacağı taahüt ediliyor.
Daha
fazla bilgi için:
Yeni
Konut Yasası 22/04/2007
Avrupa Roma Hakları
Derneği avukatı Constantin Cojocariu, Divers ile yaptığı bir
röportajda, kamuda tartışma yaratan konut yasa tasarısının
Çingene topluluklarını ve diğer dezavantajlı kişileri olumsuz
etkileyebileğini belirtti.
Cojocariu
konu ile ilgili olarak şu yorumu yaptı: “Romanya, yasanın
söylediği gibi sosyal konut sektörünü tamamen yok etmek yerine,
bu sektörde bir devrim yapmalıdır. Bu yükümlülük, Romanya’nın
imzalamış olduğu Avrupa Birliği Lizbon Stratejisi, Avrupa Sosyal
Şartnamesi ve BM Uluslaslararası Sosyal, Ekonomik ve Kültürel
Haklar Paktı gibi uluslararası sorumluluklarına dayanmaktadır.
Yasa tasarısını sosyal konut konusundaki devrim üzerinden
eleştirdim. Pazar talebi karşılamaya yeterli konutu
sağlamamaktadır; mevcut konutlar fakir nüfus için çok pahalıdır;
ve mevcut sosyal konut yapım ve dağıtım sistemi anlamsız ya da
çalışmamaktadır. Yasa tasarısı, arsa problemini kabul etmekte
ancak sosyal konutun kendiliğinden feshini ve sosyal konut yerine
düşük gelirli aileler için kiralar konusunda bir sübvansiyon
sistemi önermektedir. (...) Bu yasa, muhtemelen sosyal konut
sektörünü yokoluşa götürecek ve fakit aileleri pazar güçlerinin
insafına terkedecektir.”
Çek
Cumhuriyeti Yanlış Yapıyor 24/04/2007
Volker Beck, Alman
Parlamentosu Alliance 90/Yeşiller Meclis Grubu Avrupa Hakları
Politikası sözcüsü, Slovakya ve Çek Cumhuriyeti’ndeki
Romanların sosyo-ekonomik durumuyla ilgili bilgi toplamak için
12-15 Mart 2007 tarihlerinde bu iki ülkeyi ziyaret etti. Roman
meselesi, Çingenelerin Avrupa’daki Durumu üzerine büyük bir
gensoruda kendi partisi tarafından Alman Parlamentosuna sunulmuştu.
Bulgular,
Romanlara karşı yapılan ayrımcılığın örneklerinin mevcut
olduğunu göstermektedir. Vsetin örneğinde de görüldüğü gibi,
hükümet görevlileri, Romanların düzenli olarak sınırdışı
edilmeye benzer gerçekleşen tahliyelerinde görev almaktadır.
Okulda ayrımcılık devam etmekte ve Roman çocukların okul öncesi
eğitimi ile ilgili sivil toplum teşvikleri devletten destek
alamamaktadır. Zorla kısırlaştırılmış kadınlar için henüz
bir tazminat temin edilmemiştir. Volker Beck, AB ve üye ülkeler
tarafından tutarlı ve etkili entegrasyon stratejilerinin
gerçekleştirilmesini ve çoktan tamamlanmış olması gereken
Irksal Eşitlik Talimatının yürürlüğe geçirilmesi işlemlerinin
tamamlanmasını önermiştir.
Doğu
Avrupa'da Eğitim Ayrımcılığı 27/04/2007
ERRC (Avrupa Roman
Hakları Merkezi), “Çingene Çocukları İçin Ayrı Okul Politika
ve Mevzuatlarının Etkisi” adlı bir çalışma yayınladı.
Çingenelerin sadece Çingenelere ayrılmış okullarda okumaları;
Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Romanya ve Slovakya eğitim
sistemlerinde karşılaşılan yaygın bir uygulama. Bu durum, insan
haklarını gözlemleyen ulusal düzeydeki resmi kuruluşlar
tarafından olduğu kadar uluslararası insan hakları kuruluşları
tarafından da kınanmaktadır.
Avrupa
Roman Hakları Merkezi; 2006 yılında, ülkelerin, Çingenelere
karşı eğitim alanındaki ayrımcı uygulamalarını belgelemeye
başlamıştır. Yapılan çalışma, eğitim alanındaki ırk
ayrımcılığını kaldırmaya yönelik uygulamalar ya da bu konuda
etkisi bulunan mevzuat ve politik yaklaşımlar konusunda genel bir
görüntü sunmayı amaçlamaktadır.
Çingene
Çocuklar Aşılandı 30/04/2007
Salaj Kamu Sagligi
Yönetimi, Romanya'nin Salaj'daki Pusta Vale bölgesinde, çocuk
felcine karsi asi seferberligi baslatti. Bu bölge 1 milyondan fazla
nüfusuyla Romanya'nin en fazla Çingene nüfusun yasadigi bölgesi.
Salaj ASP yönetici
yardimcisi Sandra Stanca'nin bildirdigine gore Çocuk Felci Asisi
uygulamasi, Avrupa Asi Haftasi programinin bir parçasi.
Sanda
Stanca'nin belirttigine göre, Pusta Vale'deki 6 yas üzeri 120
Çingene çocuk asilandi
Çingene
Kadın Hakları Hareketi 06/05/2007
Çingene Hakları’nın
gündemdeki konusu Çingene kadınların, zaman zaman yüzleşmek
zorunda kaldıkları insan hakları ihlallerine verdikleri tepkiler.
Ataerkil gelenekleri Çingene kimliğinin ve kültürünün içsel
bir parçası olarak gören ve kadın sorununu görmezden gelen erkek
ağırlıklı “liderler”e bir tepki olarak Çingene kadın
hakları hareketi zaman içinde, Çingene kadın ve erkeklerin de
içinde yeraldıkları daha geniş anlamda bir Çingene hakları
arayışına evrilmekte.
Çingene kadınların
attığı ilk adım, kadın olarak sahip oldukları hakları yüksek
sesle telafuz etmek, duyurmak ve eleştirilen ya da reddedilen kimi
bazı pratiklerin, alışkanlıkların Çingene kültürüne içkin
olduğu fikrine meydan okumak.
Aslında kadın
hakları üzerine yürütülen tartışmaların sonuç verebilmesi
için ırk, etnisite, cinsiyet merkezcilik gibi kavramların da
tartışmaya dahil edilmesi gerekmekte. Bu konuda Çingene kadınların
hali hazırda yürüttükleri çalışmaları ve olaylara tepkilerini
ortaya koyan örnekler mevcut.
Avusturalya
Çingenelerinin Sitesi 06/05/2007
Site;
kültürel aktiviteler; Avrupa, Amerika ve Kanada'daki Çingene
grupları arasında bilgi alışverişi; dünyanın her yanındaki
Çingeneler arasında etkileşim; Avusturalya'daki Çingeneler için
sunumlar; üç aylık gazeteler ve sosyal toplantılar hazırlamayı
amaçlıyor. Sitede Çingenece kelimelerin İngilizce sözlük
karşılıklarını ve Çingenelerin tarihi ile ilgili bilgileri
bulabilirsiniz.
AP
Başkanı Çingeneleri Ağırladı 07/05/2007
8 Roman STK sözcüsü
Avrupa Parlamentosu başkanı Hans-Gert Pottering ile özel bir
görüşme yaptı. Pottering tarafından başlatılan toplantı 20
Nisan’da Bulgaristan Parlamentosunda gerçekleştirildi.
Toplantıyı, Avrupa Parlamentosu üyesi Bulgar Atanas Paparizov ile
Etnik ve Demografik Konularda İşbirliği Ulusal Konsey Başkan
Yardımcısı Miroslav Popov düzenlediler.
Nikolay Kirilov,
Deyan Kolev ve Zlatko Mladenov en önemli alanlarda Roman entegrasyon
süreci hakkında konuştular. “Roman-Lom” Vakfı’ndan Nikolay
Kirilov merkezi kurumlar arasındaki işbirliğinin ve Roman
entegrasyon stratejilerinin uygulamaya geçirilmesinde yerel gücün
öneminin altını çizdi. Bu konu için özel olarak geliştirilmiş
ve yerel hassasiyetlere uygun entegrasyon etkinliklerinin olduğu bir
yaklaşımın gerekliliğini savundu.
“Amelipe”
Merkezi’nden Deyan Kolev Bulgaristan’daki Romanların eğitimde
karşılaştıkları sorunları anlattı. Bulgar kurumlarda tutarlı
ve uygulamaya geçirilmiş bir eğitim entegrasyon politikasının
eksikliğine dikkat çekti. Aynı zamanda bu konuda Avrupa Birliği
kabul sürecindeki başarılı örnekleri sundu. 1 Ocak 2007’den
sonra gerçekleşen iki karşı girişimin önemine dikkat çekildi:
Bulgar kurumlar tarafından Roman entegrasyonuna yönelik girişimler
konusundaki taahhütlerin hızla düşüşe geçmesi ve Phare
programına ayrılan bütçenin Avrupa fonlarının Roma entegrasyonu
için kullanılacağına kesin kanıt getirmeksizin sona ermeye yüz
tutması. Deyan Kolev, bilhassa Roman eğitim entegrasyonu için
Avrupa Parlamentosu destek kararının (28 Nisan 2005 de alınan
Romanların Avrupa Birliği’ndeki konumu konusundaki kararla
ilişkili olarak) alınmasını önerdi. Ayrıca Roman eğitim
entegrasyonu konusunda projeleri uygulamaya koyacak olan STKlar için
Avrupa fonları tarafından finanse edilen bir döner sermaye
oluşturulmasını teklif etti. Son olarak da, Avrupa
Parlamentosu’nun ulusal kurumların tutarlı Roman entegraston
politikaları oluşturmaları ve uygulamarı konusunda ısrarcı
tutumunu sürdürmesinin gerekli olduğunu belirtti.
“Kupate” Roman
Halk Konseyi’nden Zlatko Mladenov Romanların yaşam koşulları ve
Roman gettolarının sorunları üzerine konuştu. Bu sorunları
çözmek için Sofya Belediyesi ve Roman STK’ların oluşturdukları
karşılıklı etkileşimlerden örnekler verdi. Ayrıca bu süreçte
Roman STK’larının çok önemli bir rol oynadıklarını anlattı.
Pottering
somut fikirler ve öneriler için teşekkür edip Roman
teşkilatlarının çabalarını tebrik etti. Avrupa Parlamentosu’nun
hem Avrupa genelinde hem de ulusal düzeyde tutarlı Roman
entegrasyon politikalarını destekleyeceğini belirtti. Başkan,
toplantı sırasında sunulan önerileri dikkatlice inceleyip
Bulgaristan’daki Roman teşkilatları ile ilişkisini sürdürecek.
Nepal
Çingenelerine Güzel Haber 08/05/2007
Nepal, Hindistan ve
Güneydoğu Asya Çingenelerinin karşı karşıya kaldığı kast
ayrımcılığını bundan sonra tanımayacağını dünyaya ilan
etti.
Devlet radyo
istasyonu Radyo Nepal tarafından Pazartesi günü yapılan yayında,
Nepal’in Pazar günü itibariyle; Çingenelere kast temelli
ayrımcılık yapmayan bir ülke olduğu beyan edildi.
Radyoda yapılan
yayında; “Temsilciler Meclisi (TM) ya da parlamentoda yapılan
toplantıda oy birliği ile kabul edilen teklife göre Nepallilerin
kasta dayalı ayrımcılık yapmayan bir topluluk oldukları”
belirtildi.
Tüm Nepal için
önem taşıyan teklif masaya Parlamento Üyesi (PÜ) Parshuram Meghi
Gurung tarafından yatırıldı. Teklifte, yoksulluk sınırı
altında yaşayan nüfusun eğitim, sağlık ve istihdamı ile ilgili
özel ekonomik programlar ile kasta dayalı ayrımcılık yapmayan
bir ülke oluşturulması için çağrıda bulunuldu.
Teklifte, aynı
zamanda, baskı altında yaşayan Nepal Çingenelerinin seçim
yasalarında ve yasaların oluşturulmasında da eşit şekilde
temsilini ve böylelikle bu kesimin toplum içine entegre edilerek
eşit bir toplum yaratılması çağrısında bulunuldu.
Teklifi masaya
yatıran Grugun nüfusun %16’sına henüz insanca bir yaşam
statüsü verilmediğini ve bu tür uygulamalara bir son verilmesi
gerektiğini belirtti.
Teklifi destekleyen
PÜ Hari Acharya, bu beyanatın ardından uygun kanun ve kuralların
oluşturulması ve uygulamaya geçirilmesi gerekliliğinin altını
çizdi.
Teklifle
ilgili görüşler alındıktan sonra, Kanun, Adalet ve Parlamento
işlerinden sorumlu Bakan Narenda Bikram Nemwang, hükümetin
ilgisinin, Nepal Çingenelerinin haklarını, refahını garantileme
ve çeşitli kurumlara katılımlarını sağlama konularına
yöneldiğini söyledi
Ambedkar'ın
Anısına Saygısızlık 09/05/2007
Bhandara bölgesi
Tumsar şehrinde Pazar öğleden sonra Dr.Babasahed Ambedkar
heykeline hakaret edildi. Ancak çevik kuvvet polisi tansiyonun
yükselmesini engelledi.
Polis kaynaklarına
göre adı açıklanmayan biri heykele yapılan saldırı ile ilgili
şikayete bulundu. Derhal Tumsar polis merkezinden memurlar bölgede
toplanan büyük kalabalığı sakinleştirmek için olay yerine
intikal ettiler.
Heykel itfaye
araçları ile getirilen suyla temizlendi ve gül suyu ile
yıkandı.Ayrıca bir rahip dua etti.Yerel yetkililerden Shishupal
Patle and Madhukar Kukade bölgeyi ziyaret ettiler ve insanları sağ
duyulu olmaları konusunda uyardılar.Yerel polis yetkililerince
barış komitesi acil olarak toplantıya davet edildi.Henüz bir
gelişme sağlanmadı ancak polis zanlıların yakalanması için
soruşturma başlatı.
Dr.
Ambedkar Hindistan Çingenelerinin diğer Hindistan yurttaşları ile
eşit haklar kazanmaları için uzun yıllar zorlu bir mücadele
yürütmüştü.
Erovizyon'da
Bir Çingene Kızı 10/05/2007
Marija Serifoviç
Eurovision tarihindeki ilk Çingene sanatçı(şarkıcı) olacak.Bu
yıl Helsinki Finlandiya'da yapılacak olan 2007 Eurovision şarkı
yarışmasında,10 Mayıs(yarı final) ve 12 Mayıs(final), Marija
Sırbistan'ı temsil edecek. "Moltiva” isimli parçayı
seslendirecek.
Marija 14 Kasım
1984 te Kragujevac'ta müzisyen bir ailede doğdu.Marija nın annesi
etnik folk türünde şarkılar seslendiriyor,büyükbaba ve
büyükannesi hayatlarının büyük kısmını eski şehre ait
şarkıları seslendirerek geçirdiler.
Marija Mart 2007'de
Sırbistan ulusal yarışmasını kazandı.Hem yarı finalde hem de
finalde en yüksek puanları aldı.Bugün Sırbistandaki en iyi kadın
şarkıcılardan biri olarak kabul edilmektedir.Sesi güçlü
duygularla dolu ve inanılmaz bir yoruma sahip.
Yarışmaya
ülkemizi temsilen Kenan Doğulu katılacak. Türk Pop müziğinin
artık markalaşmış isimlerinden biri olan Kenan Doğulu "Shake
It Up Şekerim" isimli şarkıyı seslendirecek. Başta Doğulu
olmak üzere, yarışmaya katılan tüm sanatçılara başarılar
diliyoruz
Avrupa
Parlamentosu'nda Toplantı 12/05/2007
Avrupa Parlamentosu
Üyesi Katalin Levai, Avrupa Parlamentosu’nda, dijital dünyanın
bir hizmetler rakamı sunması amacıyla, sosyal hareketlilik aracı
olarak bilginin işlevini tartışmak üzere bir öğle yemeğine ev
sahipliği yaptı.
Müzakere
Romanlar’ın
‘internet’ten daha iyi bir eğitim aracı ve bilgiye ulaşmadaki
bir kolaylık olarak istifade edebilmesinin önündeki engelleri
kaldırma ihtiyacını belirtmiştir. Toplantıya Komisyon üyeleri
ve diğer Avrupa Birliği kuruluşlarından katılım oldu.
AK Çingeneler
İçin Toplandı 14/05/2007
Avrupa Komisyonu Üst
Düzey Grubu, Etnik Grupların Sosyal Entegrasyonu ve Pazar
Ekonomisiyle Entegrasyonu üzerine yürütülen çalışmayla ilgili
gelişmeleri takip etmek üzere, bir araya geldi. Komisyon, Avrupa
Ekonomik ve Sosyal Komitesine (AESK) “Etnik grupların , özellikle
Çingeneler’in entegrasyon sürecine daha fazla katkıda bulunmak
ve hali hazırda bu amaçla sarfedilen çabaların etkisini arttırmak
için neler yapılabilceğini” ne dair fikir danıştı.
Çalışma Grubunun
araştırması üzerine gerçekleştirilen tartışmalar ve onay,
müzakerelerin ardından çalışmayı açıklayıcı bir beyanata
dönüştürüldü.
Grup, sivil
toplumdan temsilciler, AESK, Avrupa Komisyonu ve Parlamentosu ile
OSCE ve Avrupa Konseyini içermekte. ERIO idari yöneticisi Ivan
Ivanov, Grubun atanmış uzman kişisi olarak katıldı toplantıya.
Belge,
etnik azınlık kavramını tanımlarken, Çingeneleri fakirliğin
çirkin kısır döngüsüne hapseden ve marjinalleştiren önyargı
ve fırsat eşitsizliğini tarif ediyor. Çalışma Grubu ayrıca,
somut öneriler geliştiriyor ve “bu önerilerin nasıl hayata
geçirileceğine dair çalışmalarını da çoğunluğun bilgisine
sunuyor”.
Çocuklar
Kasabaya Akın Etti 15/05/2007
Ingiltere'nin Berks
kasabasina 90 kadar Çingene çocuk yanlarinda aile büyükleri
olmaksizin akin ettiler. Çevre sakinlerinden ihtiyaçlari için
yardim isteyen çok sayida çocuk kasabalilari sasirtti.
Bölgelerinde
yabancıları görmeye alışık olmayan kasabalılar için çoğunluğu
Romanya göçmeni olan kalabalık çocuk grubu gerçek bir süpriz
oldu. Sosyal güvenlik uzmanları çocukların ihtiyaçlarının
tespiti için bir ekip oluşturdular. Çocukların nasıl olup da
birden bire ortaya çıktıkları halen araştırılıyor
Hoşgörüsüzlüğe
Karşı Konferans 16/05/2007
10-15 Nisan
tarihleri arasinda Madrid'de irkçilik ve hosgörüsüzlüge karsi
birlik sempozyumu düzenlendi. Avrupa'da yükselen irkçiligin
tartisildigi sempozyumda Çingene düsmanliginin önemle üzerinde
duruldu.
Madrid’teki
konferans boyunca, Avrupa’da ırkçılık, hoşgörüsüzlük ve
bunlara karşı alınacak önlemler, grup çalışmaları ve toplu
oturumlar halinde tartışıldı.Avrupa’nın dört bir yanından
gelen Irkçılık karşıtları ve insan hakları aktivistleri
biraraya gelerek ırkçılık ve ayrımcılıkla savaşmanın
yollarını tartıştılar. Valery Novoselsky, ERIO delegesi, aşırı
sağ ve neo-Nazi organizasyonların siyasette artan etkisi üzerine
çalışan gruba katılarak, benzer durumların Rusya ve İsrail’de
de yaşandığına dair örnekler verdi. Bir İspanyol Çingene
kuruluşunda iletişim memuresi olarak çalışan Luz Patricia Cajiao
ise dikkatleri Çingene düşmanlığına çekti
Çingeneler
İçin Eğitim Merkezi 17/05/2007
18 Nisan, Çarşamba
günü Oradea Üniversitesi kampüsünde Roman Eğitim Merkezi
açıldı. Merkez, Oradea’adaki Ruhama Vakfı tarafından,
bölgedeki Roman topluluklarının gelişimini sağlamak için, okul
öncesi eğitimden akademik eğitime kadar uzun bir dönemi
kapsayacak şekilde kuruldu.
Vakfın başkanı
Marian Daragiu’nın söylediğine göre, merkezin en önemli
görevlerinden biri Romanların kendi kimliklerini, hak ve
yükümlülüklerini üstlenmelerini sağlamak olduğu kadar bu
kültürel grupta bir orta sınıf oluşturulmasına önayak olmak.
Uzmanlar, vakıf,
Roman kültüründen kişiler ve gönüllüler tarafından
geliştirilen projeler 20 Roman topluluğu arasında değişik
programlar şeklinde yürütülecek. Programların ilk dönemi 2008
yılında başlayacak.
www.romadecade.org
19/05/2007
Roman gelisim ofisi,
yeni web sitesi “Roman Katiliminda 10 yil 2005-2015”in
www.romadecade.org adresindeki yayinina başladı. On yillik süreç
hakkinda Ingilizce ve Romanca bilgi sunan site, süreç ortaklari ve
halk için kaynak olmayi amaçliyor. Etkinlikler bölümünde
Çingeneler hakkinda egitim, çalisma, saglik, barinma, ayrimcilik,
cinsiyetçi görüs ve yoksulluk alanlarindaki etkinlikleri içeren
bir takvim sunuluyor. Site, ayrica, kisilerin ya da organizasyonlarin
Çingenelerle ilgili yeni yayinlari, konferanslari ve diger
etkinlikleri, basvuru duyurularini, açilan is pozisyonlari gibi
haberleri duyurabilecekleri bir ilan tahtasi sunuyor. Ek olarak,
ziyaretçilerin “Roman katiliminda on yil” konusunda kisisel
görüslerini yazabilecekleri bir ziyaretçi defteri de sitede
bulunuyor
"Çingeneler
İçin Sağlık Reformu Şart" 22/05/2007
Macaristan sağlık
bakanı: “sağlık reformlarında romanlar için programlara
ihtiyaç var..” dedi
Budapeşte-Macaristan
sağlık bakanı cumartesi Nagykanizsa da Çingene kültürü günü
dolayısıyla düzenlenen etkinlikte Çingenelerin yaşam sürelerinin
avrupa birliği ortalamalarına erişebilmesi için sağlık reformu
paketinde romanlar için de programlar olması gerektiğini
belirtti.
Agnes Horvath Macaristan’da ortalama insan ömrünün
avrupa birliği ortalamalarından altı yıl daha düşük olduğunu
ve romanlar arasında bu rakamların daha da kötü olduğunu ifade
etti.Hükümetin bu nedenle sağlık reformuna romanların yaşam
koşullarının,sağlık eğitiminin ve sağlık bilincinin
geliştirilmesi için komplike programlar eklemesinin gerekli
olduğunu belirtti.
Norvath önümüzdeki
birkaç yıl içerisinde Avrupa Birliği fonlarından1,62 milyar
avronun sağlık yatırımları ve iyileştirme programları için
hibe edileceğini ve Çingene halkının da bundan istifade etmesi
gerektiğini belirti.
Macaristanda
roman nüfusun 450,000 -600,000 arasında olduğu tahmin ediliyor.
Fransa'da
Çingene Bayramı 22/05/2007
Fransa'nın
güneyindeki Camargue bölgesinde düzenlenen şenlikler, her yıl
Avrupa'nın çeşitli bölgelerinden gelen binlerce Çingeneye ev
sahipliği yapıyor. 24-25 Mayıs tarihlerinde düzenlenen bu
etkinlikler Avrupa'da yaşayan bazı Çingene grupları tarafından
"Azizelerin Bayramı" olarak kabul ediliyor. 2 gün boyunca
çok sayıda etkinliğin yanısıra boğa güreşleri ve at yarışları
da yapılıyor. Buradaki boğa güreşlerinin İspanya'daki boğa
güreşlerinden farkı ise Çingene kültürünün barışçılığına
uygun bir şekilde boğaların öldürülmemesi
Dazlaklardan
Saldırı Girişimi 23/05/2007
Beta haber ajansı
Salı günü,Belgradın 45 mil kuzeyinde Zrenjaninde, Çingeneler
tarafından ırkçı dazlaklar olarak tanımlanan altı kişinin
gecekondu mahalesinin duvarına tırmanmaya çalıştıklarını
bildirdi. Afız Ahmetov gazetecilere dazlakların duvarı aşıp
yerleşim alanlarına girmelerini engellediklerini söyledi.
Zrenjanin
polis sözcüsü Zeljko Strbac polis ekiplerinin iki defa Çingene
mahallesine çağrıldığını ve polis memurları ile bir ekip
otosunun Salı sabahına kadar bölgede kaldığını söyledi.
İnsanlar kendilerini güvende hissetmedikleri için roman çocukları
okula gitmedi ve birçok insan da işe gitmedi. 350 kişi adına
konuşan Ahmetov yetkililerden yerleşim yeri ve çevresindeki
güvenlik önlemlerinin arttırılmasını ayrıca yaşam şartlarının
iyileştirilmesini talep etti
Filistin
Çingeneleri Sıkıntıda 26/05/2007
Batı Şeria’da
bir mezarlıkta yaşayan fakir Dom Çingeneleri, uzun süredir
yaşadıkları yerden zorla çıkarılmaya çalışıldı. Bunu
üzerine, kendisi de bir Dom olan Yerel Dom Araştırmaları Merkezi
temsilcisi, halka yeni yer bulabilmeleri için ancak bir kaç hafta
tanıyan 30 günlük mühlet üzerinde anlaşma sağladı. Nablus
yerleşimi, yaklaşık 400 kişiden oluşan Dom halkını, çadır ve
eğreti yapılardan oluşan evlerini izin alarak kurabilecekleri
küçük bir bölgeye yönlendirdi. Bu durum üzerine, Dom halkı, 8
yıllık kalma izni için gerekli meblağ 6,600 $ ve yerleşim ve ev
için gerekli 5,400 $ için Dom Araştırma Merkezi’nden yardım
istedi.
Dom Araştırma
Merkezi’nin bu işlemler için ayırdığı 8,300 $ sayesinde
yerleştirmeler 9 Aralık 2006’da başladı. Kalma izinlerinin
sağlanmasına ek olarak, 1,500 $ harcanarak yeni yerleşim bölgesine
tuvalet kanalizasyon sistemi kuruldu.
Yerleşme
işlemlerinin tamamlanmasıyla iki yeni girişimde daha bulunuldu.
Bunlardan birincisi, Dom Araştırma Merkezinin ayırdığı fon ile
tıbbi yardımın sağlandığı sağlık kliniğinin kurulması.
2007 yılı itibariyle Dom Araştırma Merkezinin sağladığı bu
servisin 3 yılına girilmiş bulunuluyor. Nisan 2007 ile ise, Dom
araştırma Merkezi dikiş makineleri ve dikiş araçlarının
alınmasını sağlayarak küçük iş girişimleri yarattı. Bu
sayede, şuanda birçok kadın dikiş dikerek aile bütçelerine
katkıda bulunuyor.
İngiliz
Çingeneleri'nden Haber Var 27/05/2007
Doğu İngiltere
Bölge Meclisi (EERA) tarafından, bölgedeki Çingeneler ve
gezginler için fazladan karavan alanlarının sayısı ve dağılımı
üzerine bir kamu müzakeresi bugün başlatıldı. Belediye
Departmanı ve yerel yönetim Doğu İngiltere’nin Çingeneler ve
gezginler için 2011’den itibaren 1220 karavan alanına daha
ihtiyacı olduğunun ortaya çıktığı bağımsız bir araştırma
yayınladı. Ayrıca alan eksikliğinin resmi olmayan karavan
alanlarının da ortaya çıkmasına neden olduğu belirtildi. Bu
müzakere 2006’da hükümetin çıkardığı idare planlamasının
bir sonucu olarak meclis tarafından üstlenilen incelemenin bir
bölümü.
Görüşler 2
belirli seçeneği araştırıyordu:
1- Alanlar yerel meclis
bölgelerine dağıtıldı (Araştırmanın belirlediği ihtiyaç
olan Doğu İngiltere’deki 1216 ekstra karavan alanı)
2-
Birinci seçeneğe dayanarak Çingeneler ve gezginler için daha
geniş dağılım ve yatacak yer seçeneği sağlamak üzere her
yerel komisyon alanında en az 15 alan (Doğu İngiltere’deki
ekstra karavan alanları)
Bu kamu müzakeresi
ayrıca bu ilave alanların nasıl teslim edilebileceği ve kısa
süreli yerleşim alanlarının hazırlanması konusunda da sorular
soracak.
Meclis üyesi John
Reynolds: ‘Yasal karavan alanlarının mevcudiyetini arttırmak şu
anda ve gelecek yıllarda Çingeneler ve gezginlere yaşamaları ve
problemlerle başa çıkmaları için daha uygun yerler sağlayacak’
dedi.
‘Bu müzakere
yerleşik ve gezgin tüm toplumlar için seçenekler hakkında daha
fazla bilgi edinebilmeleri ve bu alanların dağılımı üzerine
görüş belirtmeleri için büyük bir şans.’ Kuruluşlar ve halk
12 haftalık müzakerenin üyeler tarafından cevaplandırılması
için davet edildi. (Daha fazla bilgi ve cevap formlarına
www.eera.gov.uk adresinden ulaşabilirsiniz. Tüm cevaplar 31 Haziran
2007 Salı günü saat 17.00’den itibaren EERA’ya boyun eğmek
zorunda).
Cevapların
neticelerini takiben meclis 2007/8 kışında her yerel komisyon
bölgesinde ihtiyaç duyulacak alanların sayısı için bir öneri
yayınlayacak. Bu, sonunda hükümet tarafından 2009’da
belirlenecek olan başka bir kamu müzakeresine bağlı olacak.
Yerel
yetkililer, kendi bölgelerindeki Çingene ve gezgin alanları için
yine kendi yerel halklarıyla müzakereleri takiben planlar
geliştirme ve daha uygun mevkilere yönelik kararlar verme
sorumluluğu altındalar. Alanlar belki Çingeneler ve gezginler,
geliştiriciler ya da yerel yetkililer tarafından sağlanır. Yerel
haber sonuçları bölgenin karşısında tutuluyordu. Kurul üyeleri
burada müzakeredeki sunumları dinleme ve meclis temsilcilerine
sorular sorma fırsatı buldular.
Çingene
Gençleri İçeri Sokmadılar 29/05/2007
Moda Ticaret Sirketi
SRL ile Sosyoloji ve Sosyal Çalismalar Fakültesi arasinda imzalanan
bir anlasma sonucu gelistirilen projenin, 6 Aralik 2006'da, klüp R 2
EXCES'de yapilan hazirlik sinifi balosu ile sonuçlandirilmasina
karar verildi. Sosyoloji ve Sosyal Çalismalar fakültesi ögrencisi
3 Roman gencinin 6 Aralik'ta klüp eglencesine girislerine ise izin
verilmedi. Ögrencisi olduklari egitim kurumlarinin düzenledigi bu
eglenceye, giris biletleri olmasina ragmen gençlerin katılmalarına
korumalar tarafindan mani olundu. Korumalar, klübün
müsterilerilerini seçebilme hakkı oldugunu iddia ederek, gençlerin
girisine izin vermedi. Ögrencilerden biri polis ekibinden duruma
müdahele etmesini isteyince, ögrenci grubu da klüpten sikayetçi
oldu. Ögrencilerin kimlikleri kontrol edilerek klübe girisleri
saglandi.
Bütün
bunlar sonucunda, Roman CRISS dayanismasi, Ayrimcilikla Mücadele
Ulusal Konseyine, 3 gencin halka açik alana girislerinin
engellenmesiyle ilgili sikayette bulundu.
Bravo
Mayawati 29/05/2007
Bir Hindistan
Çingenesi, güçlü bir kadın Mayawati; Uttar Pradesh'te eyalet
başbakanı olarak seçildi. Konu ile ilgili Sudip Mazumdar'ın
Newsweek İnternational'da yayınlanan makalesinin bir bölümünü
sizlerle paylaşıyoruz.
Sudip Mazumdar
Benzersiz İttifak
Aklında olanı,
seçimlerden kısa bir süre önce, destekçilerine açıklayan
Mayawati şöyle söylemişti: “ Uttar Pradesh’ i kazandık,
şimdi Delhi için hazırlanalım.” Ama Mayawati mucizesi ulusal
ölçekte de gerçekleşebilir mi? Dalitler Hindistan nüfusunun
yüzde 22sini oluşturmasına rağmen, bir çok ana akım partisi bu
kesime hep ikinci sınıf vatandaş muamelesi yaptılar.
Mayawati, alt düzey
bir memurun ve eğitimsiz karısının sekiz çocuğundan biri olarak
dünyaya geldi ve hayatı boyunca bu yoksunlukla mücadele etti.
Üniversitenin ardından öğretmen oldu ve 1984’te BSP’ye
katıldı. Kafiyeli konuşmaları, kelime oyunlarıyla Brahmanlar
üzerindeki baskıyı iğneleyen Mayawati, Dalitleri de “onları
ayakkabıyla dövmeye” çağırmıştı.
1990larda, birçok
Dalit Kongre Partisince yüzüstü bırakılmaya başlanmış, Hindu
milliyetçilerinin önünü kesmek amacıyla da bazı yoksul Müslüman
kesimler BSP ye doğru çekilmişti. 1995’ten itibaren, Myawati
birçok kez UP bakanı oldu ancak her seferinde istikrarsız ve
dolayısıyla kısa sürede çökmeye mahkum bir koalisyonun başı
olarak. Bir süre sonra, Yeni Delhi Kamu işleri sorumlusu Ajay
Mehra’nın söylediğine göre, sadece Dalitleri içeren dar bir
tabanla uzun süreli iktidar sağlayamayacağını anladı.
Mayawati’nin
yaptığı en doğru şey, 1990lerde bölge politikasını
şekillendiren bir konu olan üst sınıf Brahmanlar’ın
da orta kastlar tarafından görmezden gelindiğini kabul etmesi
oldu.
Bu
orta kastların toprakları vardı, Hindistan’ın
cömert kota sistemi içerisinde bulunan mesleklerin bir çoğu
onlarındı ve UP ve Bihar gibi büyük eyaletlerdeki seçim
sistemlerinin kontrolü ellerindeydi. Hindistan’daki kast sistemi
üzerine bir çok kitap yazmış olan Dipankar Gupta’nın
söylediğine göre, “köylerdeki Dalitleri korkutup rahatsız
ediyorlardı” ve “şehirlerdeki
hükümet işlerini gaspedip Brahman’ları dışlıyorlardı”.
Örneğin, orta kast Samajwadi partisi UP nin üç yıllık iktidarı
süresince, ortalama 12,000 yeni polis göreve alındı ancak
bunların çok azı Brahman ya da Dalit idi.
Böylece "Behenji"
(“saygın kız kardeş" anlamına geliyor) sağlam bir
yüksek-alçak ittifakı oluşturmaya başladı. Brahmin bir avukat
olan Satish Mishra’yı ve onun kastından olan arkadaşlarını da
en yakın müşavirleri olarak atadı. Bu durumu “BSP’nin
geleneksel dikey hiyerarşik toplum yapısını sarsma misyonunun
başlangıcı olarak” adlandıran Miahra, köylerde ve kasabalarda
yüzlerce toplantı düzenleyerek küskün Brahmanların
şikayetlerini dinledi. Mayawati, kendi kızgın anti-Brahmancı
üslubundan vazgeçti. Ve Brahmanlarla Müslümanları yerel konsey
seçimlerinde bir araya getirmeye başladı.
Kaynak:
Newsweek İnternational
Kosova
Çingenelerinin Sitesi 31/05/2007
Artık Kosova
Çingenelerinin bir internet sitesi var. Site Kosova Çingenelerinin
insan hakları ve özellikle yaşanan iç savaş döneminde
karşılaştıkları sorunlarla ilgili bilgileri yayınlayacak.
Siteyi
hazırlayan dostlarımız kendilerini böyle tanıtıyorlar: "Bu
site Kosova’daki Romanlar için insan hakları hakkında bilgi
vermek üzere tasarlanmıştır. En son haberlere sitemiz üzerinden
ulaşabilirsiniz. Üstelik 1999’daki Kosova Savaşı’nın kötü
bir sonucu olan Romanlar’ın
Kosova’dan kovulmalarına dair inceleme ve araştırmaları da
sitemizde yayınlıyoruz.
UNİCEF
Çingeneleri Araştırdı 01/06/2007
UNİCEF Güneydoğu
Avrupa'da yaşayan Çingene çocukların karşılaştığı sorunları
ortaya koymak amacıyla 8 ülkede ayrıntılı bir araştırma yaptı.
Çalışmada Çingene çocukların sosyal ve ekonomik problemleri
anlatılıyor.
Araştırmanın
ortaya koyduğu sonuçlara göre Çingenelerin dörtte üçüne
yakını yoksulluk sınırının altında yaşıyorlar. Çingene
çocukları yeterli beslenemiyor ve gereğince hastalıklara karşı
aşılanamıyorlar. Eğitim sözkonusu olduğu Çingene çocukları
diğer çocuklardan çok daha şanssız durumdalar.
Amerikan
Çingenelerine Büyük Ayıp 03/06/2007
Milwaukee polis
departmanı dedektiflerinden Dennis Marlock yayınladığı bir
kitapta Romani dilini bir suç aracı gibi gösteriyor. Kitapta
Çingene kültürünün sadece bir suç kültürü olduğu fikri
işlenirken, Romani dilinin de bunun aracı olarak kullanıldığı
iddia ediliyor. Kitapta Romani dili çok sayıda yanlış bilgi
yeralıyor. Sözkonusu kitap yayınlandıktan sonra Amerikan Çingene
aydınlarının büyük tepkisi ile karşılaştı.
Romanya
Cumhurbaşkanı'ndan Küfür 03/06/2007
19 MAYIS 2007 de
Romanya cumhurbaşkanı Traian Basescu gazeteci Andreea Pana yı
kastederek "Seni yosma bugün yapıcak başka işin yokmu…”dedi
ve ardından “.bu kokuşmuş çingene ne de saldırgan “ diye
ekledi.
Daha sonra Traian
Basescu Andreea Pana’dan bu haksız önyargısı için özür
diledi ve kullanılan kelimelerin kesinlikle ülkesinde yaşayan
çingenelere karşı Cumhurbaşkanı’nın bakış açısını
yansıtmadığını ekledi.
Romani CRISS,
Romanya Cumhurbaşkanını bu ırkçı sözlerinden dolayı kınadı,bu
tür demeçlerin ülkede insanlar arasındaki hoşgörüsüzlüğü
artıracağını vurguladı. Romani Criss temsilcisi sözlerini şöyle
sürdürdü: “Cumhurbaşkanının basın açıklamasına göre
kendisi söylediklerinden pişman olmamaktadır ancak böyle uygunsuz
bir ifadenin kamuya yansımasından dolayı rahatsız olmuştur.
Böyle uygunsuz bir dille aşağılanan Roman kadınlarından özür
dilememiştir, kullandığı ifade ile Çingene ve Roman toplumunda
neden olduğu rahatsızlığı görmezden geliyor.
Hiçbir
şey Romanlara yada bir kadına karşı böyle bir dil kullanımını
haklı çıkarmaz. Eğer Çingene sözcüğü hala bir insanı
aşağılamak için kullanılıyorsa, tüm yapıcı konuşmaların ve
politik söylevlerin ötesinde o ülkede yaşayan insanların
Romanlara karşı önyargılara sahip oldukları açıktır.”
Çingene
Gazeteciye Ödül 04/06/2007
Jarmila
Balazova(35), ÇEK Edebiyat vakfı tarafından Karel Havlicek
Borovsky Ödülü ile ödülendirilen Çingene asıllı gazeteci
ünvanını elde etti. Balzova gerek çingene medyasında gerekse
ulusal medyada televizyon,radyo ve basın alanlarında faaliyet
göstermektedir. Balzova ödül töreninde yaptığı konuşmada
“..Umarım kimliğim bu ödülün bana verilmesinde asıl sebeb
olmamıştır..” dedi. Onyedi yaşından beri gazeteci olmak
istediğini ve hiçbir zaman bu isteğinden vazgeçmeyeceğini
belirtti. Balzova ödülün yarısını (50000 kron) UNICEF e
bağışlama kararı aldığını ifade etti
Bihar
Köyünde Korkunç Cinayet 05/06/2007
Bihar köyünde bir
Dalit (Hindistan Çingenesi) kadını sadece bir inek çaldığı
şüphesiyle dövülerek öldürüldü. Bu ölüm toplumdan yüzlerce
insanın protestolarını başlattı.
Kari Devi, 45,
Bihar'a yaklaşık 100 km uzaklıktaki Gaya bölgesi’ndeki Dhansir
köyünden. Cuma günü daha önce bahsedilen köyün başı Saroj
Singh’in ve onu ineklerini çalmakla suçlayan akrabalarının
yanında dövüldü. Gaya polis amiri Amit Jain Pazar günü ‘durumu
kritik olarak hükümet hastanesine kaldırıldı ve Cumartesi günü
öldü’ diye konuştu.
250’nin üzerinde
Dalit bu ölümü ulusal anayolu kapatarak ve sanıkların
tutuklanmasını talep ederek protesto ettiler. Kocası Kurchi Manjhi
‘Onun masum olduğunu iddia ettik ama Singh ve akrabaları ona
saldırdı ve bilincini kaybedene kadar dövdüler’ dedi. Köylülere
göre Singh’in ineklerinden biri tarladan kayboldu ve Kari Devi’yi
hırsızlıkla suçladı. Olayı gerçekleştiren sanıklar izlerini
kaybettirmeyi başardılar
Zoraki Çingene
Köyü 06/06/2007
Hrabusice belediye
başkanı Stefan Labuda’nın anlattığına göre, Çingenelerin
gecekondu bölgelerinden uzaklaştırılarak kendi yerleşim
yerlerine yakın bölgelere yerleştirilmelerini protesto eden Slovak
belediye başkanları, Çingeneler için yeni bir yerleşim mekanında
karar kıldılar. Plana Letanovce, Hrabusice, Spissky Stvrtok ve
Spisske Tomasovce sakinleri karşı çıktı. Labuda "Daha önce
de üzerinde durulan, Dobosky adında, yeni bir yerleşim yeri bulduk
ancak hükümetin onayını bekliyoruz” dedi.
Bulunan yeni
mekanın, Spissky Stvrtok’a, önceden planlanan yer olan Strelniky
kadar yakın olmayacağını sözlerine ekledi. Ancak ilk 500 ev
Strelniky’ de inşa edilmeye başlandı bile. Spissky Stvrtok
yakınlarındaki yerleşimin alt yapısı Avrupa Birliği'nce
karşılanırken, evler devlet bütçesiyle inşa edildi.
Doğu
Slovakya, Spisska Nova Ves yakınlarında Letanovce kenarındaki
yerleşim Slovak Çingenelerin yoksulluğunun bir sembolü haline
geldi. Tahminlere göre, beş milyonluk Slovakya nüfusunun
400,000’ini Çingene. Doğu Slovakya’nın en kötü yaşam
koşullarına sahip nüfusunu Çingeneler oluşturuyor
Belçika
Çingenelerinin İnternet Sitesi 11/06/2007
Site şimdilik
sadece Hollanda dilinde ancak kullanımı çok kolay. Site Avrupa
Roman ve Göçebeleri Forumunun dört belçikalı üyesinin ortak
çalışmalarının sonucu olarak geliştirildi.
Opré
Roma ngo, Onafhankelijk Roma Initiatief (O.R.I.), Bachtale Chave
(Genç haraket) and Romane Dzuvja isimli dernekler bir yıl boyunca
beraber çalışarak iş,eğitim,sağlık ve genç iş gücü
konularında dersler ve kurslar organize ettiler ayrıca yerel
çingene toplumu için iş ve eğitim konulu kurslar düzenlediler.
Proje Federal Implus FFr kurumu tarafından finanse edildi.
Hindistan
Çingenesine Zulüm 12/06/2007
Agra’daki korkunç
olayda, kalabalık bir grup bir Dalit gencini soydu, ağaca bağladı,
kafasının bir bölümünü kazıdı, suratına tükürüp 1 saatten
fazla saldırdı.
Tüm bunlar Agra
bölgesindeki mahkeme sarayının kampüsünde meydana geldi. Bu
olayda yer alan insanların büyük kısmı avukattı.
Hindistan’ın
Bar Konseyi olayla ilgili ciddi bir açıklama yaptı. Bar
Konseyi’nin yardımcı başkanı Rajendra Raghuvanski ‘Bu olayla
tam manasıyla ilgilenilecektir. Kimse kanunları kendi eline
alamaz.’ şeklinde konuştu
Yunanistan'da
Yeni Bir Parti 13/06/2007
Çingeneler’in
sorunlarına çözüm bulma iddiasını taşıyan Yunanistan’daki
ilk siyasi parti, partinin gayri resmi sözcüsünün dediğine göre
yaklaşık 2 hafta içinde Avrupa Komisyonu’ndaki yerini alacak.
ASPIDA
partisini temsil eden Christos Lambrou, parti memurlarının komisyon
başkanı Jose Manuel Barroso’nun vekili ile Yunanistan’daki
Romanlar’ın
problemlerini tartışacaklarını söyledi.
Lambrou ASPIDA’nın
gelecek yerel seçimde (Ekim’de) en az bir çift yerel idare ile
temsil edileceğini açıkladı. Partinin temel hedef olarak ‘kalın
kafalı olmayan ve camdan bir baloncuk içine hapsolmamış’
politikacıları yetiştirmeye çalıştığını bildirdi.
Lambrou
ASPIDA’nın taktiksel nedenler için yerel seçimler zarfında bu
ana partilerden biriyle –Yeni Demokrasi ya da PASOK- çalışma
ihtimalini incelediğini söyledi.
Avrupa'da
Siyasal Katılım 14/06/2007
Avrupa Roman Haber
Ofisi(ERIO) ve Irkçılığa Karşı Avrupa Ağı birlikte, Mayıs
2007’de Çingenelerin Siyasal Katılımı üzerine bir çalışma
hazırladı.
Çalışmada
kullanılan mantığa göre ideal bir dünyada politik kuruluşlar
tamamıyla temsil ettikleri toplumun bir kompozisyonunu
yansıtmalıdır. Bu mantığa göre Avrupa Birliği’nde 10
milyondan fazla olduğu tahmin edilen Roman nüfusu göz önüne
alındığında, Avrupa’daki siyasi temsilcilerin %2’sinin
Çingene toplumundan olması bekleniyor. Yine aynı mantıkla Avrupa
Parlamentosu’ndaki 785 üyeden 16’sının Çingene toplumundan
gelmesi gerekiyor. İdeal mantıkla kurgulanan bu veriler henüz
gerçek değil. Çingenelerin siyasal katılım düzeyi Avrupa’da
halen çok düşük.
Rusya
Çingeneleri 15/06/2007
Coğrafi olarak
ülkenin geneline yayılmış; Rusya’daki Roman Çingeneleri
kültür, dil ve gelenekle ilgili olarak, çoğunluk Rus nüfusundan
farklılık göstermektedir. Başka yerdeki bir olay gibi, grup
tarihe göre, farklı biçimlerde resmi/resmi olmayan ayrım ve
önyargının yaygın hedefi oldu. Diğer Doğu/merkez Avrupa
ülkelerindeki kendi akrabalarının ayrım ve önyargılarının
derecesine nazaran Rusya’daki Romanlar biraz daha iyi bir konumda
gözüküyorlar.
Romanlar
ilk olarak Rusya’ya, 10. yüzyılda geldiler. O zamandan itibaren,
pek çok Roman diğer Doğu Avrupa ülkelerinden Rusya’ya göç
ettiler. Rus Devrimi’nden sonra (1917) Romanlar, ilk defa olarak,
diğer etnik gruplar eşliğinde yurttaşlık haklarını aldılar.
Bu, eğitici ve kültürel Roman faaliyetlerinin önemli bir kısmını
harekete geçirmiş oldular. Komünist hükümet ayrıca göçebe
Romanlar’ı
sınırlı sayıda başarıyla düzene sokmayı da denedi. Bu
1930’larda Stalin’in sindirme politikası izlediği dönemlerde
sona erdi. 1937’den sonra 1989’a kadar Roman dilinde hiçbir şey
basılmadı. 1956’da Khrushchev aşiret hayatını yasakladı. Buna
rağmen yeni yasa yanlış uygulandı ve Romanlar göçebe
yaşamlarını devam ettirdiler. 1991’de Sovyetler Birliği’nin
çöküşünden sonra Ruslar’ın
Romanlar’a karşı tutumu karışık bir hal aldı. Bazı
araştırmalar Romanlar’a Ruslar tarafından alınan tavrı doğru
bulurken bazıları da bulmuyordu. Buna rağmen çöküşten sonra,
milliyetçi faşizmin yükselişi Ruslar’a yeni bir ırkçı ayrım
dalgası getirdi. Bu, Romanlar’a karşı etnik Ruslar tarafından
uygulanan öldürücü toplumsal çatışmaları da kapsıyordu.
Özellikle de son yıllarda.
Romanlar Rus toplumu
içinde en yoksul kesim arasında yer alıyor. Bazıları evsiz,
bazıları da gelir kaynağı sağlamaları için yalvarıyor.
Cehalet oranları, nüfusun genelinden çok daha yüksek ve çoğu
Rusça’yı yerel dil olarak konuşmuyor. Her ne kadar bu konu
üzerine çok az bilgi olsa da, çalışma yerlerinde ya da
eğitimlerinde ayrımcılıktan dolayı zarar görüyor olmaları
muhtemel.
Gerçek
şu ki, Romanlar yoksulluk ve ekonomik stresten zarar görüyorlar ve
grup haksızlıkları başarısız eklemlemeleri durdurdu. Buna
rağmen son on yılda Romanlar’ı
temsil eden kuruluşların sayılarında bir patlama yaşandı.
Bunlar kültürel merakları teşvik ve himaye etmekle kaldı.
Romanlar’ı
temsil eden en eski ve muhtemelen en aktif NGO, Roman dilini ve genel
kültürünü kurtarma ve genişletme hedefleriyle Romano
Kher(1991)’ye dayanan Moskova’ydı. Romanlar’ı
toplumla bütünleştirmeyi ve kültürlerini korumayı hedeflemiş
olan Roma Ural (1997) gibi başka çeşitli bölgesel kuruluşlar da
vardı. İç grup çekişmelerine dair delil yoktu.
www.erionet.org
Çek
Cumhuriyeti'ne Çingene Tepkisi 16/06/2007
Nazizim
kurbanlarını savunma amaçlı oluşturulmuş uluslararası
birlikler; Çek Cumhuriyetini, Nazi döneminde Bohemya ve Morava’da
yaşanan Çingene soykırımını hatırlamaya çağırarak, Prag’ın
Çingene toplama kampının üzerine domuz çiftliği kurulmasına
izin vermesini eleştirdi. Birlikler, Almanya başbakanı ve Avrupa
Topluluğu üye başkanı Angela Markel’den bu konuyla
ilgilenmesini istedi.
Bahemya’nın Pisek
yakınlarındaki Lety bölgesinde kurulan domuz çiftliği, savaş
dönemi zamanı yüzlerce Çingenenin öldüğü ve bir o kadarının
da imha kamplarına yollandığı bölge üzerinde bulunuyor.
Almanya’daki, Auschwitz ve Buchenwald toplama kamplarında bulunmuş
Roman ve Sintiler tarafından Berlin’de yapılan itiraz, sadece
Merkel’e değil Çek Başbakanı Mirek Topolanek’e de sesleniyor.
İtiraz, Katliam
Kurbanı Çingeneleri Koruma Çek Komitesi başkanı Cenek Ruzicka
tarafından sunuldu. İtirazda, Lety’de yaşanan bu durum, Çek
Cumhuriyeti gibi demokratik bir ülke için utanç verici olduğu ve
soykırımda hayatını kaybeden ve kurtulmayı başarmış kişilere
karşı büyük saygısızlık olduğu yer alıyor. Sunulan itirazda,
ayrıca, Güney Bohemya’da, kesinlikle kabul edilemez domuz
çiftliğinin yakınına bir anıt kurulmasını öngörüyor. Domuz
çiftliğinin mümkün olduğunca çabuk kaldırılması gerektiği
sözlere ekleniliyor.
Uluslararası
Auchwitz Komitesinin başkanı Noah Flug, imza sahiplerinin bu durumu
protesto ettiklerini ve geçmişte büyük ölümlerin yaşandığı
bu yerde domuz çiftliğinin kurulmasının imkansız olduğunu
söyledi. Buchenwald tutsakları komitesi temsilcisi Guenther
Pappenheim ise, bu durumu inanılmaz bir skandal olarak yorumladı.
Birlikler, ayrıca, eski başka bir toplama kampı bölgesi üzerine
kurulmuş olan spor merkezinin kaldırılmasını talep etti.
Tarihsel verilere
göre 1308 insanın alıkonulduğu Lety kampında 327 kişi öldü,
500 kişi Aucshwitz kampına gönderildi. Kunstat yakınlarındaki
Hodonin’de ise, 1375 kişi alıkonuldu ve bunlardan 207’si öldü
ve 800’ü Auschwitz’e gönderildi. Ruzicka; Çek Devletinin bu
soruna, ülkedeki Çingeneleri rahatlatacak bir çözüm
getirmediğinden yakındı. Çek yönetiminin; domuz çiftliğinden
sağlayacağı geliri, katledilen Çingenelere duyulması gereken
saygıdan üstün tutmasını da eleştirdi.
2005’te;
Avrupa Parlamento’su, Çek Cumhuriyeti’nden Lety’deki domuz
çiftliğinin kaldırılması teklifinde bulundu. Geçen yaz; Çek
Cumhuriyeti Çingene konseyi, Lety’deki domuz çiftliği ve belki
Hodonin’deki spor merkezinin satın alınabilmesi için bir bütçe
oluşturulması önerisinde bulundu. Yönetimin, kaynak eksikliğini
sebep göstermesi nedeniyle şimdiye kadar hiçbir çözüme
ulaşılamadı. Bir önceki sol eğilimli yönetim, onlarca baş
hayvandan oluşan çiftliğin kapatılması için araştırmada
bulunmuştu.
Klein
Çingeneleri Savunuyor 17/06/2007
Makedonya Dışişleri
Bakanı Miloshoski ile yaptıkları toplantıdan sonra Vaya Con
Dios’un lideri Ms. Dani Klein’nın yaptığı konuşma:
"Yakın bir zaman önce; Avrupa Parlamentosunun bazı üyerinden, Avrupa’daki Çingenelerin durumlarının düzeltilmesi konusunda kurdukları çalışma birliklerine davet almış olmaktan mutluluk duydum. Verdiğim her konserde, Avrupa’daki Çingenelerin bulundukları zor duruma ve özellikle Avrupa’daki Çingenelere karşı olumsuz düşüncelere dikkati çekmeye çalıştım.
İlk çingene dostlarımla, müzikleri sayesinde tanıştım. Ve, maalesef, gördüm ki; bu çok yetenekli dostlarımın yaşadıkları hayat, müzikleri kadar güzel değil. Avrupa’daki Çingeneler; kamu hizmetlerinde eşitsizlik, eğitim hakkından faydalanamama, insalık dışı koşullarda yaşama ve medyanın Çingeneleri kötüleyen yayınlarına maruz kalma gibi durumlarla toplumsal hayata yansıyan bir ırk ayrımcılığıyla karşı karşıya.
Dün Skopje’de konser verdim ve bugün, dışişleri bakanı Antonio Miloshoski ile, ülkenizin Çingenelerin durumunun düzeltilmesi için sarfettiği çaba hakkında görüştüm.
Bana göre; devletiniz, Çingenelerin içinde bulundukları sorunu oldukça dikkate alıyor ve bu durumun iyileştirmesinde de oldukça kararlı. Umarım; Makedonya ve bütün Avrupa ülkeleri Çingenelerin yaşam koşullarını geliştirmek için sadece kağıt üzerinde kalmayan, Çingene yerleşimlerinde birebir görülebilen, somut adımlar atacaktır.
"Yakın bir zaman önce; Avrupa Parlamentosunun bazı üyerinden, Avrupa’daki Çingenelerin durumlarının düzeltilmesi konusunda kurdukları çalışma birliklerine davet almış olmaktan mutluluk duydum. Verdiğim her konserde, Avrupa’daki Çingenelerin bulundukları zor duruma ve özellikle Avrupa’daki Çingenelere karşı olumsuz düşüncelere dikkati çekmeye çalıştım.
İlk çingene dostlarımla, müzikleri sayesinde tanıştım. Ve, maalesef, gördüm ki; bu çok yetenekli dostlarımın yaşadıkları hayat, müzikleri kadar güzel değil. Avrupa’daki Çingeneler; kamu hizmetlerinde eşitsizlik, eğitim hakkından faydalanamama, insalık dışı koşullarda yaşama ve medyanın Çingeneleri kötüleyen yayınlarına maruz kalma gibi durumlarla toplumsal hayata yansıyan bir ırk ayrımcılığıyla karşı karşıya.
Dün Skopje’de konser verdim ve bugün, dışişleri bakanı Antonio Miloshoski ile, ülkenizin Çingenelerin durumunun düzeltilmesi için sarfettiği çaba hakkında görüştüm.
Bana göre; devletiniz, Çingenelerin içinde bulundukları sorunu oldukça dikkate alıyor ve bu durumun iyileştirmesinde de oldukça kararlı. Umarım; Makedonya ve bütün Avrupa ülkeleri Çingenelerin yaşam koşullarını geliştirmek için sadece kağıt üzerinde kalmayan, Çingene yerleşimlerinde birebir görülebilen, somut adımlar atacaktır.
Gördüğüm
kadarıyla, Çingeneler, anayasada tanındığı kadar devlet
yönetiminde yer alamıyorlar.
Umarım, yaptığımız bu
görüşme, Başkan Miloshoski’yi ve Makedonya yönetimini
Çingenelerle daha çok yakın çalışmaya iter.”
Ağustos'ta
Gençlik Kampı 19/06/2007
Avrupa Genç
Çingeneler Forumu Ağustos ayı içerisinde bir gençlik kampı
düzenleyecek. Kampa Çingene gençler, aktivistler, Avrupa Genç
Çingeneler Forumu üyeleri ve genç Çingene sanatçılar
katılabilecek. Etkinlik düzenleme kurulu tarafından dağıtılan
materyallerde şu şekilde tanıtılıyor:
"Bu proje, bir
Avrupa Gençlik Kampanyası olan “farklı ama eşit” anlayışı
çerçevesinde ve Avrupa Konseyi kampanyası “DOSTA!” ile
işbirliği içinde gerçekleşmekte.
Proje, 2005’te
yürütülen “Çingene Genşliği – RAXI Kampanyasından 10 yıl
sonra durum ve perspektifler” çalışmasının ve “Çingene-fobi
ve Çingene karşıtlışı – eski fenomen, yeni itirazlar “
Konferansı ve “Çingene Hakları ve Fırsat Eşitliği”
çalişmalarının devamı niteliğinde.
Proje, AGÇF’nin
Avrupa’da yürüttüğü kampanya kapsamındaki en büyük
aktivite. Proje boyunca önceki üç projede tartışılan konulara
da yer verilecek. Aktivitenin sadece yerel değil, Avrupa çapında
bir etki doğurması bekleniyor.
Projenin
hazırlığına ve gerçekleştirilmesine katkı sunmaları üzere
bir çok ortak davetli"
Son
Ayılar da Gitti 20/06/2007
Bulgaristan'da
ayıcılıkla geçinen Lovara Çingenelerinin ayıları ellerinden
alındı. Geçmişte benzer bir olay uluslararası hayvan hakları
cemiyetlerinin çabalarıyla Türkiye'deki ayıcıların da başına
gelmişti.
Bulgaristan'da
Çingene ailelerden alınan ayılar Avrupa'da son kalan 3 dansçı
ayıydı. Yetkililer bu uygulamalarını ailelerin hayvanlara kötü
davranmasına dayandırırken aileler bu iddiaları kabul etmediler.
Lovaralar, bu ayıları kendi ailelerinden ayrı görmediklerini
söylüyorlar
Göçebelerin
Konut Sorunu 20/06/2007
Hackney Belediyesi
ile Londra Belediyesi işbirliği halinde, Hackney'de yaşayan
Çingenelerin konut sorunu ile ilgili bir çalışma başlattılar.
Özellikle göçebelerin yaşadığı bölgelerin nasıl daha iyi
hale getirilebileceği tartışılıyor.
Bu bölgede yaşayan
göçebe Çingeneler ciddi konut problemleri yaşıyorlar. Belediye
hem sorunlar hakkında bilgi toplamak hem de göçerlerin düzenlemeye
nasıl yaklaştığını anlamak için bir anket düzenliyor.
Irkçı Saldırıya
Karşı AİHM Kararı 21/06/2007
Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi 31 Mayıs tarihli Hırvatistan davasında, Hırvat
otorilerinin, Çingene bir vatandaşa yönelik ırkçı saiklerle
gerçekleştirilmiş saldırıya dair soruşturmayı gereğince
yerine getirmemiş olduğunu da gözönünde bulundurarak, emsalleri
içinde dönüm noktası sayılabilecek bir hükme vardı. Mahkemeye
göre, Hırvat otoriteler soruşturmayı yeterli ve gereğince hızlı
yerine getirmediği gibi, saldırının ardında yatan muhtemel ırkçı
saikleri de gözardı ettiler.
Olayla ilgili dava
için mahkeme, bireylerce gerçekleştirilen ırkçı saldırılar
konusunda özel olarak hazırlanmıştı ve karar Avrupa’da hızla
artmakta olan bu tür nefrete dayalı suçlarla ilgili
kovuşturmaların acilen ve hızla yerine getirilmesi için bir çağrı
niteliğindeydi. Bu karar sadece kısmi bir adalet sağlamakta çünkü
gerçekleştirdikleri insanlık dışı saldırıdan sekiz yıl sonra
bile saldırganlar hala serbest. Bu karar Hırvatistan otoritelerini,
failleri adalet karşısına getirmeye ve kurbana karşı görevlerini
yerine getirmeye zorlayabilir.
Bulgaristan'da
İşsizlik Sorunu 22/06/2007
Bulgaristan'da
faaliyet yürüten Kubate adlı Çingene kuruluşu, Bulgaristan'da
yaşayan Çingenelerin işsizlik problemi ile mücadele edebilmek
için bir "Zanaatlar Merkezi" oluşturuyor.
“Kupate”
kuruluşundan projeyi yöneten Milen Milanov:
“Bu
proje fikri, iki yıl önce, çingene kökenli işadamları klübünü
oluşturduğumuzda doğdu. O zaman onların nitelikli kadro sorunu
yaşadıkları anlaşıldı. Buna bağlı olarak azınlık
temsilcilerinin istihdamı ile ilgili “Zanaatlar Merkezi” Projesi
fikri yaygınlık kazandı. Projeyi uygularken çabalarımız,
çingenelerin iş piyasasında rekabet gücünü artırarak, çeşitli
mesleklerde eğitilmesine yönelik olacak.”
AB
Sürecinde Çingenelerin Entegrasyonu 23/06/2007
Bulgaristan
Başbakanı Sergey Stanişev, Bulgaristan'ın AB'yle bütünleşmesi
sürecinde Çingenelerin toplumsal entegrasyonunun çok önemli
olduğunu dile getirdi. Stanişev, çeşitli Avrupa Birliği
ülkelerini Çingenelerinin sorunlarına daha büyük ilgi göstermeye
ve bu sorunlara daha geniş bir kaynak ayırmaya davet etti
Sofya'da
Çingeneler İçin Toplantı 24/06/2007
Çingeneler için
Uyum Programı 10. Uluslararası Yönetim Komitesi toplantısı
Sofya'da başladı. Çeşitli Balkan ülkelerinden temsilcilerin
katıldığı toplantının açılış konuşmasını Bulgaristan
Başbakanı Stanişev yaptı.
Bulgaristan,
Macaristan, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Makedonya, Romanya,
Sırbistan, Karadağ ve Romanya olmak üzere 9 ülkeden hükümet
yetkilileri toplantıya katıldılar.
Stanişev,
hükümetinin 2008-2015 dönemine ait, Çingenelerin topluma
entegrasyonu alanında yeni bir çalışma projesini hazırlamak
üzere olduğunu bildirdi.
Yolun
Hayalleri 27/06/2007
Martin Levinson ve
Avril Silk tarafından hazırlanan "Yolun Hayalleri Batı
Ülkesinde Çingene Yaşamı" isimli kitap Birlin Ltd isimli
yayınevi tarafından basıldı. Kitap Güneybatı İngiltere'de
yaşayan Çingeneleri anlatıyor.
Kitap yazarları
tarafından şu sözlerle tanıtılıyor:
" Kitabı
övmeye çalışmıyorum; ne ben ne de yardımcı yazarım bunun için
telif hakkı kabul etmedik. Bunu yapmamızda maddi hiçbir kazanç
söz konusu değil. Sadece Çingeneler’in kendi seslerine dayalı
olmasının Çingene olmayanlar tarafından yazılmasına nazaran
daha anlamlı olacağını düşündük.
Avril
de ben de uzun yıllar Çingene aileleriyle çalıştık. Bu kitabı
yazma güdümüz de son zamanlarda medyamızda karşılaştıkları
saldırgan propagandalardan doğdu. İnsanlara onların mirasımızın
önemli bir bölümünü oluşturduklarını hatırlatmak ve bu
bölgede yaşamaları için temel bir hak sahibi olmalarını
sağlamayı amaçlıyoruz. Ben Exeter Üniversitesi’nde
çalışıyorum; bütün araştırmalarım Çingeneler’in
eğitimleri, kültürleri ve kimlikleri hakkında yayınlara
dayanıyor. Bu konu üzerine de birkaç akademik makale yazmıştım.
Avril de Somerset Yolcu Eğitim takımıyla yıllarca çalıştı"
Çingene
Mahallesinde Fotoğraf Atölyesi 28/06/2007
İstanbul'da
geçtiğimiz aylarda düzenlenen Genç Roman Fotoğrafçılar
sergisine katılan Yunanistan Çingeneleri, 8 yıla dayanan bir
fotoğraf atölyesi projesi sayesinde kendilerini geliştirme fırsatı
bulmuşlar.
1999 yılında
Yunanistan Kültür Bakanlığı genç Çingeneler için 4 yıl
sürecek bir fotoğraf eğitimi projesi başlatmış. Bu kapsamda
Atina'nın ünlü bir Çingene mahallesi olan Agia Varvarada bir
atölye oluşturulmuş. Atölyede Yunan fotoğrafçı Stelios
Efstathopoulos öğretmenlik yapmış.
Stelios
Efstathopoulos bu süreçte yaşadığı deneyimi şöyle aktarıyor:
Sadece Yunanistanda değil tüm Avrupada çingeneler hep bir problem,
pislik hatta hırsız olarak görülürler. Ama ben çingeneleri
aşkla dolu görüyorum, hatta bazen sahip oldukları özgürlük
duygusu nedeniyle kıskanıyorum da.
Çingene
Zanaatları Sergisi 29/06/2007
Prag’daki sergi olumsuz klişeleri gidermek için alışılmadık bir yol buldu. Çingene toplumuna mensup olanlar genellikle işsizler ve devlet kazancından da yoksunlar. Günümüzdeki sergi ve unutulan Roman zanaatları, Çekoslovak ve Slovak Çingeneler’in çok ağır kol işçiliği ile çalıştığını gösteriyor.
Roman aktivisti Jan
Rac 30 yıldan beri Çingene zanaatlarından örnekler topluyor. Doğu
Slovakya’da bir Çingene yerleşkesinde doğdu, toplumda el yapımı
zanaatların yaşamak için nasıl takas edildiğine şahit oldu.
Sergi eşyalarının çoğu ailesinin yaşadığı alanlardan:
‘Bu kazan
büyüdüğüm Roman yerleşkesi Caskovice’de kullanıldı. Kazan
orada yaşayan nerdeyse tüm Romanların işine yaradı. İnsanlar
yemek, temizlik ve banyo gibi ihtiyaçları için suya muhtaçlardı.
Ama herhangi bir su tedariği olmuyordu. O yüzden biri şehre
gidiyor, yanında götürdüğü şeyi dolduruyor ve yerleşkeye geri
getiriyordu. Böylece yerleşke sakinleri tarafından sabit su
tedarik ediliyordu. Kazan her zaman yanan ocağa devredildi ve
böylece hiç su kıtlığı yaşamadık.’
1893’te
Macaristan’da pek çok Çingenenin sanatçı ve müzisyen olduğunu
gösteren bir nüfus sayımı gerçekleştirildi. Jan Rac bu talebi
geniş bir sanat karışımı örnekleriyle desteklemeyi umuyor-
tamircilerin işlerinden, halı dokumalarından ve fırça
yapımlarından…
Sergi ayrıca artık
üretimi olamayan oklavaları ve basit evlerin yapımında kullanılan
kerpiç tuğlaları, son zamanlarda Slovak Çingeneler tarafından
İtalyan müşteriler için yapılan hasır mobilyaları da
gösteriyor.
‘Bir diğer ilginç
sergi eşyası da 1814’e dayanan bu örs. Çingeneler hiç ayakta
demircilik işi yapmadılar. Bu iş için hep oturuyorlardı. Bu
nedenle çok küçük ve taşınabilir. Hep toprağın içine
yerleştirilirdi. Ayrıca artık hiç göremeyeceğiniz tamirci
sanatından örnekler de var. Çan yapımı da gittikçe yok olmakta.
Tekne yapımıyla alakalı olarak, Slovakya’da hala tekne yapan
işçiler bulabilirsiniz. Ama sadece doğu bölgesinde.
Jan
Rac bir keresinde kendisi sepet üreticiliği yaptı. Pek çok
Roman’ın
yapmasına rağmen o bu konuda daha modern bir yaşama ilerledi. Ama
geleneksel sanatların Roman toplumunda giderek geliştiğini,
giderek daha belirgin bir hale geldiğini söylüyor…
‘Çek
Cumhuriyet’inde yaşayan Romanlar 1950’lerde Slovakya’dan
buraya iş bulmak amacıyla geldiler. Bu insanlar bu zanaatları
bilmemelerine rağmen bir canlanma var gibi gözüküyor. Şu anda
sepet yapımını ve tekstil işçiliğini görüyoruz.’
‘Unutulmuş
ve Geleneksel Çingene sanatları’ sergisi halen Ulusal Müze’de
görülebilir
Çingene
Aileye Molotoflu Saldırı 06/7/2007
Çek
Cumhuriyeti’nin Kuzey Moravia bölgesinde geçtiğimiz cumartesi
günü 5 kişinden oluşan bir çingene ailenin evine Molotof
kokteyli atıldı. Saldırı sonucunda ölen ya da yaralanan olmazken
evde maddi hasar meydana geldi. Saldırıyı kimin yaptığı
konusunda halen herhangi bir bilgi elde edilemedi. 1996 ve 1998
yıllarında benzer saldırılar meydan gelmiş, saldırılar
sonucunda biri çocuk olmak üzere 3 çingene hayatını kaybetmişti.
Yapılan araştırmalar sonucunda faillerinin neo-nazi gruplar olduğu
anlaşılmıştı.
Kaynak:
Czech_Roma@yahoogroups.com
Çingene
Gettolarındaki Sorunlar 07/7/2007
Çek
Cumhuriyeti hükümeti çingene gettolarındaki sorunları çözmek
üzere geliştirme planları hazırlıyor. İşsizlik, eğitim ve
konutların iyileştirilmesi konularını içeren planlar 80.000
çingeneyi kapsıyor.
Eğitim
bakanı, eğitim konusunun geliştirme planlarının merkezinde
olduğunu belirtirken, çingenelerin topluma entegre edilişinden
eğitimin önemini vurguladı ve gerekirse ülke genelinde uygulanan
eğitim-öğretim programından daha farklı bir program
geliştirebileceklerini belirtti.
Kaynak:
http://www.idebate.org
6
Temmuz günü, Hindistan’ın
MANSİNGHPUR bölgesinde bir ağaca tırmanan 1’i çocuk 3 dalite
ateş açıldı. Polis raporuna göre ateş açanlar üst kast
mensupları ve ateş açma nedenleri ise; alt kasttan olan Hindistan
Çingenelerinin üst kast mensuplarından ağaca çıkarak daha
yüksekte olmaları!
Açılan ateş sonucu çocuğa herhangi bir
şey olmazken, diğer çingene burnundan yaralanarak hastaneye
kaldırıldı.
Kaynak:
www.indiapress.org/
Avrupa
Temel Haklar Merkezi’nin temmuz ayında yayınladığı rapora
göre, İtalya’da 50 bin tane çocuk dilencinin olduğu
belirtiliyor; bu çocukların büyük çoğunluğunu 12 yaş
altındaki çingene çocukları oluşturuyor. Çeşitli Balkan
ülkelerinden yasadışı yollarla İtalya’ya gelen çingene
çocukları, yetkililer tarafından sokaklardan toplanıp, geçici
olarak rehabilitasyon merkezlerine yerleştiriliyor ve ailelerine
ulaşılmaya çalışılıyor fakat bu süreçte çocukların bir
çoğunun bu merkezlerden kaçarak sokaklarda dilenmeye devam ettiği
düşünülüyor.
Ailelerine ulaşılamayan çocuklar ise, kalıcı
yurtlara yerleştiriliyor ve eğitim süreci başlıyor.
Kaynak:
www.upi.com
AB
Komisyonu Uyardı 14/7/2007
Avrupa
Komisyonu etnik ve kültürel ayrımcılıkla mücadele konusunda
gerekli kanuni düzenlemeleri yapmayan 14 üyesini bu düzenlemeleri
acilen yapmaları için uyardı. İspanya, İsveç, Çek Cumhuriyeti,
Estonya, Fransa, İrlanda, İngiltere, Yunanistan, İtalya, Litvanya,
Polonya, Slovenya ve Slovakya’ ya 17 Haziran 2000 tarihinde
kanunlarında etnik ve kültürel ayrımcılıkla mücadele konusunda
gerekli değişiklikleri yapmaları gerektiği bildirilmiş ve 2003
yılına kadar süre tanınmıştı; aradan yaklaşık 7 sene
geçmesine rağmen herhangi bir değişikliğin yapılmaması
sebebiyle bu üyeler uyarıldı. Uyarılan ülkeler 2 ay içinde
mazeretlerini bildirmek zorundalar.
Kaynak:
ERRC
Romanya’nın
başkenti Bükreş’in 50 km kuzeyinde yer alan Barbuleşti’de
yapılan belediye başkanlığı seçimlerini ilk defa bir çingene
kazandı. 21 milyon nüfusu olan Romanya’da 2 milyon çingene
bulunmakta. Ion Cutitaru, 2 milyon çingene nüfustan çıkan ilk
belediye başkanı olma özelliğini taşıyor.
Göreve
başlar başlamaz çeşitli sosyal yardımlar yapmaya başlayan Ion
Cutitaru’nun en önemli hedefleri, Barbuleşti’ye karakol,
veteriner kliniği, postane ve çingene kültür merkezi yaptırmak
ve iş olanaklarını arttırmak olduğunu belirtiyor. Hedeflerini
gerçekleştirirken, Avrupa Birliği’nin çingeneler için ayırdığı
10 milyon euro’dan faydalanmak için elinden geleni yapacağını
belediye başkanı, insanlardan devletlerin bir şey isteyebilmeleri
için her şeyden önce insanlara bir şeyler kazandırmak
gerektiğini düşünüyor.
Kaynak:
www.tol.cz
Çek
Cumhuriyeti’nde çingenelerden oluşan bir rap grubu kuruldu ve ilk
konserlerini Prag’da verdiler. Gipsy.cz isimli grup çingene
ezgileriyle, rap müziği harmanlayarak hoş bir karışım ortaya
çıkarmışlar.
Grup şarkı sözlerinde kültürel ayrımcılık
konusunu işliyor.
Konserde ilk söyledikleri şarkının bir
bölümünün çevirisi şöyle:
Çingene
olup olmaman önemli değil ritme kendini bırak
Herkes bilsin ben
bir çingeneyim,
Bu adamlar benim grubum ve onlar da çingene!
Madonna
Çingeneler İçin Söyledi 13/7/2007
Ünlü
pop şarkıcısı Madonna, İngiltere’de Gogol Bordello ile konsere
çıkıp sevilen şarkılarının bir kısmını çingenece
söyledi.
Londra’da, küresel ısınmanın boyutlarına dikkat
çekmek üzere yapılan Live Earth konserinde çingenece olarak
şarkılarını yeniden düzenleyen Madonna, bu şarkıları ünlü
çingene grup Gogol bordello ile seslendirerek, izleyicilere hoş bir
tecrübe yaşattı.
Irkçı
Senatörden Yüzeysel Yorum 18/7/2007
Çek
Cumhuriyeti Senatörü ve Çek Cumhuriyeti’nin en büyük 3. şehri
Ostrava’nın belediye başkanı Liana Janackova, geçen yıl gizli
olarak kaydedilen bir kasette sarf ettiği ırkçı söylemlere bir
yenisini daha ekledi; çingenelerin birçok sorunun sebebi olduğunu,
bu sorunların çözümünde iş birliği yapmadıklarını ve
kanunlara uymadıklarını belirten bir mülakat verdi. Geçen yıl
da ırkçı söylemlerde bulunan Janakova, ırkçı olmadığını da
üstüne basarak belirtti.
Çekilen
gizli kayıtta; “ ne yazık ki ırkçıyım ve göçebe yaşamak
istedikleri için çingenelerin toplumla kaynaşmasına karşıyım…
çingeneler ülkedeki refahtan faydalanıyorlar fakat bunun
karşılığında hiç bir şey yapmıyorlar, onlar topluma adapte
olamazlar, görevlerinden çok haklarını biliyorlar.” gibi
cümleler sarf etmişti.
Kaynak:
www.romea.cz
Yargıç"
Belgeselinin Gösterimi Yapıldı 19/7/2007
Daha
önce duyurduğumuz, 2. Dünya Savaşı sırasında Romanya’dan
sınırdışı edilen çingeneleri konu alan, “Yargıç”
belgeselinin gösterimi 12 Temmuz 2007 tarihinde İsviçre’nin
başkenti Zürih’te “Çingene Kültürü” başlıklı etkinlik
kapsamında, gerçekleştirildi.
Etkinlikler
kapsamında birçok toplantı ve panel gerçekleştirildi; dünya
coğrafyasındaki çingenelerin durumu tartışıldı ve
yapılabilecekler konusunda, Avrupa’nın birçok ülkesinden gelen
insanlarca fikir teatisinde bulunuldu. Çingenelerin, dünyanın
ayrılmaz bir parçası olduğu ve bunun anlatılması, bu konuda
mücadele etmenin gerekliliği konusunda karara varıldı
"Çek
Senatöre Soruşturma 24/7/2007
Daha
önce duyurduğumuz, 2. Dünya Savaşı sırasında Romanya’dan
sınırdışı edilen çingeneleri konu alan, “Yargıç”
belgeselinin gösterimi 12 Temmuz 2007 tarihinde İsviçre’nin
başkenti Zürih’te “Çingene Kültürü” başlıklı etkinlik
kapsamında, gerçekleştirildi.
Etkinlikler
kapsamında birçok toplantı ve panel gerçekleştirildi; dünya
coğrafyasındaki çingenelerin durumu tartışıldı ve
yapılabilecekler konusunda, Avrupa’nın birçok ülkesinden gelen
insanlarca fikir teatisinde bulunuldu. Çingenelerin, dünyanın
ayrılmaz bir parçası olduğu ve bunun anlatılması, bu konuda
mücadele etmenin gerekliliği konusunda karara varıldı
Kadınlar
Güzellik Yarışmasına Karşı Çıktı 26/7/2007
Makedonya'da
düzenlenen Çingene güzellik yarismasi, Uluslararasi Çingene
Kadinlari Birligi (IRWN) tarafindan, Çingene kadinlarini asagiladigi
gerekçesiyle protesto edildi. Birlik, bir protesto mektubu
hazirlayarak dünyanin dört bir tarafindaki kadin gruplarini
yarismadan haberdar etti ve bu konuya muhalefet edilmesini istedi.
Protesto mektubunda, Çingene kadinlarinin hepsinin güzel ve güçlü
oldugunun, tarih boyunca hem ailesini hem de çingene kültürünü
korudugunun alti çizildi ve bu tür yarismalarin kadinlari erkeklere
sunmanin yollarindan birisi oldugu belirtildi. Protesto mektubunun
tamamini okumak için asagidaki linki kullanabilirsiniz:
http://www.idebate.org/discussion/view_topic.php?id=1459&forum_id=54
kaynak:
International Romani Women Network (IRWN)
Çingene
Çocuklar Koruma Altında 28/7/2007
Dublin’nin
en işlek otoyolu çevresinde kamp yapan Romanyalı Çingene
çocuklarından üçü elverişsiz yaşam koşullarından dolayı
devlet tarafından koruma altına alındı. Nem oranının çok
yüksek olduğu yaz döneminde 30’dan fazla yetişkin ve çocuk,
sağlıksız ve özel bir barınağa sahip olmadan anayol
kenarlarında yaklaşık 2 aydan beri ikamet ediyor.
İrlanda
Çingene Koruma Derneği, 20’den fazla İrlandalı yardım
kuruluşuyla birlikte, ırkçı saldırılara maruz kalan bu
yerleşimcilere devlet tarafından uygun barınaklar sağlanması
için çalışıyor. Sorun; Romanyalı ve Bulgar vatandaşların,
Avrupa’da serbest dolaşım hakları bulunmasına rağmen,
çalışmaları için izin almaları gerekmeleri ve devletlerin
sosyal hizmetlerinden ya da kamu barınaklarından yararlanamıyor
olmaları.
Sağlık
Hizmetleri yönetiminin üç çocuğu koruma altına aldığını
doğruladı ancak bu konuda başka bilgi verilmedi.
Çingene
Dayanışma Grubu "Barınma planı konusunda görevli Dublin’de
dört tane yerel yönetim bulunuyor ve sağlık hizmetlerinden
sorumlu birimler barınak sağlamanmasından da sorumlu” diyor."Bu
idareler, ilgili ailelere yeterli yaşam koşullarını ve barınma
imkanlarını çok çabuk sağlamak durumunda.” "İdareleri,
acil yardıma ihtiyacı olan bu ailelere destek olunması için
yardıma çağırıyoruz.
İrlanda
Çocukların Şiddetten Korunması Birliği göre, bu durum toplumsal
bir mesele haline gelmiştir. Romanyalı gruptaki kişilerin birçoğu
Nisanda uçak yoluyla ülkeye giriş yaparak kuzey-batı otoyolunun
çevresine kamp kurdu. Ancak buradan kovulmaları nedeniyle,
saklanmak amacıyla etrafı gür yeşillik alanla çevrili M50 otoyol
çevresine yerleştirler. Kağıttan çadırları, yabani otların
üzerine kurulu. Çevresi çöp, dışkı ve çamurla çevrili bu
çatırlarda, yaşları 0,6 ile 9 arasında değişen 15 kadar çocuk
bulunuyor.
Kötü
hava koşulları, atıklar için bir sistemin olmaması ve çadırların
elverişsizliği yerleşimcilerin sıkıntılarından en önemlileri.
Laura,
25, İrlanda’ya iş bulup kendisine iyi bir hayat kurmak için
gelenlerden biri. “Sadece kalabileceğim bir ev, çalışabileceğim
bir iş istiyorum. Yollardaki arabaları durdurarak para
kazanabiliyorum ancak.” diyor. "Ama evde olmaktan daha iyi
çünkü burada umutlarımız var.” Kampın karşısında bir
kartonun üzerinde, yanında oynayan sarı saçlı mavi gözlü 3
yaşındaki oğlu Christen ile birlikte 24 yaşındaki Alexander
oturuyor. İrlanda Çingene Dayanışma grubu çevirmeni yardımıyla
"iş yok, ev yok” diyor. "Bütün gün boyunca uyuyorum.
Christen de oynuyor. Bazen de dışarı para bulmaya gidiyorum.”
İrlanda
yerleşim destek departmanı Pavee Point yerleşimcilere gıda ve
ihtiyaç yardımında bulunuyor ancak devlet yardımı olmadan
barınak sağlanması mümkün değil. Focus İrlanda, Çocuk Hakları
Birliği, İrlanda Çalışanlar Birliği ve Pavee Point’i de içine
alan birçok kuruluş devletin bu konuda yardım eli uzatmasını
bekliyor.
Sözcünün söylediğine göre; "Sağlık
Servisi, yerel ve ulusal kuruluşlarla çalışarak M50 otoyolundaki
Roman ailelerinin ihtiyaçlarının karşılanması için çalışmaya
devam ediyor.”
"Bu
durum sosyal yardım uzmanlarını, sağlık çalışanlarını ve
bakıcıları gerekli kılıyor. Esas mesele ise bu aileler için
güvenli ortamın sağlanması. Bu sorunun çok çabuk çözülebilmesi
için yerel yönetimin çalışmasını sağlamaya gayret ediyoruz.”
Hindistan
Çingenelerinin Acı Haftası 31/7/2007
Geçtiğimiz
hafta Hindistan’da biri 14 yaşında olan kız çocuğuna,
diğerleri 25 ve 30 yaşında olan kadınlara tecavüz edildi. Polis,
failleri aramaya devam ediyor. Tecavüze uğrayan insanların
Hindistan Çingeneleri olmaları önemli bir ayrıntı çünkü
birkaç sene öncesine kadar düşük kast mensuplarının
karşılaştığı kötü muameleler Hindistan’da
cezalandırılmıyordu.
Kaynak:
www.hindu.com
Çingene
Müzik Festivali 03/08/2007
Bu
yıl 12.si yapılacak olan Uluslararası Çingene Müziği Festivali,
7–9 Eylül 2007 tarihleri arasında Finlandiya’nın Porvoo
kentinde gerçekleştirilecek. Festival, Çingene Sanat Merkezi
gönüllülerince düzenleniyor ve kapsamında geleneksel çingene
şarkıları ve dansları, fotoğraf sergileri ve dünyada ve
Finlandiya’da yaşayan çingenelerin yaşam koşulları hakkında
toplantılar bulunuyor. Bu sene, Festivalin Finlandiya’da yapılması
nedeniyle, programa Fince tango gösterileri de eklendi
Çingene
Karavanı 04/8/2007
Jasmine
Dellal'ın “Çingene Karavanı” filmi çingene ruhunu yakaladı.
Çingene
kelimesi , hep olumsuz anlamda kullanılır; serseri, avare, falcı,
ve hırsızlar için... Hani Cher diyo ya “Gezici show vagonunda
doğdum”. İste onlar!
Çingenelerin
tarihini açıklamak için kullanılan söylenceye göre binlerce yıl
önce Hindistandan’dan göç eden Çingeneler Avrupada’ki
çingenelerin kökenini oluşturuyor. Onlarsa şimdiye kadarki
karaçalma faaliyetlerine cüretkar bir gururla karşı koyuyor. Son
dönem yapımlarından biri Çingene Karavanı da Çingene kültür
ve müziğini Amerikalı seyircilerin alkışlarıyla buluşturuyor.
Yapımcı
Jasmine Dellal, bu zengin konu için 2001 sonbaharında Albert
Maysles (Gimme Shilter ve Grey Gardens) gibi ünlü isimlerden oluşan
bir grupla proje turuna başladı. Sonuç, çingene müzisyenlerin
günlük heyecan ve acılarını aynı şekilde yansıtan heyecan
verici bir çalışma.
Film
çingene atasözüyle başlıyor: Yolun virajlıysa düz gidemezsin”.
Bundan olsa gerek, dört ülkeden 5 farklı müzikal performansın
izlendiği 6 haftalık Kuzey Amerika yolculuğu gayet zordu.
Performanslar ve yolculuk düğün ve cenaze gibi hayatın dramatik
anlarını da içeriyor.
Konserde
ön sıralara oturtmak yerine Dellal seyircileri provaları izlemeye,
otobüse, otellere ve nihayetinde sanatçıların evlerine davet
ediyor. Romanya, Makedonya, İspanya ve Hindistandan seslenen 5
farklı grup, ilk bakışta birbirinden farklı gibi görünse de
aslında aynı ritim ve temaların faklı dillerde sunulması.
Turun
başında gülünç bir kakafoni görüntüsü turun sonunda iyi bir
işbirliğine dönüşüyor. Andalucia’dan İspanyol flamenko grubu
Antonio el Pipa’nın tutkulu dansı, haylaz, delişmen Uçan
Karamazov Kardeşler ve fiyakalı genç Rolling Stones grubu ile
geleneksel Hindistan tiyatro grubu Maharaja aynı sahnede buluşuyor.
Çingene bandosu Fanfare Ciocarlia yol boyunca Makedonya divası Esma
Redzepova’yla yarışıyor. Çingene keman virtüözleri grubu
Taraf de Haïdouks (hayranları arasında Johnny Depp var) sihirli
bir etki yaratıyor.
Esas
zorluk, müzisyenlerin tabiatları itibariyle böyle bir belgesele
sığdıramayacak performans ve konserin uzunluğu oldu. Hiçbir
oyuncu, Çingenelerin Kraliçesi adı verilen ve kendisine kocasının
ve 47 çocuğunun eşlik ettiği Redzepova gibi karizmatik bir
karakter yaratamadı. Çingene hakları konusunda verdiği
mücadeleden dolayı Nobel Barış ödülünü alan, güç timsali
tam bir kadın olarak gösteriyi kendisi yönlendiriyor.
Aynı
şekilde anılabilecek diğer bir isim, Taraf’ın
kurucu üyelerinden Nicolae Neacsu. Görünüşte yaşlı olan
Neacsu, çenesini kemanına dayayıp çalmaya başladımı 20 yıl
gençleşiyor. Sahnede yaydığı etki, sahne dışında yalnızlık
ve yaşlılığı üzerine oluşan kanıyı tamamen ortadan
kaldırıyor.
Müzisyen
ve dansçıların turda sergiledikleri performansların yanında
Dellal sanatçıları ülkelerine de götürerek onların
profillerini ayrıntılı sergiliyor. Onları aileleriyle birlikte
günlük mütevazi yaşamları içinde görmek, röportajlarında
bunu görmeye çalışmaktan çok daha fazla işe yarıyor.
Film
sürmekte olan yüzyıllık ayrımcılığı da sergiliyor. Çalışmada
yer alan kişilerin gösteremeye çalıştığı tek şey bu saçma
kalıplar.
kevin.crust@latimes.com
"Gypsy
Caravan" İngilizce, Romanca, İspanyolca, Rumence, Makedon
dilinde, Hintçe, Marvadi dillerini içeriyor. İngilizce altyazılı.
Bedelsiz. Süre: 1 saat, 51 dakika. Sadece Los Angeles’ta
sergilendi. Yönetmen Jasmine Dellal gösterimlere katıldı
Temsilciler
Meclisi'nden Önemli Karar 05/8/2007
Amerikan
Temsilciler Meclisi, sesli oylama yöntemi ve oy çokluğuyla
Hindistan’da sürmekte olan Hindistan Çingenelerinin dokunulmazlık
sorunuyla ilgili bir kararnameyi onayladı.
Kararname,
Amerikan Millet Meclisi’nin bu türde aldığı ilk beyannamedir.
Yirmüç önde gelen insan hakları savunucusu tarafından
desteklenen kanun tasarısı, dokunulmazlığın ve kast
suistimalinin Hindistan’da toplum dışı bırakılmış kimseler
üzerindeki etkileriyle ilgili bulgular içeren bölümünde kritik
bir dil kullanmaktadır.
Kararname,
Amerikan hükümetinin, kast ayrımcılığı konusunu diplomatik
kanallar aracılığıyla gündeme getirerek, Dalitlerin entegrasyonu
için her önlemin alınması ve ayrımcılığa uğramamaları için
Amerikan işletmeleri, Dışişleri Bakanlığı, ve diğer Amerikan
programları ve kurumlarını Hindistan ile çalışma konusunda
cesaretlendirerek dokunulmazlık sorununa yönelmesi için Hindistan
ile işbirliği yapmasını talep etmektedir.
Kararname,
yakında senatoda oylanacak.
25
Kaçak Bina Yıkıldı 06/8/2007
Bulgaristan’ın
Lozenet bölgesindeki Stara Zagora kasabasında devlet arazisi
üzerine kurulmuş 25 kaçak bina yıkıldı. Binaların orman içinde
olması ve yetkililerin çıkan orman yangınlarının sorumluluğunu
çingenelere yüklemelerinden dolayı yıkımların hızlı bir
şekilde gerçekleştirildiği belirtildi. Evleri yıkılan
çingeneler çadırlarda yaşamaya başladılar.
Kaynak:
http://www.sofiaecho.com
Geç
Gelen Adalet 08/8/2007
Hindistan'in Andhra
Mahkemesi 1991 yilinda 8 Hindistan Çingenesinin öldürülmesinde
rol oynayan 21 kisiyi ömür boyu hapis cezasi ile cezalandirdi.
Hindistan'in Guntur bölgesinde olan Tsundur köyünde, 1991 yilinda
üst kast mensuplari Çingenelerin evlerini basmis, evlerini atese
vermis ve köylerini terk etmeleri için tehdit etmislerdi. Çikan
çatismalarda birçok Hindistan Çingenesi yaralanmis, sekiz tanesi
de öldürülmüstü. Olaylardan sonra 123 kisi gözaltina alinmisti
ve yargilama sürecinde sayi 35'e düsmüstü. 16 yildir süren
davanin son durusmasinda, 35 kisinin 21'i ömür boyu hapse mahkum
edilirken, 14 kisi ise en az 5 yil olmak üzere çesitli sürelerle
hapis cezasina çarptirildilar.
Apartmanda
Yangın 09/8/2007
Geçtiğimiz
Cuma günü Slovakya’nın Bratislava kentinde, Çingenelerin
yaşadığı bir apartmanda yangın çıktı. Olay sonucu 6 kişi
hayatını kaybederken 9 kişi de yaralandı, bina yangından ötürü
çöktü. Apartmanda 80 kişi yaşıyordu, yaşamını kaybetmeyen 74
kişi ise yangın sonucu evsiz kaldılar. Yetkililer yangının neden
çıktığını halen araştırıyorlar; soruşturmada şu ana kadar
herhangi bir ilerleme kaydedilemezken, yangının ırkçıların
saldırısı sonucu ortaya çıkmış olabileceği ihtimali üzerinde
duruluyor.
Kaynak:
Roma Daily News
Çocuklara
Kıymayın Efendiler 10/8/2007
İngiltere’de,
9 Çingene çocuğunu zorla para karşılığı cinsel ilişkiye
zorlayan bir şebeke çökertildi. Kurtarılan 9 çocuğun
ailelerinden koparılıp, yasadışı yollarla İngiltere’ye
getirildiği anlaşıldı. Örgütün başındaki kişinin yapılan
sorgulama sonucu, Çingene olduğu ve çocukların Slovakya’dan
getirildiği anlaşıldı. Soruşturmayı sürdüren yetkililer,
sömürülen çocukların sayısının artmaya başladığını ve
operasyonların kapsamının genişletileceğini bildirdiler.
Kaynak:
www.sundayherald.com
Çingenelere
Ölüm 14/8/2007
Bu
yazı Belgrad’da bir Çingene ailenin evinin duvarına yazıldı.
Olayın olduğu gece büyük bir düğünün olduğunu ve düğünün
bitiminden sonra meydana olaydan dolayı Belgrad’ın
Borca adlı varoşunda yaşayan Çingeneler korkmaya başladıklarını
belirttiler. Bu olayın ilk olay olmadığını daha önce defalarca
buna benzeyen olaylarla karşılaştıklarını belirten Çingeneler,
kanunların bu tür konularda yetersiz olduğunu ve başlarına her
an her şeyin gelebileceğini düşünüyorlar.
Kaynak:
Roma Daily News
Sri
lanka'da Güzel Gelişmeler 15/8/2007
Sri
Lanka’nın başkenti Colombo’da Sosyal Hizmetler bakanlığı
ülke genelinde yaşayan Çingeneler için yaşam ve iş şartlarına
uygun sosyal konutlar yapılacağını duyurdu. Kötü koşullarda
yaşayan Çingenelerin bu konutlar sayesinde daha sağlıklı ve
rahat yaşayabileceği belirtildi. Ayrıca Sosyal Hizmetler bakanı
Çingenelere nüfus kağıdı çıkarılacağı ve çocukların
okuyabilmesi için bakanlığın seferber edileceği sözünü de
verdi. Bu hizmet karşılığında Çingenelerden çok az miktarda
para alınacağı ve ödeme koşullarının konut sahibinin yıllık
ortalama kazancına göre ayarlanacağı belirtildi.
Kaynak:
www.idebate.org
Tehlikeli
Gelişmeler 16/8/2007
Bulgaristan'ın
başkenti Sofya'nın Krasna Polyana semtinde iki gündür tırmanan
etnik gerginlik sonucu Çingeneler ile dazlaklar arasında çıkan
sokak kavgasında 5 kişi yaralandı.
İçişleri
Bakanlığından edinilen bilgiye göre, olay yerine sevk edilen
jandarma timi, sopa ve kesici aletlerle eyleme geçen 200 Çingene
ile sayısı belirlenemeyen dazlaklar arısındaki kavganın
büyümesini engelledi.
Pazartesi
gecesi aynı semtte 30 kişilik bir dazlak çetelerin Çingenelere
saldırmaları üzerine biri ağır 3 Çingene yaralamıştı.
Kaynak:
www.zaman.com.tr
Çingene
Kampında Yangın 17/8/2007
İtalya’da
Toscana otobanı yakınındaki Çingene kampında geçtiğimiz
cumartesi günü yangın çıktı. Çıkan yangında yaşları 4 ile
10 arasında değişen 4 çocuk yaşamını kaybetti. Kamptaki
çadırların büyük bir kısmının yandığı gelen bilgiler
arasında. Yangının yemek yapmak üzere yakılmış ateş sonucu
çıkmış olabileceği düşünülüyorsa da olayla ilgili olarak
değişik senaryolar ortaya atılmakta ve yangından ailelerin
sorumlu olduğu konusunda yaygın bir eğilim söz konusu. Olay
sonrasında Çingene kampının sınırları içinde bulunduğu
Livorno’da yas ilan edildi. Olayla ilgili gelişmeleri takip
edeceğiz.
Kaynak:
www.iht.com
Başbakandan
Çatışma Açıklaması 19/8/2007
Daha
önce haberini yaptığımız, Bulgaristan’ın
başkenti Sofya’da 30 ırkçının 3 Çingeneyi dövmesi üzerine
patlak veren olaylarda son gelişmelere göre en az 1 Çingene
hayatını kaybetti. Ülkedeki Çingene ve insan hakları dernekleri,
olayı kınayarak hükümeti göreve çağırdılar.
Bulgaristan
başbakanı Sergei Stanishev önemli açıklamalarda bulundu.
Olaylarla ilgili olarak geniş kapsamlı bir soruşturma
başlattıklarını ifade eden başbakan, Çingenelerin ırkçılar
yüzünden kendilerini güvende hissetmediklerini belirtti. Ayrıca
Olaylar sonrasında durumu normalleştirmek amacıyla gerekli
önlemlerin alındığını fakat sorun yaratacak durumların ortadan
kalkabilmesi için uzun soluklu çalışmaların yapılması
gerektiğini ifade etti. Başbakan açıklamasını şu sözlerle
bitirdi:
“ Bu
ülkede yaşayan herkesin çeşitli hakları ve sorumlulukları
vardır, bu haklar ve sorumluluklar onların etnik kökenlerinden
değil vatandaş olmalarından kaynaklanır. Kimse etnik kökeni
nedeniyle üstün ya da aşağı değildir. Herkes kamu huzurunu
korumakla mükelleftir.”
Hindistan
Çingenesi Doktor Olacak 21/8/2007
Hindistan’da
ilk defa bir Çingene doktora yapabilecek. 28 yaşındaki Deelip
Mhaske
Amerika Birleşik Devletleri Pensilvanya Üniversitesi’nde
sosyal bilimler üzerine doktora yapacak. Yaptığı açıklamada
kendisi gibi bir çok gencin olduğunu belirten Mhaske, uygun
koşullar yaratılamadığı için birçok Çingenenin okuyamadığının
altını çizdi. Doktoraya kabul edilmenin bir mucize olmadığını
ve gerekli şartlara sahip olan herkesin bunu yapabileceğini
söyledi.
Kaynak:
http://www.hinduonnet.com
İtalya'da
Kültürel Ayrımcılık 22/8/2007
Geçtiğimiz
hafta haberini yaptığımız, 4 Çingene çocuğun ölümüyle
sonuçlanan İtalya’nın Livorno kentindeki kamp yangını olayı,
aşırı ırkçı bir grubun kundaklaması sonucu meydana geldiği
anlaşıldı. Olay, Toscana otobanı kenarında kurulu bir Çingene
kampındaki yangını konu alıyordu. Olay sonrasında yapılan
araştırmada yangının sebebinin ya yemek yapılmak üzere yakılan
ateşin çadırlara sıçraması ya da kundaklama olduğu
düşünüyordu. Görgü tanıkları olayın hemen sonrasında kamp
alanından koşarak uzaklaşan bir kadın ve erkek gördüklerini
belirtmişlerdi. Buna rağmen, olayın gerçekleştiği hafta İtalyan
televizyonları bu konu üzerine kundaklama ihtimalini görmezden
gelen haberler yapmaya başladılar, olay çeşitli programlarda
psikologlar eşliğinde, Çingenelerin çocuklarını öldürdüğü
tartışıldı fakat kimse “bir aile çocuklarını neden
öldürsün?” sorusunu sormadı. Çingene aileler yerden yere
vuruldu ve bu olay üzerinden İtalya’daki bütün Çingeneler zan
altında bırakıldı. Çingeneleri suçlayan televizyon programları
18 Ağustos tarihine kadar sürdü. 18 Ağustos günü medya
kuruluşlarına gönderilen bir mektup İtalya’daki Çingenelere
uygulanan kültürel ayrımcılığı kanıtlar nitelikteydi.
Kendilerini Silahlı Etnik Temizlik Grubu olarak adlandıran aşırı
ırkçı grup, olayı üstlenmiş ve kundaklamanın çingenelere
gözdağı vermek amacıyla gerçekleştirildiğini belirtmişti.
Mektuptaki en çarpıcı tehdit ise, Çingenelerin İtalya’yı terk
etmemeleri halinde bu tür saldırıların yine
gerçekleştirileceğinin belirtilmesiydi.
Bu olay üzerine hiçbir
medya kuruluşu özür dilemedi. İtalyan medyası Çingenelere bir
özür borçlu.
Kaynak:
http://www.ergonetwork.org
Belgrad'da
Bir Çingeneye Saldırdılar 23/8/2007
Sırbistan’ın
başkenti Belgrat’ta, ırkçılar Femija Bajrami isimli 45
yaşındaki Çingeneye geçtiğimiz Perşembe günü saldırdılar.
Görgü tanıklarının ifadesine göre, akşam saat 22:00
sıralarında 3 kişilik ırkçı grup Bajrami’ye saldırarak ağır
yaralanmasına sebep oldular. Polis raporlarına göre geçtiğimiz
hafta buna benzer 5 saldırı daha gerçekleşti. Olaylarla ilgili
olarak yaşları 17 ile 21 arasında değişen 5 ırkçı gözaltına
alındı. Şehirde yaşayan Çingeneler bu olaylardan ötürü korku
dolu günler geçirmekteler. Son dönemde Avrupa’da ırkçılığın
yükseldiğini tanık olmaktayız, yaşanan ırkçı saldırıların
önlenmesi konusunda gerekli tedbirlerin alınmasını umuyoruz.
Kaynak:
Roma Daily News
Çiçekçilerin
Eylemi 24/8/2007
Romanya’nın
başkenti Bükreş’te çiçekçiler yürüyüş yaptılar.
Çoğunluğu kadınlardan oluşan, 300 kişilik çiçekçiler,
sokakta çiçek satışını yasaklayan düzenlemeyi, “çiçek
satmak istiyoruz ayrımcılık değil!” sloganıyla protesto
ettiler. 1 Ocak 2007 itibariyle Avrupa Birliği’ne giren
Romanya’da, AB normları sonucu artık sokakta çiçek ve gazete
satılamayacak. Çiçekçiler Birliği, 2 milyon nüfuslu Bükreş’te
sokaklarda çiçek satan 700 kişi var ve bunların % 90’nın
Çingene olduğunu belirtti. 36 yaşındaki Mariana Ionita, bu
uygulamanın birçok insanın işlerini elinden alacağını belirtti
ve “8 yaşından beri sokaklarda çiçek satıyorum, 3 çocuğum
var, bundan sonra ne iş yapacağım?” dedi.
Kaynak:
http://www.romea.cz
Çingene
Genç Öldürüldü 26/8/2007
Bulgaristan’da
geçen hafta meydana gelen 200 kişinin çatıştığı kavgadan
sonra Sofya’nın Somokov kasabasında geçtiğimiz Salı günü, 17
yaşındaki bir Çingene çocuk, ırkçılar tarafından feci şekilde
dövülerek öldürüldü. Olayları protesto etmek için 1000
kişilik Çingene grubu kasabada gösteri yaptı.
Avrupa Çingene
Partisi başkanı Tsvetelin Kanchev, yaptığı açıklamada bu
olayın, son yedi yıldaki Çingene ölümüyle 5. olay olduğunu
belirtti.
Ayrıca ırkçı parti Bulgaristanlılar Birliği,
geçtiğimiz hafta Çingenelere karşı örgütlü bir grup
kurduklarını ilan edip, televizyonlarda Nazilerin kıyafetlerine
benzer kıyafetler giyip, toplumu Çingenelere karşı
koruyacaklarını söylediler.
Bulgaristan nüfusunun % 9’u yani
650.000’i Çingenelerden oluşmakta ve bunların %80’i işsiz.
Kaynak:
FOCUS News Agency
Biraz
Daha Yemek 27/8/2007
Bu
soruyu soran çocuk bedelini gözüyle ödedi. Hindistan’ın
Bihar kentinde, 9 yaşındaki Dalit Navin Kumar Paswan, öğle
tatilinde okulunun yemekhanesinde biraz daha yemek istediği için
feci şekilde dövüldü. Yemekhane görevlileri feci şekilde çocuğu
döverken bir yandan da Çingenelere hakaret ettiler. Hastaneye
kaldırılan çocuğun, aldığı darbeler sonucu bir gözü kör
oldu. Paswan’ın
babası görevlilerden şikâyetçi oldu.
Kaynak:
http://www.indiaene ws.com
Hitler'in
Ruhu Çek Cumhuriyeti'nde 29/8/2007
Avrupa’da
esen ırkçı rüzgar ve Çingene saldırıları bu sefer kendini Çek
Cumhuriyeti’nde gösterdi. Hitler bu sefer yaşları 18 ile 23
arasında değişen gençlerin bedenini ve aklını ele geçirdi.
Geçtiğimiz cumartesi günü Olomouc kentinde bir yazlık sinemanın
çıkışında 2 Çingene, ırkçı dazlakların saldırısına
uğradılar. Gençleri yere yatırıp tekmeleyen ırkçılar, “kara
domuzlar” gibi ifadelerle de hakaretler yağdırdı. Beyin
sarsıntısı geçiren gençler hastaneye kaldırıldı. Yerel
kaynakların haberine göre Gençlerin hayati tehlikesi
bulunmamakta.
Kaynak: http://www.romea.cz
Çingene
Kampı'na Tahliye 30/8/2007
La
Herrera kenti yakınlarındaki, 300 Çingenenin yaşadığı kamp
tahliye edildi. Gazete haberlerine göre, polisin oturma izni
kontrolü yaptığı ve birçok Çingenenin oturma izni bulunmadığı
ortaya çıktı. Bundan sonra ise kampın zorla boşaltıldığı
belirtiliyor. İspanyol yetkililer yaptıkları açıklamada, Çingene
kampının, kente su sağlayan kaynağın yakınında olduğu ve
Çingenelerin yıkandıkları ve çamaşırlarını yıkadıkları
suyun daha sonra kente ulaştığını belirttiler fakat yerlerinden
edilen 300 çingenenin şimdi ne yapacaklarına dair herhangi bir
açıklamada bulunmadılar.
Kaynak:
http://english.hotnews.ro
Hindistan
Çingenelerinin Gazetesi 31/8/2007
Hindistan
Çingenelerinden Gaurishankar Rajak, tam 21 yıldır her hafta
Hindistan Çingenelerinin (Dalitler) sorunlarını ve yaşadıkları
ayrımcılığı, kendi imkânlarıyla hazırladığı 4 sayfalık
gazeteyle insanlarla paylaşıyor. Her hafta hazırladığı
gazetenin 100 fotokopisini çekip bir kısmını satıyor, bir
kısmını ise şehrin çeşitli yerlerine yapıştırıyor. Daha çok
savaş karşıtı ve ayrımcılık karşıtı haberler yazan 45
yaşındaki Rajad, ekonomik şartları uygun olmasa da ölene kadar
bu gazeteyi çıkartmaya devam edeceğini belirtiyor. 1986 yılından
beri her hafta çıkan gazete Hindistan Gazeteciler Birliği
tarafından ülke gazeteleri arasına kabul edildi.
Kaynak:
www.bbc.co.uk
Bulgaristan'da
Tehlikeli Gidiş 02/9/2007
Doğu
Avrupa’da geçtiğimiz haftalardan itibaren başlayan ve birçok
Çingenenin ölmesine sebep olan olaylara bir yenisi daha eklendi.
Geçtiğimiz Salı günü Bulgaristan’ın
başkenti Sofya’da 21 yaşında bir çingene daha ırkçılar
tarafından öldürüldü. Bu olaylardan sonra Bulgaristan’da
yaşayan ve sayıları 313.000’e yaklaşan Çingeneler kendilerini
korumak için öncelikle gerekli mercilere başvurdular fakat
herhangi bir iyileşme sağlanmaması ve saldırıların devam etmesi
sebebiyle silahlanmaya başladılar. Çingene mahallelerinde koruma
grupları oluşturularak, gruplar geceleri nöbet beklenmeye ve
çocukları ve yaşlıları korumaya başladılar.
Kaynak:www.
ipsnews.net
Dazlaklar
Çeşmeye Saldırdı 02/9/2007
Irkçı
gruplar Dikenlik köyünde anıt olarak yaptırılan çeşmeye
saldırdı. 1986 idam edilen Abdullah Çakır, Saffet Recep ve Emin
Mehmedali tarafından yaptırılan çeşmeye saldırının
görüntüleri ırkçılar tarafından youtube'da yayınlandı.
Görüntüleri
YouTube'a 'BulgAryans' adlı bir kullanıcının yüklediği
belirtiliyor.
Sofya'da rejim değişikliğinden sonra yaptırılan
anıt çeşme, ırkçıların tepkileri üzerine 1998'de savcılık
kararıyla yıkılmış ama Hak ve Özgürlükler Hareketi'nin
(DPS-HÖH) girişimiyle bir yıl sonra yeniden onarılmıştı.
Kaynak:
Radikal
Uyuşturucu
Belası 04/9/2007
Çingenelerin
en büyük sorunlarından birisi olan uyuşturucu bağımlılığı
ciddi boyutlara ulaşmaya başladı. Bulgaristan’da yapılan bir
araştırmaya göre uyuşturucuya başlama yaşı 15’in altına
düştü. Uyuşturucu kullanan gençler arasında yapılan
araştırmaya göre Çingeneler 15 yaşına geldiklerinde mutlaka
esrar kullanmış oluyorlar, 15-19 yaş arasında ise kimyasal
uyuşturucularla tanışmaya başlıyorlar. Araştırmanın detayları
ise önemli bir noktayı açığa çıkartıyor çünkü kullanıcı
Çingenelerin %90’lık kısmının ifadesine göre, Uyuşturucuya
başlama süreci şöyle: Ailelerin yaşam koşullarının çok ağır
olması sebebiyle okuyamıyorlar ve çalışmak zorunda kalıyorlar
fakat iş bulunamıyor; işsiz kalmaları sebebiyle uyuşturucu
satmaya başlıyorlar ve zamanla kullanıcı oluyorlar.
Kaynak:
www.sofiaecho.com
Lübnan
Çingeneleri: Navarlar 05/9/2007
Lübnan’da
yaşayan Çingenelere halk, fakir, pis ve seçkin olmayan anlamına
gelen Navar adını takmıştır. Navarlar genellikle dünyanın
diğer ülkelerinde olduğu gibi yol kenarlarında ve kentlerin
dışında yaşamaya mahkum edilmişlerdir. Lübnan Çingeneleri de
Şam yolu üzerinde ve Batı Bekaa bölgelerinde yaşamaktalar.
Kaynak:
http://landandpeople.blogspot.com/2007/08/first-article-i-have-ever-encountered.html
Nepal'de
Kadınlar Fuhuşla Savaşıyor 06/9/2007
Nepal'de
yaşayan Badi Çingene kadınları yoksulluğa ve fuhuşa
zorlanmalarına karşı protesto yürüyüşü yaptılar. Badi
Çingeneleri Nepal'de yaşayan en yoksul topluluklardan. Badi
sankritçe'de müzisyen anlamına geliyor.
Nepal'in
başkenti Katmandu'da gerçekleştirilen protesto yürüyüşüne 400
Badi kadını katıldı. Fuhuşa zorlandıklarını ve buna karşı
sessiz kalmayacaklarını belirten kadınlar, Nepal Hükümet
Koalisyonunda yer alan bazı siyasetçilerin fuhuş karşılığı
para ödedikleri belirttiler. Eğer taleplerine kulak verilmezse bu
isimleri yakında açıklayacaklarını ifade ettiler.
Badi
Çingeneleri etnik olarak Hint-Avrupa kökenli bir topluluk. Genel
olarak müzik ve eğlence alanında çalışan Badi Çingeneleri
yerel mafya grupları tarafından fuhuşa zorlanıyorlar. Son
protesto yürüyüşü Badi kadınlarının fuhuşa karşı savaşta
son derece kararlı olduklarını ortaya koydu.
Sığınma
Evinde Yangın 07/9/2007
Slovakya’da
çoğunluğu Çingene 80 kişinin kaldığı bir sığınma evinde
çıkan yangında 5 kişi hayatını kaybetti. Polonya sınırında
bulunan tek katlı sığınma evinde çıkan yangında 9 kişinin
yaralandığını 6 kişininse kayıp olduğu belirtildi. Yangın
sırasında binada kaç kişinin olduğu ise henüz tespit
edilebilmiş değil.
Polisin
verdiği bilgilere göre şüphelerin aksine yangının ırkçı bir
saldırı olmadığı ancak tam nedeninin tespit edilemediği ve de
araştırmaların sürdüğü belirtildi.
Çek
Başkandan Çingenelere Övgü 10/9/2007
Çek
Cumhuriyeti'nin başkanı Vaclav Klaus, Çingeneleri övdü.
Hitler’in öldürdüğü Çingeneleri konu alan bir serginin
açılışına katılan Klaus, Çingenelerin yaşadıkları
topraklarda 600 yıldan beri var olduğunu ve Çingenelerle birlikte
yaşamaktan dolayı mutlu olduğunu belirtti. Çingene kültürünün
kendi özgü, çok önemli ve eşsiz bir kültür olduğunu ifade
eden Başkan, tarihi kaynakların araştırılmasını ve
Çingenelerle ilgili bilgilerin gelecek kuşaklara taşınmasının
bir gereklilik olduğunu kaydetti. Bu tür çalışmaların
yapılabilmesi için elinden gelen herşeyi yapacağını da
sözlerine ekledi.
Kaynak:
www.romea.cz
Çingene
Kampı Boşaltıldı 11/9/2007
Fransa'nın
başkenti Paris'te uluslararası bir spor turnuvasının yapılacağı
alanın yakınında yer alan ve yaklaşık 400 Çingenenin yaşadığı
kamp, görüntü kirliliğine sebep olduğu gerekçesiyle boşaltıldı.
Dünya Doktorlar Birliği bu uygulamayı protesto ettiler. Hükümetin,
böyle bir uygulamayı gerçekleştirmek yerine kamptaki Çingenelerin
yaşam koşullarını iyileştirmesi gerektiğini belirten birlik
sözcüsü, yaptıkları sağlık kontrolünde özellikle kadın ve
çocukları ciddi sağlık sorunları olduğunun altını çizdi.
Dünya Doktorlar Birliği ayrıca, bu tür uygulamaları Çingenelerin
yaşam koşullarının AB üyesi bir ülkede dahi çok kötü
olduğunun gizlenmeye çalışılması olarak niteledi.
Kaynak:
Roma Daily News
Çingeneler
İçin Eğitim Konferansı 12/9/2007
10-11
Eylül 2007 tarihlerinde, Fransa'nın başkenti Paris'te eğitim
uzmanları Çingene çocuklarının eğitimi konusunda çözüm
üretmek üzere biraraya gelecekler. Toplantı UNESCO tarafından da
desteklenecek. Çingene çocuklarının eğitim alabilmesi, eğitim
koşullarının iyileştirilmesi ve onlara özgü eğitim
şekillerinin oluşturulabilmesi amacıyla yapılacak çalışmalar
için Birleşmiş Milletler'in fon oluşturacağı belirtildi. Bu
toplantı da oluşturulacak fonun verimli bir şekilde
kullanılabilmesi için gerçekleştiriliyor.
Kaynak:
www.romea.cz
Türk
Karşıtı Irkçılık AB Raporunda 13/9/2007
AB'ye
üye ülkelerde yürütülen bir çalışma; bu ülkelerde çalışan
Türklere dönük ırkçılığın "Afrikalılara karşı"
gösterilen ırkçılıkla aynı düzeyde olduğu iddiasını
taşıyor. 172 sayfalık raporda ayrımcılık ortaya konuluyor.
Rapora
göre en yüksek işsizlik oranına Türklerle Faslılar arasında
rastlanıyor. Ayrıca Almanya'da işe alım sürecinde Türklere
karşı önyargıların etkili olduğu iddia ediliyor. Benzer bir
durum Hollanda'da gözleniyor. Hollanda'da iş başvuruları
reddedilenlerin %60'ını Türkler ve Fas kökenliler oluşturuyor.
Fırsat
Eşitliği Derneği Girişimi 16/9/2007
Son
Dönemde Bulgaristan’da Çingenelere karşı gerçekleştirilen
ırkçı saldırıların bir daha yaşanmamasını için çalışmak
ve gelecekte ortaya çıkabilecek saldırılara karşı hukuki
mücadele yürütebilecek bir dernek girişimi çalışmalarına
başladı. Fırsat Eşitliği Derneği Girişimi (The Equal
Opportunities Initiative Association), Bulgaristan’da
faaliyetlerine başladı. Dernek girişiminin merkezi başkent
Sofya’da bulunan Çingene mahallesi Fakulteta’da. Dernek girişimi
ilk yaptığı açıklamada, Bulgaristan’ın
Avrupa Birliği’ne girişiyle birlikte Çingenelere karşı
gerçekleştirilen saldırıların arttığını, kaygıyla
izlediklerini belirttiler. Dernek girişimi amaçlarını şöyle
açıkladı:
·
Çingenelerin karşılaştığı kötü muameleler ve ırkçı
saldırılarla mücadele etmek ve vuku bulan saldırılarda sivil
toplumu bilgilendirmek, harekete geçmesini sağlamaya çalışmak,
·
Çingenelere karşı bu tür saldırıların gelecekte yaşanmaması
için her türlü hukuki mücadelenin yapılamasını sağlamak,
Derneğin
şimdiye kadar yaptığı çalışmalar, bilinmeyen birçok saldırıyı
da günyüzüne çıkarttı. 5 Haziran 2007 tarihinde, Sofya’da
polis 20 yaşında bir Çingeneye kimlik sordu, kimliğinin yanında
olmadığını fakat evinden hemen getirip kimliğini
gösterebileceğini söyleyen genç polisler tarafından feci şekilde
dövüldü ve gözaltına alındı. Gencin ailesi, dernek girişimine
haber verdi, dernek girişimi bir avukatla karakola giderek, gencin
serbest bırakılmasını sağladı. Gencin sağlık kontrolleri
yapıldı ve dernek girişimi tarafından olayla bir rapor
hazırlanarak ilgili bakanlığa teslim edildi. 31 Temmuz 2007
tarihinde, 22 yaşında bir Çingene çalıştığı otelde saldırıya
uğradı ve burnu kırıldı. Kimse saldırıya müdahale etmedi ve
birkaç gün sonra gencin işine son verildi. Dernek girişimi,
gencin sağlık kontrollerini yaptırdı ve rapor tuttu ve olayı
yargıya taşıdı.
Kaynak:
Roma Virtual Network
Rusya'da
Katliam 16/9/2007
Rusya’nın
güneyinde yer alan İnguş Cumhuriyeti’nin Ordzhonikidzevskaya
köyünde Çingene bir ailenin evi basılarak 3 kişi öldürüldü.
Katliamı hiçbir grup sahiplenmezken, polisten de herhangi bir
açıklama yapılmadı. Ayrıca olayın gerçekleştiği köyde, 16
Temmuz tarihinde Çingene bir kadın ve çocuğu öldürülmüştü.
Kaynak:
www.romea.cz
Kiliseye
Saldırdılar 17/9/2007
Geçtiğimiz
ay İtalya’da, ırkçılar tarafından gerçekleştirilen kamp
kundaklamasında masum çocuklar ölmüş, kamptaki çadırların
çoğu da yanmıştı. Daha sonra kamptaki Çingeneler, bölgedeki
Katolik kilisesinin çağrısıyla kilisede kalmaya başlamışlardı.
Bu sayede Çingenelere kalacak yer ve yemek verilmeye başlandı
fakat ırkçılar bu sefer de Çingenelere kucak açan kiliseye
saldırdılar! Hedefte Çingeneler değil Çingenelere kucak açan
kilise vardı. Amaç, Avrupa’daki diğer kiliselere mesaj vermekti.
Mesajın anlamı ise, Çingenelere yönelik saldırıların devam
edeceği ve herhangi bir şekilde bu saldırılar sonucunda hayatta
kalacak Çingenelere kucak açan başka bir kilise olursa, onun da
aynı akıbete uğrayacağıydı.
Kaynak:
www.romea.cz
Hindistan
Çingeneleri Açlık Grevinde 18/9/2007
Hindistan’ın
Patna bölgesinde Dalit öğrenciler, okullarında kendilerine
verilen bayat ve kalitesiz yemekleri protesto etmek için 3 günlük
açlık grevine başladılar. Okulda eğitim gören 250 Dalit’ten
büyük bir kısmı geçtiğimiz ay okulda yedikleri yemeklerden
zehirlenerek hastaneye kaldırılmıştı. Yoksulluklarından dolayı
insan yerine konmadıklarını belirten Dalitler, okuldaki şartlar
düzeltilene kadar protestolarına devam edeceklerini kaydettiler.
Kaynak:
www.hindu.com
Çingene
Piyanist Hayatını Kaybetti 19/9/2007
Çek
ve Çingene kökenli ünlü piyanist Joe Zawinul hayatını kaybetti.
Viyana'da kanser tedavisi gördüğü bir klinikte yaşamını
kaybeden ünlü sanatçı 1960'larda ünlü trompetçi Miles Davis'le
ortak albümler çıkarmıştı.
Daha
sonra 1970`de Wayne Shorter , Miroslav Vitous , Jaco Pastorius ,
Airto Moreira ve Alphonse Mouzon gibi müzisyenlerin yer aldığı
Weather Report grubunu kurmuş ve bu grupla `Heavy Weather`, `Black
Market` ve `I Sing the Body Electric` gibi albümler yapmıştı.
2004`den beri Viyana `da caz kulübü işleten Zawinul, Weather
Report dağıldıktan sonra `Zawinul Syndicate` adlı grubu kurmuştu.
Kaynak:
AA
Dalit
Kız İntihar Etti 20/9/2007
Tecavüze
uğrayan 16 yaşındaki Hindistan Çingenesi intihar etti. Olay, 17
Eylül 2007 tarihinde meydana geldi. İntihardan, 2 hafta önce okula
gitmek için yola çıkan talihsiz kıza, yolda 2 sınıf arkadaşı
tecavüz etti. Yaşadığı köyde orta öğretim kurumu bulunmaması
sebebiyle, okula gitmek için her gün 2 km yürüyordu, tecavüz
olayı da bu yol üzerinde gerçekleşti. Kızın ailesi ise sosyal
baskı sebebiyle, olayı polise bildirmedi. Yaşadığı krizi
aşamayan Dalit kız ise olayın gerçekleştiği tarihten 2 hafta
sonra intihar etti. İntihar olayından sonra ortaya çıkan olayın
failleri olan 2 erkek öğrenci ise tutuklandı.
Slovakya
Çingeneleri Zor Durumda 20/9/2007
Slovakya
bugünlerde Çingeneler için kötü gelişmelere sahne oluyor. İlk
olarak ülkenin güneyindeki Nova Zamky kasabasında Çingenelerin
yaşadığı arazinin el değiştirmesi üzerine, Çingeneler
kiraladıkları evlerinden zorla tahliye edildiler. Çingeneler,
yakınlardaki başka bir köyde elektriği, suyu ve tuvaleti
bulunmayan barakalara yerleştirildi. Tahliye işlemleri, İnsan
Hakları Bakanlığı tarafından ırkçı olarak nitelendirildi.
Ayrıca ülke kanunlarına göre, tahliye için tanıması gereken 3
aylık süre dolmadan, Çingeneler zorla yerlerinden edildi.
Diğer
taraftan bir başka kötü haber de doğu Slovakya’dan geldi. Yerel
kaynakların haberine göre bölgede yaşayan 7000 Çingene için
hepatit salgını riski söz konusu; hükümet bu konuda
çalışmalarına başladı. Çalışmalar kapsamında riskli
bölgelerde Çingeneler ücretsiz aşılanacak.
Kaynak:
www.romea.cz
Çingene
Kültürü Günleri 21/9/2007
Transilvanya’da
11 Eylül 2007 tarihinde, Çingene Kültürü Günleri adlı
organizasyon düzenlendi. 1 hafta süren etkinlikler süresince,
Çingene kültürü tanıtan çeşitli toplantılar, sergiler ve film
gösterimleri düzenledi. Ayrıca, son dönemde Avrupa’da yükselen
ırkçı saldırılarda toplantılarda protesto edildi ve bu
olayların sebepleri hakkında çeşitli tartışmalar düzenlendi.
Etkinlik ışık gösterileri ve konserler eşliğinde sona
erdi.
Kaynak: www.divers.ro
Dalitlerin
Canına Tak Etti 23/9/2007
Hindistan'in
Muzaffanagar kenti geçtigimiz hafta Dalitlerin protestosuna sahne
oldu. Dalitler, 30 yasinda bir Hindistan Çingenesinin, geçtigimiz
hafta polisler tarafindan kaçak oldugu süphesiyle öldürülmesini
protesto etmek için Delhi-Dehradun otobanini trafige kapattilar.
Basindan vurulan Çingenenin aranilan kisi olmadigi ortaya çikti.
Protesto olaysiz bir sekilde sona ererken, Hindistan polisinden
herhangi bir açiklama gelmedi.
Kaynak:
www.hindustantimes.com
Çeklerden
Büyük Atılım 24/9/2007
Avrupa’nın
birçok bölgesinde Çingenelere karşı gerçekleştirilen
saldırılarda etkisiz kalan hükümetlere karşın Çek Cumhuriyeti
hükümeti büyük bir atılıma imza attı. 2008 yılının Ocak
yılından itibaren, hükümet belediyelerle işbirliği yaparak
gettolarda yaşayan Çingenelerin yaşam koşullarının
iyileştirilmesi için çalışmalara başlayacak. Çalışmalara
belediyelerle birlikte sivil toplum kuruluşları da katılacak.
Çalışmalar, ülke çapında 80.000 kişiyi kapsıyor.
Kaynak:
www.romea.cz
On
Kişiden Biri Çingene 24/9/2007
Ağustos
ayı sonunda yayınlanan bir araştırmaya göre Bulgaristan’da
yaşayan ve yaşları 15-35 arasında değien her 10 kişiden birinin
çingene olduğu belirtilmiş. Sosyoloji uzmanı Kolyo Kolev’in
iddiasına göre gelecek 25 yıl içinde Bulgaristan gençliğinin
yarısını çingeneler oluşturuyor olacak.
Bu
durum kimileri tarafından kendi içinde ciddi sosyal farklılıkları
barındıran Bulgaristan için bir risk olarak değerlendiriliyor.
Uzmanlar Bulgaristan'ın Çingenelerin sosyal problemleri için çözüm
üretmesi gerektiğini belirtiyorlar.
Tahtacıların
Sergisi 25/9/2007
Sofya’da
yaşayan Tahtacılar, yaptıkları ürünleri sergilediler. Çeşitli
sivil toplum kuruluşlarının destekleriyle gerçekleştirilen
sergiden elde edilen gelirler mahallelere aktarılacak. Geçtiğimiz
haftalarda haberini yaptığımız, ırkçı saldırıların meydana
geldiği Fakulteta bölgesinde yaşayan Tahtacıların sergisi, 10-18
Eylül tarihinde gerçekleştirildi. Sergiye medya kuruluşları
büyük ilgi gösterirken, serginin yapıldığı salonda Roman müzik
grupları konser verdiler.
Kaynak:
Romani Baht Fondation
Hindistan'dan
İyi Haber 27/9/2007
Nepal’de,
Hindistan Çingenelerine (dalitler) karşı ayrımcılık yapmak
yasaklandı. Kast sisteminin en altında yer alan ve “dokunulmazlar”
olarak adlandırılan Dalitlere uygulanan ayrımcılık yasaları
kanunlardan çıkartıldı. Bu uygulamanın, Hindistan’daki kast
sisteminin sona erdirilmesi yolunda çok önemli bir adım olduğu
düşünülüyor. Bundan sonra Dalitlere karşı uygulanacak her
türlü ayrımcılık, suç olarak nitelendirilecek ve
cezalandırılacak. Daha önce Dalitlere karşı işlenen suçların
cezalandırılması uzun yıllar sürüyor ve çoğu zaman birçok
suç cezalandırılmıyordu. Diğer taraftan Bihar eyaletinde ise
Meclis’te Dalit Komisyonu kurularak, Dalitlere karşı işlenen
suçlar araştırılmaya başlandı. Bu uygulaması ile Bihar
eyaleti, Dalit Komisyonu kuran ilk eyalet olma özelliğini kazandı.
Hindistan’da eyalet sistemi bulunması sebebiyle her eyaletin
kast sistemine yaklaşımı farklı ve yapılan kanuni değişikler
sadece kanunun geçerli olduğu eyaletlerde uygulanabiliyor.
Kaynak:
http://query.nytimes.com
Başbakan
Ayrımcılığı Kabul Etti 28/9/2007
Moldova’da
Çingene Ulusal Merkezi, ülke genelinde yaşanan ayrımcılık ve
kötü muamelenin sona erdirilmesi için 18 Eylül 2007 tarihinde
ülkenin başbakanıyla görüştü. Çingenelerin yaşadığı
ayrımcılığın boyutlarının, eğitim ve sağlık sorunlarının
aktarıldığı toplantıda, ayrımcılığa karşı yeni kanuni
düzenlemelerin yapılması gerektiği belirtildi. Merkezin sözcüsü,
Ana Lepadatu, kanuni düzenlemelerin yapılmasının şart olduğunu
ayrıca bu düzenlemelerin yapılmasını zaten Avrupa Birliği’nin
de şart koştuğunu hatırlattı. Toplantı sonrasında başbakan
yaptığı açıklamada sorunların çözümlenmesi için
komisyonların kurulacağını ve bu komisyonlarda Çingene
derneklerinin aktif rol alacaklarını belirtti.
Kaynak:
Roma Daily News
Diri
Diri Gömdüler 30/9/2007
Daha
önce birçok kez haberini yaptığımız ve temelinde kast sistemi
bulunan, insanlık dışı suçlara bir yenisi daha eklendi.
Hindistan’ın
Utar Pradesh kentinin batısında, bir Çingene kadın canlı canlı
gömüldü. Oğlunun, üst kasttan bir kızı kaçırması nedeniyle,
kızın ailesi tarafından canlı canlı gömülen kadın, olayın
fark edilmesi üzerine gömüldüğü yerden çıkartılarak
hastaneye kaldırıldı fakat yapılan bütün müdahalelere rağmen
hayatını kaybetti. Olayla ilgili olarak 2 kişi yakalandı.
Kaynak:
www.ndtv.com
İtalyan
Çingenelerinin Durumu 01/9/2007
Avrupa
Birliği’nin eski üyelerinden, İtalya’da geçtiğimiz ay
yaşanan ve 4 çocuğun ölümüyle sonuçlanan ırkçı saldırıdan
sonra İtalyan Çingenelerin yaşam koşulları hakkında çeşitli
bilgiler gün yüzüne çıkmaya başladı. Cingeneyiz.org olarak
İtalyan Çingenelerin bir kısmı hakkında edindiğimiz bilgileri
sizlerle paylaşıyoruz.
Bolzana kenti yakınlarında kurulan
Castel Firmiano, yaklaşık 100 Çingenenin yaşadığı bir baraka
köy; burası kentin herhangi bir semti ya da ilçesi değil.
Yerleşim yerinin statüsü, “göçebe kampı” olarak geçiyor.
“Göçebe Kampı”nda yaşayan Çingeneler ise göçebe değil,
burada yaşayan Çingeneler Makedonya göçmeni ve yaklaşık 100
yıldır yerleşik. Hepsinin oturma ve çalışma izni var.
Yerleşim
yeri, sanayi bölgesinin hemen yanında ve buna bağlı olarak,
burada yaşayan Çingenelerin sağlık durumları çok kötü;
yapılan araştırmalara göre ölüm doğum ve bebek ölüm oranları
çok yüksek. Bölgenin bağlı olduğu belediye, sanayi atıklarının
ıslahı konusunda iyileştirme çalışmalarına başlamış
durumda. Bölgeyle ilgili hazırlanan raporlara göre, havadaki
zehirli gaz oranları, kentin diğer bölgelerine göre normalden 2
kat fazla. Ayrıca, su eski bir kaynaktan filtre edilmeden yerleşim
bölgesine ulaşıyor. Buradaki Çingenelerin, daha sağlıklı ve
insanca yaşayabilecekleri bir yere yerleştirilmeleri konusunda 2006
yılından beri çalışmalar yapılsa da herhangi bir ilerleme
kaydedilmiş değil.
İtalya, 1978 yılında imzaladığı,
Uluslararası Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Anlaşmasına
göre, sınırları içinde yaşayan bütün vatandaşlarının
ekonomik, kültürel ve sosyal haklarını ve vatandaşının
sağlığını korumak için gerekli olan konut, yiyecek ve su
kaynaklarının altyapısının sağlanmasını garantiliyor!
Kaynak:
www.idebate.org
Adalet
Yerini Buldu 05/9/2007
Geçtiğimiz
aylarda peş peşe yaşanan ırkçı saldırılarda birçok Çingene
ya hayatını kaybetmiş ya da ciddi şekilde yaralanmıştı. Bu
olaylardan bir tanesi de Slovakya’da 13 Eylül’de yaşanmış ve
sandılar sonucunda birisi 13 yaşında bir kız çocuğu olmak üzere
2 Çingene ağır bir şekilde yaralanmıştı. Olayın failleri olan
21 yaşındaki 2 ırkçı ise adalete teslim edilmişti. Mahkeme
geçtiğimiz günlerde kararını açıkladı ve 21 yaşındaki 2
ırkçı 30 ay hapis cezasına çarptırıldı. Yerel kaynakların
verilerine göre Slovakya’da her yıl ortalama 200 ırkçı saldırı
gerçekleştiriliyor fakat faillerin büyük bir çoğunluğu
yakalanamıyor.
Kaynak:
www.romea.cz
Yine
Tecavüz 10/10/2007
Hindistan
Çingenelerinin yaşadığı zulüm bitmek bilmiyor. Her gün ya bir
Dalit kadınına tecavüz ediliyor ya da Dalit olduğu yani Çingene
olduğu için öldürülüyor. Çeşitli eyaletlerde bu zulmün
ortadan kalkması için çeşitli kanuni düzenlemeler yapılıyor ya
da komisyonlar kuruluyor fakat görünen o ki, bu yeni düzenlemeler
olayları engellemeye yetmiyor. Son olarak, Utar Pradesh eyaletinin
Muzaffarnagar kentinde 30 yaşında bir Çingene kadına tecavüz
edildi ve dövülerek öldürüldü. Katiller halen yakalanamadı.
Kaynak:
www.thehindu.com
Çingeneler
Tartışılıyor 11/7/2007
Geçtiğimiz
ay bir Çingene kampının, ırkçılar tarafından kundaklanmasıyla
gözlerin üstüne çevrildiği İtalya, Çingenelerle ilgili
sorunlar çözümlemek için bazı çalışmalar başlattı. Bu
çalışmalar kapsamında 26 Eylül’de Romanyalı ve İtalyan
komiteler bir araya geldi. İtalyan İçişleri Bakanlığı,
Romanya’dan kaçak olarak ülkelerine gelen Çingenelerin kontrol
altına alınmasını istedi. Diğer taraftan her iki ülke
Çingenelerin toplumlarla bütünleşmeleri ve suçun azaltılması
için işbirliği yapmaya karar verdiler.
Kaynak:
www.divers.ro
İtalyan
Çingenelere Sahip Çıktılar 12/10/2007
10
Ağustos günü İtalya’nın Livorno kentindeki ırkçı saldırıda
bir Çingene kampı kundaklanmış, 4 çocuk yanarak can vermişti.
Olaydan sonra İtalyan yetkililer yangının Çingenelerin ihmali
sonucu çıktığını belirtip, ölen çocukların ailelerini
gözaltına almışlardı. Olayın üstünden 1 hafta geçtikten
sonra ırkçı bir grup kundaklamayı sahiplenmiş ve yaptıkları
açıklamada İtalya’da Çingene kalmayıncaya kadar saldırılarına
devam edeceklerini belirtmişlerdi. Bu tür bir gelişme olmasına
rağmen, İtalyan yetkililer olayın bir kundaklama olduğunu
gösteren herhangi bir kanıt olmadığı gerekçesiyle aileleri
halen serbest bırakmıyor.
Olayla ilgili araştırma yapan
Gruppo Everyone isimli sivil toplum kuruluşu, aslında bir kanıtın
bulunduğunu fakat yetkililerin bu kanıtı görmezden geldiğini
belirttiler. Sivil toplum kuruluşunun yaptığı açıklamaya göre,
yangından sonra kamp alanında erimiş bir şişeden kalan
parçaların bulundu. Bilimsel verilere göre, herhangi bir ihmal
sonucu ortaya çıkan yangında sıcaklık en fazla 500 dereceye
ulaşabiliyor ve bu sıcaklık cam şişenin eriyebilmesi için
yeterli değil. Bir şişenin eriyebilmesi için o şişenin Molotof
kokteyli olarak hazırlanmış olması gerekiyor, bu koşullarda
sıcaklık 2200 dereceye kadar ulaşabiliyor; şişe ise 1200
derecede eriyor. Bu koşullar altında kampta çıkan yangın sonucu
sıcaklığın en az 1200 dereceye çıktığı kesin ve sıcaklığın
en az 1200 derece olması ise ırkçı saldırının kanıtı. Gruppo
Everyone ekibine göre bu deliller bilerek saklanıyor ve yangının
ihmal sonucu çıktığı fikri insanlara kabul ettirilmek isteniyor.
Diğer taraftan ekibin sözcüsü, cezaevinde bulunan Çingenelerin
suçsuz olduklarını fakat insanlık dışı muamelelere maruz
kaldıklarını ve adalet yerini bulana kadar mücadele edeceklerini
belirtti. Olayla ilgili olarak kamuoyu yaratmak için Gruppo
Everyone, internet adresinde bir imza kampanyası başlattı.
Aşağıdaki sayfayı ziyaret ederek kampanyaya siz de
katılabilirsiniz.
www.petitiononline.com/everyeng/petition-sign.html
Kaynak:
www.everyonegroup.com
Entegrasyon
Projesi 15/10/2007
İtalya’daki
kamp kundaklamasından sonra Çingenelere destek olan sivil toplum
örgütü Gruppo Everyone, yeni bir projeye hazırlanıyor. Projenin
temel amacı, İtalya’da yaşayan Çingenelerin, her İtalya
vatandaşının sahip olduğu temel haklara sahip olabilmeleri için
çalışmak. Proje kapsamında, Çingenelerin yaşadığı kamp ve
evlerin iyileştirilmesi, çocukların eğitimi ve sağlık konuları
ele alınacak. Ayrıca Çingenelerin tarihi, sanatı ve
geleneklerinin tanınması, göçebe kültürünün tanıtılması,
göçebe zanaat sergileri, 2. Dünya Savaşı’nda öldürülen
Çingeneler anıt yapımı ve anma etkinliklerinin düzenlenmesi için
çeşitli çalışmalar yapılacak. Gruppo Everyone internet
sayfasında yaptığı açıklamada, ırkçılık ve ayrımcılıkla
mücadelenin ancak bu tür faaliyetlerle başarıya ulaşabileceğini
belirtiyor.
Kaynak:
www.everyonegroup.com
Çingene
Olmakla Gurur Duyuyoruz 16/10/2007
Bu
sözler, İskoçyalı genç Çingenelere ait. İskoç Çingeneler
ırkçılık ve ayrımcılığa karşı yaptıkları mücadeleyi
Brüksel’e taşıdılar. Kurdukları grupla Avrupa Birliği
Parlamentosu’na giden Genç Çingeneler yaşadıkları sorunlar
hakkında parlamenterleri bilgilendirdiler. İskoç hükümeti
tarafından da desteklenen genç Çingeneler, ziyaretleri kapsamında,
“Biz Kimiz?” başlıklı bir de atölye çalışması
gerçekleştirdiler. Grubun üyelerinden, göçebe bir ailenin çocuğu
olan 15 yaşındaki Shantelle Johnstone, okuduğu okullarda birçok
kez Çingene olduğu için aşağılandığını ve kendisini
aşağılayan arkadaşlarının birçoğunun Çingene kökenli
olduğunu fakat onların bunun farkında olmadığını belirtti.
İnsanların çok çeşitli etnik kökenlerden gelebileceğini ve
bunun bir ayıp olmadığını belirten Johnstone, Çingene olmaktan
gurur duyduğunu da sözlerine ekledi. Grubun bir başka üyesi, 17
yaşındaki Justine Wilson ise, yaptıkları çalışmalardan dolayı
çok mutlu olduğunu, İskoçya’daki okullarda arkadaşlarıyla
birlikte Çingene kültürünü tanıtıcı çalışmalar
yaptıklarını ve ileride Çingenelerin sorunları üzerine çalışan
bir gazeteci olmak istediğini belirtti.
İskoç kaynaklara göre
İskoçya’da yaklaşık 2000 tane Çingene yaşamakta. İngilizce
dışında Cant adı verilen bir Çingene dili konuşuyorlar.
Kaynak:
www.sundayherald.com
Çingeneler
İbadet Edemezmiş 17/10/2007
Hindistan’da
Çingeneler sadece saldırı, cinayet ya da tecavüz gibi olaylarla
karşılaşmıyorlar. Gündelik hayatın birçok kısmında Dalitler,
en alt kastta olmaları nedeniyle çeşitli ayrımcılıklara maruz
kalıyorlar. Bu ayrımcılıklar ise Hindistan’ın
neredeyse bütün eyaletlerinde cezasız kalıyor, kimi eyaletlerde
Dalitlere karşı yapılan ayrımcılığın cezalandırılması için
çeşitli kanuni düzenlemeler yapılsa da bu çalışmaların şu
ana kadar başarıya ulaştığını söylemek çok güç. Dingidul
bölgesinde yaşanan olaylar ayrımcılığın ne kadar tehlikeli
boyutlarda olduğunu gösteriyor. Bölgede bulunan bir köyün
ibadethanesine 40 yıldır Çingeneler alınmıyor. İnsan hakları
dernekleri bu konuyla ilgili olarak yargıya başvurmuş ve hukuk
mücadelesini kazanmış olsalar da köy halkı Çingenelerin
ibadethaneye girmelerini engelliyor. Geçtiğimiz günlerde 150
kişilik polis grubunun koruması altında, Çingenelerin
ibadethaneye girmesi köyde küçük çaplı olayların yaşanmasına
sebep oldu; çıkan olaylar sonucu 5 kişi yaralandı.
Kaynak:
www.outlookindia.com
Ağustos
ayında Bulgaristan’da yaşanan ırkçı saldırılardan sonra
Çingene dernekleri harekete geçmeye başladı. Başta İtalya’daki
dernekler olmak üzere, yaşanan ırkçı saldırıları araştıran
ve gerekli mercilere başvurularda bulunan derneklerden birisi de
Sofya’daki Romani Baht Derneği’nin hukuki işler bölümü.
Derneğin, Bulgaristan’daki saldırıların meydana geldiği
Fakulteta’da yaşayan sözcüsü Natasha Aleksandrova Ljubenova, 12
Ağustos’ta 3 Çingene gence saldırılarak, yaralanmalarına sebep
olan ırkçı saldırılardaki devlet kanallarının tutumunun
ırkçılığı koruduğunu belirtti. Yapılan yayınlarda
Çingenelere karşı, Çingene olmayanların kışkırtıldığını,
kanıtlarıyla gösteren Ljubenova, ülkedeki medya kuruluşlarının
denetiminden sorumlu kuruma gerekli başvuruların yapıldığını
ve hukuki mücadelenin sürdürüleceğini açıkladı. Ağustos
ayında yaşanan diğer bir saldırıda, 20 yaşında bir Çingene
vurularak öldürülmüştü. Bu olayla ilgili olarak da dernek
gerekli çalışmaların tamamlandığını ve failleri bulunup,
yargıya teslim eline kadar araştırmalarını sürdürecekleri
belirtildi.
Kaynak:
Roma Daily News
Yoksulluğa
Karşı "Ayağa Kalk" 19/10/2007
"Yoksulluğa
Karşı Küresel Eylem Çağrısı" ve BM Milenyum Kampanyası
dünya genelinde yoksulluğa karşı bir eylem düzenledi. Kampanyaya
90 ülkeden çeşitli temsilciler katıldı. 24 saat süren
kampanyada mesajlar verildi.
Katılımcılar
kamu alanları, okul, iş yerleri, ibadethane, spor ve kültür
merkezleri gibi yerlerde toplanarak, Birleşmiş Milletler'in
belirlediği, ciddi yoksulluk içinde yaşayan insanların sayısının
2015'e kadar yarıya indirilmesi hedefine ulaşmada yeterince yol
alınamamış olmasını protesto ettiler ve kendi hükümetlerine
harekete geçme çağrısında bulundular. Geçen yıl da,
'-"Uluslararası Yoksulluğu Giderme Günü"nde düzenlenen
bu küresel eyleme 23,5 milyon kişi katılmıştı.
Kaynak:
BBC
Kırgızistan
Çingeneleri: Lyuli'ler 23/10/2007
Dünyanın
her köşesine yayılmış, dünyanın bütün renklerini mükemmel
bir uyumla yaşamlarına taşımış biz Çingenelerin,
Kırgızistan’daki kardeşlerimizi tanıtıyoruz! Lyuliler yani
Kırgızistan Çingenelerinin yaşadıkları koşullar orda da zor,
orda da sefalet kol geziyor. Lyulilerin büyük bir çoğunluğu
Müslüman ve kökenleri Hindistan’a dayanıyor. Yapılan
araştırmalara göre sayıları 3500 kadar ve nüfusun %90’ı
işsiz. Sovyetler Birliği yıkılmadan önce Lyuliler, devletin
kurduğu çiftliklerde çalışıyorlarmış fakat 1991 sonrasında
çalıştıkları çiftlikler satılmış ve Lyuliler işsiz
kalmışlar. Şu anda genellikle, falcılık, dilencilik ve metal,
kağıt, plastik toplayıcılığı işleriyle uğraşıyorlar.
Eğitim, sağlık ve su çok büyük bir sorun, evlerin büyük bir
çoğunluğu tapusuz ayrıca nüfus kağıdı olmayanların sayısı
da çok fazla. Sovyetler Birliği dönemine ait nüfus kağıtları
olanlar ise şu anda Kırgız vatandaşlığına geçemiyorlar çünkü
yeni nüfus kağıdı alacak paraları yok! Mahalle sakinlerinin
verdikleri bilgilere göre nüfus kağıdı olmayan 3. kuşak
oluşmaya başlamış.
Lyuliler,
Kırgızistan’ın
güneyinde yer alan Osh kentinin ücra köşelerinde yaşıyorlar ve
yaşadıkları mahalleler için herkes “oralar tehlikeli” diyip
girmiyor fakat gerçekten girmek isteyenler, girebiliyor ve başlarına
hiçbir şey gelmiyor. O insanlardan birisi olan doktor Nina Kadryan,
“mahalleye gitmek istediğimi söylediğimde arkadaşlarım orada
başıma bir şeyler gelebileceğini söylediler. Gitmeye karar
verdiğimde ise bana deli dediler. Mahalleye gittiğimde şoka
uğradım, yoksulluk ve hastalık ciddi boyutlardaydı. Artık
haftada bir gün mutlaka mahalleye gidiyorum, elimden geleni
yapıyorum.” diyor.
Kaynak:
www.eurasianet.org
Çingene
Müziğinin Acı Kaybı 23/10/2007
Tuşlu
çalgılar üstadı Joe Zawinul 11 Eylül günü doğduğu şehir
Viyana’da 75 yaşında cilt kanseri yüzünden öldü. Ailesinden
genetik olarak devraldığı Çingene ve Doğu Avrupalı müzikal
mirasını dünya cazına aşılayan, sadece “Stories of the
Danube” senfonisinde diğil, tüm çalışmalarına Tuna nehrinin
ruhunu katan müzisyen 50’lerin sonunda yerleştiği ABD’de
yıllar içinde Miles Davis’ten Arto Tunçboyacıyan’a pek çok
isimle çalıştı, saksafoncu Wayne Shorter’la son caz efsanesi
Weather Report’u oluşturdu, sendika ekibiyle caz-rock’u üç kez
İstanbullularla paylaştı.
Toprak
ve Su İstiyoruz 24/10/2007
25
bin Hindistan Çingenesi bu sloganla başkent Delhi’ye doğru
yürüyor. En alt kastta olmaları nedeniyle, tecavüze, faili
meçhul(!) cinayetlere maruz kalan, her çeşit zulme yüzlerce
yıldır boyun eğen Dalitler artık yeter diyorlar. Erkekler,
sırtlarında çocuklarıyla kadınlar bu gidişata dur demek için
yürüyorlar. Ellerinde bayraklar, ağızlarında sloganlarla
hükümetlerin gerçekleşmeyen vaatlerini gerçekleştirmeleri için
yollara düştüler. Yürüyüşü, sivil toplum örgütleri de
destekliyor, Chhattisgarh adlı sivil toplum örgütünden bir
gönüllü yaptığı açıklamada, yürüyüşün amacının
Dalitlerin temel haklarını elde etmeleri olduğunu belirtti.
Yüzlerce yıldır çalıştıklarını fakat suyun bile Hindistan’da
Dalitlere çok görüldüğünü, hakları olan toprakları elde
etmek için yürümeye devam edeceklerini söyleyen gönüllü,
ülkedeki su kaynaklarının kontrolünün topluma bırakılmasını
ve doğal kaynakların yağmalanmasına son verilmesi gerektiğini
sözlerine ekledi.
Kaynak:
http://in.news.yahoo.com
Çingene
Kadının Hukuk Mücadelesi 25/10/2007
İspanya
bugünlerde bir Çingene kadını konuşuyor. İspanyol sosyal
güvenlik kurumu INSS, kocası ölen kadına resmi nikahı olmadığı
gerekçesiyle maaş bağlamıyor. María Luisa Muñoz, 1971 yılında
Mariano Jiménez ile Çingene usullerine göre evlendi ve çift resmi
nikah kıydırma gereği duymadılar çünkü O dönemin anayasasına
göre bir çiftin aile sayılabilmesi için resmi nikah kıyılmasına
gerek yoktu. Çift, evlendikleri 1971 yılından itibaren sosyal
güvenlik kurumuna, aile statüsünde primlerini yatırdılar. 1978
yılında yapılan anayasal değişikliklere göre aile statüsünün
geçerli olabilmesi için resmi nikah zorunlu kılındı. Fakat
sosyal güvenlik kurumu, çifti bu değişiklik hakkında
bilgilendirmedi ve çift primlerini ödemeye devam etti. 200 yılında
kocasını kaybeden Munoz, kendisine maaş bağlanması için INSS’ye
başvurdu fakat resmi nikahları olmadığı gerekçesiyle kendisine
maaş bağlanmadı. Yargıya başvuran Munoz, 7 yıl boyunca hukuk
mücadelesini sürdürdü fakat herhangi bir gelişme kaydedilemedi.
İç hukuk yollarının tümünü tüketen Munoz, davayı şu
günlerde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşımaya
hazırlanıyor. Hukuk mücadelesinde Munoz’u yalnız bırakmayan
Çingene Derneği, Fundación Secretariado Gitano sözcüsü María
Luisa, yaptığı açıklamada yaşanan olayın kültürel
ayrımcılığın açık bir kanıtı olduğunu, insan haklarına
hareket niteliği taşıdığını ve olayda devlet kurumunun açıkça
ihmali olduğunu belirtti.
Kaynak:
www.typicallyspanish.com
Çingene
Mahallesine Dönüş 26/10/2007
Kosova’da
100 Çingene 1999 yılında Arnavutların zorlamasıyla terk etmek
zorunda kaldıkları evlerine geri döndüler. Birleşmiş Milletler
mülteci komisyonun gerçekleştirdiği “Roman Mahallesine Geri
Dönüş” başlıklı proje kapsamında, 1999 öncesinde yaklaşık
8000 Çingenenin yaşadığı Kosova’nın kuzeyine geri dönüşler
başladı. Proje kapsamında yeniden yapılan müstakil ev ve
apartmanlara ilk olarak 100 Çingene yerleştirildi. 2008 yılının
Mart ayına kadar bu sayının 462’ye çıkması planlanıyor.
Proje, evlerine dönen Çingenelerin toplumla bütünleşmesini
sağlamak üzere de çeşitli aktivitelerin yapılmasını öngörüyor.
Kaynak:
Roma Daily News
Geç
Kalınmış Özür 30/10/2007
Romanya
başbakanı Traian Basescu, Çingenelerden özür diledi. 2. Dünya
Savaşında ölüm kamplarına gönderilen 25 bin Çingene için özür
dileyen başbakan, “Devletimiz, 2. Dünya Savaşında Çingeneleri
açlığa ve ölüme gönderdi. Kardeşlerim bunun için sizden özür
diliyorum” dedi. Yapılan törende ölüm kamplarından kurtulan 3
Çingeneye devlet madalyası verildi. Romanya, 2. Dünya savaşında
ölüm kamplarına 25 bin Çingene göndermiş ve bunların en az 11
bini yaşamını yitirmişti. Bu geç kalınmış özürden sonra
çeşitli açıklamalar yapan sivil toplum örgütleri, bu olaya ders
kitaplarında yer verilmesi gerektiğini ve günümüzde de kültürel
ayrımcılığın devam ettiğini, hükümetin bu konuda gerekli
tedbirleri alması gerektiğini belirttiler.
Kaynak:
http://www.reuters.com
Irkçı
Saldırılar ve Çingene Dernekleri 31/10/2007
Merkezi
Bulgaristan’ın
Sofya kentinde bulunan, Fırsat Eşitliği Derneği Girişimi,
geçtiğimiz aylarda yaşanan ırkçı saldırıların faillerinin
bulunması ve bu konuda kamuoyu oluşturulması çalışmalarına
devam ediyor. 21 Ağustos günü dövülerek öldürülen 17
yaşındaki gencin faillerinin bulunması için görgü tanıklarıyla
ve polisle görüşen dernek görevlisi avukatlar olayın yargıya
taşınmasını sağladılar. Diğer taraftan yükselen ırkçılıkla
ilgili kamuoyu yaratmak amacıyla bir belgesel çekilerek medya
kuruluşlarına gönderildi. Ayrıca medya kuruluşlarından
olaylarla ilgili programların yapılması ve toplumun
bilgilendirilmesi çağrısında bulunuldu. Derneğin çektiği
belgesel Bulgaristan Ulusal Kanal’ında
önümüzdeki günlerde yayınlanacak.
Kaynak:
equal_opportunities @abv.bg
Paramiliter
Birlik Kurdular 01/10/2007
Avrupa’da
kendini tekrar göstermeye başlayan Hitler bu sefer kuzu postuna
büründü. Çek Cumhuriyeti’nde faaliyet gösteren Ulusal
Parti’nin yetkilileri, Ulusal Muhafızlar adını verdikleri
paramiliter bir grup kurduklarını belirttiler. Bu grubun amacının
sadece parti çalışmalarına yardım etmek olmayacağını bunun
yanında doğal afetlerde de halka yardım etmek olacağını
belirttiler. Yapılan toplantıda göçmenler için “bütün
Avrupa’yı sardılar, Çek halkının işlerini ellerinden
çaldılar” gibi ifadelerin bulunduğu pankartlar açıldı. Ayrıca
toplantıda, Çek Cumhuriyeti’nde çıkarılması planlanan
ayrımcılığa karşı tedbirler paketinin gereksiz olduğu
belirtildi.
Kaynak:
http://www.romea.cz
Paramiliter:
askeri niteliği olup orduya bağlı olmayan.
Hitler
Macaristan'da 02/10/2007
Macaristan
siyasal partilerinden birisi olan ırkçı Jobbik’in Ağustos
ayında, 56 kişiyle kurulan paramiliter grubuna, geçtiğimiz
günlerde yapılan törenle yüzlerce kişi daha katıldı. Siyah
elbiseler giyen ve gamalı haç işlemelerinin bulunduğu bayraklar
taşıyan grup yemin etti. Macar muhafızları adını taşıyan
grubun sözcüsü, halkın kendilerini desteklediğini, şu ana kadar
5000 kişinin gruba katılmak için başvuruda bulunduğunu belirtti.
Kendilerini Yahudi karşıtı olarak nitelendiren grup, Macar
kültürünü yaymak istediklerini belirtiyorlar. Olayı yorumlayan
analistler, Macaristan’da Yahudilerle kimsenin sorunu olmadığını,
Yahudi karşıtı kendilerini niteleyen grubun ileri Çingene karşıtı
olabileceğini belirtiyorlar.
Kaynak:
www.romea.cz/
Çocuk
Gelişim Merkezi 05/11/2007
Romanya’nın
Tarneveni kentinde, belediye ve Buckner International isimli sivil
toplum örgütünün işbirliğiyle çocuk gelişim merkezi açıldı.
Çingene çocuklarının eğitim görmesi için açılan merkeze
şimdilik 20 öğrenci kayıt yaptırmış. Yetkililer, merkezin
kapasitesinin 60 olduğunu ve bu sayının yıl sonuna kadar
yakalanabileceğini belirtiyorlar. Çocukların ücretsiz olarak
kabul edildiği merkezde, aileler de merkezin temizliği gibi basit
ihtiyaçlarını karşılayacaklar. Merkez, 7:30 ile 15:30 arasında
hizmet verecek ve çocuklara sabah kahvaltısı ve öğle yemeği
verilecek.
Kaynak
: Roma Daily News
Çingenelere
1.6 Milyar Euro 06/11/2007
Bulgaristan’a,
sivil toplum kuruluşları aracılığıyla kullanılmak üzere,
Avrupa Birliği tarafından ayrımcılık ve sosyal entegrasyon
projeleri için 1,6 milyar Euro aktarılmasına karar verildi.
Bulgaristan’da
yaz aylarında yaşanan ırkçı saldırılarda 1 genç ölmüş,
birçok kişi de yaralanmıştı. Sayıları 650 bine yaklaşan
Bulgaristan Çingeneleri, kimi mahallelerde, ırkçı saldırılara
karşı kendi kendilerini savunmak amacıyla gönüllü birlikler
kurmak zorunda kalmışlardı.
Bulgaristan’a
aktarılan bu paraların gerçekten Çingeneler için kullanılmasını
umuyoruz.
Kaynak:
FOCUS News Agency
Yürüyüşe
Devam 07/11/2007
Geçtiğimiz
hafta duyurduğumuz, belki de Hindistan Çingenelerinin hayatını
etkileyecek en kapsamlı yürüyüş devam ediyor. Yürüyüşe
şimdiye kadar 18 eyaletten insanlar katıldı. Başkent Delhi’ye
doğru yürüyüşe geçen Dalitlerin sayısı yol boyunca artmaya
devam ediyor. Yürüyüşün başladığı günden beri 300 km yol
alan Çingenelerin sayısı 28 bine yaklaştı. 25 sivil toplum
kuruluşunun da desteklediği yürüyüşün amacı, toprak ve su
haklarını elde etmek. Çalıştıkları topraklarda hiçbir
haklarının olmamasına itiraz eden Dalitler, şimdiye kadar
herhangi bir hak talep ettiklerinde toprak sahiplerinin saldırılarına
uğradıklarını belirttiler.
Çingeneler
İlerleme Raporunda 08/11/2007
Avrupa
Komisyonu dün Türkiye hakkında İlerleme Raporunu yayınladı.
Raporda Çingenelerle ilgili saptamalarda var. Raporda Çingenelerin
yaşadıkları bazı temel sorunlara değiniliyor. Raporda genel
olarak geçen yılla benzer ifadeler var. "Romanlar yeterli
seviyede barınma, eğitim, sosyal koruma, sağlık ve istihdama
erişim alanlarında sorun yaşamaya devam ediyor.” ifadeleri
raporda yer alıyor.
Kentsel
dönüşüm sürecinin Çingenelere etkilerinin değerlendirildiği
raporda konu ile ilgili şu bölüm yer alıyor. "Bakanlar
Konseyi'nin Nisan 2006 tarihli bir kararının aldından, bir şehir
yenileme programı uygulamaya konuldu. Bu bağlamda Roman mahalleleri
başta İstanbul olmak üzere birçok ilde yıkıldı. İstanbul
belediyeleri bu yıkımlar sonrasında Romanlara barınak, temel
sıhhi hizmetler veya diğer sosyal ve ekonomik hizmetleri sunmak
için hiçbir adım atmadı. İstanbul Sulukule semt sakinleri ve
sivil toplum örgütleri İstanbul İdare Mahkemesi'ne, semtin
istimlak ve tahliyesinin durdurulması için başvuruda bulundu."
Bu
yılki ilerleme raporunda Türkiye'nin 2005-2015
İtalya
Yanlış Yolda 11/112007
Romanya’nın
Avrupa Birliği’ne girmesiyle birlikte, birçok Çingene Avrupa’nın
değişik ülkelerine göç etmeye başladı. Romanyalı Çingenelerin
büyük bir çoğunluğu da İtalya’ya göç etti. İtalyan
yetkililer, ülkelerinde son dönemde artan hırsızlık, gasp gibi
olayları bu göç dalgasıyla bağlantılı gibi göstermeye
çalışıyorlar.
Yetkililer
bu olayların önüne geçebilmek için bir dizi tedbirin alınması
gerektiğini belirtiyorlar fakat önerilen tedbirler Çingenelerin
yaşam koşullarını iyileştirmekten ziyade suç ve suçlu oranının
daha da artmasına sebep olabilecek nitelikte.
Gündemde
olan tedbirlerden en çok göze çarpanlar, sınır dışı etme ve
özel vatandaşlık statüsü. “özel vatandaşlık” statüsünün
içeriğinin nasıl olduğu ise belli değil. Çingeneler ise işlenen
suçların, Çingenelerin hepsine mal edilmesinden büyük
rahatsızlık duymaktalar. İtalya’da, çoğunluğunu Çingenelerin
oluşturduğu bir milyon Romen yaşıyor ve bunların 600 bin
kadarının ne çalışma ne de oturma izni var.
Kaynak:
www.thediplomat.ro
Yunanistan
Sınıfta Kaldı 12/11/2007
Avrupa
Birliği İnsan Hakları Komisyonu’nun ekim ayında hazırladığı
rapora göre, Yunanistan, Çingenelerin sağlık, eğitim, konut ve
politik yaşama katılmaları konusunda son yıllarda hiçbir gelişme
gösteremedi. Hazırlanan rapora göre, Çingeneler neredeyse hiçbir
partide görev almıyor ve politikacılar Çingenelerin düşünce ve
isteklerini dikkate almıyorlar. Ülkedeki, Çingene mahallelerinin
alt yapı sorunları halen devam etmekte, birçok çocuk eğitim ve
öğretim olanaklarından mahrum kalmakta. Diğer taraftan
Çingenelerin birçoğunun sosyal güvenlik sisteminden
yararlanamadığı raporun en dikkat çekici kısımları olarak göze
çarpıyor.
Kaynak:
www.ipsnews.net
Irkçı
Politikacı 13/11/2007
Çek
Cumhuriyeti parlamenterlerinden Petr Paulczynski, Çingeneleri
aşağılayan şakaların ve ırkçı söylemlerin bulunduğu bir
takım metinleri kendisine ait internet sayfasında yayınladı.
Ülkedeki Çingene dernekleri bu olayı kınayarak, parlamenteri
ırkçılıkla suçladılar. Bu tür tepkilerin yoğunlaşmasıyla
bir açıklama yapan Paulczynski, ırkçı olmadığını ve o
yazıları, Çingene sorununun kamuoyunda tartışılmasını
sağlamak için sitesine koyduğunu belirtti.
Kaynak:
www.romea.cz
Yine
Irkçı Saldırı 14/11/2007
Çek
Cumhuriyeti’nin Bratislava kentinde 20 aşırı ırkçı, 2 göçmene
saldırarak hastanelik ettiler. Geçtiğimiz Cuma günü meydana
gelen olay, polis merkezi ve hastanenin birkaç yüz metre uzağında
gerçekleşti. Hastaneye getirildiklerinde baygın olan göçmenler,
ilk ifadelerinden isimlerinin ve geldikleri ülkelerin bilgisinin
basına verilmemesini istediler. Polis kaynaklarına göre,
gençlerden birisi Yunanistan diğeri ise Libya’dan göç etmişler.
Kaynak:
www.romea.cz
Çingene
Yemeği Yemezlermiş 19/11/2007
Hindistan’ın
Andhra Pradesh's Nalgonda bölgesindeki bir okulda öğrenciler öğlen
yemeklerini protesto ediyorlar. Okulun aşçılarının Dalit
olmaları sebebiyle, yemekleri yemeyeceklerini belirten öğrenciler,
aşçıların görevine son verilinceye kadar öğlen yemeklerini
protesto edeceklerini belirttiler. Öğrencilerden bir tanesi,
ailesinin yemekleri yemesine izin vermediğini söyledi. Okul müdürü
ise kimseyi yemek yemesi için zorlayamayacaklarını belirten
Çingene aşçıların işten çıkarılıp çıkarılmayacaklarıyla
ilgili olarak herhangi bir açıklama yapmadı.
Okul
öğrencilerinin birçoğu üst kastlardan birisi olan Reddy kastına
mensup ailelerin çocukları. Bölgedeki toprakların büyük bir
kısmına sahip Reddy kastı mensupları, topraklarında Çingene
çocukları çalıştırıyorlar.
Kaynak:
www.hindustantimes.com
Irkçılar
Kan Dökmeye Devam Ediyor 20/11/2007
Geçtiğimiz
pazartesi günü, İtalya’nın Milan kentinde, bir Çingene kadının
içinde bulunduğu baraka yandı. Yetkililerin yaptığı açıklamaya
göre yangın, barakadaki gaz lambasından kaynaklanmış. Barakadan
çıkarılan Çingene kadının cesedine yapılan otopsi sonrasında,
ölümün yangından değil sert bir cisimle vücudunun muhtelif
yerlerine vurulmasından kaynaklandığı kesinleşti. Yaz aylarında
Livorno’da yaşanan kamp yangınının da yemek ateşinin çadırlara
sıçraması sonucu gerçekleştiği söylenmişti. Olayın, ırkçılar
tarafından gerçekleştirilen bir saldırı olduğu daha sonra
ortaya çıkmıştı. Bu olaylar son yaşanan baraka yangınında
olayın ırkçı bir saldırıdan kaynaklandığı ihtimalini
güçlendiriyor.
Kaynak:
http://paris.indymedia.org/
Önce
Kendinize Bakın 21/11/2007
Son
dönemde İtalyan hükümetinin Romanya’dan gelen Çingenelerle
ilgili aşırı tedbirler almasını ve bunun sebebi olarak da Avrupa
Birliği’nin sınırlarını kontrolsüz biçimde açmasına
bağlaması üzerine, Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso,
İtalya’nın her şeyden önce kendi içindeki yabancı
düşmanlığını yok etmesi gerektiğini söyledi. Avrupa
Birliği’nin, göçmenlerle ilgili bütünleşme politikaları
olduğunu ve bu politikaların AB’nin, üye ülkelere dağıttığı
fonlarla uygulandığını belirtti. Ayrıca AB’nin Çingenelere
özgü bir entegrasyon projesi olduğunu ve proje kapsamındaki
fonlardan faydalanmak için İtalya’nın herhangi bir başvurusunun
olmadığının altını çizen Barroso, Çingenelerin de AB’nin
vatandaşları olduğunu vurguladı.
Kaynak:
www.gulf-times.com
İrlanda'da
Yürüyüş 23/11/2007
Dublin’de
Çingeneler evlerinin yıkılmasını protesto etmek için yürüyüş
yaptılar. Birleşik Krallığın en büyük Çingene yerleşim
bölgesi Dale Farm’daki 86 evin yıkımı için karar alan hükümeti
protesto eden Çingeneler, bu uygulamanın insan haklarına aykırı
olduğunu ve mücadelelerinin devam edeceğini belirttiler. Ayrıca
önümüzdeki hafta Salı, Ulusal Çocuk Hakları gününde Çingene
çocuklar, okullarda yaşadıkları ayrımcılıkları ayrımcılığı
ve evlerinin yıkılmasını protesto etmek için yürüyüş
düzenleyecekler. Sivil toplum kuruluşları temsilcileri, sene de
bir günün “Ulusal Çingene Günü” olması ve o günün tatil
ilan edilmesini hükümetten talep edecekler.
Kaynak:
Roma Virtual Network
Korkunç
İddia: Katliam! 24/11/2007
Hindistan
Çingeneleri (Dalitler) hakkinda arastirmalar yapan ve yasanan
ayrimcilikla ilgili çalismalar yürüten, Dr. Udit Raj'in
iddialarina göre Bati Bengal'de bulunan Nandigram bölgesinde 600
kadar Dalit öldürüldü. Raj, yaptigi açiklamada sivil toplum
örgütlerinin ve medya kuruluslarinin bölgeye girisinin
yasaklandigini belirtti. Bölgenin “Özel Ekonomik Bölge” ilan
edildigini ve burada yasayanlarin büyük çogunlugunun Dalitler ve
Müslümanlar oldugunu belirtti. Bölgeden haber alinamamasi ve
giris-çikislara izin verilmemesinin, burada büyük bir katliam
yasanmis olabileceginin isareti oldugunu belirtti. Iddianin
dogruluguyla ilgili gelismeleri sizlere duyurmaya devam edecegiz.
Kaynak:
www.rediff.com
Bükreş’te
50 kişilik bir grup, İtalya’da son dönemlerde Çingenelere karşı
gerçekleştirilen saldırıları protesto etmek için yürüyüş
yaptı. Medyanın büyük ilgi gösterdiği yürüyüşte,
katılımcılar mahkum kıyafetleri giydiler ayrıca taktıkları
maskelerle de yüzlerini gizlediler. Yapılan basın açıklamasında,
uygulanan ayrımcılık politikaları nedeniyle dünyanın
hapishaneye dönüştüğünü, insanların ise dünyanın mahkumları
olduğunu belirttiler. Avrupa’da ırkçılığın yükseldiğinin
fakat hükümetlerin bu durum karşısında hareketsiz kaldıklarının
altını çizen protestocular, ırkçıların bu tür gösterilere
katılanların fotoğraflarını çekip, forumlarında hedef
gösterdikleri için yüzlerini gizlemek zorunda kaldıklarını
belirttiler.
Kaynak:
www.divers.ro
Polonya
Çingenelerinden olan ve “Popuzsa”(koyun) lakabıyla tanınan
Bronisława Wajs’in (1908-1987), Gorzow kentinde heykeli törenle
açıldı. 2. Dünya Savaşı sırasında Polonyalı çocuğu ölümden
kurtaran Çingene kadın, yazdığı şiirlerle de ülkenin önemli
şairlerinden birisi olarak kabul ediliyor. Şiirlerini Romani’den
birçok dile çevrilen şair, şiirlerinde en çok doğa ve
Çingeneleri anlattı.
Kaynak:
www.polskieradio.pl
İtalyan
hükümetinin, ülkede suç oranlarının artması ve bu artışı
Çingenelere bağlaması büyük tepkilere sebep olmuştu. İtalyan
yetkililer bununla da kalmayarak Çingeneleri sınırdışı etmek
için çalışmalara başladı. Bu durumu protesto eden sivil toplum
kuruluşları geçtiğimiz hafta bir yürüyüş düzenlediler.
Yürüyüşte, yabancı düşmanlığının bu tür kılıflarla
Çingenelere yansıtılmasının modern demokrasilerde olamayacağı
belirtildi. Göçmenleri sınırdışı etmenin hiçbir zaman çözüm
olmayacağı ayrıca yaşanan adli vakaların sorumluluğunun bütün
Çingenelere yıkılamayacağının yetkililerce anlaşılması
istendi.
Kaynak:
Roma Virtual Network
Bulgaristan'da
Yerel Seçimler 03/12/2007
Bulgaristan’da
28 Ekim 2007 tarihinde yapılan yerel seçimler, Doğu Avrupa’da
son dönemde gelişen Çingene karşıtı hareketlerin ve başarıya
ulaşamayan sosyal bütünleşme projelerinin bir göstergesi
gibiydi. 1993 yılında yapılan yerel seçimlerde belediye
meclislerinde 126 adet Çingene temsilci bulunmaktaydı; bu sayı son
seçimlerde 93’e düştü. Bulgaristan’da Evroroma, Roma, Drom ve
yeni kurulmuş olan Solidarnost isimli dört tane Çingene partisi
bulunmakta. Bu partiler, ülkedeki 264 belediyenin 183’ü için
aday çıkarttılar.
Son
yerel ve genel seçimlerde alınan oyların karşılaştırmasına
bakılacak olursa, 93 temsilcinin seçilmesini sağlayan 76236 oy,
2005 yılında yapılan genel seçimlere giren tek Çingene
partisinin oylarının toplamı olan 45637’den fazla olmasına
rağmen bu artışın temsilci sayısına yansımadığı
görülmektedir. Bu çelişkinin kaynağında Bulgaristan
parlamentosunun, temmuz ayında yasalaşan ve yerel seçimler için
%9 barajını içeren kararı bulunmakta. Baraj uygulaması, küçük
partilerin belediye meclislerinde temsil edilmesini imkansız hale
getirdi.
Kaynak:
Roma Virtual Network
"Ana"
Avrupa Turunda 04/12/2007
“Çingenelerin
Anası” lakabıyla tanınan, Makedonyalı sanatçı Esma Redzepova,
Avrupa Konseyi’nin finanse ettiği Dosta isimli bilinçlendirme
kampanyası kapsamında Avrupa ülkelerinde çeşitli konserler
verecek. Avrupa turuna, Strazburg’daki Avrupa Konseyi’nde verdiği
konserle başlayan Redzepova, konserlerine orta ve doğu Avrupa
ülkelerinde devam edecek.
Kampanyanın amacı, Avrupa Birliği
ülkelerinde varolan Çingeneler hakkındaki önyargıların ortadan
kaldırılması. Bilinçlendirme kampanyası kapsamında, kültürel
etkinliklerin yanı sıra Çingenelerle ilgili çeşitli eğitim
çalışmaları da düzenlenecek.
Kaynak:
www.makfax.com.mk
Srilanka'da
Irkçı Saldırı 05/12/2007
Irkçılık,
dünyada sınır tanımadığını bir kez daha gösterdi. 28 Kasım
günü, Sri Lankalı bir Çingene ırkçılar tarafından saldırıya
uğradı. 22 yaşındaki üniversite öğrencisi, Pradeep Mano Hara,
evine gitmek için otobüs beklediği sırada 3 ırkçı tarafından
fena şekilde dövüldü. Hara, üniversitelerinde göçmen
öğrencilerin sürekli olarak ırkçıların sözlü saldırılarına
maruz kaldıklarını ve saldırı sırasında da, ırkçıların
göçmenleri aşağılayıcı sözcükler kullandıklarını
belirtti. Saldırı sonuncunda vücudunun çeşitli yerlerinde
kırıklar oluşan genç hakkında, polisler, olayın soruşturma
aşamasında olduğunu, bu yüzden herhangi bir bilgi
veremeyeceklerini belirttiler.
Kaynak:
www.romea.cz
Çingene
Olmak Zor Zanaat 06/12/2007
Slovakya’da
ayrımcılığa ve ırkçılığa karşı çalışmalar yürüten
sivil toplum örgütü People Against Racism (Irkçılığa Karşı
İnsanlar), Çingenelerin Slovakya’da, yaşadığı ayrımcılığı
bütün çıplaklığıyla kanıtlayan bir çalışma
gerçekleştirdiler. Kamusal alanda yapılan bir dizi test,
Çingeneler için hayatın ne kadar zor olduğunu gösteren küçük
kanıtlardı.
Çalışma,
restoran, berber, bar gibi alanlara birisi Çingene olan 2 kişinin
gönderilmesi üzerine kurgulandı. Gönderilen 2 kişinin de
giyimleri ve kullandıkları cep telefonu, kol saati gibi aksesuarlar
eşit düzeydeydi. Fakat bu iki kişinin birbirlerinden ayrıldıkları
nokta, Çingene olmayan kişinin beyaz tenli olmasıydı. Çingene
olan kişiye berberde hizmet verilmedi, barda ise servis yapılmadı.
Çingene olmayan, beyaz tenli denek ise bu alanların hepsinde
sorunsuz bir şekilde hizmet aldı.
Yaptıkları
çalışma hakkında bilgi veren dernek görevlisi Jaroslava
Farkasova, çalışmalarını kent ve köylerde sürdürdüklerini ve
köylerde yaşanan ayrımcılığın kentlere oranla daha yüksek
olduğunu belirtti. Yaptıkları 90 testten 80 tanesinde ayrımcılığın
açık bir şekilde yaşandığını söyleyen Farkasova, ayrımcılık
vakalarının gizli bir şekilde gerçekleştiğini sözlerine
ekledi. Farkasova yaşanan gizli ayrımcılığı şu sözlerle
açıkladı: Çingene deneğin, berberde hizmet alamamasının sebebi
randevusuz gitmesiydi fakat Çingene olmayan denek randevusuz gitmiş
ve biraz bekledikten sonra hizmet alabilmişti. Barda da benzer bir
durum yaşandı, Çingene deneğin oturduğu masanın daha önceden
başka birisi için ayrıldığı gerekçesiyle kibarca, bardan
kovuldu. Çingene olmayan denek ise daha sonra aynı masaya oturarak
sipariş verdi ve siparişi kısa bir süre sonra getirildi.
Kaynak:
www.romea.cz
Irkçılar
Heykellere Tırmanıyor 07/12/2007
22
Kasım’da Prag kent merkezi, ırkçıların gövde gösterisine
sahne oldu. kent merkezindeki güvenlik kameralarının kaydettiği
gösteride, 30 kadar ırkçı, St Wenceslas heykeli etrafında
toplanarak çeşitli sloganlar attılar. Daha sonra grup içinden
birkaç kişi heykele tırmanarak, nazi selamı verdi. Görgü
tanıkları, ırkçı gruptaki birçok dazlağın, almanca
konuştuklarını belittiler. Görgü tanıklarının, polise haber
verdiklerini gören ırkçılar, güvenlik görevlileri gelmeden
alanı terk ettiler. Yetkililer, yüzlerini çeşitli maskelerle
kapatan ırkçıların teşhis edilmesinin zor olduğunu fakat
soruşturmanın devam ettiğini belirttiler.
Kaynak:
www.romea.cz
100
Ev Kundaklandı 09/12/2007
Geçtiğimiz
günlerde, Hindistan’ın
Bhubaneswar kentinde bulunan Dalit köyündeki evler, üst kast
mensuplarınca ateşe verildi. Olay sonucunda 100 ev tamamen yandı.
Üst kast mensubusu 2 genç, bir kavşakta geçiş üstünlüğü
olmamasına rağmen, içinde 2 Dalit gencin olduğu arabaya yol
vermediler. Tartışma kavgaya dönüştü bir süre sonra
yatıştırılan gençler olay mahalini terk ettiler. Fakat yaklaşık
400 kişilik bir grupla Dalit köyüne geri dönen kişiler Dalitlere
saldırmaya başladılar ve evleri ateşe verdiler. Olaylarda ölen
olmazken, birçok insan yaralandı, polis kavganın büyümesini
engelleyemedi. Görgü tanıklarının ifadelerine göre polisler
evlerin yakılmasına engel olmadılar.
Kaynak:
www.hindustantimes.com
Dalitler
Eşitlik İçin Yürüdü 10/12/2007
Hindistan’ın
başkenti Yeni Delhi’de kastlar arası eşitsizlikler ve bu
eşitsizliklerden kaynaklanan ayrımcılığa son verilmesi amacıyla
yaklaşık 5000 kişi büyük bir yürüyüş düzenledi. 5000
kişilik grubun içinde Hindistan Çingeneleri Dalitler, Sintiler ve
Müslümanlardan oluşan alt kast mensupları bulunmaktayd. Yürüyüş
başkentte bulunan meclis binasına kadar sürdü ve kast sisteminin
yarattığı eşitsizlikler üzerine çeşitli konuşmalar yapıldı.
Kast sisteminden kaynaklanan, eğitim ve sağlık hizmetlerinden
faydalanamama, toprak ve doğal kaynakların kullanımındaki
adaletsizlikleri içeren konuşmaları, eşitlik için atılan
sloganlar kesti.
Dalitlerin
yaşam koşullarının insan hakları ile bağdaşmadığını
belirten konuşmacılar, bu kötü şartların düzeltilmemesinin ana
sebebinin Hindistan’da bulunan kast sistemi olduğunun altı
çizildi.
Kaynak:
http://in.news.yahoo.com
Çingenelere
Sormadan Olmaz 11/12/2007
Bulgaristan’da
Çingenelerin kurduğu 50 sivil toplum örgütü, başbakan Sergei
Stanishev’e bir mektup göndererek, yaptıkları çalışmaların
politikacılar tarafından dikkate alınmamasını ve çalışmalarını
yürütürken devlet görevlilerince oluşturulan baskıları
protesto ettiler. Mektupta öne çıkan eleştiriler şunlar:
·
Çingene derneklerinin, Çingenelerin toplumla bütünleşmesine
yönelik projelerde etkisiz bırakılması ya da yok sayılması,
·
Devletin, Çingenelerle ilgili düzenlemelerinde, derneklere
danışılmaması,
· Çingene temsilcilerin, Çingeneler ile
ilgili komisyonlarda görev alamaması.
Bulgaristan’ın
Avrupa Parlamentosu milletvekillerinden, Dushana Zdravkova, bu
eleştirilere tamamen katıldığını belirterek, Çingene
derneklerini desteklediğini belirtti. Hükümetin, Çingene
derneklerine çocukmuş gibi davranıldığının altını çizen
Zdravkova, hükümetin 1 ay içerisinde mektuba cevap vermemesi
durumunda konuyu Avrupa Parlamentosu’na taşıyacak.
Kaynak:
Roma Virtual Network
Hindistan
Çingene Mezarlığı Oldu 12/12/2007
Hindistan,
her gün yeni bir Çingene saldırısına sahne oluyor. Tecavüzlerin,
cinayetlerin, kundaklamaların ardı arkası kesilmiyor. Bu vahşice
saldırıların failleri ise yakalanamıyor ya da yakalanmıyor.
Saldırıların nedeni ise ne hırsızlık ne de suç teşkil
edebilecek herhangi bir hareket! Saldırıların tek nedeni,
Çingenelerin en alt kastın mensubu olmaları ve üst kastların
Çingenelerle birlikte yaşamak istememeleri. Bu durum, Çingene
ölümlerini ya da tecavüzlerini ülkenin gündelik hayatının bir
parçası haline getiriyor ve ülkeyi belki de dünyanın en büyük
Çingene Mezarlığına dönüştürüyor.
Bu “olağan”
olaylara 1 Aralık günü bir yenisi daha eklendi. Daha önce birçok
tecavüz ya da cinayet haberi verdiğimiz Muzaffarnagar kentinde, bir
Dalit ailenin evi basıldı ve 50 yaşında bir kadın vahşice
öldürüldü. Öldürülen kadının 2 çocuğu ise saldırıda ağır
biçimde yaralandı. Olayın failleri ise yine yakalanamadı.
Kaynak:
www.saharasamay.com
Mayawati'nin
Çağrısı 13/12/2007
Hindistan’ın
en büyük beşinci eyaleti Uttar Prades’in başvekili, Hindistan
Çingenelerinin gururu Mayawati Kumari, yaptığı çağrıyla,
ülkedeki bütün kastların birlik olmasını; kast sisteminden
kaynaklanan eşitsizliklerin son bulmasını istedi. Hindistan’da
eşitlikçi bir toplumun oluşabilmesi için her şeyden önce
kastlar arasındaki ayrımın ortadan kalkması gerektiğini belirten
Mayawati, bunun ancak kastların kendi verecekleri kararla mümkün
olabileceğine inandığını söyledi. Mayawati, kastlar arasında
ayrımın ortadan kalkabilmesi için, siyasal partilere ve sivil
toplum örgütlerine büyük sorumluluklar düştüğünü ve
yapılacak ortak çalışmalarla sosyal kardeşliğin temellerinin
atılacağının altını çizdi. Ülkedeki en alt kast mensupları
olan Dalitlerin, kastlar arasındaki acımasız ayrımlar sonucu
insanlık dışı muamelelere maruz kaldığını ve Dalitlerin
yaşadığı zulmün üst kastların sorumluluğunda olduğu belirten
Mayawati, çağrısına Dalitlerden önce üst kastların cevap
vermesini istedi.
Kaynak:
http://news.indiainfo.com
Çingene
Yoksulluğu Sınır Tanımaz 14/12/2007
Moldova
Parlamentosu İnsan Hakları Komisyonu’nun yaptığı yoksulluk
araştırması, dünyanın değişik ülkelerindeki Çingenelerin
ortak paydalarından birisinin de yoksulluk olduğunu gösteren
önemli bir çalışma. 7 Aralık’ta sonuçları açıklanan
araştırmaya göre Moldova Çingeneleri, büyük bir yoksulluk
içinde yaşamaya çalışıyorlar. Araştırmanın sonuçlarını,
basın mensupları ve sivil toplum örgütleri temsilcilerinin
katıldığı bir toplantıda açıklayan, komisyon üyesi Stefan
Secareanu, yoksulluğun, eğitim, sağlık, güvenlik ve konut durumu
gibi özellikler üzerinden tanımlandığını belirtti.
Araştırma,
ülke genelinde yaşayan Çingenelerin, yoksulların 1/3’ni temsil
ettikleri ve aylık gelirlerinin yoksulluk sınırının 2 kat
altında olduğunu gösterdi. İşsizlik oranı, diğer yoksullara
oranla 2 kat fazla, dolayısıyla ülkede yaşayan Çingeneler aylık
gelirlerini, katı atık toplayıcılığı, falcılık, dilencilik,
uyuşturucu satıcılığı gibi marjinal sektörlerden elde
ediyorlar. Bu durumun doğal sonucu olarak, ülkedeki Çingenlerin
hiçbirisinin sosyal güvenliği yok. Araştırmanın gösterdiği
bir başka önemli sonuç ise, konutlardaki yaşam koşullarının
çok kötü oluşu; Çingenelerin yaşadığı bölgelerde altyapı
sorunları var. Konutların %80’ni banyo, tuvalet, temiz su gibi
zorunlu ihtiyaçlardan yoksun.
Araştırmanın
eğitimle ilgili sonuçları da çok tanıdık. Çingenelerin
neredeyse tamamı okuma ve yazma bilmiyor. Nüfusun sadece %4’ü
eğitim olanaklarına sahip. Ülkede ortalama yaşam süresine göre
Çingenelerin durumuna bakıldığında ise durum yine çok kötü.
Ülkede ortalama yaşam süresi 68 yılken, bu rakam Çingenlerde 65
seneye düşüyor.
Araştırma
sonuçları, bütün dünyada olduğu gibi Moldova’da da
Çingenelerin yaşam koşullarının, yoksulluk nasıl tanımlanırsa
tanımlansın, sınırların çok altında olduğunu gösteriyor.
Birçok ülke kendisini “sosyal devlet” olarak tanımlasa da
Çingeneler, sosyal devletin ne olduğunun farkında olamayacak kadar
yoksullar.
Kaynak:
/www.info-prim.md
Romenlerden
Garip Talep 17/12/2007
Romanya
hükümetinin yaptırdığı araştırmaya göre, Romenlerin %76’sı,
Romanlarla kendilerinin karıştırıldığını düşünüyor.
Romenler,
İngilizcede kendilerini tanımlamak için kullanılan “Romanian”
sözcüğünün, ingilizcede “Çingene” kelimesinin
karşılıklarından birisi olan ve “politik doğru” olarak kabul
edilip, kullanılan “Roma” ile karıştırılmasından
rahatsızlar. Bu gibi karışıklıklara mahal vermemek amacıyla
“Gypsy” sözcüğünün “Roma” sözcüğü yerine
kullanılmasını istiyorlar.
Kaynak:
www.idebate.org
Çingeneler
Apartmanlara Yerleşecek 18/12/2007
Sırbistan’ın
başkenti Belgrad’da 237 Çingene ailenin oturduğu, baraklardan
oluşan Gazelle mahallesi, çevredeki insanların rahatsız oldukları
ve mahallenin üzerinden geçen köprünün artan araç yoğunluğuna
karşı güçlendirileceği gerekçeleriyle yıkılacak. 30 yıl önce
inşa edilen Gazelle Köprüsü altında oluşan Gazelle Çingene
mahallesinin kanalizasyon, elektrik ve suyu bulunmuyor. Yıkımına
başlanan mahallede Çingeneler için bölge belediyesi yapımını
üstlendiği şehrin dışındaki apartmanların yapımı ise
tamamlanmak üzere. 237 aile önümüzdeki günlerde konutlara
yerleşmeye başlayacaklar. Gazelle mahallesinde yaşayan Çingeneler
bu uygulamadan memnun olduklarını, buradaki yaşamlarının çok
kötü olduğunu belirtirken, yetkililer Avrupa’nın çeşitli
ülkelerinde buna benzer birçok bölge bulunduğunu ve bu gibi
yerleşim yerlerinin, çağdaş konutlar yapılarak kademeli olarak
ortadan kaldırılması gerektiğini söylediler.
Kaynak:
www.romea.cz
Çek
Başbakan Sorun Etnik Değil Sosyal 19/12/2007
Slovakya
Cumhurbaşkanı Ivan Gasparovic, geçtiğimiz Salı günü, İnsan
Hakları Haftası etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen bir
toplantı sonrası yaptığı açıklamada, ülkesindeki Çingenelerin
yaşadığı sorunların temelinde ırkçılık değil sosyal
politikaların yetersizliği olduğunu belirtti. Özellikle
Çingenelere karşı gerçekleştirilen saldırıların bir kısmının
ırkçılık temelinde olduğunu kabul etti. Saldırıların büyük
çoğunluğunun daha farklı nedenlerden kaynaklandığını belirten
Gasparovic, bu farklı nedenlerin neler olabileceği konusunda
ileride çeşitli toplantılar yapılabileceğini sözlerine ekledi.
Kaynak:
www.idebate.org
Gettoların
Oluşumu Engellenmeli 20/12/2007
Çek
Cumhuriyeti, muhalefet partisi sosyal demokrat CSSD’nin başkanı
Jiri Paroubek, Kuzey Bohemya’da yaptığı konuşmada ülkede yeni
gettolar oluşmaması ve varolan gettolardaki yaşam koşullarının
iyileştirilmesi için yeni yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğunu
açıkladı. Çoğunluğunu Çingenelerin oluşturduğu gettolardan
birisi olan Litvinov’u ziyaret eden Paroubek, buralarda yaşayan
insanların sosyal güvenlikten yoksun olduklarını, çocukların
eğitim olanaklarından büyük ölçüde yararlanamadığını ve
suç oranlarının çok yüksek olduğunu altını çizdi. Yaşam
koşullarının kötülüğü ile suç oranları arasında ilişki
olduğunu dolayısıyla bu sorunların bütün ülkeyi etkilediğini
belirtti.
10
milyon nüfusu olan Çek Cumhuriyeti’nde 80.000 insan gettolarda
yaşıyor ve bu insanların büyük bir kısmını Çingeneler
oluşturuyor.
Kaynak:
www.romea.cz
Hindistan'da
Yemek Boykotları Yayılıyor 21/12/2007
Bazı
okulların yemekhanelerinde çalışan Çingenelerce yapılan
yemeklerin, üst kast üyesi öğrenciler tarafından Çingenenin
yemeği yenmez önyargısıyla boykot edilmesi sonucu gelişen
olaylar, giderek ülke geneline yayılmaya başladı.
Son
olay geçtiğimiz Cuma günü Lucnow kenti, Bibipur İlköğretim
Okulu’nda yaşandı. 6, 7 ve 8. sınıf öğrencilerinden oluşan
70 kişilik grup, imza kampanyası başlatarak okullarında aşçılık
yapan Dalit kadının, hijyen koşullarına uymadığı gerekçesiyle
işten çıkarılmasını istediler. 1 haftadır yemek yemeyen
öğrenciler, Dalit aşçının işine son verilene kadar
protestolarına devam edeceklerini söylediler. Öğrencilerden
bazıları, böyle bir eylem yapmaları için ailelerinin kendilerine
destek olduklarını ve ailelerin Dalit aşçının yaptığı
yemekleri yememeleri konusunda kendilerine telkinlerde bulunduklarını
söylediler. Okul yöneticileri ise, sorunun aşçının alt kasttan
olmasından değil, yemeklerin kötü olmasından kaynaklandığını
ve gerekirse aşçının işine son verebileceklerini iddia
ettiler.
Hindistan Kadın Birliği (AIDWA)temsilcileri okulu
ziyaret ederek, aşçılarla ve okul görevlileriyle görüştüler.
Yemekhane ve mutfağı gezen sivil toplum örgütü temsilcileri
aşçıların ve mutfağın hijyen koşullarına uyduklarını,
yemeklerin lezzetli olduğunu ve protestonun temelinde Hindistan’daki
kast sorunu olduğunu belirttiler. Bu soruna çocukların alet
edilmesinin de çok düşündürücü olduğunun altını çizdiler.
Kaynak:
www.expressindia.com
Fransa
Çingeneleri Sınırdışı Etti 23/12/2007
12
Aralık günü Fransa yüz yirmisi Çingene olmak üzere yüz elli
Romen’i, 3 aylığına Fransa’ya dönmeyeceklerini belirten bir
belge imzalatarak sınırdışı etti. Her bir yetişkin için 300 ve
her bir çocuk için 100 Euro veren Fransız Hükümeti, aileleri
uçağa bindirerek ülkelerine gönderdi. Hiçbir medya kuruluşunun
haberini yapmadığı olay 2 Çingene sivil toplum örgütü
sayesinde dünyaya yayıldı. Olayın Fransa’ya yayılmasından
sonra sivil toplum örgütleri bağımsız medya kuruluşlarını
kullanarak, olaydan bir hafta sonra başkent Paris’te bir protesto
gösterisi organize ettiler. Yaklaşık 300 kişinin katıldığı
yürüyüşte, Fransız hükümetinin daha önce de buna benzer
uygulamalar yaptığı belirtildi. Protestocular, ne sınırdışı
edilme olayının ne de yürüyüşün Fransa’nın yaygın medya
kuruluşlarınca haber niteliği taşımamasını da tepkiyle
karşıladıklarını söylediler.
Kaynak:
Roma Virtual Network
Yine
Tecavüz 24/12/2007
Hindistan
yine vahşi bir tecavüz olayına sahne oldu. Yine bir Dalit kadınına
tecavüz edildi. Batı Godavari bölgesinde bulunan Kamavarapukota
kentinde geçtiğimiz Perşembe günü bir Dalit kadınına akşam
evine döndüğü sırada feci şekilde dövülerek tecavüz edildi.
Tecavüz olayında sonra yaklaşık 200 Dalit olayı protesto etmek
için sokaklara döküldü. Dalitler, hemen hemen her gün bir kadına
tecavüz edildiğini ve faillerin yakalanamadığını belirterek
tecavüz olaylarına tepki gösterdiler. Protestocuların sözcüsü,
“kast sistemine göre bizler dokunulmazız, yaptığımız yemekler
yenilmiyor, kullandığımız eşyalara diğer kastlar dokunmak bile
istemiyorlar, peki kadınlarımıza neden tecavüz ediliyor?”
sorusunu sorarak tepkisini dile getirdi.
Kaynak:
www.indiapress.org
Irkçılık
Alarm Veriyor 25/12/2007
Çek
Cumhuriyeti’nde ilkokul ve lise öğrencileri arasında yapılan
bir araştırma, ülkede ırkçılığın küçük yaşlardan
itibaren oluşmaya başladığının önemli bir göstergesi oldu.
Araştırma sonuçları ülkenin ırkçılık konusunda alarm
verdiğini gösteriyor.
Yaşları
12-20 arasında değişen 1685 öğrenciye uygulanan anket
çalışmasına göre, öğrencilerin büyük bir çoğunluğu,
Çingeneler, evsizler ve fahişelere karşı kötü hisler beslerken;
yaşlılar ve engellilere karşı iyi hisler beslediklerini ve
ülkelerinde hiçbir etnik ya da sosyal ayrımcılık örneği
görmediklerini belirtmişler.
Araştırmayı
yapan kuruluşun temsilcisi Michaela Bernardova, sonuçların ülkenin
ırkçılık konusunda alarm verdiğini söyledi. Bu sonuçların
ortaya çıkmasında en büyük rolü medyanın oynadığını
söyleyen Bernardova, medyanın tek taraflı yayınlarına son
vermesinin ve devletin çeşitli sosyal programlarla ırkçılık
eğilimini ortadan kaldırmasını gerektiğini belirtti. Ülkede
benzer bir araştırma 5 yıl önce yapılmıştı ve 5 yıl
öncesinin sonuçlarına göre ırkçı eğilimlerin daha da artmış
olduğunu gördüklerini söyleyen temsilci Çingenelerle ilgili şu
önemli sonuçları basınla paylaştı:
·
Gençlerin %75’i Çingenelere karşı negatif hisler beslerken,
%14’ü Çingeneler hakkında iyi hisler beslediklerini belirtirken,
%11 herhangi bir görüş belirtmemiş,
· %50’lik bir grup
Çingenelerle birlikte eğitim görmek istemiyor ve Çingenelere özel
okullar açılmasını istiyor,
· Araştırmaya katılan
öğrencilerin %80’i ise, Çingenelerin karşılaştıkları
sorunların, topluma uyum sağlayacak kapasitelerinin olmamasından
kaynaklandığını düşünüyorlar,
· %30 oranında ise
öğrenciler, Çingenelerin Çek Cumhuriyeti’nden gönderilmesini
istiyorlar.
Kaynak:
www.romea.cz
Çingene
Düşmanı Yürüyüş 26/12/2007
Çek
Cumhuriyeti’ndeki ırkçı gruplar 19 Ocak 2008 tarihinde Plezen’de
yürüyüş yapmayı planlıyorlar. Büyük bir gövde gösterisine
dönüşme olasılığı olan yürüyüşte, ırkçıların
silahlanabileceği konusunda çeşitli endişeler var. Plezen
Belediyesi, yürüyüşçülerin silahlı olma olasılığını da
göz önünde bulundurarak, polisle işbirliği içinde ve yürüyüşün
engellenebilmesi için çeşitli çalışmalar yapıyor.
Yürüyüşü
düzenleyen ırkçı grupların başında ve neo-nazi gruplarla sıkı
ilişkileri olan Vaclav Bures, 19 Ocak’ta yapılması planlanan
yürüyüşün, 10 Kasım 2007 günü başkent Prag’da polis
tarafından engellenen yürüyüşleri gibi olmayacağını, bu sefer
kendilerini korumak ve yürüyüşlerini gerçekleştirmek için
ruhsatlı silahlarını da yanlarına alacaklarını ifade etti.
Kaynak:
www.romea.cz
Geçtiğimiz
Salı günü Hindistan’ın
Bihar eyaletinde bulunan Maura Kaviyati köyünde, 45 yaşındaki
Dalit Nago Rishidev linç edilerek öldürüldü. Toprak sahipleri ve
kahyalar tarafından ürünlerden çaldığı gerekçesiyle fena
şekilde dövülen Dalit yapılan bütün müdahalelere rağmen
kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Köylülerden alınan
bilgilere göre, öldürülen Dalit, herhangi bir hırsızlık
olayına karışacak birisi değildi. Ayrıca, köylüler olayın
neyden kaynaklandığı konusunda herhangi bir bilgilerinin
olmadığını da belirttiler. Polisler olayla ilgili soruşturmanın
devam ettiğini fakat şu ana kadar kimsenin yakalanmadığını
belirttiler.
Kaynak:
http://www.earthtimes.org
Nazi
Soykırımını Anma Günü 28/12/2007
Bundan
böyle her 27 Ocak günü, 2. Dünya Savaşı sırasında Naziler
tarafından öldürülen Çingene ve Yahudileri anma günü olacak.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Sovyet Ordusunun, en büyük Nazi
toplama kampı olan Auschwitz-Birkenau kampını ele geçirip
faaliyetini durdurduğu 27 Ocak 1945 tarihine atfen, her Ocak ayının
27. gününü savaşın kurbanlarını anma günü olarak ilan etti.
Avustralya’da
faaliyet gösteren Yahudi Soykırım Müzesi ve Araştırma Merkezi
bu sene yapılması planlanan anma etkinliklerine ülkede faaliyet
gösteren Çingene Derneğini de davet etti. Anma etkinlikleri
kapsamında, 2. Dünya Savaşı sırasında Naziler tarafında
soykırıma uğratılan Çingene ve Yahudiler çeşitli etkinliklerle
anılacak. Ayrıca soykırımdan kurtulan insanlara da madalya
takılması bekleniyor.
Kaynak:
http://www.geocities.com/sani1574/Romani-Assoc-Australia
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder